(Minghui.org) Haziran 2019'da insanlarla Falun Dafa hakkında konuştuğum için tutuklandım. Şehrin gözaltı merkezinde tutukluyken kötü muameleye ve işkenceye maruz kaldım. Bununla birlikte, insanlar Dafa hakkındaki gerçeği öğrendiklerinde ve Çin Komünist Partisinden (ÇKP) ayrıldıklarında bazı mucizelere tanık oldum.
Nezaket ve Hoşgörü Uygulamak
İlk geldiğimde sabun ve tuvalet kağıdı gibi günlük ihtiyaçları alacak param yoktu. Hücre lideri bana bir veya iki kez tuvalet kağıdı verdi. Sonra bana yardım etmeyi bıraktı ve diğer mahkumlara benimle hiçbir şey paylaşmamalarını söyledi. Gardiyanlar hücre liderine bana yardım etmemesini söylemişlerdi. Bunu gözaltı merkezi yönetmeliklerini okumam ve cezalarına uymam için yapıyorlardı.
Bana, "Kuralları ve düzenlemeleri okursan, bir rulo tuvalet kağıdı alacaksın" dediler. “Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü uyguluyorum ve iyi bir insan olmaya çalışıyorum. Herhangi bir suç işlemedim veya yanlış bir şey yapmadım. Ben masumum yine de bu inancımdan dolayı zulüm görüyorum. Kuralları ve düzenlemeleri ezberlemeyeceğim.”
Mahkumlar, tuvalet kağıdını yemek kutularını temizlemekten tutun da tuvaletten sonra kendini temizlemeye kadar pek çok şey için kullanıyor. Küçük bir rulo tuvalet kağıdı her derde devaydı. Onsuz olmuyordu.
"Bir şey yiyip içmezsem tuvalete gitmem gerekmeyecek böylece tuvalet kağıdına ihtiyacım olmayacak" diye düşündüm. Yemeyi içmeyi bıraktım. Gardiyan beni gece nöbetçisi yaptığında geceleri uyuyamıyordum. Ancak gündüzleri yine herkes gibi atölyede hiçbir şey yiyip içmeden çalışmak zorundaydım.
Yazın en sıcak aylarında, 20'den fazla kişi çalışmak için küçük bir odaya tıkılmıştı. O kadar sıcaktı ki hepimiz çok terliyorduk. Diğerleri susuz kalmamak için çok su içiyorlardı. Üç gün boyunca bir yudum su içmedim, bir tek pirinç tanesi bile yemedim ayrıca iki gece uyumamıştım.
Bir mahkûm, “Hava o kadar sıcak ki hiçbir şey yapmasam da kendimi yorgun hissediyorum” dedi. Ancak benim vücudum hafiflemişti ve çok enerjiktim. Sadece dudaklarım biraz kuruydu. Shifu'nun bana yardım ettiğini biliyordum. Herkes bunun inanılmaz olduğunu düşündü ve Dafa'nın olağanüstü olduğunu söylemeye başladılar.
Bazı mahkûmlar bir suça karıştıkları için gözaltına alınmıştı ve birçoğunun akıl sağlığı sorunları vardı. Duygusallığı kullanarak başkalarını ne kadar önemsiyor ve manipüle ediyorlardı, konu para ve kâr olduğunda ne kadar açgözlüydüler, ÇKP'nin beyin yıkaması ve yönlendirmesinden dolayı bu insanların düşünceleri ne kadar çarptırılmıştı. Söyledikleri sözlerin ve yaptıkları eylemlerin ne kadar narşistti ve bu beni gerçekten rahatsız etti.
Bazı mahkûmların kullandığı dil o kadar kirliydi ki, duymaya katlanamıyordum. Tüm bunların geleneksel Çin kültürünü ve değerlerini yok eden ve ateist ideolojiyle insanların beyinlerini yıkayan ÇKP'den kaynaklandığını biliyordum. Sonuç olarak, günümüzde insanların ahlaki bir alt çizgisi veya herhangi bir onuru yok. Kaybolmuşlar ve artık insan olmanın ne demek olduğunu bile bilmiyorlar.
Shifu bize gerçeği açıklamamızı ve yaşamları kurtarmamızı söyledi. Ben de kendi kendime, “Onlar hakkında ön yargılı olma ve haklarında olumsuz düşünme. Aksi takdirde, onları nasıl kurtaracaksın? Nazik ve hoşgörülü olmalı kimseyi küçümsememelisin” dedim. Zihniyetimi ve tavrımı düzelttim ve herkese karşı nazik ve arkadaş canlısı olmaya çalıştım. Onlarla Dafa hakkında konuşmak için yemek yerken, çalışırken veya tuvaleti kullanmak için sıraya girdiğimde fırsatlar bulmaya başladım.
Kelepçeli ve Prangalı Mahkum Kadın
Hücreme taşındığım ilk gün elleri kelepçeli ve prangalı bir kadın gördüm. Henüz 30'lu yaşlarının başındaydı. Daha sonra kocasının uyuşturucu bağımlısı ve tacizci olduğunu öğrendim. İki kızları vardı ve çok fakirlerdi. Genç kadının hayattan umudu kalmamış ve tamamen pes etmişti. Önemsiz herhangi bir şey için herkesle yumruk yumruğa kavga etmeye başlardı ve bu nedenle tehlikeli biri olarak kabul ediliyordu.
Onun için üzüldüm ve yardım etmek istedim. Ona sessizce "Falun Dafa iyi. Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi” dedim ve bunun kendisine erdem getireceğini söyledim. Ondan güvende kalmak için ÇKP'yi ve onun gençlik örgütlerini bırakmasını istedim, Genç Öncüleri bırakmayı hemen kabul etti.
Dafa hakkındaki gerçeği öğrendikten ve kendisini Partiden ayırdıktan sonra, hayata bakışı değişti ve gülümsemeye başladı. Güzel bir sesi vardı ve bunu göstermekten çekinmiyordu. Genç Öncülerden ayrıldıktan sonra her gün yüksek sesle ve net bir şekilde şarkı söylemeye başladı. Kızmadan sohbet edebiliyordu ve tamamen farklı bir insan olmuştu.
Bir zamanlar hücredeki en tehlikeli kişi olarak görülüyordu. Gardiyanlar onun şiddet bağımlısı ve kontrol edilemez olduğunu söylüyorlardı. Fakat o Dafa hakkındaki gerçekleri öğrendikten sonra tamamen değişmişti. Dışa dönük ve kibar bir insan olmuştu. Söylediği şarkıları ılımlı ve mutluydu. Gardiyanlar kısa bir süre sonra bileklerindeki kelepçeleri ve ayaklarındaki prangaları çıkardı.
ÇKP'den Ayrıldıktan Sonra Gelen Nimetler
Gardiyana yazdığım gerçeği açıklayan bir mektubu okuduktan sonra bir mahkûm arkadaşına, “Şuna bak. Harika bir şey yapıyor” dedi. Gerçek şu ki, okuduğu mektubun henüz yarısı vardı.
Daha sonra ona Dafa hakkındaki gerçeği açıkladım. Ona Falun Dafa'nın Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü uygulamasına dayalı olduğunu ve dünyada 100'den fazla ülke ve bölgede uygulandığını söyledim. Dafa sağlıklı ve formda kalmak konusunda harikalar yaratır, dedim.
ÇKP'yi ve onun gençlik örgütlerini bırakmanın ne kadar önemli olduğunu açıkladım ve milyonlarca Çinli'nin şimdiden partiyi bıraktığını söyledim. Hemen Genç Öncüler'den ve Komünist Gençlik Birliği'nden ayrılmasına yardım etmemi istedi.
Daha sonra, çok güzel olaylar oldu. Temyiz başvurusunda bulunduktan sonra, cezası neredeyse bir yıl azaltıldı ve bu onu gerçekten şaşırttı.
Hepatit B Belirtileri Kayboldu
Hücre arkadaşlarımdan biri Guizhou Eyaletinden 22 yaşında bir kadındı. Telefon dolandırıcılığından tutuklanmıştı. Çok zayıftı ve teni solgundu. Çok sağlıksız görünüyordu. Her gece onu huzursuz eden şiddetli bir mide ağrısı çekiyordu. Yatağına oturup sürekli karnını ovardı. Yüzünden terler akıyor, belli ki çok acı çekiyordu.
Onun için çok üzüldüm ve Dafa'nın ona yardım edebileceğini biliyordum. Gece konuşmamıza izin verilmediği için gündüz onunla konuşma fırsatı buldum. Ona gerçeği açıkladım ve ona ÇKP'yi ve onun gençlik örgütlerini bırakmanın önemini anlattım. Ona, Shifu'nun içtenlikle "Falun Dafa iyi. Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi” ifadelerini tekrarlamasını tavsiye ettim. Anlayışı çok iyiydi ve hemen Genç Öncüler'den ve Komünist Gençlik Ligi'nden ayrılmayı kabul etti.
Tabii ki, o gece mışıl mışıl uyudu ve mide ağrısı gitmişti. Yıllardır Hepatit B hastası olduğunu ve semptomlardan birinin de mide ağrısı olduğunu sonradan öğrendim. Tedavi için parası olmadığı için durumu daha da kötüleşmişti. Azalmış karaciğer fonksiyonu hızlı kilo kaybına neden oluyordu.
Hepatit B tedavisi zor ve hastaların ömür boyu tedavi görmelerini gerektiren hastalıklardan biridir. Ancak, bu kız gerçeği öğrendikten ve Dafa'nın iyi olduğunu kabul ettikten sonra, semptomları bir gün içinde kayboldu.
Sonraki aylarda sağlığına tam olarak kavuştu. Cildi pembe beyaz sağlıklı bir hale geldi ve yavaş yavaş kilo almaya başladı. İştahı geri geldi ve bir keresinde bir öğünde üç tane buğulanmış çörek yedi.
Bana sık sık "Teyze, seninle her şeyi konuşabiliyorum" derdi. Gardiyanlar, Hepatit B'sini tedavi etmesi için ona verdikleri hapı tamamen iyileşince kısa süre sonra bıraktılar.
Artık Kabus Yok
Başka bir hücre arkadaşı, kamu mevduatını yasa dışı bir şekilde kullanmaktan gözaltına alınmıştı. 30'lu yaşlarındaydı, çok güzeldi ve bir güzellik salonu işletiyordu. Sık sık kabus gördüğünden bahsederdi. Bize, gözaltı merkezinde büyük bir sel olduğunu gördüğünü söyledi. Duvarlar ufalanıp yıkılıyor insanlar suda boğuluyordu. Başka bir sefer bize birilerinin onu öldürmek için kovaladığını gördüğünü söyledi.
Yine bir gün kahvaltıda bir kabusunu daha anlattı. Hiçliğin ortasında bir mezarlıkta olduğunu ve küçük bir kızın insan kanı içtiğini ve onu yemeye çalıştığını görmüştü. Rüyaları çok vahşi ve ürkütücüydü.
Ona Dafa ve zulüm hakkında gerçekleri anlatmaya başladım. Ne dediğimi anlayıncaya kadar onunla birkaç kez konuşmam gerekti. Sonunda ÇKP'yi ve onun gençlik örgütlerini kolayca bıraktı. Ona “Falun Dafa iyi. Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi” ifadelerini içtenlikle tekrarlamasını söyledim.
Ona "Bu geceden itibaren artık kabus görmeyeceksin" dedim. Ertesi sabah ona "Dün gece kabus gördün mü?" diye sordum. Yüzünde kocaman bir tebessümle, "Hayır! Dün gece görmedim," dedi. O günden sonra kabusları durdu.
Artık İntihar Fikrinden Vazgeçmişti
40 yaşında bekar bir restoran işletmecisi olan yeni bir hücre arkadaşımız vardı. Hücremize getirildiğinde elleri kelepçeli ve prangalıydı. Birisi için 0,3 gram uyuşturucu satın alma hatasını yapmış ve yakalanmıştı. Utanç, dayanamayacağı kadar büyüktü. Birkaç kez intihar etmeye çalışmış ve bu nedenle elleri ve ayakları bağlanmıştı.
Alçak ve boğuk bir sesi vardı ve göğsünün ağrıdığını söylüyordu. Yüz ifadesi çok tehditkar ve korkutucuydu. Ayaklarının altı irin dolu yaralarla kaplıydı. Onlara bakmaya bile cesaret edemiyordum. Bazıları bunun mantar enfeksiyonundan kaynaklandığını ve iyileşmesinin zor olduğunu söyledi. Mahkumların çoğu, enfekte olacağından korkarak ondan uzak duruyordu.
Ama ben ona arkadaşlık ediyordum. Gerekli şeyleri alacak parası yoktu, bu yüzden ona tuvalet kağıdı, hazır erişte ve bazı başka şeyler de verdim. Yerde uyuduğunda, üşümesin diye üstünü ceketimle örttüm.
Yavaş yavaş konuşmaya başladık. Ona Dafa'dan bahsettim. Ona Tiananmen Meydanı'nda kendini yakmanın bir aldatmaca olduğunu ve ÇKP tarafından sahnelendiğini söyledim. Ona Partinin insanların iyi olmasına izin vermediğini ve kendini ondan ayırmanın neden önemli olduğunu söyledim. Çok iyi bir şekilde anladı Genç Öncüler'den ve Komünist Gençlik Ligi'nden ayrıldı.
Sonraki birkaç gün içinde sesi düzeldi. Göğsündeki baskı ve ağrı azaldı. Yüzü yumuşak ve parlak görünüyordu. İyimser oldu ve güzel şarkılar söylemeye başladı. Artık intihara meyilli olmadığı için, gardiyanlar kelepçeleri ve prangaları çıkardı. Değişiklikleri herkes apaçık gördü.
Ayaklarının altındaki kabarcıklar gitgide küçüldü ve sonunda kabuk bağladı. Ona “Falun Dafa iyi. Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi” ifadelerini tekrarlamasını söyledim. Zaman geçtikçe normal bir şekilde yürüyebiliyordu. Ben taburcu oluncaya kadar o tamamen iyileşmişti.
Tutuklanmadan önce bile bu büyük yaralardan muzdaripti ve tedavi edilemeyecekleri söylenmişti. Ancak gözaltı merkezinde gerçeği öğrendikten ve Dafa'nın iyi olduğuna gerçekten inandıktan sonra tamamen iyileşti. Dışa dönük konuşmayı ve gülmeyi seven bir kişi olmuştu. İletişim bilgilerimi istedi ve serbest bırakıldıktan sonra beni ziyaret etmeye davet etti.
İyi İnsan Olmak Beraberinde Nimetler Getirir
Başka bir hücre arkadaşımız 50'li yaşlarındaydı ve bir yıldan uzun süredir tutukluydu. Para için sahte evlilik yapmış ve tutuklanmıştı. Kocasından boşandığından beri oğlu ve kızı onu hiç ziyaret etmemişti. Gerekli şeyleri alacak parası yoktu. Birisi bana daha önce başkalarından bir şeyler çaldığını ve gardiyanlar tarafından cezalandırıldığını söyledi. Çok kabaydı ve mahkûmların çoğu ona tepeden bakıyordu.
Gözaltı merkezine ilk geldiğimde hiç param yoktu ve bu kadın bana içtenlikle yardım etmiş ve eski bir tişörtünü ödünç olarak bana vermişti, böylece üstümü değiştirebilmiştim. Bana yardım ettiği için ona minnettardım ve bu nedenle sabun, diş macunu, tuvalet kağıdı ve atıştırmalıklar gibi elimde olan her şeyi onunla paylaştım.
Benim yardımlarımla durumu düzeldi ve artık başkalarından diş macunu, sabun ya da gardiyandan bir rulo tuvalet kağıdı istemesi gerekmiyordu. Parası olmadığı için alamadığı atıştırmalıkları başkalarının yemesini izlemek zorunda değildi.
Ayaklarında su toplamış kabarcıklar vardı. Durumu zaman zaman iyiye gidiyordu ama bazen çok kötüleşiyordu. Ayrıca ağzında da yaralar vardı ve çok kötü bir ağız kokusuna neden oluyordu.
Ona gerçeği defalarca açıkladım. İyiliklerin mükâfatlandırılacağını, kötülüklerin ise cezalandırılacağı ilkesini anlattım ve ona nasıl iyi bir insan olunacağını anlattım. Herşeyi anladı ve ÇKP'den ayrılmayı kabul etti.
Bir süredir nefesi aniden o kadar kötüleşmişti ki insanlar 3 metre öteden kokusunu alabiliyorlardı. Kimse ona yaklaşmak istemiyor kusacak gibi oluyorlardı.
Ancak yaklaşık bir hafta sonra ağız kokusu aniden gitti. Ağız yaraları da kayboldu. Mutluydu ve bana "Teşekkür ederim" dedi. Ona, “Bana teşekkür etme. Shifu’ya teşekkir et. Shifu, vücudunu arındırdı. Nefesiniz gerçekten kötü olduğunda, buna neden olan şey Shifu'nun kötü şeyleri temizlemesiydi. Şimdi hepsi gitti, tamamen iyileştin” dedim.
Gülümseyerek, "Doğrudur," dedi. Ona “Falun Dafa iyi. Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi” derse tüm kötü şeylerin iyi talihe dönüşeceğini ve tehlikelerden korunacağını söyledim.
Daha önce hiç kimse onun su bardağına dokunmuyordu ama şimdi mahkûmlar bazen bardağı kullanıyordu. Bu küçük bir şey gibi görünse de onun için çok önemliydi. Bana, "Tahliye edildikten sonra seni arayacağım ve ayrıca Falun Dafa uygulayacağım" dedi.
Sadece hastalıkları ortadan kalkmadı, şansı da değişti. Bir suç işlediğini ve birçok kötü şey yaptığını bildiği için artık cezasına itiraz etmemeye karar verdi. Ancak, dolandırdığı para miktarının suçlandığı miktarda olmadığı, 50.000 yuan daha az olduğuna dair bir bildirim aldı. Bu onun için tam bir sürpriz oldu. İyilik ortaya çıktığında güzel şans onu takip etti.
"Sen Çok İyisin!"
2019 sonbaharında havalar henüz soğumaya başladığında hücremize 60 yaşlarında bir kadın yerleştirildi. Mülküne zorla el koyduğu ve evini yıktığı için hükümete dilekçe verdiği için tutuklanmıştı. Evi gitti halde hükümet tazminat ödememiş ve üstüne üslük dilekçe verdiği için hapse atılmıştı ve adalet aramak için gidecek başka yeri yoktu. Yenildi ve depresyona girdi.
Kimse onunla kendi dolabını paylaşmak istemedi, bu yüzden gardiyan onu ayrı bir dolap kullanması için görevlendirdi, ancak o da sıklıkla kullanıma açık değildi. Çoğu zaman etrafta kimse yokken ağlıyordu.
Bacakları şişti ve baldırları normalin iki katı büyüklüğündeydi. Kafasında sık sık kaşıdığı kaşıntılı sarı şişlikler vardı.
İstediği zaman kullanabilmesi için ona benim dolabı paylaşmayı teklif ettim. Minnettardı ve arkadaş olduk. Ona Dafa'dan ve ÇKP'nin ne kadar şeytani olduğundan bahsettim. Söylediğim her şeyi kabul etti. Ondan ÇKP'yi bırakmasını istediğimde, ne Partiye ne de onun gençlik örgütlerine hiç katılmadığını söyledi.
Birkaç hücre arkadaşımın bir şeyler alacak parası yoktu, bu yüzden tuvalet kağıdı, diş macunu, sabun, kraker ve sosis dahil neyim varsa onlarla her zaman paylaşırdım. 60 yaşındaki bu kadın istismar edildiğimi düşündü, “Senin kendine bile yetmiyor, neden başkalarıyla paylaşıyorsun?” Özellikle pek samimi olmayanlarla bir şeyler paylaştığımda, bunun haksızlık olduğunu düşünüyordu, “Sana karşı iyi bile değil. Neden onunla paylaşıyorsun?
Ona, “Parası yok. Özellikle burada, bu çetin ortamda bunlara sahip olmamak çok zor.” Yemeğimi paylaşmama izin vermedi ve ısrar etti, “Onun için yaptığın hiçbir güzel şeyi hatırlamayacak. Onları bir köpeğe yedirsen daha iyi.” O kadar kolay pes etmedim, “Buradaki yemekler çok sade ve pek besleyici değil. Kendiniz yemek yerken başkalarının abur cubur yemesini izlemek eziyet verici.”
İçini çekti ve tereddütle yediği yemeği bıraktı, "Peki. Sen çok iyisin."
Hücre Lideri ÇKP'den Ayrılmayı Kabul Etti
2020 yılında Çin Yeni Yılı'ndan sonra koronavirüs pandemisi patlak verdi. Birçok fabrika üretimi durdurdu veya fabrikayı kapattı. Gözaltı merkezi atölyesi bir süre herhangi bir emir almadı. Herkes bu arada kitap okumak veya birbirleriyle sohbet etme imkanı buldu. Boş zamanımı Shifu'nun Fa öğretilerinin içeriğini hatırlamaya çalışarak geçirdim. Bazen doğru düşünceler gönderdim veya geleneksel kültür hakkında kitaplar okudum.
Hücre arkadaşlarımın çoğuna gerçeği açıklamıştım ama hücre liderimizle konuşmak için pandemiyi bekledim. O, "Gardiyanlar, insanların Falun Gong hakkında konuşmasına izin vermiyor. Başkalarıyla bunun hakkında konuştuğunu biliyordum. Ama karışmak istemedim ve akışına bırakmayı seçtim çünkü sen çok iyi bir insansın. ÇKP'den ve onun gençlik örgütlerinden ayrılmayı kabul etti.
Umutlu ve Güzel bir Gelecek
Gözaltında tutulduğum bir yılı aşkın süre boyunca hiç kimseyle tartışmaya girmedim veya kavga etmedim. Tüm mahkumlar her gün birbirleri ile bir tür çatışma yaşıyordu. Otuz tutuklu küçük bir odaya tıkıştırılmıştı ve herkes aynı yatağı paylaşmak zorundaydı. Alanın bu kadar dar olması nedeniyle herkesin morali bozuk ve herkes sürekli stresliydi. Bazıları kasıtlı olarak kavga çıkartıyordu çünkü stresi atmak için bir yola ihtiyaçları vardı.
Ancak, ben bir Falun Dafa uygulayıcısıyım. Ben sadece Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkelerini takip ettim ve ısrarla gerçekleri açıkladım.
Bir yıldan fazla bir süre boyunca günde 24 saat ve haftada yedi gün benimle geçirdikten sonra, tüm mahkûmlar Dafa hakkındaki gerçeği biliyordu ve ÇKP'yi ve onun gençlik örgütlerini bırakmayı seçtiler. Onlar içtenlikle, "Falun Dafa iyi. Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi” dediler ve zihinsel ve fiziksel sağlıkları bir ölçüde düzeldi. Dafa sayesinde, artık yaşama umutları oldu.
Bu makalede ifade edilen görüşler, yazarın kendi görüşlerini veya anlayışlarını temsil eder. Bu web sitesinde yayınlanan tüm içeriğin telif hakkı Minghui.org'a aittir. Minghui, çevrimiçi içeriğinin derlemelerini düzenli olarak ve özel günlerde yayınlamaktadır.
Telif Hakkı © 2023 Minghui.org'a aittir. Her hakkı saklıdır.
Kategori: Gerçeği Açıklama