(Minghui.org) Mutluluk çok maddi kazançlı ve asla sorumluluk almak zorunda olunmayan kaygısız bir yaşam sürmek olarak tanımlanıyorsa o zaman ben mutlu bir kişi olarak düşünülebilirdim. Bir zamanlar birçok kişinin gıpta ettiği az sorumluluk bulunduran çok rahat bir yaşam sürüyordum.

Keyifli Bir Cehalet İçinde Yaşamak

Kocam genel olarak evimizin geçimini sağlayan kişiydi ve iyi para kazanıyordu. Çocuklarımızı okul dışı aktivitelere yazdırmak, onlara derslerde destek olmak, tatilleri planlamak, market alışverişi yapmak, çimlerimize bakmak, ev ve arabalarımızı satın almak, taşınmamızı ayarlamak gibi eskiden yaptığım görevlerin birçoğunu da yapıyordu. Kocamın her iki taraftan ailesi bize oldukça düşkündü; bizi destekliyordu, hayatımızın daha kolay ve daha dengeli olması için yardım ediyorlardı.

Günlük yaşamımda kendi kendimi idare etme becerimi kaybettim ve fiziksel olarak beceriksizleştim. Herhangi bir sorumluluğu üstlenmeye cesaretim yoktu ve başkalarına bel bağlıyordum. Yanlış bir şey yapsam bile hiç kimse beni azarlamazdı. Kocam henüz satın aldığım cep telefonumu kaybettiğimde bir şey söylemedi; sadece bana yeni bir tane satın aldı. Bir araba kazası yaptığımda ailemden hiç kimse beni suçlamadı. Sabırla tüm gerekli ücretleri ödediler.

30’larımda iyi bir ev hanımı olarak, merhametli olarak, çocuklarımı eğiterek toplumun yararlı bir üyesi olmalıydım. Ama onun yerine bu sorumlulukları umursamadım ve kocamın onlarla ilgilenmesini sağladım.

Banka hesap şifremi ve cep telefonu şifremi sıklıkla unutuyordum. Elektrik faturasının nasıl ödeneceğini, arabam bozulursa polisi nasıl arayacağımı bilmiyordum, ne de eşyaları koyduğum yeri hatırlıyordum. Kayınpederim bir keresinde dedi ki: “Gelinim iyi bir kız, sadece oldukça akılsız.”

Çocuklarımı eğitmeye gelince tüm gereksiz konuşmaları yapıyor, ama hiçbir icraat göstermiyordum. Çocuklarıma karşı sabrım azdı ve usandığımda çoğu kez sorumluluğu kocamın üzerine atıyordum.

Durumumuz iyi ve büyük bir evde yaşıyoruz ve de güzel arabalarımız var. Kocam ve benim sevimli bir oğlumuz ve kızımız var. Neredeyse harika bir dünyada yaşadığımızı söyleyebilirdim.

Arkadaşlarımın çoğu yaşadığım hayatıma gıpta ediyordu, ama gerçekte mutsuzdum. Olayları hatırlayamadığımda, özgüvenim ve özsaygımı kaybediyordum. Kendime hedefler koymaya çalışıyordum ama asla onlara ulaşamıyordum. Fiziksel sağlığım her geçen gün kötüye gidiyordu ve günlük ev işlerini yaparken kolayca yoruluyordum. Benim yaşımdaki bayanlar alışveriş yapmayı ve eğlenmeyi severler, ama ben sıklıkla yoruluyordum ve bu nedenle bir mağazaya adım atar atmaz tekrar eve gitmek zorunda kalıyorum.

Kendimden şüphelenmeye başladım, “Hayatımın geri kalanında gerçekten bu şekilde yaşamam mı gerekiyor? Gerçek mutluluk bu mudur?”

Sorumluluk Almak ve Engellerimi Kırıp Geçmek

Ruhumu tanrısal bir duruma yükselten Shen Yun Gösteri Sanatlarını ilk kez 2019 yılında gördüm. Uygulamayı yapmam gerektiğini fark ettim. O zamandan beri Falun Dafa’yı uygulama yolculuğumu sürdürmekteyim.

Dafa’yı uygulamaya ve Zhuan Falun’u okumaya başladığımda, hayatı dolu dolu yaşadığımı hissettim ve ailemin bunca yıl bana verdiği emeklerin karşılığını vermem gerektiğini fark ettim. Hayatımdaki herkese karşı merhametli olarak kendimi iyi yönde değiştirmem gerekiyordu. Heybetli bir ağaç haline gelip ihtiyacı olanlara barınak sağlayabilmem için cömert bir ağaç gibi olmam gerekiyordu. Ama tıpkı takıntılarımın ortadan kaldırılması gerektiği gibi—bir ağacın düzenli olarak budanması gerekiyor.

Aileme karşı bana bu kadar yıl bu kadar fazla bakım sağladığı ve bu kadar çok empatiyle yaklaştığı için minnettarlık hissetmeye de başladım. Eskiden bütün bu şeylerin zaten böyle olması gerektiğini düşünürdüm, ama Dafa’yı uyguladıktan sonra kavramlarım değişti.

Kocamın ailesi bana karşı hep çok kibardı. Benden asla bulaşıkları yıkamak gibi herhangi bir şey yapmamı istemeseler de hala bir şekilde onlara içerlemeyi başarıyordum. Bir uygulayıcı olduktan sonra, benim için tüm yaptıklarına minnettar oldum. Onlarla ilgilenme zamanımın geldiğini hissediyordum.

Çocuklarımın eğitimi için sorumluluk almam gerektiğini hissetmeye başladım. Sorunlardan ve sıkıntılardan kaçmamalıyım, onun yerine öfke krizine girdiklerinde kendimi onların yerine koymalıyım.

Zaman zaman evimin dağınık olduğunu gördüğümde kendime sakin kalmamı söylüyorum, çocuklarıma ne oynadıklarını soruyorum ve onları dinliyorum. Daha sonra onlara kibarca dağınıklıklarını toplamalarını söylüyorum.

Shifu diyor ki: “Çocukları akıl ve mantığa uygun bir şekilde eğitmelisiniz, böylece onlara gerçekten iyi bir şekilde öğretebilirsiniz.” (Zhuan Falun)

Çocukları eğitmek bir günlük iş değildir—uzun bir süreç ve daha fazla sabra sahip olmayı gerektirir.

Geçmişte, nasıl iletişim kurup çocuklarımı eğitebileceğimi düşünmekten kaçınırdım. Hala eksik olduğumu ve iyi bir iş çıkarmayacağımı hissediyordum. İşler planlandığı gibi gitmediğinde öfkemi kaybedeceğimi biliyordum. Dafa’yı uygulamaya başladıktan sonra daha hoşgörülü olmayı öğrendim ve çocuklarımı bilgelik ve rasyonellikle eğitmem gerektiğini fark ettim.

Shifu’ya bana Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkelerini öğrettiği için minnettarım ki böylece bir anlaşmazlık sırasında tampon vazifesi görecek boşluğa sahip oluyorum. Affetmenin gücünü gerçek anlamda hissettim ve hayatta daha iyisini yapabileceğime inandım.

Çocuklarıma daha iyi nasıl bakabileceğini düşünmeye başladım. Bir okul-sonrası bakım programı başlatmak istedim ve bunun ailemize finansal olarak yardımcı olacağını düşündüm.

Ama ertesi sabah hala eksik olduğumu hissettiğimde o fikir etkisini kaybetti. Kendimden şüphelendim ve yeterince sabır, enerji veya o çocuklara bakma arzumun olmadığını hissettim. Neden finansal durumumuz bir şekilde iyi gidiyorken uğraş içine girmem gerekiyor?

Kocam okul-sonrası programı başlatma fikrimi destekledi. Çalışmaktan dolayı oldukça yorgun oluyordu ve okul-sonrası programı başlatmanın iş kaynaklı stresini hafifleteceğini ve o kadar yorgun olmayacağını söyledi. Ayrıca çocuklarımızla aramızdaki bağı sürdürmek için daha fazla zamanımızın olacağını hissediyordu.

Tereddüt etmeye başlayıp artıları ve eksileri düşündüm. Çok bencil olduğum gerçeğine aydınlandım. Egomu bıraktığımda okul-sonrası programı başlatmanın hem çocuklarıma hem de kocama faydalı olacağını fark ettim. Shifu bize başkalarını düşünmeyi, benliksiz ve fedakar olmayı öğretti. Sonunda okul-sonrası programı başlatmaya karar verene kadar altı ay kadar geçti.

O kararı uygulamaya geçirdikten sonra her şey sorunsuz gitti. Birlikte çalışacak bir ortak bulabildim. En önemlisi, okul-sonrası programını yürütürken oturmamız için daha uygun olan yeni bir ev satın aldık. Hem kocam hem de çocuklarım çok mutluydu. Sonunda o kararı gerçekleştirdiğim için huzurlu ve minnettar hissediyordum.

Uygulamaya başladıktan sonra ne böylesine büyük bir sorumluluk yüklenebileceğimi ne de kötü huylarımı bırakıp başkalarına karşı daha merhametli ve hoşgörülü olacağımı bekliyordum. Market alışverişinden bunalmayacağımı beklemiyordum. Fiziksel ve zihinsel sağlığımın daha iyiye gideceğini de beklemiyordum!

Uygulamaya başladığımdan beri nasıl değiştiğimi görmekten gerçekten mutluluk duyuyorum. Aynı zamanda nasıl önce başkalarını düşünebildiğimi görmekten de mutluluk duyuyorum ve hayatın ne kadar değerli olduğunu biliyorum.

Rehberliğiniz ve öğretileriniz için teşekkür ederim, Shifu Li Hongzhi!

Bu makalede belirtilen görüşler yazarın kendi düşünce ve anlayışlarını temsil eder. Bu web sitesinde yayınlanan tüm içerikler Minghui.org tarafından telif hakkı ile korunur. Minghui düzenli olarak, belirli olaylar üzerine çevrimiçi içerik derlemeleri yayınlayacaktır.

Çince versiyonu mevcut