(Minghui.org) Çin Komünist Partisi (ÇKP) 1999 yılının Temmuz ayında Falun Dafa'ya karşı ülke çapında kampanyaya başladığından beri, inancım için iki kez hapse mahkum edildim ve toplam on yıl hapis yattım. Kocam Falun Dafa'yı uygulamıyor, ama aynı zamanda bana ve 2001 yılında henüz 20 yaşında bile değilken, Dafa'ya olan inancı için bir yıldan fazla zorunlu çalışma cezası verilen oğlumuza yapılan zulme tanık olurken muazzam acılar çekti.

Zulme rağmen kocam, işini kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldığında bile, yıllar boyunca beni ve oğlumu her zaman destekledi. Doğru desteğinden dolayı, karşılığında kutsamalar da alıyor.

Dafa'ya İnancımı Desteklemek

1996 yılında Dafa'yı elde ettiğimden beri, kocam Dafa'ya ve Dafa'nın kurucusu Shifu Li'ye her zaman saygı duymuştur.

Ağustos 1999'da, zulüm gerçekleştikten bir ay sonra, kocam yabancı bir medyanın Shifu Li ile yaptığı röportajını dinledi. Bana Shifu'nun sesinin olağanüstü olduğunu ve evrenin farklı alemlerinden gelen güçlü bir nüfuz etme gücüne sahip olduğunu söyledi. Onun yorumu, devlet medyasının çılgınca Dafa'ya ve Shifu Li'ye iftira attığı en karanlık günlerde uygulamaya olan inancımı korumam için beni cesaretlendirdi.

Zulüm başladıktan kısa bir süre sonra hapsedilmemin ardından kocam, anne ve babamın paniklemesini veya endişelenmesini istemedi ve onlara az gelişmiş bir ülkeye uzun bir iş seyahatinde olduğumu ve onlarla doğrudan iletişim kuramayacağımı söyledi. Daha sonra onlara çok iyi bakmaya başladı. Annem vefat ettikten sonra babama bakmaya devam etti ve benim için aile sorumluluğunu yerine getirdi.

2001 yılının Şubat ayında haksız hapis cezasına itiraz ederken, kocam duruşmadan önce benimle yalnız görüşmek istedi. Yüksek mahkeme yargıcı ona, sadece beni Dafa'dan vazgeçmeye ikna etmeyi kabul etmesi halinde benimle görüşmesine izin verileceğini ve ondan sonra serbest bırakılabileceğimi söyledi.

Benimle görüştüğünde, benden sadece kendime iyi bakmamı istedi. Yargıcın kendisini nasıl tehdit ettiğini ya da oğlumuzun zorunlu çalışma kampına kapatıldığını bana söylemedi. Daha sonra, şartlar ne olursa olsun inancımdan vazgeçmeyeceğimi bildiğini ve tek başına yüzleşmek zorunda kaldığı baskıya rağmen kararıma saygı duyduğunu söyledi.

2007 yılında ikinci kez hapse girdim. Beni ziyaret ettiğinde çok yorgun ve bir deri bir kemik kalmış olduğumu görünce işkence görüp görmediğimi sordu ve yara izleri olup olmadığını kontrol etti. Hapishane gardiyanlarına, kendi inancıma sahip olma hakkım olduğunu ve birini inancından zorla vazgeçirmenin gücün kötüye kullanılması olduğunu söyledi. Gardiyanların vahşetini cezaevi yönetimine bildirdi. Cesur davranışı sayesinde hapishane ortamı iyi yönde değişti.

Kocam Bizimle Gurur Duyuyor

Kocam ve ben, ikimizin de önemli görevlerde bulunduğu aynı işyerinde çalıştık. Ben hapse atıldıktan sonra biri kocamı görevinden almak istedi. Onu ve işini korumak için benden boşanmasını söyledim ama reddetti.

Hapishanede beni ziyaret etme fırsatını asla kaçırmadı. Hatta iş gezilerini belirlenen ziyaret tarihlerine göre planladı. Başkalarının hakkımızda ne söylediğine aldırmadan, yaptığımızın doğru olduğuna inandığı için başını her zaman dik tuttuğunu ve benimle ve oğlumuzla gurur duyduğunu söyledi!

Kocam, Dafa uygulayıcıları Çin'de zulüm görürken inancımızı desteklediği için kutsamalar aldı. Halen önemli bir pozisyonda bulunuyor ve maaşı ve sosyal hakları hiçbir zaman etkilenmedi ve aynı seviyedeki bazı meslektaşlarından bile daha iyi. Bunun, Dafa'nın Shifu'sunun ona göz kulak olması sayesinde olduğunu biliyoruz!

Bu makalede ifade edilen görüşler, yazarın kendi görüşlerini veya anlayışlarını temsil eder. Bu web sitesinde yayınlanan tüm içeriğin telif hakkı Minghui.org'a aittir. Minghui, çevrimiçi içeriğinin derlemelerini düzenli olarak ve özel günlerde yayınlamaktadır.

Çince versiyonu