(Minghui.org) Bize Falun Dafa'yı aktardığınız için teşekkür ederim Shifu. Okuma yazma bilmeyen, rekabetçi ve hastalıklarla boğuşan bir taşra kadınıydım. Falun Dafa'nın engin ve derin öğretileri hayatımı değiştirdi! Şimdi okuryazar, sağlıklı ve bilge biriyim. Merhameti için Shifu'ya çok minnettarım ve gayretli bir şekilde uygulama yapmaya kararlıyım.

Istırabım Sona Eriyor

73 yaşındayım. Falun Dafa'yı uygulamadan önce 14 hastalığım vardı. Bir ara karaciğer ve mide sorunlarım ciddileştiğinde sekiz gün boyunca yemek yiyemedim. Hastalıklar beni vurduğunda, kocam gece yarısına kadar doktorları aradı. Hastalıklarım iyileşmedi, aksine daha da ciddileşti. Sonunda bir doktor kocama istediğimi yememe ve yapmama izin vermesini, çünkü daha fazla yaşamayacağımı söyledi. Askeri hastanedeki doktor bile bana yardım edemedi.

Hayatım sona ermek üzereyken, bana Falun Dafa'dan bahseden iyi kalpli bir insanla konuştum. İkna olmamıştım, çünkü Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) ateizmi tarafından derinden yanıltılmıştım. Manevi herhangi bir şeyi kabul etmek benim için oldukça zordu. Ancak başka hiçbir şey yardımcı olmadığı için, Falun Dafa'yı uygulamaya karar verdim.

Uygulamaya başladıktan üç gün sonra ayağa kalkabildim etrafta dolaşabildim. Shifu'nun bedenimi arındırdığına inanıyorum. Bir çocuk kadar mutluydum ama bunu nasıl ifade edeceğimi bilmiyordum. Sadece "Bu uygulama harika!" dedim. Tüm ailem yaşadığım değişimlere tanık oldu. Hepimiz mutluyduk ama Shifu'ya nasıl teşekkür edeceğimizi bilmiyorduk.

Bu uygulayıcı daha sonra bana Zhuan Falun’un kitabını satın aldı. Kitabı açtığımda Shifu'nun fotoğrafını gördüm. Kelimelere baktığımda, her kelimenin bir mısır tanesi kadar büyük olduğunu gördüm. Altın rengindeydiler ve bazen hareket ediyorlardı. Bu mucizevi bir şeydi! Falun Dafa'nın sadece sıradan bir qigong olmadığını anladım. Kelimeleri ezberlemeye ve egzersizleri ciddi bir şekilde uygulamaya karar verdim.

Eşim ve çocuklarım tarafından cesaretlendirilerek, gayretli bir şekilde uygulama yapıyor ve kendimi enerjik hissediyordum. Onlardan Zhuan Falun'daki bilmediğim kelimeleri sözlükte aramak için yardım istiyordum. Bir gün aileme, artık sözlükteki kelimelere nasıl bakacağımı bildiğimi söyledim. Buna inanmadıklarında, onlara gösterdim. Şok oldular. Kızım heyecanlandı, bana sarıldı ve "Anne! İnanılmazsın!" diye haykırdı.

Her gün egzersizleri yaptım ve Fa’yı özenle okudum. İki aydan kısa bir süre içinde tüm hastalıklarım geçti. On sekiz yıl hasta kaldıktan sonra sağlığıma kavuştum.

Tüm ilaçları attım ve 25 yıldır ne herhangi bir ilaç kullandım ne de iğne yaptırdım.

Fa sayesinde, hastalıkların geçmiş yaşamlarda kötü şeyler yapmamızdan veya başkalarına zorbalık etmemizden kaynaklandığını biliyorum. Artık Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkelerine göre yaşıyorum ve nerede olursam olayım iyi bir insanım. Falun Dafa beni temelden değiştirdi, bana sağlıklı bir beden verdi ve yaşamın amacını gösterdi: Orijinal, gerçek benliğime dönmek. Kişisel çıkarlar, şöhret peşinde koşma ve kaybetmeyi göze alamama gibi inatçı alışkanlıklarımdan kurtuldum. İyi bir insan oldum ve başkalarına içtenlikle davranıyorum. Komşularıma aile üyelerim gibi davranıyorum.

Bir zamanlar okuma yazma bilmezken, şimdi okuyabiliyorum. İnsanlar bana sık sık tarih öğretmeni ya da üniversite mezunu olup olmadığımı soruyorlar. Zulüm hakkındaki gerçekleri açıkladığımda, bana hakaret eden ya da küfreden insanların yüzüne gülümseyerek bakabiliyorum. Falun Dafa beni tamamen değiştirdi ve şimdi gerçekten iyi bir insanım.

Arkadaşlarıma ve akrabalarıma hikayemi anlattım. Köyümdeki ÇKP Sekreterinin karısı uygulama yapmaya başladı. Hatta kocası egzersizleri uygulayabilmemiz için bizim için bir oda kiraladı. Uygulayıcılar Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkelerine göre davranırlar ve komşuları ile iyi geçinirler. Böylece aileler uyumlu hale geldi. Uygulayıcılar hasat ettikleri en iyi mahsulleri planlanandan önce köy yönetimine teslim ettiler. Köydeki insanlar Falun Dafa'nın iyi olduğunu ilk elden gördüler ve hepsi Dafa'yı övdüler.

Böylesine harika bir uygulama hakkında Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) yalan söyleyeceğini ve zulüm edeceğini hiç beklemiyordum. Gazeteler ve TV programları yalanlar yayınlıyor, insanların zihinlerini zehirliyordu. Diğer uygulayıcılar ve ben aile üyelerimiz tarafından izlendik ve diğer uygulayıcılarla iletişim kurmamıza izin verilmedi. Falun Dafa'nın hastalıklarımı iyileştirdiğini bilen doktorlar bile kendilerini korudular ve hatta Falun Dafa'ya kötü davrandılar.

Yaşamı ve Ölümü Bırakmak

20 Temmuz 1999'da, ÇKP Falun Dafa'ya zulmetmeye başladıktan sonra ne yemek yiyebildim ne de uyuyabildim. Pekin'e temyize gitmek istedim ama benimle birlikte gidecek başka bir uygulayıcı bulamadım. Kendim gitmeye karar verdim. Aileme bir not bıraktım: "Ben Pekin'e gidiyorum. Eğer geri dönmezsem lütfen üzülmeyin. Shifu'nun bana ikinci bir hayat verdiğini biliyorsunuz." Pekin'e giden otobüs, başkente varmadan önce yetkililer tarafından yedi kez durduruldu.

İlk önce Devlet Dilekçe Ofisi’ne gittim ve oradaki memurlara Falun Dafa'ya ve Shifu'ya nasıl iftira atıldığını anlattım. Durumumu üst düzey yetkililere rapor edeceklerini söylediler ve eve dönüp beklememi istediler. Daha sonra Savcılığa ve mahkemeye gittim ve onlara Falun Dafa ve Shifu hakkındaki gerçekleri anlattım. Hepsi durumumu üst makamlara rapor edeceklerini söylediler ve eve gitmemi istediler. Param bitene kadar birkaç gün Pekin'de kaldım.

Memleketime döndüm ve iki uygulayıcıyla karşılaştım. İkisi de Fa'yı onaylamak için Pekin'e gitmek istiyordu. Daha fazla para almak için eve geri döndüm. Ailem sağ salim döndüğümü görünce beni daha fazla destekledi. Böylece bu iki uygulayıcı ile tekrar Pekin'e gittim. Bu sefer doğrudan Tiananmen Meydanı’na gittik. İki uygulayıcı tutuklandı ama ben eve döndüm.

Komşu köydeki birkaç uygulayıcı Pekin'e gitmek istedi, ben de onlarla birlikte gittim. Altı kişi tutuklandık ve iki ay boyunca yerel gözaltı merkezinde gözaltında tutulduk. Diğer uygulayıcılar serbest bırakıldıktan sonra Pekin'e gitmeye cesaret edemediler. Ben Pekin'e sekiz kez tek başıma gittim. Üç kez tutuklandım. Yerel yetkililer beni yakından izlediler ve bana ciddi bir şekilde zulmettiler. Bir gözaltı merkezinde 120 gün gözaltında tutuldum ve daha sonra bir beyin yıkama merkezine gönderildim.

Bana ne kadar kötü davranırlarsa davransınlar, amaçlarına ulaşamadılar. Serbest bırakılır bırakılmaz yapmam gereken şeyleri yaptım ve bir gün bile durmadım. Yaklaşık iki yıl içinde Pekin'e 11 kez gittim. Çok kararlıydım ve şöyle düşünüyordum: "Dafa zulüm görürken evde öylece kalamam. Dafa olmasaydı hayatım sona erecekti. Dafa'yı korumak, Dafa'yı onaylamak ve insanlara zulüm hakkındaki gerçeği anlatmak benim görevim."

ÇKP yetkilileri beni gözaltına aldılar ve beynimi yıkamaya çalıştılar ama işe yaramadı. Üç kez zorunlu çalışma kamplarına gönderildim ama Shifu'nun koruması sayesinde aynı gün serbest bırakıldım. Serbest bırakıldığımın ertesi günü dışarı çıktım ve insanlarla zulüm hakkında konuştum. 17 kez tutuklandım. ÇKP bana nasıl zulmetmiş olursa olsun, onun talimatlarını ya da taleplerini takip etmedim. Falun Dafa’nın ve Shifu'nun harika olduğunu biliyorum. Falun Dafa harika ve erdemli. Dafa benim hayatımı kurtardı.

ÇKP beni dört yıl hapse mahkum etti ve beni dönüştürmek için ellerinden geleni yaptılar ama başarılı olamadılar. Çok acı çektim ama her zaman bir Falun Dafa uygulayıcısı olduğumu hatırladım. Bana zulmedenlerden nefret etmedim çünkü onların ÇKP'nin propagandası tarafından yanlış yönlendirildiklerini biliyordum. Kendimden, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkelerine göre davranmayı talep ettim. Birkaç baş gardiyan benim nazik sözlerim ve eylemlerimden etkilendi.

Orada çalıştırılmayı reddettim. Hücre şefi çalışmam için bana yalvardı. Dafa'yı onaylamak için, Falun Dafa'yı kabul eden mahkumlara yardım ettim. Sonuç olarak, daha önce Dafa'yı kabul etmeyenler tutumlarını daha iyi yönde değiştirdiler. Takım lideri onlara nasıl davrandığımı sorduğunda, hepsi çok iyi olduğumu söyledi. Serbest bırakıldığımda bazı mahkumlar ağladı. Onlara, "Burada olmamalıydım, benim için mutlu olmalısınız" dedim.

Yerel yetkililer, hapisten çıktıktan sonra beni, bir beyin yıkama merkezine göndermeyi planlıyordu. Yapmam gerekeni yapabilmek için Shifu'dan eve gitmeme yardım etmesini istedim. Kızım yerel 610 Ofisi’ne gitti ve onlardan bir rapor aldı. Beni almaya geldiğinde, hapishanedeki lider kızımı 610 Ofisi'nden bir memur sanmış ve ona "Bu yaşlı kadın çok nazik. Onunla ilgili tek sorun dönüştürülememesi" dedi.

Kızım beni bu kadar sorunsuz bir şekilde eve götürdüğü için Shifu'ya çok minnettardı.

Eve döndükten sonra hapishane müdürüne, ekip liderine ve hapishanedeki siyasi eğitmene mektup yazarak onlara gerçeği açıkladım. Daha sonra, mektupları okuduktan sonra beni övdüklerini duydum ve dönüştürülmemiş olmama rağmen, eğitimli olduğumu ve hatta onlara mektup yazdığımı söylemişler. Sanırım sonunda Falun Dafa uygulayıcılarının dünyadaki en iyi insanlar olduğunu anladılar.

Falun Dafa Bilgeliğimi Açıyor

ÇKP'nin yalanları tarafından yanlış yönlendirilen insanları kurtarmak için insanlara gerçeği açıklıyorum. Hukuk departmanlarından memurlar, polisler, üniversite öğrencileri, doktorlar ve yaşlı ÇKP yetkilileri gibi, yalanlar tarafından derinden yanlış yönlendirilen her çeşit insanla karşılaştım. Dafa'dan edindiğim bilgelik ile onlara farklı açılardan gerçeği açıkladım ve ÇKP'nin yalanlarını paramparça ettim.

Beni dinlemekten hoşlandılar ve tarih öğretmeni ya da üniversite mezunu olup olmadığımı sordular. Onlara Falun Dafa'yı uygulamadan önce hiçbir resmi eğitim almadığımı ve okuma yazma bilmediğimi söyledim. İnsanlar onlara hikâyemi ve Falun Dafa'nın bana nasıl yeni bir hayat verdiğini anlattığımda çok şaşırdılar. Şimdi Zhuan Falun'u ve Shifu'nun makalelerini okuyabiliyorum.

Falun Dafa beni ve ailemi değiştirdi. Zulmün başlangıcında, onlar da ÇKP'nin yalanları ile yanıltılmışlardı ve artık Falun Dafa'ya inanmıyorlardı ama onlara gerçeği tekrar tekrar açıkladım. Bendeki değişiklikleri ve başıma gelen mucizevi şeyleri gördüler. Bu yüzden bir kez daha Falun Dafa'ya inandılar ve beni desteklediler. Onlar da kutsandılar.

Torunum liseye kabul edildikten sonra, ailesi onun iyi bir üniversiteye girip giremeyeceği ve mezun olduktan sonra iyi bir iş bulup bulamayacağı konusunda endişelendi. Torunuma, "Lütfen kalbinde tekrar tekrar 'Falun Dafa iyi' ve 'Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi' sözlerini tekrarla. İdealindeki üniversite tarafından kabul edileceksin" dedim. Gitmeyi umduğu tıp üniversitesi tarafından kabul edildi. Üniversiteden eve her gelişinde en iyi meyveyi alır ve Shifu'nun fotoğrafının önüne koyardı. Kızım da kocası da uygulama yapmamı destekliyor. Sağlıklı ve mutlular. Falun Dafa tarafından kutsandıklarını biliyorlar ve merhametli Shifu'muza minnettarlar.

Tüm içtenliğimle insanların gerçeği öğrenmelerini, ÇKP’den ve bağlı örgütlerinden geri çekilmelerini ve bu kritik ve tarihi anda kendileri için parlak bir gelecek seçmelerini umuyorum!