(Minghui.org) Selamlar Shifu! Selamlar uygulayıcı arkadaşlar!
Birkaç uygulayıcı ve ben, Falun Dafa'ya yapılan zulüm hakkındaki gerçeği açıklamak için bu yıl 40'tan fazla avukatı ziyaret ettik ve bazı deneyimlerimizi paylaşmak istiyorum.
Avukat Çift Gerçeği Duymaktan Mutlu Oldu
Bir sabah Ahui adındaki başka bir uygulayıcı ile birlikte bir hukuk firmasına gittim. Bu bölgede ziyaret ettiğimiz ilk hukuk firmasıydı ve orada çalışan yaşlı çift bizi sıcak bir şekilde karşıladı. Kadın bize mahkemeden emekli olduklarını ancak hukuk firmasının ruhsatının onun adına olduğunu söyledi.
Neden orada olduğumuzu açıkladım: "Falun Dafa’yı uyguluyoruz ve mahkemelerde haksız yere mahkum ediliyoruz. Cezaevinden çıktık ama yine de temyizde bulunuyoruz.” Anhui temyiz bilgilerini çıkardı ve kadına verdi. O, dikkatlice okudu ve şöyle dedi: "Hong Kong ve Makao da dahil olmak üzere yurt dışına gittiğimizde, birçok insanın Falun Dafa’yı uyguladığını gördük."
Ahui ona Falun Dafa ve onun dünya çapında uygulandığını anlattı. Ayrıca ÇKP'nin (Çin Komünist Partisi) uygulayıcılara neden zulmettiğini de anlattı. Partinin suçlarına karışmamak için kadından Partiden ayrılmasını istediğinde kadın anladı ve istifa etmeyi kabul etti. Dikkatle dinleyen kocası da partiden ayrıldı.
Kadın şikayeti kabul edeceğini ve bilgileri iyice inceleyeceğini söyledi. Bunu adalet duygusu güçlü bir avukata iletecek ve sonra bizimle iletişime geçecekti.
Birkaç gün sonra hukuk firmasının önünden geçtik ve kadın bizi tanıdı. Ne kadar enerjik göründüğümüzü kıskandığını söyledi. Bazı sağlık sorunları olduğunu söyledi ve şişmiş bacaklarını bize gösterdi. Anhui ona 20 yıldan fazla bir süredir Falun Dafa uyguladığını ve hiç ilaç kullanmadığını söyledi. Kadın bunu duyduğunda Falun Dafa'yı uygulamak istedi. Ona Shifu'nun son makalesi olan “İnsanoğlu Nasıl Var Oldu?” makalesinin bir kopyasını ve bir uğuluk verdik. Ondan küçük uğurluğun üzerindeki şu sözleri sürekli tekrarlamasını istedik: "Falun Dafa iyi, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi." Çok mutlu oldu.
Davamızı sorduğumuzda bilgiyi bir avukata gönderdiğini söyledi. Avukat davayı okumuş ve davanın oldukça çetrefilli olduğunu ve henüz karar veremediğini söylemiş. Başvurumuzu okudukları ve Çin'de Falun Dafa uygulamasının yasal olduğunu anladıkları sürece bunun sorun olmayacağını hissettik.
Avukat Şok Oldu
Bir öğleden sonra uygulayıcılar Ahui, Bai, Chen ve ben B Bölgesindeki bir hukuk firmasına gittik. Ofisin önünde kadın haklarını savunan bir poster vardı.
Ofiste orta yaşlı bir adam vardı. Ona, "Kadın haklarını korumakla ilgili bir afiş asmışsınız ve benim de tam olarak bununla ilgili bir davam var" dedim. Ahui ona temyiz başvurusunda bulundu. Daha sonra ona nasıl zulüm gördüğümü biraz anlattım. Avukat bazı sorular sordu ve birkaç yıl önce mahallesindeki bir Falun Dafa uygulayıcısının tutuklandığını ve daha sonra mahkum edildiğini söyledi.
Ahui, "20 Temmuz 1999'dan bu yana ÇKP, Falun Dafa'ya zulmetti ve binlerce davada uydurma kanıtlara dayanarak adaletsiz ve haksız karar verdi. Yüzbinlerce insan doğru inançlarından dolayı baskı altına alındı ve binlerce uygulayıcı yasadışı bir şekilde zorunlu çalışma kamplarına ve hapishanelere gönderildi. Ancak hiçbir zaman hiçbir yasayı çiğnemedik çünkü Çin'de Falun Gong uygulamasının yasa dışı olduğunu söyleyen hiçbir yasa veya düzenleme yok."
O konuşurken, Bai ona Kamu Güvenliği Bakanlığı'nın [2000] 39 No'lu belgesini ve Falun Dafa kitaplarının yayınlanması ve basılması yasağını kaldıran "Basın ve Yayın Genel İdaresi'nin 50 No'lu Emri"ni verdi.
Şaşıran avukat şöyle dedi: “ÇKP size uzun yıllardır zulmediyor. Falun Dafa uygulamaya karşı bir yasa olması gerektiğini düşünmüştüm ama görünen o ki durum böyle değil."
Bilgisayarı açtı ve söz konusu yasalara baktı. Uzun süre aradı ama hiçbir şey bulamadı. Söylediklerimiz makul ve sağlam temellere dayanıyordu ve avukat da bizim tarafımızda görünüyordu. Bize, Falun Dafa'ya ilk zulme uğradığında Changchun'da çalıştığını ve zulüm hakkında birçok şey bildiğini söyledi. Ayrıca geçmişte bazı uygulayıcıların hukuk firmalarına geldiklerini ancak firmanın onlara yardım etmeyi reddettiğini, çünkü avukatların Falun Dafa'ya karşı bir yasa olmamasının imkansız olduğunu düşündüklerini söyledi.
Davalarımız hakkında daha fazla bilgi edinmek için zaman ayıracağını söyledi. Chen ona temyiz bilgisini verdi ve şöyle dedi: "Umarım neden itiraz ettiğimizi anlayabilirsiniz." Bilgilerimizi okuduktan sonra kendisiyle tekrar konuşmayı planladık.
“Bana Verdiğiniz Şey Çok Değerli!”
C Bölgesi'nde birkaç hukuk firması var ve diğer iki uygulayıcı ve ben onları ziyaret ettik. Bai temyiz başvurusunu birinci hukuk firmasındaki bir avukata iletti. Uzun bir süre ona baktı ve sonunda şöyle dedi: "Falun Dafa ciddi bir şekilde 'çökertildi.' Bunu protesto edebilirsiniz ama size yardım edemem."
Ben de ‘‘Sert bir şekilde çökertmek’ yasal değil. Bizim durumumuzda da 'protesto' diye bir şey yok, çünkü hepimiz cezaevinden çıktık. Hakim davadan sorumludur. Bizim de itiraz hakkımız var, bu yüzden yardım için size geldik çünkü size güveniyoruz.” Avukat duygulandı ve dinledi.
Bai, "Yardım edemiyorsanız en azından davamızı öğrenin" dedi. USB belleği çıkardım ve “Olayla ilgili malzemelerin hepsi burada. Bunları bilgisayara kopyalayıp okuyabilirsiniz” dedim. Avukat, şikayeti kabul etmediğini ve USB belleğin içeriğini istemediğini söyleyerek özür diledi. Ayrıldık.
Caddenin aşağısına doğru devam ettik ve başka bir hukuk firmasına girdik. İçeri girer girmez mobilyalar dikkatimi çekti: Altı sandalyenin çevrelediği, güzelce dekore edilmiş uzun bir masa ve bir şişe gül spreyi vardı. Avukatın da çok zevkli bir insan olması gerektiğini söyleyebilirim.
Tabii ki, zarif siyah cheongsam (uzun geleneksel Çin elbisesi) giyen orta yaşlı bir bayan dışarı çıktı ve bizi sıcak bir şekilde karşıladı. Neden orada olduğumuzu açıkladık ve Bai şikayetini ona iletti. Çok ciddi bir şekilde baktı. Birkaç dakika sonra, "Falun Dafa'yı duydunuz mu?" diye sordum. Başını kaldırdı ve yüzünde bir gülümsemeyle cevap verdi: "Falun Dafa uygulayan birkaç meslektaşım vardı." Ona nasıl olduklarını sordum ve hepsinin nazik ve her zaman düşünceli insanlar olduğunu söyledi.
Ben şöyle dedim: "Falun Dafa insanlara iyi olmayı ve Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü standartlarını takip etmeyi öğretiyor. Çin dışında binlerce insan Falun Dafa'yı uyguluyor, ancak Çin'de ÇKP yönetimi altında Falun Dafa'ya 20 Temmuz 1999'dan beri zulmediliyor.”
Konuşurken Bai'yi işaret ettim ve şöyle söyledim, "İnancımızdan vazgeçmediğimiz ve ÇKP'nin Falun Dafa'ya yaptığı zulüm hakkındaki gerçeği ortaya çıkardığımız için yasadışı bir şekilde mahkum edildik ve yaklaşık on yıl hapsedildik."
Bize baktı ve “Sen yaşlı ve bilgesin” dedi. Bunun nedeninin Falun Dafa'nın öğretilerini okuyarak insanların neden bu dünyada bulunduğunu öğrenmemiz olduğunu söyledim. Bu yılın 20 Ocağında öğretmenimiz Shifu Li, tüm dünyadaki insanlara hitap eden "İnsanoğlu Nasıl Var Oldu?" Makalesini yayınladı. Bir kopyasını almak isteyip istemediğini sorduk. Kabul etti ve iki eliyle aldı.
Bai ona sahnelenen “Tiananmen Meydanı'ndaki Sahte Kendini Yakma” olayını ve bunun eski ÇKP başkanı Jiang Zemin tarafından kıskançlıktan uydurulduğunu anlattı. "O, insanların Falun Dafa'dan nefret etmesini istedi. Yalan birçok insanı aldattı, o zamandan beri gerçeği açıklamaya çalışan Falun Dafa uygulayıcıları ÇKP tarafından tutuklanma ve hatta öldürülme riskiyle karşı karşıya kaldı."
Bai, “Sırf Falun Dafa hakkındaki gerçeği açıkladığım için yasadışı bir şekilde 10 yıl hapis cezasına çarptırıldım. Evrenin gerçeği olan Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü'ye olan inancımdan yine de vazgeçmedim. Lütfen 'Falun Dafa'nın iyi olduğunu, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü'nün iyi olduğunu' unutmayın. Salgın ÇKP'yi ve onun destekçilerini hedef alıyor. ÇKP insanlığı yok etmek için buradadır ama o cennet tarafından yok edilecektir. Güvende kalmak için ÇKP'den ayrılın.”
Avukat ayrılmayı kabul etti. Ona bir uğurluk verdiğimde onu iki eliyle aldı ve şöyle dedi: “Gerçeği bilmemi istiyorsunuz. Bende davanız hakkında bilgi edinmek istiyorum. Ben hiçbir şey yapmadım ama siz bana çok değerli şeyler verdiniz. Ben bunları hak etmiyorum." Ayrıldığımızda avuçlarını birleştirdi ve bize teşekkür etti.
Bu Sefer Kabul Etti
Bai, Chen ve ben C Bölgesindeki bir hukuk firmasına gittiğimizde bizi orta yaşlı bir erkek avukat karşıladı. Neden orada olduğumuzu açıkladıktan sonra Bai, "Falun Dafa uyguluyoruz ve temyizde bulunmak istiyoruz" diyerek itirazını ona iletti. Avukat, Falun Dafa davalarının ele alınmasının kolay olmadığını, çünkü bunun sadece yasal bir dava değil, aynı zamanda siyasi bir dava olduğunu söyledi. Ona, "Yasayı kim yaptı? Tek bir kişi mi? İşte bu kadar saçma" dedim. Güldü.
Ben de “Siz bir avukatsınız ve birçok ceza davasına baktınız. Falun Dafa uygulayıcıları herhangi bir suç işledi mi? ÇKP o kadar yozlaşmış ki artık bir ÇKP yetkilisinin on milyarlarca Yuan’ı zimmetine geçirmesi bir norm haline geldi. Bu yolsuzluk, ÇKP'nin insanları insanlıklarından uzaklaştırmasının yalnızca bir yoludur; daha birçok yol vardır. ÇKP insanlığı yok etmek istiyor. Bir insan ancak ondan ayrılarak bir geleceğe sahip olabilir.”
Fikrini açıklamadı ancak şu soruyu sordu: "Tiananmen'in kendini yakması gerçek miydi?" Bai, "Tiananmen'in kendini yakma" olayını ardındaki safsataları ayrıntılı olarak açıkladı. Dinledi ve karar vermeden önce materyallerimizi okuyacağını söyledi.
Birkaç gün sonra geri döndüğümüzde bizi sıcak bir şekilde karşıladı ve şikayeti okuduğunu söyledi. “İnancınıza sıkı sıkıya bağlı kalmanızda yanlış bir şey yok. Bildiğiniz gibi Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi bir iktidar kurumudur ancak yine de ÇKP Merkez Komitesine rapor vermek zorundadır; gerçek bu.” Bende şöyle dedim: "Yapılacak hiçbir şey yok gibi görünüyor ama Cennetin ÇKP'yi yok edeceğine inanıyorum ve Cennetin iradesine göre hareket etmemiz akıllıca olacaktır. Siz ÇKP üyesisin, değil misiniz?” “Ordudaydım, yani evet” dedi. "Ondan ayrılırsanız, güvende olursunuz!" dedim. Bu sefer kabul etti. Kutsanması için ondan "Falun Dafa iyi, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi" ifadesini hatırlamasını istedik!
Bebek Alkışladı
Bai ve ben A Bölgesindeki bir hukuk firmasına gittik. Bir kadın avukat bizi oturmaya davet etti. Birkaç aylık bir kız çocuğunun kanepede yattığını, bacaklarını tekmelediğini ve küçük kafasını eğdiğini fark ettik. Çok tatlıydı.
Bir süre sonra başka bir müşteriyle bir adam içeri girdi, kadın bizi işaret ederek “Sizinle konuşmaya geldiler” dedi. İşte o zaman onların bir çift olduğunu anladık. Bai ona temyizi iletti ve bu noktada kadın avukat ve müvekkil oradan ayrıldı. Bebeği sandalyeye taşıdı ve oturdu. Çocuk ağlamadı ve sessizce arkasına yaslanıp bizi izledi.
Bilgileri uzun süre inceledi. Son olarak, “İlimizde hiç kimse böyle bir davayı almaya cesaret edemiyor. Akrabalarımdan biri uygulama yapıyor, dolayısıyla Falun Dafa'nın ne olduğunu biliyorum. Topluma ve insanlara zarar vermediği sürece bir inanca izin verilmelidir.” Ben de “Gerçek durumu anlıyorsunuz ve Çin Anayasası vatandaşların inanç özgürlüğüne sahip olduğunu açıkça belirtiyor” dedim. O, “ÇKP bunu bu şekilde görmüyor. Onun umursadığı şey, rejiminin tehdit altında olup olmadığıdır.” Ben şöyle dedim: "Falun Dafa, uygulayıcılara Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü doğrultusunda rehberlik etmektedir ve Falun Dafa uygulamasının hiçbir şeye zarar vermeden Çin'e ve halkına fayda sağlayabileceği tartışılmaz bir gerçektir. ÇKP, savunmasız uygulayıcıları bastırmak için tüm devlet aygıtını kullanıyor ki bu kabul edilemez."
Bai, "Falun Dafa’yı uyguladığım, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü'ye inandığım ve insanlara gerçeği açıkladığım için, ÇKP mahkemesi tarafından haksız yere on yıl hapse mahkûm edildim. Hiçbir pişmanlığım yok. Acı çekenler dünya insanlarıdır çünkü onlar gerçeği bilmiyorlar ve ÇKP'nin yalanlarına aldanıyorlar. Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü geliştiren bir kişi olarak insanların cehalet içinde kendilerine karma yarattıklarını görüyorum ve onlara gerçeği söyleme sorumluluğuna sahibim ki bu benim görevim. Şimdi, hepsi ÇKP üyelerini yok etmeyi amaçlayan, özellikle mevcut virüs olmak üzere pek çok doğal ve insan yapımı felaket var. İyi uygulayıcılara zulmetmek çok tehlikelidir. Her uygulayıcının görevi, tehlikeden kurtulabilmeleri için insanları kurtarmaya yardımcı olmaktır. Falun Dafa uygulayıcılarının gerçekten istediği tek şey budur.”
Avukat, "Ne kadar çok acı çektiyseniz bir o kadar cesur olmuşsunuz!" dedi. Bai, “Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü evrensel gerçeklerdir ve biz onlara bağlıyız. ÇKP Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü'nün düşmanıdır - bu ne kadar sürebilir? Cennet onu yok etmek üzere. Partiden ayrılmak kişinin güvenliğini sağlayabilir. [Partiden] Ayrıldınız mi?” Avukat sadece Gençlik Birliği'ne katıldığını söyledi. Bai, "O halde ayrıl ondan" dedi. "Tamam!" dedi. Bunu söyler söylemez bebek alkışladı! Bai, "Ayrılmanızı kaydetmek için 'Çifte Mutluluk' takma adını kullanalım. Bakın, kızınız da sizi alkışlıyor!” Oda gülümsedi ve kabul etti.
Son Söz
İnsanları kurtarmanın ne kadar acil olduğunun derinden farkındayız. Bu yıl şehrin çeşitli ilçelerinde 40'ın üzerinde hukuk firmasını ziyaret ettik, 50'nin üzerinde avukatla görüştük. Onlara gerçeği açıklayarak birçok avukat artık Falun Dafa'nın ne olduğunu ve ÇKP'nin bize neden zulmettiğini anlıyor. Artık pek çok avukat, Falun Dafa'nın Çin'de her zaman yasal olduğunu anlıyor ve ÇKP, 24 yıldır yasayı uygulama bahanesi altında Falun Dafa'ya zulmetmesine rağmen, bu zulmün hiçbir yasal dayanağı yok. Avukatlar bizimle etkileşime geçerek uygulayıcıların nazik, barışçıl ve rasyonel olduğunu görüyor ve Falun Dafa'nın iyi olduğunu ve Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü'nün iyi olduğunu biliyorlar. Birçoğu ÇKP örgütlerinden ayrıldı. Bu yazımda sadece birkaç örnekten bahsettim.
Bu makaleyi yazarken Shifu'nun söylediklerini hatırladım:
“Dafa uygulayıcıları, sizler bu ölümlü dünya üzerindeki altın bir ışıltısınız, dünya insanlarının umudu, Shifu'ya yardım etmekte olan Fa-uygulayıcıları ve geleceğin Fa-Krallarısınız. Azimli kalmayı sürdürün, dünyada yürümekte olan aydınlanmış kişiler: Bugüne ait olan her şey, geleceğin ihtişamı olacaktır.” (Daha İleri Yükselmeler İçin Esaslar III, Kutlama Mesajı)
Gözyaşlarına boğuldum. Bize bu fırsatları verdiği için Shifu'ya son derece minnettarım!
Shifu, bu yaşamda sizin öğrenciniz olmanın en büyük onuruna sahibim! Teşekkürler Shifu!
Telif Hakkı © 2023 Minghui.org'a aittir. Her hakkı saklıdır.