(Minghui.org) Yengem ve ben, Eylül ayında başka bir yengenin doğum gününü kutlamak için Pekin'e gittik. Öğleden sonra evlerine vardık. Otobüsü beklerken yakınlarda endişeli görünen bir adam ile karşılaştık.

O da bizim memleketten gelmiş. Kız kardeşinin tedavisi olmayan bir hastalığı varmış ve ona ilaç almak için Pekin'e gelmişti. Onunla Falun Dafa ve zulüm hakkında konuşma fırsatını yakaladım ve onu Çin Komünist Partisi (ÇKP) ve gençlik örgütlerinden çekilmesi için cesaretlendirdim.

Cevap vermedi, ben de ona içtenlikle "Falun Dafa iyi, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi" diye tekrarlarsa tanrısal varlıkların dikkatini çekebileceğini söyledim ve kız kardeşine de aynısını yapmasını önerdim.

Hala sessizdi, ben de konuşmaya devam ettim. Ardından, “Bu konuda konuşmayı kesmezsen seni yetkililere şikayet edeceğim” dedi. Sakince cevap verdim, “Sen iyi bir insansın ve böyle bir şey yapmazsın. Sana söylediğim her şey doğru. Falun Dafa'nın kurucusu Shifu Li, insanlığa kurtuluş sunmak için burada. Falun Dafa'ya karşı zulmü başlatan ÇKP'nin eski başkanı Jiang Zemin, insanları yok etmek için burada. Korkarım ki gelecekte felaketler olacak. Hala çok gençsiniz ve Dafa'nın iyi olduğunu kabul ederseniz bu felaketlerden kaçınabileceksiniz."

Sanırım şefkatim onu kontrol eden kötü unsurları parçaladı. Sonunda gülümsedi ve söylediklerimi unutmayacağını söyledi.

Otobüse bindikten sonra yengem “Beni çok korkuttun! Pekin'deyiz ve sen çok cesursun. Kaçıp saklanmak istedim bir an için ama az önce olanların önemini şimdi anlıyorum” dedi. O gün iki kişinin Falun Dafa hakkındaki gerçeği öğrenmesine çok sevindim. Uygulayıcılar doğru olanı yapıyorlar ve bizim doğru düşüncelerimiz tüm kötü unsurları ortadan kaldırabilir.

Otobüsün ön sıralarında iki boş koltuk vardı. Orada oturacaktık ama ücreti toplayan ve biletleri kesen otobüs kondüktörü bizi azarladı: “Oradan oraya koşuşturacağınıza neden evinizde oturmuyorsunuz! O iki koltuk dolu. Kalkın! Kalkın oradan! O koltuklardan uzak durun!” Dedi.

Yan tarafa geçtik ama o koltuklarda oturan kimseyi görmedik. Yengemin midesi bulandı, ben de onu koltuklardan birine oturttum. Kondüktör küfürler savurmaya devam etti ama ben etkilenmedim. Döndü ve bana baktı, ben de ona şefkatle baktım.

Olayların bir nedeni olduğunu biliyordum. Belki de bu, bir takıntım nedeniyle eski güçlerin başıma getirdiği bir durumdu. Kondüktör paramı aldı ama üstünü vermedi. Diğer yolcular onunla kavga edecek miyiz diye bakıyorlardı. Uygulayıcı olmasaydım, muhtemelen ederdim.

Bir sonraki durakta üç kadın otobüse bindi ve kondüktör onları da azarlayarak herkesi tedirgin etti. Onu durdurmaya çalıştım ve yengemden koltuğundan kalkmasını istedim. Kadınlardan biri kibarca reddetti ve ayağa duracağını söyledi. Böylece yengem ve başka bir kadın oturdu koltuklara. Ortalık sakinleşmişti.

Bu fırsatı değerlendirdim ve “Geç kaldığınız için hepiniz azarlandınız. Kondüktör, siz hanımların koltuklarını bize vermemek için neredeyse kavga çıkarıyordu” dedim.

Otobüstekiler güldü. "Ben bir Falun Dafa uygulayıcısıyım ve Shifu Li bize iyi insanlar olmayı öğretiyor. Gelecekte doğal ve insan yapımı daha fazla felaket olacağına inanıyorum ve bunun sorumlusu da insanlığın bu son durumu. Tanrısal varlıklar iyi insanları koruyacaktır. Fakat içtenlikle, "Falun Dafa iyi, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi" ifadelerini tekrarlamak kişiyi güvende tutacaktır."

Ayakta kalkmayı seçen kadına, “Muhtemelen Genç Öncüler'e katılıp kırmızı fular taktınız. Bunun size kötü şans getireceğini biliyor musunuz? Çin bir zamanlar "Tanrısal Bir Ülke" olarak adlandırılıyordu. ÇKP ateisttir ve insanların ruhani inançlara sahip olmasına izin vermez. Jiang Zemin, ÇKP'nin Falun Dafa'ya zulmetmesinden sorumludur, dolayısıyla tanrısal varlıklar ÇKP'yi ortadan kaldıracaktır. Partiden ve onun gençlik örgütlerinden ayrılan kişi korunacaktır” dedim.

Kadın ÇKP üyeliğinden vazgeçti ve bunu arkadaşlarına ve ailesine de anlatmayı kabul etti.

Otobüsten inmeden önce şoföre “İyi ki kondüktöre uymadınız. 'Falun Dafa iyi, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi' demeyi unutmayın. Size iyi yolculuklar dilerim"dedim. Otobüs şoförü dediklerimi onayladı.

Otobüsten tam inmek üzereyken kondüktör bana daha önce vermediği paranın üstünü verdi ve "Falun Dafa iyi, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi!" dedi. Otobüsten indikten sonra, otobüsten inen ve binen insanlar hala bu sözleri söylediğini duyabiliyordu.

Gördüklerim ve duyduklarım beni duygulandırdı. Karşılık vermekten kaçınıp insanlarla şefkatle konuştuğumda, Dafa'nın kudretli gücü insanların düşüncelerini arındırmıştı. Otobüsün kalkışını arkadan izledim ve insanların Falun Dafa'nın iyiliğini anlamasından çok memnun oldum.