(Minghui.org) Falun Dafa'ya yapılan zulüm, Çin Komünist Partisi (ÇKP) tarafından Çin'de başlatıldığından beri, eyalet ve belediye yetkililerine üç mektup gönderdim. Bu mektuplar benim uygulama yolculuğumu, Dafa'nın kudretli gücünü ve Shifu'nun sınırsız merhametini sergiliyordu.
İl 610 Ofisine Yazdığım Mektup
ÇKP 1999 yılının Temmuz ayında Falun Dafa'ya karşı zulmü başlattığında, ben 2 yıldan az bir süredir Dafa'yı uyguluyordum. Bir üniversitede liderlik pozisyonunda çalışıyordum. Dafa için temyiz başvurusunda bulunmak için Pekin'e gittikten sonra, eyalet eğitim komisyonu ve kamu güvenliği bürosunun birkaç üyesi üniversiteme geldi ve benden Falun Dafa'ya olan inancımdan vazgeçmemi istedi. Görünüşe göre, bölgemdeki uygulayıcılar arasında en üst sıradaki memurlardan biriydim.
Dafa'yı uygulamadan önce, koroner kalp hastalığı, hipertansiyon ve atrofik gastrit de dâhil olmak üzere bir dizi hastalıktan mustariptim. Dafa'yı uygulamaya başladıktan sonra, tüm hastalıklarımdan kurtuldum. Dafa'dan nasıl vazgeçebilirim? Bir ay boyunca direndikten sonra, il eğitim komisyonu müdürü bana bir kesin uyarı verdi: "Hepimizin başı belaya girdi çünkü inancından vazgeçmeyi reddettin. Anahtar senin elinde. Sen karar ver! Ve sonuçlarını bir düşün!"
Korku takıntımla kendime “başkalarını düşünmek” bahanesi verdim. Kendi iradem dışında taviz verdim. Uygulama yapmayı bırakacağımı söyledim. Ama evde gizlice uyulama yapmaya devam edeceğimi düşündüm. Bilmeyecekler, öyle değil mi?
O yılın sonunda merkezi hükümetten bir araştırma ekibi üniversiteme geldi. Bitirmeden önceki son toplantıda, takım lideri aniden bana şöyle sordu: "Lütfen bana doğruyu söyle. Falun Dafa iyi mi?”
Hiç düşünmeden kesin bir dille dedim ki: “Tabii ki iyi! Aksi takdirde uygulama yapmazdım!”
Ekip lideri, soruşturma ekibinin üyelerine şunları söyledi: “Herkes bunun iyi olduğunu söylüyor. Ama yasak. Ne yapmalıyız?"
Toplantıdan sonra orta yaşlı bir kadın ekip üyesi ellerimi tuttu ve “Ben Milli Eğitim Bakanıyım. Seni uzun zaman önce tanıyordum. Kendine dikkat et!" dedi.
Etkilendim. Düşündüm: Merkezi hükümetten soruşturma ekibinin üyeleri gerçeği duymak istedi. Yine de ben evde saklandım ve gizlice Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü uyguladım. Ne utanç verici! Takip eden günlerde, kendimden o kadar utanmıştım ki, Shifu'nun resmine bile bakamıyordum.
2000 yılının Mayıs ve Haziran aylarında, Shifu’nun “Bilen Kalp” ve “Tamamlanmaya Doğru” adlı yeni makaleleri yayınlandı. Şoke olmuştum. Ben tam olarak Dafa'ya temel takıntılarla giren türden bir insandım.
Shifu diyordu ki:
“…Çok güçlü takıntılarla, yönler kayboluyor …” (Daha İleri Yükselmeler İçin Esaslar II, Bilen Kalp)
Korkumun üstesinden gelmem ve Falun Dafa'nın gerçeğini onurlu bir şekilde açıklamam gerektiğini anladım. Dikkatli bir düşünce ve hazırlıktan sonra, il 610 Ofisine uzun bir mektup yazdım. Falun Dafa'ya zulmetmenin korkunç bir hata olduğunu ve yolun aşağısında ciddi sonuçlar doğuracağını söyledim. Ayrıca Dafa'yı uygulamaya devam edeceğimi de kesin bir şekilde ifade ettim.
İl 610 Ofisi personeli, bağlam dışı yazdığım bazı sözleri aldı ve ildeki tüm büyük sistemlere duyurdu. Falun Dafa adına konuşan “tipik bir örnek” olarak seçildim. Eğitim Komisyonu il sekreter yardımcısı üniversiteme geldi.
"Mektupta bir komünist parti üyesi olduğunuzu ve dahası, kendinizin bir Falun Dafa uygulayıcısı olduğunuzu söylediniz. Bir Falun Dafa uygulayıcısının bir komünist parti üyesinden daha iyi olduğunu söylediniz. Bu ne cüret!"
"Tabii ki!" hemen cevap verdim. “Falun Dafa uygulayıcıları dürüstlük ve doğrulukla hareket ediyor. Ama bakın komünist parti şimdi ne kadar yozlaşmış!” Masaya vurdu ve şöyle bağırdı: “Sen komünist partiye karşısın!”
Belediye 610 Ofisinin müdürü mahalli asayiş bürosu, savcılık ve adalet bakanlığından bir grup insanı üniversiteme getirdi. Beni özeleştiri yapmaya zorlamaya çalıştılar.
İğrendim ama onlara ayrıntılı bir şekilde anlatmak yerine basitçe dedim ki: “Beni nasıl cezalandırırsanız cezalandırın, geleceğim parlak olacak. Ama sizin geleceğiniz çok üzücü olacak!” Sonra döndüm ve çıktım.
610 ofis müdürü sinirlendi ve başkalarına benden kurtulmaları için bir sebep bulmalarını söyledi.
Bir yıl sonra ben, eşim ve gelinim tutuklandık. Bunun uygunsuz eylemlerimin bir sonucu olduğunu fark ettim. Yerel yetkililerle konuşurken, bir Dafa uygulayıcısının sahip olması gereken nezaket ve şefkat eksikliğini gösterdim. Eski güçlerin zulmünü nasıl yadsıyacağımı bilmiyordum. Sıradan insanlar arasında bir "kahraman" gibi davrandım.
Gözaltı merkezine götürüldüğümde bir gardiyan bana güldü: “Bak, ünlü biri tutsak oluyor!” Sinirliydim. Düşündüm: Umurumda değil!
O gece gardiyan uyuyakaldığında meditasyon yaptım. Her harfi avucum kadar büyük ve parıldayan gümüşten şu sözler gözümün önünde belirdi: “Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü seninle!”
Bu göksel gözümün ilk kez açılışıydı. Shifu’nun teşvikiydi. Dafa benimle! Shifu benimle!
İnsanlara gözaltı merkezinde Dafa'yı anlatmaya başladım. İki mahkûm Dafa egzersizlerini öğrenmek istedi. Onlara hücrede öğrettim. Daha sonra, bir uygulayıcı bana Zhuan Falun'un elle basılmış bir kopyasını vermeyi başardı. İki mahkûm ve ben kitabı bir ay boyunca incelerken, diğer mahkûmlar bize göz kulak oldu.
Tutuklama emrini imzalamam istendiğinde şunu yazdım: “Suçlu değilim. Gerçek suçlular, Falun Dafa'ya zulmedenlerdir.”
Yedi yıl hapis cezasına çarptırıldım. Kızım dört yıl hapis cezasına çarptırıldı. Karım beyin yıkama merkezine götürüldü.
Hapishanedeyken, gardiyanlara ve diğer mahkûmlara Falun Dafa hakkındaki gerçekleri anlatmak için mümkün olan tüm fırsatları kullandım. Bir gün hücre bloğunun amiri beni ofisine çağırdı. Benden oturmamı istedi (mahkûmların ofiste oturmasına genellikle izin verilmez) ve bana Falun Dafa hakkında birçok soru sordu. Bana Hristiyan olduğunu söyledi. "İyi bir insan olduğunu biliyorum. ÇKP mantıksız. Kendine dikkat et!"
Hapishanedeyken, tekrar tekrar birşeyler öğrettiğimin rüyasını gördüm. Rüyalarımdan birinde, öğretmek için bir sınıfa gittim ama odanın boş olduğunu gördüm. Bunu, Shifu'dan, buradaki önceden belirlenmiş insanlara gerçeği açıkladığıma dair bir ipucu olarak anladım. Şimdi benim için hapishaneden ayrılma ve Dafa hakkındaki gerçekleri daha fazla insana anlatma zamanıdır.
Shifu'dan beni güçlendirmesini ve hapishaneden çıkmama yardım etmesini istedim. Çok geçmeden eski hastalığımın şiddetli belirtilerini göstermeye başladım. Yerel 610 Ofisi öleceğimi düşündü ve beni şartlı tahliyeye koydu. İçime oksijen tüpü takılarak cezaevinden evime götürüldüm.
Arkadaşlarım ve akrabalarım son derece endişeliydi. Shifu'nun koruması altında, Fa'yı çalıştıktan, egzersizleri yaptıktan ve doğru düşünceler gönderdikten üç ay sonra tamamen iyileştim. Çevremdeki insanlar bu kadar hızlı iyileştiğimi görünce şok oldular. Ruhban olmayan bir Budist olan yaşlı bir profesör heyecanla şöyle dedi: “Her gün dışarı çıkıp dolaşmalı ve başkalarının seni görmesine izin vermelisin! Eskiden çok hastaydın. Falun Dafa'yı uygulayarak iyileştin. ÇKP'nin zulmü göz önüne alındığında, eski hastalığın nüksetmişti. Sonra eve gittin ve Falun Dafa'yı uyguladın ve tekrar iyileştin! Bu insanlarından alıntı yapmak, Fa'yı onaylamaktır!”
Geriye dönüp baktığımda, İl 610 Ofisine yazdığım mektubun kendisi ÇKP'nin telkinine bağlı kalarak yazılmıştı. Savaşçı bir zihniyete sahiptim ve nefret duyuyordum. Daha gülünç bir şekilde, mektupta Jiang Zemin'i eleştirmek için eski ÇKP liderleri Mao Zedong ve Deng Xiaoping'in teorilerinden alıntı yaptım.
Tıpkı Shifu’nun tarif ettiği gibiydi:
“Ve bu özellikle kafaları kötü parti kültürüne ait olan düşünme biçimi, kelime haznesi ve davranışları ile doldurulmuş ve kötü parti kültürü sınırları içerisine hapsedilmiş Çinli insanlar için önemlidir. Hatta bazen bazı Çinliler kötü partiyi lanetlerken bile bunu sözün gelişi yapıyorlar -o kötü partinin ne olduğunu gerçek anlamda bilmeksizin.”
(2010 New York Fa Konferansında Fa'nın Öğretilmesi)
Komünist Parti Üzerine Dokuz Yorumve Komünist Kültürün Parçalanması’nın yayınlanmasından sonra, sonunda ÇKP'nin kötülüğünü ve ÇKP tarafından ne kadar aşılandığımı anladım. Üç işi yaparken, ÇKP'nin telkinlerinin etkisini ortadan kaldırmalıyım.
İl ve Belediye ÇKP Komitesine Açık Mektup
Eylül 2007'de, gerçeği açıklama projem sorunsuz ilerlerken ve küçük oğlumun karısı hapishaneden serbest bırakılırken, büyük oğlum tutuklandı. "Kamu fonlarının dağıtımı" ve "yolsuzluk şüphesi" ile suçlandı. Bu, Üniversitemde oldukça heyecan yarattı. İnsanlar dedikodu yapıyordu: "Yani bir Falun Gong ailesi yozlaşmış birini üretti!"
Aileme bir darbe oldu. Düşündüm ki: Suçu gerçekten oğlum mu işledi? Benim uygulamamla bağlantılı mıydı? Üç işi yapmama engel olmaya çalışan eski güçler olmalı!
İki hafta sonra, Shifu’nun portresinin önünde sunduğumuz meyvelerde dokuz Udumbara çiçeği bulundu. Shifu bizi cesaretlendiriyordu! Oğluma komplo kurulabileceğini düşündüm. Birisi bunu Falun Dafa'nın imajını lekelemek için yaptı.
Bir avukat tuttum. Avukata Falun Dafa'yı uyguladığımı söyledim ve ona gerçeği açıkladım. Avukat ÇKP'den çekildi. Daha sonra bana şöyle dedi: "Savcılığın veya mahkemenin kapısına her girdiğimde Falun Dafa iyi diye tekrarlıyorum." Mahkemeye çıktığında haklı olarak savcıdan bir cevap istedi: "Neden sahte deliller getiriyorsunuz?!"
Oğlumun masum olduğunu gösteren çok sayıda kanıt göz önüne alındığında, dava iki kez “daha fazla soruşturma için iade edildi”. Delillere rağmen oğlum “suçunu kabul etmemek”ten 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Cezadan bir hafta önce, büyük oğlumun karısı apartmanımızın asansöründe 14 Udumbara çiçeği gördü. Ailemdeki herkes heyecanlıydı! Ayrıca, en büyük oğlumun karısı Falun Dafa'yı uygulamaya başladı. Birçok akraba ona oğlumdan boşanmasını tavsiye etti ama o reddetti ve kocasının serbest bırakılmasını beklemeye karar verdi.
Oğlum gözaltı merkezindeyken, avukattan aile üyelerinden bir mektup ve Udumbara çiçeklerinin bir fotoğrafının yanı sıra Shifu'nun yeni derslerinden bazılarını götürmesini istedim. Daha sonra bana, savcının sürekli suçunu itiraf etmesini talep ettiğini, aksi takdirde bana bir şeyler yapacaklarını söyledi. Zihinsel işkence göz önüne alındığında, iki kez intihar etmeyi düşündü.
Sonra Shifu'nun şu şiirini okudu:
“Hapsedilmiş olsan da, hüzünlenme veya üzülme
Doğru düşünceler ve eylemlerle devam et ve Fa seninle
Sakince sahip olduğun takıntılara iç gözlem yap
İnsani düşüncelerini ortadan kaldır ve kötülük doğal olarak ölecek”
Oğlum bana “Bana güç veren Shifu’nun sözleriydi” dedi. “Dafa bana rehberlik etti. Ailemizdeki mucize (Udumbara çiçeği) bana büyük cesaret verdi. Dafa'yı desteklemenin anlamını anladım."
Çin'de adaletsiz bir karara itiraz etmek çok zor. Bazı yargıçlar oğlumun haksız olduğunu düşünmesine ve İl Halk Meclisi'nin il yüksek mahkemesinin kararına itiraz etmesine rağmen oğlumun itirazı reddedildi.
Yüksek Mahkeme'ye itiraz etmek için Pekin'e gitmeyi planladım. Pekin'e gitmek istediğimi duyar duymaz yerel yetkililer ve üniversitemdeki yetkililer beni durdurmaya çalıştı. Bölge 610 Ofisi müdürü evime iki kez geldi ve bana üst düzey yetkililerin kendisinden Pekin'e gitmeme izin verilmediğini söylemesini istediklerini ve oğlumun Falun Dafa'yı uyguladığım için cezalandırılmadığını belirtmemi istediklerini söyledi. Hatta bir polis arabası ve birkaç kişiyi dairemin önünde durup bir ay boyunca gece gündüz beni izlemeleri için gönderdiler. Meslektaşlarımın çoğu, yetkililerin mantıksız olduğunu ve çok ileri gittiğini düşündü.
Aileme yapılan şeytani zulmü halka ifşa etmem ve gerçeği anlamayanların daha fazla suç işlemesini engellemem gerektiğini fark ettim. Küçük oğlumu temyiz başvurusunda bulunması için Pekin'e gönderdim. Bu arada çeşitli şubelerdeki il ve belediye yetkililerine "İyi insan olmak neden bu kadar zor" başlıklı açık bir mektup yazdım. Mektupta ailemin uğradığı zulmün ayrıntılarını anlattım.
Kısa süre sonra açık mektubum Minghui web sitesinde yayınlandı. Birkaç uygulayıcı takip etti ve analizlerini yayınladı. Başta savcılığın ve mahkemenin oğluma komplo kurduğunu düşündüm. Uygulayıcı arkadaşlarımın makalelerini okuduktan sonra, bunun arkasında 610 Ofisinin olduğunu fark ettim. 610 Ofisi, savcılara ve hâkimlere Falun Dafa'yı karalamak için dava açma talimatı verdi!
Bu dava sadece oğlumla ilgili değil. Ayrıca, kötülüğü açığa çıkarmak ve Dafa'yı desteklemekle ilgilidir!
Yıllar sonra, o zaman yazdığım açık mektubu okudum. İlk mektubumdan daha az ÇKP telkinini içermesine rağmen, savcılara ve hâkimlere karşı öfkem olduğunu gösteriyordu. Bir Dafa uygulayıcısının hoşgörü ve şefkatinden yoksundu.
İl Parti Sekreteri ve Valiye Açık Mektup
Yargıtay'a yaptığım itiraza cevap gelmedi. Nasıl devam etmem gerektiğini düşündüm. 2011 yılının Mayıs ayında bir gün, doğru düşünceler gönderirken kafamda bir mesaj belirdi: “Savcıyı dava et.”
Bunu Shifu'nun ipucu olarak anladım. Mahkemeye gittim ve savcının oğlumun "suçu" ile ilgili sunduğu tüm sözde kanıtları kontrol ettim. Üniversiteden en önemli belgelerden birinin eksik olduğunu gördüm. Üniversitedeki arşivleri kontrol ettim ve keşfettiklerim karşısında şok oldum: Üniversiteden gelen ilk belgeler oğlumun iyi bir şey yaptığını gösteriyordu. Ancak savcı bazı ayrıntıları çıkardı ve oğlum suçluymuş gibi görünmesini sağladı. Savcı ayrıca oğlumun lehine olan başka bir belgeyi de kasıtlı olarak gizledi.
Savcılığa karşı il savcılığına dava açtım.
Ekim 2011'de oğlumun odasının camında 17 Udumbara çiçeği belirdi, bu çiçekler üçüncü kez evimizde belirdi!
Shifu’nuun beni cesaretlendirdiğini anladım. 610 Ofisinin şeytani hareketini ifşa etmem ve kendimi iyi geliştirmem gerekiyordu. Üç işi yapmaya devam ederken, oğluma iftira atan savcılar ve hâkimler hakkında yeni bir dava turu açtım.
Sonraki üç yıl boyunca, yerel savcılıktan yüksek mahkemeye kadar beş kez dilekçe verdim. Süreç yorucu ve hatta tehlikeliydi ve yargıçlardan çok fazla azarlama ve birçok hakaretle karşılaştım. Shifu'nun sıradan insanlar arasında dolaşan keşişler hakkındaki konuşmasını sık sık düşündüm. Bunların uygulamamın bir parçası olduğunu ve dövüş zihniyeti, kızgınlık, kibir ve rahatlık arayışı gibi takıntılarımı yok etmek için iyi fırsatlar olduğunu anladım.
Jiang Zemin'i Mahkemeye Çıkarmak
2015 yılının Mayıs ayında, birçok uygulayıcı zulmü başlatan eski ÇKP lideri Jiang Zemin'i dava etmeye başladı. Yargıtay'a iki dava açtıktan sonra yerel yetkililer beni taciz etti.
Yerel uygulayıcıların Jiang Zemin'e dava açtıktan sonra tutuklandıklarını fark ederek, "Neden Jiang Zemin'e dava açtım" başlıklı başka bir açık mektup yazdım. Yeni atanan il ÇKP sekreteri ve valisine hitaben yazıldı. Mektupta, taşra siyasi ve hukuki sistemi tarafından gerçekleştirilen zulüm örneklerini sıraladım. Jiang'ın eyleminin insanlığa karşı bir suç olduğunu belirttim. Aileme, özellikle de en büyük oğluma yapılan zulmü anlattım. Birisinin beni ve Falun Dafa'yı karalamak için oğlumu suçlamak istediğine dikkat çektim. Sonunda, onlardan eyalette Falun Dafa'ya yapılan zulmü derhal durdurmalarını ve şiddetli zulüm vakalarını araştırmalarını istedim. Mektubu yazdığımda, iç huzur ve bir uygulayıcının şefkatini hissettim.
Açık mektup bir karışıklığa neden oldu. Falun Dafa'ya iftira atma komplosu ortaya çıkarıldı. İl Eğitim Komisyonu ve üniversitemdeki yetkililer çok gergindi. Arkadaşlar güvenliğim için endişeleniyorlardı. Sakin kaldım. Dafa'nın gücüne inanıyorum. Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü benimle!
Mektubumun amacı, ildeki ÇKP sekreteri ve valisine gerçekleri anlatmak ve ildeki zulmü durdurmaktı. Oğlumun davasına yardımcı olacağını beklemiyordum. Şaşırtıcı bir şekilde, oğlum 10 yıl hapis yattıktan sonra serbest bırakıldığında, İl Adalet Bakanlığı aniden bir hukuk firmasına oğlumun davasını incelemesi talimatını verdi.
Shifu'nun dediğine bir kez daha tanık oldum: "Xiulian uygulaması kişinin çabasına, gong'un dönüşümü ise Shifu'ya bağlıdır." (Birinci ders, Zhuan Falun)
20 yıldan fazla bir süredir devam eden uygulama yoluma baktığımda, Shifu'nun korumasını ve rehberliğini hatırlayarak ve evimde üç kez Udumbara çiçekleri bulduğumda, gözyaşlarına boğuldum.
Sınırsız merhametiniz için teşekkürler Shifu!
Tüm yardım ve ilgi için uygulayıcı arkadaşlara teşekkür ederiz!
Bu makalede ifade edilen görüşler, yazarın kendi görüşlerini veya anlayışlarını temsil eder. Bu web sitesinde yayınlanan tüm içeriğin telif hakkı Minghui.org'a aittir. Minghui, çevrimiçi içeriğinin derlemelerini düzenli olarak ve özel günlerde yayınlamaktadır.
Telif Hakkı © 2023 Minghui.org'a aittir. Her hakkı saklıdır.
Kategori: Gerçeği Açıklama