“Falun Dafa'yı Arıyordum”

(Minghui.org) Başka bir uygulayıcı ve ben, Falun Gong'u tanıtmak ve zulme karşı farkındalığı arttırmak için bisikletlerimizle uzak bir köye gittik. Köye aşina değildik, bu yüzden ana yolu takip ettik ve bir dükkanın yakınındaki kalabalık bir yerde durduk. İçeride birkaç kişi kâğıt oynuyordu, dışarıda ise bazı genç kadınlar sohbet ediyordu. İzleyiciler yol boyunca kart oynayan dört yaşlı kişinin etrafını sardı. Falun Dafa'nın kurucusu Shifu Li'den bu önceden belirlenmiş kaderi olan insanları kurtarmak için bizi güçlendirmesini istedik. İkiye ayrıldık.

Kart oynayanların yanına gittim ve merhaba dedim. Birkaç broşür ve DVD çıkarmaya başladığımda içlerinden biri bana elini salladı ve “Git buradan. Biz bunları istemiyoruz. Sözümüzü kesme. Size aldanmayacağız” dedi. Söylemek zorunda olduklarımı duymalarını engelleyen diğer boyutlardaki kötü faktörleri ortadan kaldırmak için doğru düşünceler gönderdim. Gülümsedim ve şöyle dedim: "Efendim, Falun Dafa uyguluyorum ve size iyi bir şey anlatmak için buradayım."

Sözümü bitiremeden yine sözümü kesti ve şöyle dedi: "Ne dedin? Falun Dafa’yı mı uyguluyorsun?” Ona uyguladığımı söylediğimde kartlarını bıraktı ve “Lütfen bana ayırabildiğiniz kadar malzeme verin. Falun Dafa'yı arıyordum. Sonunda bugün buldum!” dedi.

İnsanlar şaşırdılar. Şöyle devam etti: “Birkaç yıl önce Hong Kong'a gittim ve bir süre kızımın yanında kaldım. Birçok Falun Dafa uygulayıcısının orada egzersizleri yaptığını gördüm. Hong Kong'daki insanlar ve hükümet yetkilileri destek veriyordu. Falun Dafa gerçekten çok iyi. Çin Komünist Partisinin (ÇKP) propagandası ne olursa olsun kötü ve sahtedir. Eğer ÇKP insanların bir şeyi izlemesine veya okumasına izin vermiyorsa, kesinlikle onu izleyeceğim veya okuyacağım.”

Ona verdiğim malzemeleri ve DVD'leri aldı, diğerleri de biraz istedi. Eşyaları dağıtırken onlara gerçeği açıkladım. Ayrıca onlardan ÇKP ve ona bağlı kuruluşlardan ayrılmalarını istedim.

Başka bir zaman, birkaç uygulayıcı ve ben gerçeği açıklayan materyaller dağıtmak ve insanlarla konuşmak için uzaktaki bir dağ köyüne gittik. Evler birbirinden çok uzaklara dağılmıştı. Birkaç tanesine gittikten sonra yaklaşık 200 metre ötedeki tepede bir ev gördüm. Dışarıdaki ipte kıyafetler vardı, bu da orada birinin yaşadığı anlamına geliyordu. Gidip gitmeme konusunda tereddüt ettim çünkü saat çoktan öğleden sonra olmuştu ve aileme akşam yemeği hazırlamak için geri dönmem gerekiyordu. Çantamda sadece iki broşür kalmıştı ve onları eve giderken dağıtabilirdim.

Tam o sırada Shifu’nun Fa'sı aklımdan geçti: "...insanların bulunduğu tek bir bölgeyi bile atlamayın!." (İnsan Takıntılarını Bırakın ve Dünya İnsanlarını Kurtarın, Daha İleri Yükselmeler İçin Esasları III) Shifu bana önceden belirlenmiş hiçbir insanı ihmal etmemem gerektiğine dair bir ipucu verdi. Bölgemizde çok fazla uygulayıcı yok ve buraya gelmemiz bizim için kolay olmadı. Ne zaman döneceğimizi bilmiyorduk. Hepimiz bu fırsatı kaçırmamamız gerektiği konusunda hemfikirdik.

Bizi içeri aldıktan sonra bize şüpheyle bakan, hiçbir şey söylemeyen ve gülümsemeyen 50'li yaşlarında bir kadınla karşılaştık. Arkasını döndü ve başka bir odaya girmek üzereydi. Bizi yanlış anlamış olabileceğini fark ettim. Hareket etmedim ve gülümseyerek şöyle dedim: "Biz Falun Gong uygulayıcılarıyız ve size iyi haberler vermek için buradayız." Ona bir broşür verdim.

Sözümü kesti ve kocaman bir gülümsemeyle bana baktı. Az önce söylediklerimi tekrarlamamı istedi. Broşürü alırken çok mutlu görünüyordu. Birkaç sandalye çıkardı, oturmamızı istedi ve şöyle dedi: "Bir gün alışverişe çıktığımda, üzerinde Falun Dafa bilgileri yazılı olan bir Yuanlık bir banknot bana verildi. 'Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü' adlı üç karakteri gördüğümde kendimi çok iyi hissettim. Falun Dafa'yı arıyordum. Sizin dolandırıcı olduğunuzu sanıyordum.”

Ona dikkatli olması gerektiği konusunda güvence verdim çünkü günümüzde insanlar artık geleneksel değerlere bağlı kalmıyor. Ona gerçeği açıkladık ve o, ÇKP ve ona bağlı örgütlerden çekilmeyi kabul etti. Bizden bir fincan çay içmemizi istedi ve bize şeker ve meyve getirdi.

Ayrılırken bize tekrar tekrar teşekkür etti. Bize teşekkür etmemesini çünkü onu görmeye gelmemiz için bizi cesaretlendiren kişinin Shifu Li olduğunu, bu yüzden ona teşekkür ederse iyi olacağını söyledik. Edeceğini söyledi.