(Minghui.org) Falun Dafa uygulayıcılarının misyonu, gerçeği açıklamak ve yaşamları kurtarmaktır. Kurtarılması gerekenler arasında polis memurları da var. Eğer polis memurları gerçeği anlarlarsa, bu durum Dafa uygulayıcılarına yönelik zulmü ortadan kaldıracak veya hafifletecektir. Bu yüzden karşılaştığım polislere gerçekleri açıklamaya çok önem veriyorum.

Yurtiçi Güvenlik Amirine Ulaşmak

12 Eylül 2009'da Yurtiçi Güvenlik Birimi yerel şubemizin Müdürü Wang'ın karmik geri ödeme nedeniyle karaciğer kanserine yakalandığını öğrendim. O sırada çoktan hastaneye kaldırılmıştı. Emniyet müdürleri bu konunun kesinlikle gizli tutulmasını istiyorlardı.

Wang'dan bahsetmişken, ona gerçekten çok kızgındım. 25 Ekim 2007'de 18 polis memurunun evimi yasadışı bir şekilde aramasına neden oldu. 20.000 yuan'dan fazla nakit paraya ve yeni arabama el koydular.

Daha sonra ikinci oğlumu ve beni zorla karakola götürdüler. Arabalarına itilmeden önce beş kez, "Falun Dafa iyi!" diye bağırdım.

Wang, kızımdan ve gelinimden serbest bırakılmam karşılığında ona 10,000 yuan ödemelerini istedi. Onu “haydut” diye sert bir şekilde kınadım, kızıma ve gelinime ona para vermemelerini söyledim. Ama beni kurtarmaya hevesliydiler ve Wang'a 4.000 yuan verdiler. Wang daha sonra beni serbest bıraktı. Ancak, ikinci oğlumu gözaltına aldılar ve bir ay boyunca 14 kg'dan daha ağır bir zincir takmak zorunda kaldığı bir gözaltı merkezine naklettiler. Dört uzuvları boynuna zincirlenmişti.

Oğlum ve ben, 26 Kasım 2007'de bir zorunlu çalışma kampında 18 ay hapis cezasına çarptırıldık. Shandong 2 Nolu Çalışma Kampında birbirimizi gördük. Mahkûmlara ve gardiyanlara gerçeği açıkladım ve alıkonulan uygulayıcıları doğru düşüncelerini sürdürmeleri ve birleştirmeleri için cesaretlendirmeye devam ettim. Bu yüzden gardiyanlar çok fazla "baş ağrısı" çekti ve beni erken serbest bıraktılar. 7 Aralık 2007'de beni gözaltı merkezinden eve bırakan Wang'dı. Ona gerçeği açıkladım ve duygulanmış gibi göründü.

Wang'a kanser teşhisi konduğunu duyduğumda, "Ben bir Dafa uygulayıcısıyım. Bana zulmeden polis memurları da dahil olmak üzere, canlılara en büyük hoşgörüyle davranmalıyım” diye düşündüm. Bu yüzden onunla biraz daha konuşmak için hastaneye gitmeye karar verdim.

13 Eylül 2009'da hastaneye gittim. Odaya girer girmez Wang beni tanıdı ve ağladı. Yanına gittim ve "Seni kurtarmaya geldim. Umarım bir an önce iyileşirsin” dedim. Sonra ona gerçeği açıklayan bir broşür verdim. Ağlayarak, “Çok geç, çok geç, ölüyorum…” dedi.

Bir sivil polis aniden bağırdı, “Adın ne?! Defol buradan!” Ona sakince adımı söyledim. Artık gerçeği açıklayamadığım için oradan ayrılmak zorunda kaldım. “Hala durumunun kritik olduğunu saklamaya çalışıyorlar” diye düşündüm. ''Wang, zulümdeki rolü nedeniyle gerçekten karmik bir geri ödemenin sonuçlarını çekiyor.”

Ertesi gün sabah 9'da eve döndüğümde, bahçemde duran dokuz polis memuru gördüm. Uzun boylu bir polis memuru elinde gerçeği açıklayan iki DVD ile yanıma geldi ve "Bunlar nedir?" diye bağırdı. Onu görmezden geldim. Tekrar bağırdı, "Dün nereye gittin?" Sakince cevap verdim, "Wang'ı görmek için hastaneye gittim."

"Wang'ın hastaneye kaldırıldığını nasıl bildin? Bunu sana kim söyledi?" Sakin kaldım, "Sana söylemek istemiyorum." Sonra arkamı döndüm ve evimden uzaklaştım.

Memur polis arabasına bindi ve beni yakaladı. Üç kez "Falun Dafa iyi!" diye bağırdım. Daha sonra beni arabalarına bindirdiler.

Karakola vardığımızda üç polis memuru karşıma oturdu. Hiçbiri konuşmadı. Uzun boylu olan tavana baktı. Sonra ona, “Neden konuşmuyorsun?” dedim. Sessiz kaldı. Devam ettim, “Ben o hastaneden emekli oldum. Oradaki tüm odalara ve ofislere serbestçe girebiliyorum.” dedim.

Uzun boylu memur sonunda sordu, "Neden Wang'ı ziyaret ettin?". "Onu kurtarmaya gittim" dedim. Güldü, "Doktorlar bile onu kurtaramıyor, sen kurtarabileceğini mi sanıyorsun?". "Hayır, onu ben kurtaramam ama yüce Buda Yasası kurtarabilir!" dedim. Üç memur suskun kaldı.

“İyilik iyi bir mükâfat, kötülük ise kötü bir netice doğurur” diye devam ettim. Uzun boylu polis hızla ayağa kalktı ve "Bana küfrediyorsun!" diye bağırdı. Sakin bir şekilde, "Sen suçsuzsan ve ben seni lanetlersem, o zaman ben karmik bir cezaya maruz kalırım" dedim. ''Ama suç işlersen benim sana lanet okumama gerek yok. Cennet seni zaten cezalandırır.”

Yanımda oturan memur, “Sizi kaydediyorum!” dedi. "Jiang Zemin tarafından Falun Dafa'ya karşı başlatılan zulüm yasa dışıdır. Zulme katılan polis memurları bilerek suç işliyorlar ve hepsi karmik geri ödemeyle karşılaşacaklar. Wang onlardan biri. Umarım hepiniz kötü sonuçlardan kendinizi kurtarmak için kötülük yapmayı bırakırsınız” dedim.

Uzun boylu memur, “Artık eve gidebilirsiniz. Seni eve bırakacağız” dedi.

Arabaya bindikten sonra uzun boylu memur bana bir şişe su verdi ve dostça bir sesle, “Çok konuştun; lütfen biraz su iç.”dedi. Gerçeği açıklamaya devam ettim. Arabadan inmeden önce, memurlara "Falun Dafa iyi; Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi!” cümlelelrinin onları tüm felaketlerden koruyabileceğini söyledim.

Daha sonra birçok memurun beni kaydettikleri videoyu izlediğini duydum. 11 Kasım 2011'de beş polis daha evime geldi. Onlara gerçeği açıklama fırsatını yine de değerlendirdim. Kendi bestelediğim şarkıyı söyledim. "Cennet Çin Komünist Partisini (ÇKP) yok ediyor, felaket kapıda, ancak ÇKP'yi ve bağlı kuruluşlarını bırakırsanız güvende kalabilirsiniz" şarkısını söylediğimde liderin titremeye başladığını gördüm. Ondan kötü bir maddenin çıktığını biliyordum.

Wang, 17 Eylül 2009'da 48 yaşında gece geç saatlerde öldü.

Jiang Zemin'i Neden Dava Ettiğim Hakkında Bir Mektup Yazmak

15 Kasım 2015'te işlettiğimiz hamamın önünde bir polis arabası durdu. Araçtan beş polis memuru atlayarak hamama girdi. Oğluma, "Bütün ailen Jiang Zemin'i dava ediyor!" diye bağırdılar. Oğlum, "Evet, Jiang, Falun Dafa'ya karşı zulmü başlattı. Zulüm yasalara aykırıdır ve ailemin çok büyük kayıplara ve acı çekmesine neden oldu. Onu dava etmek vatandaş olarak hakkımızdır ve bu tamamen yasaldır. Şimdi bir de iş yerime mi geliyorsun? Lütfen bana kimliklerinizi ve ilgili yasal belgelerinizi gösterin.”dedi. Memurların dili tutulmuştu.

Ertesi sabah olayı bildirmek için Disiplin Kurulu'na gittim ve konuyu kanuna göre çözmelerini istedim. Personel önce İl Emniyet Müdürlüğü'ne gitmemi istedi ve İl Emniyet Müdürlüğü bununla ilgilenmeyi reddederse onlara geri dönebileceğimi söylediler.

İl Emniyet Müdürlüğü'ne gittiğimde görevliler benden ilçe şubesine gitmemi istediler ve eğer ilgilenmezlerse kendilerine geri dönebileceğimi söylediler. İlçe şubesine gittiğimde yaka numarası 050694 olan bir polis memuru itiraz dairesine girmeme yardım etti. Anlattıklarımı dinlemeyi bitirdikten sonra gülümseyerek, “İhbar ettiğiniz karakolu hemen arayacağım ama oraya da gitmeniz gerekiyor” dedi.

Karakola vardıktan sonra memurlar, müdürün nereye gittiğini ve ne zaman döneceğini bilmediklerini söylediler. Sonra bir parça kağıt ve kalem istedim ve bir mektup yazdım. Ana içerikler şunlardı: 1) Jiang Zemin'i neden dava ediyorduk ve Jiang'ın hangi yasaları çiğnediği; 2) Zulme katılan polis memurlarının kanunları bilerek nasıl çiğnedikleri; 3) Oğlumun tutuklanmayı reddetmesi haklı bir savunmaydı, çünkü polis memurları kimliklerini ve yasal belgelerini göstermediler; 4) Her polis memurunun Falun Dafa hakkındaki gerçeği nesnel ve kapsamlı bir şekilde öğrenmesini ve uygulayıcıların neden ölüm korkusunu bırakıp yaşamlara gerçeği açıklama konusunda ısrar ettiklerini anlamaya çalışacaklarını umduğumu ifade ettim.

Bundan sonra, son yedi yılda ailemin yerel polis karakolu ile iyi ilişkileri oldu. Artık bizi taciz etmiyorlar ve köyümüzdeki iki uygulayıcı arkadaştan zorla aldıkları “para cezalarını” da geri verdiler.

İki Uygulayıcı Arkadaşı Kurtarmak

Köyümüzden iki kadın uygulayıcı, Ekim 2017'de gerçeği açıklamak için yola çıktıklarında sivil polisler tarafından tutuklandı. Tutuklanan uygulayıcıların çocuklarına, annelerinin serbest bırakılmasını talep etmek için Yurtiçi Güvenlik Birimi'ne kadar eşlik ettim. Diğer birkaç uygulayıcı da karakolun önüne doğru düşünceler yollamaya gitti.

Yurtiçi Güvenlik Şube Müdürü ziyaretimizin amacını öğrendikten sonra “Seninle konuşmak istemiyorum” dedi. "Ama ben seninle konuşmak istiyorum. Annelerini neden tutukladığınızı açıklayabilir misiniz?”dedim. ''Onları araştıracağız'' dedi. Kaç gün süreceğini sordum, en az beş gün dedi. Ben de “Tamam o zaman beş gün içinde bırakmazsan geri geleceğiz” dedim. Sonra ayrıldık. Beklendiği gibi, uygulayıcılar dördüncü gün serbest bırakıldı.

Bu mesele sorunsuz bir şekilde çözüldü. Ana sebeplerden biri, birçok polis memurunun, Dafa uygulayıcılarının uzun vadeli gerçeği açıklama çabaları sayesinde gerçeği anlamış olmalarıydı. Bu arada, tutuklanan uygulayıcılar polisle karşılaştıklarında korkularını bırakabildiler ve zalimlerle işbirliği yapmayı kesin bir şekilde reddettiler.

Korkuyu bırakıp doğru düşünce ve eylemlerle gerçeği açıkladığımızda kimse bize zulmedemez. Bu, Falun Dafa'nın kurucusu Shifu Li'nin bize birçok kez açıkladığı bir ilkedir. 

Bu makalede ifade edilen görüşler, yazarın kendi görüşlerini veya anlayışlarını temsil eder. Bu web sitesinde yayınlanan tüm içeriğin telif hakkı Minghui.org'a aittir. Minghui, çevrimiçi içeriğinin derlemelerini düzenli olarak ve özel günlerde yayınlamaktadır.


Çince versiyonu mevcut