Gerçeği Açıklama Üzerine Birkaç Hikâye

(Minghui.org) Bir kadına uğur getiren bir hediye verdiğimde yüzü asık bir şekilde "Benim işim ne biliyor musunuz?" diye sordu.

Gülümseyerek "Polis misin? Polis memurları da güvende olmalı, değil mi?” dedim.

Gülümsemeye karşılık verdi ve durmamı istedi. Ona "İnsanları kurtarmayı nasıl durdurabilirim?" dedim. Daha fazla bir şey söylemedi ve gülümsemeye devam ederek gitti.

Aşağıda daha fazla hikâye yer almaktadır.

Kim Kimi “Dönüştürüyor”?

Birçok Falun Dafa uygulayıcısı ve ben, 2012 yılında tutuklandık ve mahkûm edildik. Hapishane gardiyanları, mahkûmları bize işkence etmeleri için kışkırttı. " Dönüştürülmeyi " reddeden uygulayıcıları uzun süre küçük bir taburede oturmaya zorladılar. Yaklaşık yedi gündür küçük taburede oturuyordum ki beni izlemekle görevlendirilen işbirlikçi bana "Bugünlerde ne düşünüyorsun?" diye sordu.

"Ben sadece Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü'yü düşünüyorum" diye yanıtladım. “Bunu düşünmezsem, yanlış şeyler de yapabilirim.”

Hiçbir şey söylemedi ve bir süre sonra ayrıldı. Ertesi sabah devam edebileceğimi ve beni rahatsız etmeyeceğini söyledi.

İşbirlikçi mahkum, beni bir daha asla "dönüştürmeye" zorlamaya çalışmadı ve hatta Dafa uygulayıcılarına hayranlık duymaya başladı. Birkaç mahkûm, Falun Dafa uygulayıcılarından öğrenenlerin de iyi insanlar olabileceğine inanıyordu. Onlardan biri, "Taburcu olduktan sonra ben de Falun Dafa'yı öğreneceğim ve iyi bir insan olmaya çalışacağım" dedi.

16 yaşındaki bir kız, "Buradaki tüm mahkûmlar kötü bir şey yaptıkları için alıkonuldu, ancak Falun Dafa uygulayıcıları istisnadır." dedi. Gardiyanlar ayrıca herkesin Falun Dafa'yı uygulayabilmesi durumunda her şeyin çok daha iyi olacağını söylediler.

Polis Memurları İtiraf Alamadan Ayrıldı

İki polis beni bir gözaltı merkezinde sorguya çekti. İçlerinden biri bugünlerde ne düşündüğümü sordu. "Bir sorudan başka bir şey yok," diye yanıtladım. "Hepinizi ve ailelerinizi nasıl mutlu ve güvenli hale getirebilirim?"

Güldü ve "Öyleyse sana teşekkür etmeliyiz. Dünyanın her yerindeki tüm insanlar, kendilerinin ve ailelerinin mutlu ve güvende olmasını umuyor.”

Şöyle devam ettim, “Bu fırsatı kusurlarını düzeltmek ve iyi işler yapmak için kullanmalısın!”

Başka bir polise döndü ve “Bu sorguya onunla devam edemem” diyerek onlardan sorguyu devralmalarını istedi.

Diğer memur bana, evimi aradıklarında el koydukları şeyleri göstererek “Bu eşyayı sana kim verdi?” diye sordu.

Ona bu soruyu sormasının onun için iyi olmadığını söyledim ve "Dafa uygulayıcılarına zulmetme işine ne kadar sadıksan, o kadar çok tehlikede olacaksın" dedim.

O da beni sorgulamayı bıraktı ve ikisi de benden bir itiraf almadan ayrıldı.

Karakolda Yedi Dakikadan Az

Gerçekleri açıklayınca yetkililere ihbar edildim. Dört polis memuru iki polis arabasına bindi ve beni 31 Aralık 2020 saat 15.00'te buldu. O zamana kadar üç USB belleğim kalmıştı. Bunları karakoldaki görevlilere vereyim, diye düşündüm.

Memurlardan biri neden malzemeleri açıkça dağıttığımı sordu. Ona yanlış bir şey yapmadığımı söyledim ve “Sana da bir tane vereyim” dedim.

Almadı ve beni diğer memurlarla birlikte karakola götürdü. Aynı memur arabada bana kanunları bilip bilmediğimi sordu. "Elbette biliyorum" dedim. Hiçbir yasanın Falun Dafa'nın yasa dışı olduğunu söylemediğini biliyorum. Yaptığımız her şey yasal."

Çinli olup olmadığımı sordu. Çinli olduğumu onayladığımda, "O zaman sana yiyecek ve giyeceklerini ÇKP (Çin Komünist Partisi) vermiyor mu?" dedi.

Cevap verdim, “Hayır, onlar değil! Cennet veriyor!”

“O zaman Cennet bana bir şeyler versin” dedi.

Retorik bir şekilde, "Eğer cennet on yıl yağmur yağdırmazsa, kim hayatta kalacak?" diye sordum. Hiçbir şey söylemediler.

Karakola gittikten sonra onlara gerçeği açıklamaya başladım. Onlara, “Artık Falun Dafa hakkında ihbarda bulunduklarında ÇKP tarafından kandırılmayın. Bu sizin için zararlı. Dafa uygulayıcıları hakkında ihbarlar aldığında, onları görmezden gelebilirsin."

Daha önce gerçeği açıklayan mektuplar yazdığım Yurtiçi Güvenlik Birimi müdürünü aradılar. Müdür onlara USB sürücüleri ve uğurlukları tutmalarını ve beni bırakmalarını söyledi.

Yedi dakikadan az bir süre karakolda kaldım.

İnsanları Kurtarmak Konusunda Tutkulu

Bir adama gerçeği açıklarken, endişeyle etrafına bakındı ve "Kendini güvende tutmak için çabuk eve git" dedi.

"Kendimi güvende tutmak mı?" "İnsanların öldüğünü gördüğümde onları kurtarmıyorum, bu bencillik değil mi?" dedim. Bana hayranlıkla baktı.

10 yıl önce bir arkadaşımın annesini ziyaret etmek için ilçe hastanesine gittim. Komşu koğuşta bir adamın acı içinde feryat ettiğini duydum. Koridorda yürüdüm ve karısıyla tanıştım. Kocasının 70 yaşın üzerinde olduğunu ve sürekli ateşi olduğunu söyledi. En iyi ilaç onda işe yaramadı. Bütün paralarını tüketmek üzereydiler ve cenaze düzenlemelerini hazırlamışlardı.

Ona, "Falun Dafa iyi, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi" olan yedi sihirli kelimeyi söyleyerek ÇKP'yi ve onun gençlik örgütlerini bırakması gerektiğini anlattım ve ona bir uğurluk verdim. ÇKP'den ayrıldı ve sürekli olarak yedi kelimeyi ezberden okudu. Ertesi sabah kocası iyileşerek hastaneden ayrıldı.

78 yaşında birçok hastalığı olan bir kadın vardı. Doktor oğluna muhtemelen en fazla yarım yıl yaşayacağını söyledi. Ona, Shifu'nun Guangzhou Şehrindeki Fa öğretisinin kaydını verdim. Dikkatle dinledi ve tamamen iyileşti. Oğlu beni her gördüğünde "Falun Dafa iyi, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi" diye bağırdı.

Bana, "Annem, Fa öğretilerinin bir kaydını dinleyerek iyileşti. Bize çok para ve enerji kazandırdı. Şimdi mutlu ve sağlıklı bir hayat sürüyor. Ayrıca Dafa'nın faydalarından da yararlanıyoruz. Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü gerçekten iyi!”

Buda'nın sonsuz lütfunun olduğu bu mucizevi zamanda, Dafa ile önceden belirlenmiş bir ilişkisi olan herkesin Zhuan Falun'u okumasını ve hayatın gerçek anlamını bulmasını diliyorum. Falun Dafa, muazzam erdemlere sahip kozmostaki en üstün Fa'dır; insan kalplerini düzeltebilir ve bu dünyadaki tüm varlıkları arındırabilir!

Bu makalede ifade edilen görüşler, yazarın kendi görüşlerini veya anlayışlarını temsil eder. Bu web sitesinde yayınlanan tüm içeriğin telif hakkı Minghui.org'a aittir. Minghui, çevrimiçi içeriğinin derlemelerini düzenli olarak ve özel günlerde yayınlamaktadır.

Çince versiyonu mevcut