(Minghui.org) Yıllar boyunca gerçekleri açıklama deneyimimi hatırlayarak, en önemli şeyin insanların vicdanını uyandırmak için merhametimizi kullanmamız olduğunu hissediyorum.

Merhameti Takip Etmek Beni Falun Dafa'ya Yönlendirdi

Kendimi bildim bileli, her zaman tanrıları ve Buda'ları aradım. İyi, kibar ve merhametli bir insan olmayı öğrenmek istedim. Ne zaman “İlahi” olmaktan veya “merhamet”e sahip olmaktan bahseden bir kitapla karşılaşsam onu okurdum.

Bir meslektaşım, Falun Dafa xiulian uygulamasının ana kitabı olan Zhuan Falun kitabının harika olduğundan bahsetti, bu yüzden onu Mayıs 1998'de ödünç aldım. Okuduktan sonra harika bir kitap olduğunu hissettim, ama tam olarak ne olduğunu anlamadım. Söylenenlerden anladığım şey, Shifu Li'nin (Dafa'nın kurucusu) tekrar tekrar “zorluğa katlanmak”tan bahsettiğiydi. Düşündüm ki, “Günümüzde insanlar sadece zengin olmak ve hayattan zevk almakla ilgileniyor. Bu kitap neden zorluklara katlanmaktan bahsediyor?”

Ancak, Shifu'nun bahsettiği merhamet beni derinden etkiledi,

“Herhangi bir şey yaparken, başkalarına karşı daima iyi kalpli ve kibar olmalısınız. Bir sorun ile karşı karşıya kaldığınızda, öncelikle başkalarının bunu kaldırıp kaldıramayacağını veya incinip incinmeyeceğini göz önünde tutun. Böyle yaptığınız sürece hiç bir problem olmaz.” (4. Ders, Zhuan Falun)

Her kelime kalbimde yankılandı! Kendime, “Uygulamanın zorluğuna dayanabilir miyim? Bunu yapmaya istekli miyim?” diye sordum. “Zorluğa katlanmam gerekiyorsa, öyle olsun” diye düşündüm. İyi ve merhametli bir insan olabilmek için kitabın öğrettiklerini yapmaya hazırım.” Böylece Falun Dafa'yı uygulamaya başladım.

İnsanları Kurtarma Sürecinde Merhametimi Arttırmak

Ben her şeyin temeline inmek isteyen bir insanım. Birçok kez zulme uğradıktan sonra, bunun arkasındaki gerçekleri ve sebepleri anlamak istedim. Zulüm gördüğümde ya da gerçeği açıkladığımda, sorgulandığımda ne diyeceğimi bilemedim. Bunu nasıl geliştirebilirim? Üzerinde düşündükten sonra, en önemli şeyin kalbimde merhamet geliştirmek ve sürdürmek olduğuna karar verdim.

Hapisten çıktıktan kısa bir süre sonra gerçeği yüz yüze açıklamak için ilk kez dışarı çıktım ve hala çok fazla korku içindeydim. Düşündüm ki, “Sadece deneyimlerimden bahsedeyim. Bu sayede biri beni ihbar etmek isterse elinde hiçbir delil olmaz.” O yüzden tabii ki insanlarla konuştuğumda etkisi pek iyi olmadı çünkü aklımın bir köşesinde kendimi nasıl koruyacağımı düşünüyordum. Genelde insanların sorularına cevap veremedim. Kendimi incelediğimde, korkumun merhametimden çok daha büyük olmasından kaynaklandığını anladım. Fa'yı daha fazla çalıştıkça, korku zihniyetim yavaş yavaş yok oldu.

Shifu diyor ki,

“Üstelik, siz gerçeği açıklamaya devam ederken, yaydığınız iyilikseverlik ve yansıttığınız doğru düşünceler, kötülüğü parçalar, kurtardığınız hayatları uyandırır ve benliklerini geri kazanmalarına neden olur ve bu da bir kişinin bunları gerçekten rasyonel bir şekilde görmesine yol açabilir.” (San Francisco'daki 2005 Konferansındaki Öğretiler)

Shifu'nun Fa'sını okurken, korku zihniyetimin yavaş yavaş gittiğini hissettim. Kendime hatırlattım, “Ben insanları uyandırıyorum. Shifu ve Fa ile, merhametim ve doğru düşüncelerim ile, kişinin arkasındaki kötü faktörler anında parçalanacaktır. Korkacak ne var?”

Uygulayıcılarla konuşarak ve Minghui web sitesindeki makaleleri okuyarak daha fazla bilgi ve deneyim kazandıkça, anlayışım netleşti ve insanların sorduğu soruları yanıtlayabildim. Kasten kışkırtıcı olan bir kişi olsa bile suskun kalırdı. Bazen biraz kayıtsız hissettim, ama aynı zamanda o kişiyi kurtaramadığımı da hissettim! Konuşmayı kesti ama söylediklerimi pek kabul etmedi. Sorunumun ne olduğunu merak ettim.

Shifu diyor ki,

“Emirler asla başaramazken, çalışırken sesinizin tonu, iyi kalpliliğiniz ve muhakemeniz, bir kişinin kalbini değiştirebilir." (“Berrak Zihinlilik", Daha İleri Yükselmeler İçin Esaslar I)

Shifu'nun Fa'sını okurken, bunun merhamet eksikliğimden kaynaklandığını fark ettim. Ses tonum çok sertti ve agresif sözlerim merhametimi kapatıyordu. Böylece karşıdaki kişi rahatsız oluyor ve gerçeği kabul etmiyordu.

Merhamet geliştirmeye daha fazla dikkat etmeye başladım. Hep diğer kişilerin bakış açısıyla düşünmeye çalıştım. Aynı zamanda gerçeği açıklarken sesime de dikkat ettim ve sözlerimi düşündüm. Böylece karşı taraf benim söylediklerimi daha kolay kabul edebilirdi. Bazen eve geldikten sonra, bir soruya verdiğim yanıtı daha iyi ifade etmenin bir yolu olup olmadığını veya daha iyi seçenekler olup olmadığını görmek için birden çok açıdan düşünürdüm. Bu sayede karşıdaki kişinin bakış açısından bakarak ve diğer kişinin anlama kabiliyetini göz önünde bulundurarak, gerçeği açıklamak ve karşıdaki kişinin yanlış anlamalarını ve şüphelerini gidermek için daha uygun bir dil kullanabildim. Yavaş yavaş, bana çok keskin sorular sorulduğunda bile, kolaylıkla ve bilgelikle cevaplayabiliyordum. Gerçeği açıklamam daha etkili oldu ve daha fazla insanın Çin Komünist Partisi'nden (ÇKP) ve gençlik örgütlerinden ayrılmalarına yardım ettim.

Örneğin, “İyi ve kötü eylemlerin hak edileni alması cennetin yasasıdır” dediğimizde, insanların bizi kolayca yanlış anlamalarına ve merhametli olmadığımızı düşünmelerine neden olabileceğini gördüm. Ben de şöyle dedim: “İyilik ödüllendirilir, kötülük yapan ise cezalandırılır” diye bir söz vardır.

Bunu böyle söylemek, bize kötü şeyler yapmanın bize zarar verirken iyi olmanın hayatımızı el üstünde tutmak olduğunu söylüyormuş gibi hissettim. Kendi hayatımızın ve eylemlerimizin sorumluluğunu almalıyız. İnsanlar bunu anlasa, iyilik yapar, erdem biriktirir ve gelecek nesiller kutsanır. Çoğu insan bunu kabul edebilir ve bu onlara gerçeği daha fazla açıklamayı kolaylaştırır.

Bazı insanlar neden Komünist Parti Üzerine Dokuz Yorum'u dağıttığımızı anlamıyorlar ve bizi siyasete karışmakla veya ÇKP'ye karşı olmakla suçluyorlardı. Onlarla tartışmıyor ya da sinirlenmiyorum. Bunun yerine onlara, “ Dokuz Yorum'u okudunuz mu? Bir göz atmalısınız çünkü birçok doğru bilgi sağlıyor. Bir şey gerçekse, neden söylemeyelim?” diyorum. Çoğu insan söylediklerimin makul olduğunu düşünüyor. O zaman gerçeği daha da netleştirmek daha kolay oluyor.

İnsanların Vicdanını Uyandırmak İçin Merhametimizi Kullanmak

Shifu diyor ki,

“İyi kalplilik aslında kişinin başlangıçta var olan doğasıdır. Bu fiziksel dünyada ise sadece, kişinin doğuştan gelen iyiliğinin yansıması olarak isimlendirilebilir. Bu durum hayvanlardan veya başka yaratıklardan insanoğluna reenkarne olan o tür insanlardan tamamen farklıdır. İnsanlar olarak herkes bir miktar iyi kalp taşımaktadır, çünkü her bir canlı, belirli bir seviyede yaratılırken, o seviyenin standartlarını karşılamıştı.” (Yeni Zelanda Konferansında Fa'nın Öğretilmesi)

Shifu'nun söylediğini her zaman aklımda tutuyorum - insanların doğuştan iyi kalpli olduğunu. Bu nedenle, gerçeği açıklarken, kişinin sosyal statüsü veya Dafa'ya karşı tutumu ne olursa olsun, onlara aynı şekilde davranıyorum. Onların iyi tarafını ve vicdanını uyandırmaya ve şüphelerini gidermeye çalışıyordum. Sürekli olarak nerede daha iyi yapabileceğimi araştırıyorum.

Sağlığı yerinde olmayanlar için onlara, “Bu kitapçığı okumalısınız ve sağlığınız kesinlikle çok daha iyi olacak, çünkü kalbiniz iyi şeyler barındırdığında, bağışıklık sisteminiz daha güçlü olacak ve vücudunuz doğal olarak daha sağlıklı olacaktır” diyorum.

Kırsal kesimde okuma yazma bilmeyen yaşlılara şöyle soruyorum: “İçten, iyi ve hoşgörülü olmak iyi mi?” Evet diyorlar. Onlara, “Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü bizim gerçek doğamız. Sadece dünyada daha bencilleştikçe, kalplerimiz kirleniyor ve Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü'nün doğası belirsizleşiyor ve kayboluyor. Bu bizim için çok zararlı.” diyorum. Çoğu insan aynı fikirde oluyor. O zaman onlardan “Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi! Falun Dafa iyi!” cümlelerini içtenlikle tekrarlamalarını istiyorum.

Bir keresinde omuz askısında eşya taşıyan orta yaşlı bir kadınla karşılaştım. Onu kibarca selamladım, “Merhaba hanımefendi, lütfen bu kitapçığa bir bakın!” Şöyle cevap verdi: "Meşgulü. Okuyacak vaktim yok.” Dedim ki, “Vaktiniz olduğunda alıp okuyabilirsiniz. Okuduktan sonra tüm gün çalışmanın yorgunluğunu atmanıza yardımcı olacaktır.” Şaşırdı, “Bu kadar harika olabilir mi?” "Evet! İyi şeyler okuduktan sonra, kendinizi dinlenmiş hissedecek, geceleri daha iyi uyuyacak ve sabahları daha dinç uyanarak çalışmak için daha fazla güce sahip olacaksınız.” dedim. Aldı ve dedi ki, "Gerçekten o kadar mucizevi mi? Bir bakacağım."

Sık sık zorbalığa uğrayanlarla karşılaştığımda, onlara anlayışımı ifade ettim ve onları teselli ettim, “Size zorbalık yapanlar aslında karmayı ortadan kaldırmanıza yardım ediyor. Bu şekilde bakarsanız, bu konuda çok daha iyi hissedeceksiniz. Üstelik tanrılar ve Budalar, sizin çok iyi olduğunuzu ve zorluklara dayanabileceğinizi gördüklerinde sizi koruyacaklardır. İyi insanlarla tanrılar ve Budalar ilgilenir. Gerçeği duymanızı ve umudu görmenizi sağlamak için buradayım. İyi insanlar her zaman ödüllendirilir.” Birçok insan gerçeği kabul etti.

Bir gün kırsala gittiğimde bir kapının eşiğinde oturan orta yaşlı altı kadın gördüm. Onları selamladım ve gerçeği açıklayan bazı materyaller verdim, ama okuma yazma bilmediklerini söylediler. Vazgeçmedim. İkisinin hasta göründüğünü fark ettim, bu yüzden materyallerdeki hikayelerin ne kadar harika olduğundan ve bazı hikayelerin insanların iyileşmesiyle ilgili olduğundan bahsettim. Bunlardan ikisi materyalleri istedi. Sonunda dördü de materyalleri aldı.

Başka bir seferinde, “Biraz bilgi alayım” diyen biriyle karşılaştım. Yanındaki biri öğretmen olduğunu söyledi, ben de ona dedim ki, “Siz bir öğretmensiniz! Bu harika! Eğer onlar için okuyabilirseniz, erdem ve kutsama biriktireceksinizdir!”Ona ÇKP'ye katılıp katılmadığını sordum ve neden ayrılması gerektiğini açıkladım. ÇKP'den ayrıldı.

İnsanlara ne zaman yardım etsem aklımda tek bir düşünce var, “Merhametiniz ve onları kurtardığınız için teşekkür ederim Shifu!”

ÇKP tarafından derinden zehirlenmiş insanlarla karşılaştığımda, birkaç temel konu hakkında özlü ve basit bir dille konuşuyorum. Atılım noktası olarak ahlakı, iyiyi ve kötüyü kullanıyorum. Bu genellikle ÇKP'nin yalanlarını ortaya çıkarır ve ortadan kaldırır. Onlara, “İnsanlar artık güvende kalmak için ÇKP örgütlerinden ayrılıyorlar. Niye peki? Çünkü biz ilahi olanın çocuklarıyız ve büyük Çin halkının torunlarıyız. 'Cennete, yeryüzüne ve insanlara karşı savaşan' ateist örgüte katılamayız. ÇKP'den ayrılırsak, tanrılar ve Budalar bizi koruyabilirler ve vebalar bize yaklaşmaya cesaret edemez.” diyorum.

Çoğu insan daha sonra ÇKP örgütlerinden ayrılmayı kabul ediyor. İnsanlar hala gerçeği kabul etmekte zorlanıyorlarsa, söylediklerimi düşünür ve duyarsam nasıl hissedeceğimi düşünerek kendimi onların yerine koyarım.

Çinlilere telefonda gerçeği açıklamakla ilgili Minghuide birçok güzel makale okudum. Onlardan çok şey öğrendim ve onlar da bana ilham verdiler. Bu kadar merhametli olduğunuz ve Çin'in zorlu ortamındaki Dafa uygulayıcılarının kendilerini yalnız hissetmemelerine ve dünyanın her yerindeki Dafa uygulayıcıları ile tek bir vücudun parçası olmalarına izin verdiğiniz için teşekkür ederim Shifu.

Farklı İnsanlara Farklı Gerçeği Açıklama Materyalleri Vermek

Minghui'nin gerçeği açıklayan materyallerinin yeni bir sayısı yayınlanır yayınlanmaz, onları dikkatlice okuyup içeriğini inceliyorum. Gerçeği açıklarken, her insanın ne istediğini ve hayatındaki farklı yönleri ve faktörleri anlamaya, onlara hangi materyalleri vereceğimi belirlemeye ve onlarla konuşmaya çalışıyorum.

İnsanlara ilk elden Cennetten Bereketler ve Çaresizlik İçindeyken Umut Görmek'i veriyordum. Onlara, "Bu hikayeler, Falun Dafa uygulayıcılarının kişisel deneyimleri ve kendilerini xiulian uygulamasına ve iyi işlere adadıkları için nasıl kutsandıklarını anlatıyor. İnsanlar çaresiz bir durumdayken, kim bir mucize ummaz ki! Bu hikayelerde cennetin bahşettiği mucizeleri ve kutsamaları göreceksiniz!” diyorum.

Çiftçilerle karşılaştığımda onlara Altın Tohumlar'ı veriyorum. Hepsi gelecek yıl için iyi tohumları saklamayı biliyorlar ve tanrılar kötü insanları yok ettiğinde iyi insanlara zarar vermeyeceklerini anlayacaklarını umuyordum.

Bazen, kırsalda dinlemeye istekli insanlarla karşılaştığımda, gerçeği çeşitli açılardan daha derinlemesine açıklayabiliyor ve onlara tüm materyallerin bir kopyasını verebiliyordum. Onlara, “Bunlar herkesin okuması için ücretsiz. Bu materyalleri kendimiz yapıyoruz, bu yüzden lütfen onlara değer verin. Bunları okuduktan sonra lütfen başkalarına iletin. Bunu yapmak sonsuz değerlidir ve erdem ve kutsama biriktirmiş olursunuz.” diyorum. Kabul ediyorlar.

Son 22 yıldır, Shifu'nun çok şey verdiğini derinden hissediyorum. Attığım her adım, Shifu'nun özenli bakımı sayesinde gerçekleşiyor. Sık sık kendime şunu hatırlatıyorum: "Daha çabalı olmalı ve daha fazla insanı kurtarmalıyım, bu yüzden Shifu'nun lütfuna göre yaşıyorum!"

Bu makalede ifade edilen görüşler, yazarın kendi görüşlerini veya anlayışlarını temsil eder. Bu web sitesinde yayınlanan tüm içeriğin telif hakkı Minghui.org'a aittir. Minghui, çevrimiçi içeriğinin derlemelerini düzenli olarak ve özel günlerde yayınlamaktadır.

Çince versiyonu