(Minghui.org) Çin'deki komünist rejim yönetimi altında onlarca yıl yaşadıktan sonra, tanıdığım Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) birçok üyesi Parti'ye katıldıkları için giderek daha fazla pişmanlık duymaya başladılar. Her gün kendilerine dayatılan zorla beyin yıkamadan bıkmış durumdalar. Bazıları Parti'den ayrılmak için başvurdu, ancak reddedildi. Parti'den ayrılmalarının tek yolunun, Parti'nin çıkarlarına zarar verecek bir şey yapmaları halinde örgüt tarafından ihraç edilmek olduğu söylendi.
Bir Falun Gong uygulayıcısı olarak, bazen ÇKP hakkındaki gerçekleri ve ÇKP'nin Falun Gong'u nasıl şeytanlaştırdığı ve zulmettiği hakkındaki gerçekleri açıklamak için benim gibi Çinli olan kişilerle rastgele telefon görüşmeleri yapıyorum. Bir keresinde bir polis şefi telefonuma cevap verdi. Tutumu başlangıçta çok agresifti, beni tutuklamakla tehdit etti. Söylediği her şey ÇKP'nin beyin yıkama propagandasından kaynaklıydı, örneğin maaşları Parti tarafından veriliyor ve kimse ÇKP'yi yenemez gibi. Ayrıca Falun Gong'a karşı da kinciydi.
Ona, maaşını kendi emeğiyle kazandığını ve maaşının ÇKP'nin sahip olduğu veya yarattığı bir şey olmadığını, hatta ondan bir hediye bile olmadığını hatırlattım. 18. Ulusal Kongresi'nden bu yana, il ve yöneticilik düzeyinde toplam 392 üst düzey yetkili yolsuzluk ve diğer suçlardan tutuklandı. Bu, ülkeyi yönetenlerin çoğunun suçlu olduğu anlamına geliyor. Durum buysa, onlardan ülkeyi iyi yönetmelerini nasıl bekleyebiliriz?
Ben konuşmaya devam ettikçe o da yozlaşmış yetkilileri kınamaya başladı. Hala adalet duygusuna sahip olduğunu biliyordum. Daha sonra ona, ilgili sorunu daha derinden açıkladım. ÇKP'nin geleneksel değerleri ve ahlakı yok ettiğini ve bunun yerine herkese ateizm ve evrimi aşıladığı için, insanların artık iyiliğin ödüllendirileceğine ve kötülüğün cezalandırılacağına inanmadığını söyledim. İnsanlar erdem yerine kötülüğü takip ettiklerinde, kendi çıkarları için her şeyi yapmaya cesaret ederler.
Polis şefi asla başkalarına zarar verecek şeyler yapmadığını söyledi. Onu övdüm ve çocuklarına iyi eğitim vermiş olması gerektiğine inandığımı söyledim. Üç çocuğu olduğunu ve onların ÇKP'ye katılmadıklarından emin olduğunu söylemesi beni şaşırttı. Ondan ÇKP'den ayrılmasını istediğimde, mutlu bir şekilde kabul etti.
Başka bir uygulayıcıdan, insanlarla ÇKP hakkında konuşma deneyimini duydum. Doktora derecesine sahip kibar ve zeki bir arkadaşı vardı. Onunla ÇKP'nin kanlı tarihi hakkında ilk konuştuğunda, arkadaşı dinlemeyi reddetmiş. Onunla tekrar karşılaştığında, farklı bir insan olmuş ve Kültür Devrimi, Tiananmen Katliamı ve Falun Gong zulmü de dahil olmak üzere konuştuğu şeylere algısı çok açıkmış.
Arkadaşı ona bilimsel araştırmaları için büyük bir hırsı olduğunu söyledi. Bütün parasını bu işe yatırmış ve çok çalışmıştı. Sonunda atılımlar yaptığında, teknolojisi hükümet tarafından çalındı ve ona sadece ağır bir borç yükü kaldı.
ÇKP'nin önceden iyi olduğuna gerçekten inandığını ve ona katılarak topluma hizmet etmek ve başarılar elde etmek için daha iyi bir fırsatı olduğunu hissettiğini söyledi. Ama kendi deneyimiyle, ÇKP'nin kendini yükseltme propagandası tarafından nasıl aldatıldığını anladı ve şimdi bunun gerçekte ne kadar kötü olduğunu görüyor.
Bir gün, uygulayıcıyı tanıyan bir yargıç onu buldu. Falun Gong zulmüne karışan faillerin listesinde adını gördüğünü söyledi ve onu listeden çıkarıp çıkaramayacaklarını sordu. Hem kendisinin hem de ailesinin yaptırımlara maruz kalacağını biliyordu. Daha önce Falun Gong uygulayıcılarını mahkum ettiğinde, bunu kendisinin yapmak istemediğini, ancak 610 Ofisi ve Siyasi ve Hukuki İşler Komitesi tarafından zorlandığını söyledi. Şimdi bunun sonuçlarını anlıyor ve artık zulme katılmak istemiyordu.
Bir keresinde bir insan hakları avukatından aşağıdaki açıklamayı okudum. Onlarca yıldır süren zulme katlanan ve gerçeği barışçıl bir şekilde dünyaya yaymakta ısrar eden Falun Gong uygulayıcılarının direncinden etkilendiğini söyledi. Falun Gong uygulayıcılarını temsil ederek ve onlar için adalet arayarak, ÇKP'nin kötülüğüne daha fazla tanık olmuştu. Ama şu anda hava ne kadar karanlık olursa olsun, güneşin bir gün parlayacağına ve adaletin yerini bulacağına inanıyordu.
Aşağıda kendisinin ifadesi yer almaktadır.
Falun Gong grubunun, Çin Komünist Partisi'nin gruba karşı ülke çapında yürüttüğü zulüm kampanyasına ve üç ay içinde onları yok etme girişimine rağmen, bugüne kadar sebat edebilmiş olması dikkat çekicidir. Bu, Falun Gong'un güçlü bir dayanma gücüne ve Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü gücüne sahip olduğunu kanıtlamaktadır.
Bir avukat olarak, özellikle de insan hakları avukatları olarak, en çok zulme uğrayan bu insan grubunu savunma ve sesimizi yükseltme sorumluluğa sahibiz. Birçok Falun Gong uygulayıcısı ile davaları üzerinde çalıştım. Ve onlarla iyi arkadaş oldum. Çok nazikler. Onlara vahşice zulmeden polise bile kızmadılar, onlara merhamet gösterdiler ve onları kurtarmak istediler. Bir insan hakları avukatı olarak, böyle bir grubu temsil etmenin ve haklarını savunmanın benim görevim olduğunu hissediyorum.
Günümüz toplumunda, ÇKP'nin yolsuzluk düzeyi ve genel halkın ahlaki yozlaşması ile en çok ihtiyacımız olan şey inançlı ve azimli insanlardır. Ve Falun Gong topluluğu böyle insanlardır. Bugün Falun Gong adına sesimi yükselttiğimde, aslında kendim ve gelecek nesiller için sesimi çıkarmış oluyorum. Birisi kötülüğün korkutucu olmadığını, aksine en tehlikeli olan şeyin, dünyanın sessiz kalması ve önlerindeki azgın kötülüğe göz yumması olduğunu söyledi.
Yıllar geçtikçe, insan hakları avukatları da Falun Gong uygulayıcıları için adalet ararken ÇKP'nin kötülüğüyle karşı karşıya kaldılar. ÇKP yetkilileri yasaları çiğnemek için her şeyi yaptılar. Onlar, gerçek yüzlerini gösteriyorlar ve artık bunu örtbas etmekle ilgilenmiyorlar. Umarım daha fazla Çinli bunu görebilir.
Şafaktan önceki gece en karanlık gecedir, ancak kısa ömürlü olacaktır. Soğuk kış kesinlikle geçecek ve ardından aydınlık bahar gelecektir. Halkın sürekli uyanışıyla, kötü Komünist Parti'den arınmış bir toplum yakında gelecektir. Falun Gong'un dünyanın her yerinden insanlar tarafından tanınacağı gün yakında gelecektir!
Falun Gong'u dünyaya yaydığı için Shifu Li'ye ve gerçeği yaydıkları için Dafa öğrencilerine teşekkür ediyorum. Bir insan hakları avukatı olarak, bir gün adalet yerini bulana kadar her zaman yanınızda olacağım!
İlgili Çince makaleler:
Bu makalede ifade edilen görüşler, yazarın kendi görüşlerini veya anlayışlarını temsil eder. Bu web sitesinde yayınlanan tüm içeriğin telif hakkı Minghui.org'a aittir. Minghui, çevrimiçi içeriğinin derlemelerini düzenli olarak ve özel günlerde yayınlamaktadır.
Bu web sitesinde yayınlanan tüm içeriğin telif hakkı Minghui.org'a aittir. Minghui, çevrimiçi içeriğinin derlemelerini düzenli olarak ve özel günlerde yayınlamaktadır.
