(Minghui.org) Çin Üzerine Kongre-Yürütme Komisyonu (CECC), 14 Kasım 2022'de yıllık raporunu yayınladı. Raporda, Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) Tibet Budizmi, Müslümanlar, Falun Gong uygulayıcıları ve diğer azınlık gruplarını bastırmaya devam ettiğini belirtildi.
Yönetici özetinde, "Falun Gong taraftarları, gözaltıyla bağlantılı ölümler, uzun hapis cezaları ve taciz dahil olmak üzere acımasız zorluklarla karşı karşıya kaldılar ve hakemli bir çalışma, Falun Gong mahkumlarının organlarının toplanmasıyla idam edildiğine dair yıllarca süren korkunç anekdot anlatımlarını doğruladı" dedi.
Düzenlemeler ve Politikalarla Yönlendirilen Bir Zulüm
376 sayfalık raporda "Falun Gong" terimi 65 kez geçiyordu. Raporun Dini Özgürlük bölümünde, Falun Gong'un zihni ve bedeni geliştiren halka açık bir meditasyon sistemi olmasının aksine, Çin polisi ve adli makamlarının "batıl inançlı mezhepleri" ve "gizli toplulukları" hedef alan Ceza Yasasının 300. maddesini kullanarak Falun Gong'u ve diğer dini grupları bastırmaya devam ettiği yazıyordu.
Raporda, "Amerikan Transplantasyon Dergisi'nde yayınlanan 2022 tarihli bir araştırmanın yazarları, Çin'deki nakil cerrahlarının 2015 gibi yakın bir tarihte mahkumların 'organ nakli yoluyla' infazına katılmış olma ihtimalinin yüksek olduğu sonucuna vardılar" diye yazıyordu. "Ayrıca, Falun Gong'la bağlantılı kuruluşlar tarafından sağlanan ve vicdan mahkumlarından organ toplandığını iddia eden önceki 'anekdotsal ve metinsel' açıklamalarla da aynı fikirdeydiler."
Bu, Falun Gong'a ayrılan alt bölümde daha ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Raporda, Çinli yetkililerin Falun Gong uygulayıcılarını, "yasanın uygulanmasını baltalamak için tarikat örgütlemeyi ve kullanmayı" suç sayan ÇHC Ceza Kanunu'nun 300. maddesi uyarınca yargılamaya devam ettikleri belirtildi. "Falun Gong'a bağlı web sitesi Minghui, gözaltındayken gördükleri muamele yüzünden düzinelerce Falun Gong uygulayıcısının öldüğünü ve yüzlerce Falun Gong uygulayıcısının, anlaşıldığı üzere Falun Gong ile olan bağlantıları nedeniyle yetkililer tarafından mahkum edildiğini bildirdi" diye yazıldı.
Atıfta Bulunulan Birkaç Vaka
Raporda, Minghui.org da dahil olmak üzere çeşitli kaynaklardan elde edilen birkaç zulüm vakasına atıfta bulunuldu.
Raporda, "Kasım 2021'de, Heilongjiang eyaleti, Jiamusi belediyesindeki Xiangyang Bölge Mahkemesi, bir Falun Gong uygulayıcısı ve eski bir öğretmen olan Liu Lijie'yi üç yıl altı ay hapis cezasına çarptırdı" diye yazıldı. Liu, Ekim 2020'de gözaltına alındı ve daha sonra kefaletle serbest bırakıldı. Ancak 2021'de herhangi bir yasal temsil olmaksızın yargılandı ve mahkum edildi. İtirazı reddedildikten sonra 12 Ocak 2022'de gözaltına alındı.
Bu vakalardan bazıları ÇKP'nin pandemik bilgileri sansürlemesiyle ilgiliydi. 16 Ocak 2022'de yetkililer, COVID-19 ile ilgili materyalleri denizaşırı kaynaklarla paylaştıkları için 2020 yılında tutuklanan on bir Falun Gong uygulayıcısını mahkum etti. Raporda, "Pekin belediyesi yetkilileri, 20.000 yuan (3.000 ABD Doları) para cezasına çarptırılan sanatçı Xu Na'ya sekiz yıl hapis cezası verdi" diye yazıldı. Xu'nun denizaşırı kaynaklarla paylaştığı fotoğraflar, "Çin'deki COVID-19 salgınının ilk günlerinde Pekin'i gösteriyordu."
Politik Bir Araç Olarak Adalet Sistemi
Raporun "Adalet Sisteminde Hukukun Üstünlüğü" bölümünde ceza adalet sistemi, Çin Komünist Partisi'nin otoriter yönetimini ilerletmek amacıyla toplumsal düzeni sağlamak için kullanılan siyasi bir araç olarak kaldığı açıklanıyordu. Ortadan kaybetme, karanlık hapishaneler, psikiyatri tesisleri, idari gözaltı ve kitlesel toplama kampları dahil olmak üzere çeşitli yargısız gözaltı biçimleri söz konusuydu.
Buna iki örnek, her ikisi de Falun Gong uygulayıcılarını yasal hakları için savunmuş olan Gao Zhisheng ve Tang Jititan idi. Raporda, "Şubat 2022 itibarıyla, insan hakları avukatı Gao Zhisheng, Çin'deki işkence görme deneyimini ve demokratikleşmeye bakış açısını ayrıntılarıyla anlatan bir kitap yazdıktan sonra, Ağustos 2017'de ortadan kaybolmasından bu yana hala kayıp." denildi.
Benzer şekilde, yetkililer Tang'ı Aralık 2021'de Avrupa Birliği tarafından düzenlenen bir insan hakları etkinliğine planlanan katılımından önce gözaltına aldı. Haziran 2022 itibariyle, Tang'ın gözaltı yeri hala bilinmiyordu ve "kötüleşen sağlığı nedeniyle bayıldığı bildirildi ve bu da kötü muameleye maruz kaldığına dair endişelere yol açtı."
Bunun gibi birçok vaka daha bulunmaktadır. Raporda, "Aralık 2021'de Pekin Adalet Bürosu yetkilileri, kısmen Falun Gong uygulayıcılarının haklarını savunan sosyal medya paylaşımları nedeniyle Xu Na'nın asıl avukatı Liang Xiaojun'u görevden aldı."
Zorla Organ Toplama
Amerikan Transplantasyon Dergisi'nde yayınlanan hakemli bir çalışmada yazarlar, 1980 ve 2015 yılları arasında yayınlanan "124.770 Çince nakil yayınından oluşan bir veri setinden alınan 2.838 makalenin adli incelemesinden" elde ettikleri bulguları paylaştılar.
Raporda, "Bu dönemde Çin'de idam mahkumlarının organ toplamak için yaygın olarak kullanıldığına dikkat çeken çalışmanın yazarları, Çin'deki nakil cerrahlarının, tıp alanının 'ölü donör kuralını' ihlal ederek, mahkumların 'organlarının alınması yoluyla' infazına katılmış olma ihtimalinin yüksek olduğu sonucuna vardılar.” diye açıklandı. "Ayrıca, bulgularını, vicdan mahkumlarının organlarının toplandığı iddiasıyla ilgili olarak Falun Gong'a bağlı kuruluşlar tarafından sağlanan önceki 'anekdotsal ve metinsel' anlatımlarla tutarlı olarak tanımladılar."
Buna ek olarak gazete, diğer azınlık grupların da zorla organ toplama için hedef alındığını da tespit etti.
Faillerin Sorumlu Tutulması
Raporda ayrıca CECC üyelerinden Senatör James Lanford'un bir açıklaması da yer aldı. O, "Amerika Birleşik Devletleri ve özgürlük için ÇKP'den daha büyük bir tehdit yoktur" diye yazdı. "Devam eden soykırım, insanlığa karşı işlenen suçlar, öjeni ve organ toplama gibi en ciddi ve korkunç insan hakları ihlallerine odaklanmamız çok önemlidir."
Çeşitli azınlık gruplarının yanı sıra ÇKP, "gazeteciler, savunma avukatları ve Çin'in zorunlu asimilasyon politikaları nedeniyle ağır suiistimallere maruz kalan diğerlerine" karşı "tarif edilemez suçlar" işlemektedir.
Sonuç olarak raporda, Çin hükümetine uluslararası insan hakları yükümlülükleri ve ÇHC yasası uyarınca tüm vatandaşlara dini özgürlüğünü garanti etmesi çağrısında bulunuluyor. Daha spesifik olarak, "Çinli yetkililerin dini inançlarını barışçıl bir şekilde sürdürdükleri için hapsettiği, gözaltına aldığı veya hapse attığı dini liderlerin ve uygulayıcıların serbest bırakılması çağrısında bulunuyor." Bu, "Falun Gong uygulayıcıları Xu Na ve Zhou Deyong ile bu vatandaşlarla ilişkileri nedeniyle hapsedilen, gözaltına alınan veya hapse atılanlar" gibi çeşitli inanç grupları için de geçerlidir.
Raporda ayrıca, ABD Yönetimi'ni "Çin hükümet yetkililerini ve diğerlerini ciddi dini özgürlük kısıtlamalarında suç ortağı olarak sorumlu tutmak" için mevcut yasaları kullanmaya çağırıyor. Bu, Küresel Magnitsky İnsan Hakları Hesap Verebilirlik Yasası (114-328 sayılı Kamu Yasası) ve 1998 Uluslararası Dini Özgürlük Yasası (105-292 sayılı Kamu Yasası) kapsamındaki yaptırımları içermektedir.
Bu makalede ifade edilen görüşler, yazarın kendi görüşlerini veya anlayışlarını temsil eder. Bu web sitesinde yayınlanan tüm içeriğin telif hakkı Minghui.org'a aittir. Minghui, çevrimiçi içeriğinin derlemelerini düzenli olarak ve özel günlerde yayınlamaktadır.
Telif Hakkı © 2023 Minghui.org'a aittir. Her hakkı saklıdır.