Sıkıntılara Rağmen İnsanları Kurtarmak

(Minghui.org) Huzurlu bir kalple Fa'yı çalışarak insanları kurtarmanın aciliyetini fark ettim. Felaketlerle karşı karşıya kaldığımda her zaman insanların güvenliğini düşünüyorum. Aşağıdakiler, yakın zamandaki gerçek-açıklama çalışmalarına katıldığım zamanki deneyimimdir.

Özel Mesleklerdeki İnsanlara Gerçeği Açıklamak

Sık sık belirli tipte insanlarla karşılaşıyorum. Falun Dafa hakkında konuşmaya başladığım anda, hükümetten olduklarını veya polis departmanında çalıştıklarını ve benzeri şeyler söylüyorlar ve durmamı istiyorlar. Bende, genellikle şunu söylerdim: "Tanrılar ve Budalar, meslekleri ne olursa olsun, felaket gelmeden önce insanları kurtarırlar. Tanrıların ve Budaların gözünde hepimiz değerli canlarız.

"Tanrıların ve Budaların yaşamlara karşı sahip olduğu büyük merhamet bizim için hayal edilemez. Buda'nın öğretileri sınırsızdır. Dafa hakkındaki gerçeği anladığınız ve Dafa'ya ve Dafa uygulayıcılarına karşı doğru bir tutum sergilediğiniz sürece, kurtulacaksınız." Bunu duyduktan sonra genellikle suskun kalırlar.

Şöyle devam ederdim, "Gökyüzü ile yeryüzü arasında insanların vicdanını ölçen bir terazi vardır. Şu anda, vicdanı ölçen çoktan seçmeli bir soru herkesin önünde duruyor. Bu, Komünist Parti'nin Falun Dafa'ya yönelik zulmüdür. Kim doğru, kim yanlış? Doğru seçimi yapanlar, Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) yok edici felaketinden kurtulabilecekler. Aksi takdirde, onlarla birlikte gömülecekler.

“Shifu’muz merhametlidir ve uygulayıcılarının gerçeği dünya insanlarına açıklamasını sağlar. Her canlının gerçeği anlayabilmesini, doğru seçimi yapabilmesini ve felaketten sağ çıkabilmesini umar. Bu, cennetlerin merhametinin bir tezahürüdür. Ancak gerçeği reddedenler, ÇKP'nin Dafa'ya iftira atan yalanlarına inanmakta ısrar edenler ve Dafa uygulayıcılarına zulmedenler, zulüm sona erdiğinde ortadan kaldırılacaklardır.” Sonunda, onlara ÇKP'yi bırakmalarını tavsiye ediyorum.

Zorlu Sorunlarla Karşı Karşıya Kalmak

Bazı insanlar Dafa'ya ve Dafa uygulayıcılarına karşı özellikle dirençlidir. Onlara gerçeği söylediğinizde aşırı sabırsızlanırlar ve tekrar tekrar "Bunu duymak istemiyoruz" derler ve ardından Dafa'ya karşı saygısız sözler söylerler. Örneğin bir kadın, "ÇKP sizi bastırıyor, ancak siz hala Falun Dafa uyguluyorsunuz. Gerçekten delisiniz" dedi.

"Teyze, biz deli değiliz," diye cevapladım, "evrenin gerçeğine, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü'ye inanmakta ısrar ediyoruz. İnanç sahibi olmak, Anayasa tarafından bize vatandaş olarak verilen bir haktır. ÇKP bize zulmetmek için her türlü yolu kullanmasına rağmen, biz hala tanrıların bizi izlediğine ve adaletin tecelli edeceğine inanıyoruz. Tarihte, dürüst insanlara zulmeden herkes başarısız olmuştur. 'Ne ekersen onu biçersin' yasası her yaşamı ve organizasyonu yönetir."

Devam ettim, "ÇKP'nin çok güçlü olduğunu düşünebilirsiniz. Ne kadar büyük olursa olsun, cennetin cezasından kaçamaz ve o yok edilecektir. Buda Yasası her hayata kurtarılma şansı verir. "İnsanın, gökyüzünün ÇKP'yi yok etmeye kararlı olduğunu ve güvende olabilmek için Partiden ayrılması gerektiğini anlaması lazım. Teyze, söylediklerimin mantıklı olduğunu düşünüyor musun?"

Sessizleşti. ÇKP'nin kötü doğası ve ondan çekilmenin önemi hakkında ayrıntılı bilgi verdim. Sonunda ondan ayrılmasını istedim.

Bazen, merhaba dedikten sonra insanlarla kısa bir sohbet ediyorum. Çok arkadaş canlısı oluyorlar. Ama onlara Falun Dafa'dan bahsetmek üzereyken, tamamen değişiyorlar. Bir keresinde bir kadın vahşice, "Bana bunu söyleme!" dedi.

Gülümseyerek ona şunu sordum, "Abla, sizin iyi bir insan olduğunuzu görüyorum, ama neden Falun Dafa hakkındaki gerçeğe karşı olduğunuzu anlamıyorum." Sesini yükseltti ve bana durmamı, aksi takdirde beni ihbar etmek için polisi arayacağını söyledi.

Etkilenmedim ve gülümseyerek, "Medyanın Dafa'ya yönelik iftiralarına inanmış olmalısınız. Aslında, Falun Dafa öyle değil." dedim. Sonra ona uygulama hakkında temel gerçekleri anlattım.

Ona sakin ama onurlu bir tonda, "Normalde bir kişi polisi yalnızca malına zarar geldiğinde veya hayatı tehlikede olduğunda aramalıdır. Size zarar vermek için ne söylediğimi söyleyebilir misiniz? Size gerçeği söyledim, böylece kutsama kazanabilir ve güvenliğinizi sağlayabilirsiniz. Her hayatın dua ettiği şey kutsama ve güvenlik değil midir? Neden beni ihbar etmek istiyorsunuz?" Cevap vermedi.

Devam ettim, “İnsanlar sık sık, eğer bir kişi ahlaksız bir şey yaparsa ve kendine fayda sağlamak için başkalarına zarar verirse o kişinin cezalandırılacağını söyler. Size gerçeği açıklıyorum çünkü güvende ve sağlıklı olmanızı umuyorum. Eğer beni ihbar ederseniz, hem bana hem de kendinize zarar vermiş olursunuz. Bu akıllıca değil mi?” Başını salladı ve başka bir şey söylemedi. Bu fırsatı değerlendirerek onun ÇKP'den ayrılmasında yardımcı oldum.

İyi Giyimli İnsanlarla Tanışma

Birçok uygulayıcı, nispeten iyi giyimli genç ve orta yaşlı insanlarla karşılaştığında, görünmez bir endişeye kapılırlar ve gerçeği açıklamaya cesaret edemezler. Bu tereddütle fırsat kaçırılır. Ben de benzer durumlarla karşılaştım.

Dikkatlice içime baktım ve korkunun büyük bir rol oynadığını gördüm. Bu, aşağılanma, azarlanma veya ihbar edilme korkusudur. Beni engelleyen şey kendimi koruma takıntımdır. O anda, bu kişinin Fa-düzeltmesinin sonuna kadar gerçeği bilmemesi durumunda karşılaşacağı korkunç kaderi düşünmüyorum. Bu, geliştirmem ve aşmam gereken bir şey.

Bir keresinde yürüyüşte iyi giyimli ve yakışıklı bir genç adamla karşılaştım. Yanımdan geçerken tereddüt ettim ve fırsatı kaçırdım. Bir süre sonra geri döndü. Gerçeği duyduktan sonra bana kaba davransa bile buna değeceğini düşündüm.

Ona, "Genç adam, sana bir şey söylemek istiyorum." dedim. Durdu ve bana ne olduğunu sordu. "Falun Dafa dünya çapında 100'den fazla ülke ve bölgede uygulanıyor. Duydun mu?" diye cevapladım. Genç adam ilgilenmediğini söylemek için ellerini salladı ve gitmeye başladı.

Devam ettim, "Seninle konuşmak için ne kadar cesaretim olduğunu biliyor musun? Bana kızsan bile, gerçeği duyduğun sürece buna değer diye düşünüyorum." Konuşurken biraz boğazım düğümlendi.

Genç adam cevap verdi, "Lütfen söyle." Birkaç kelime söyledim, sonra gülümsedi ve dinlenmemi önerdi ve aceleyle ayrıldı. Sanırım Parti'nin Dafa'ya yönelik iftiralarını duymuş olabilir. Sanırım bu şekilde tepki vermesinin sebebi gerçeği ilk kez duymasıydı, bu yüzden biraz korkmuştu.

Genç adamın vicdanını ve nezaketini uyandırmaya merhametimin yeteri kadar güçlü olmamasından dolayı üzgünüm. Ama insan kavramlarını kırıp ilk adımı attığım için mutluyum.

Bundan sonra, Fa'yı gayretle çalışacak ve edindiğim insani kavramları ortadan kaldırmak için daha fazla doğru düşünceler göndereceğim. Karşılaştığım kaderi her önceden belirlenmiş insana değer verecek, ona merhametle gerçeği açıklayacak ve ÇKP’den ayrılmasını tavsiye edeceğim. Kısacası, her fırsatı değerlendirmeliyim.