​Gerçeği Anlayanlar Elçi Oluyor

(Minghui.org) Yoğun bir kar yağışından bir gün sonra, işe giderken önümde mücadele eden bir kadın gördüm.

"Günaydın!" diye seslendim. “Bu kadar karda yürümek kolay değil." Şöyle cevap verdi: ”Ben kırsal kesindenim ve bazı şeylerle ilgilenmek için şehre gelmek zorunda kaldım. Bu kadar derin bir kar beklemiyordum."

Biraz sosyal meseleler hakkında konuştuk. Ona Guizhou Eyaletinde doğal olarak oluşmuş karakterlere sahip, "Çin Komünist Partisi (ÇKP) sona erecek" yazan antik bir kayadan bahsettim. Sonra ona birçok kişinin ÇKP'den ayrıldığını söyledim. ÇKP ve gençlik örgütlerinden ayrılmayı kabul etti. Falun Dafa'yı (Falun Gong) uygulamak sayesinde nasıl fayda gördüğüme dair deneyimlerimi ve bunun dünya çapında nasıl yayıldığını paylaştım. Söylediklerimin hepsine katıldı.

Onunla konuştuktan sonra, benim yaşlarımda olan yakındaki başka bir kadına döndüm. Ona Falun Gong'dan bahsetmeye başladığımda, araya girdi ve bana "Bana bundan bahsetme. Ben Mesih'e inanıyorum ve sen Parti'ye karşı geliyorsun." dedi.

Az önce konuştuğum kadın, "Senin sorunun ne? Katılmıyorsan sorun değil, ama neden bu kadar kaba davranıyorsun? Sana sadece gerçeği söylüyor. İyiyi kötüden ayırt edemiyorsun. Toplumun şu anki haline bak. Neden ÇKP'de kalıyorsun? Ayrıca, ayrılmak için takma ad kullanabilirsin ve bu sana zarar vermez." dedi. Diğer kadın yanıldığını fark etti ve başka bir şey söylemedi.

Bir gün, emekli bir memura benzeyen bir adamla konuştum. Günümüz toplumundaki kaos hakkında konuştuk. Ona Falun Dafa hakkındaki gerçeği anlattım ve ÇKP'den ayrılması için onu cesaretlendirdim. Parti yetkililerinin yaptığı yolsuzluktan hoşlanmıyordu ve ayrılmayı kabul etti. O bölgeye her döndüğümde beni ilk karşılayan o olurdu.

Altı ay sonra, bölgesine tekrar gittim ve onu başka biriyle gördüm. Tam merhaba diyecekken, yanındaki kişiye döndü ve “Parti'den ayrıldın mı?" diye sordu. Adam, "Neden ayrılayım ki?" diye cevap verdi. Emekli memur, "ÇKP çökecek. Hepimiz ayrıldık, bu yüzden sen de acele et ve ayrıl!" dedi.

Sonra bana döndü ve "Onunla konuşun ve ayrılmasına yardım edin. O, şehrimizin postanesinin müdür yardımcısı." dedi. Onun yardımıyla, arkadaşının Parti’den ayrılmasına hemen yardım ettim. Ayrıca Falun Dafa'ya uygulanan zulmü de anlattım. Ona "Falun Dafa iyi, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi" diye tekrarlamanın kutsama getireceğini söyledim. O da kabul etti ve söylediklerimi kabul etti.

Başka bir seferinde, o toplulukta yol döşeyen iki işçi gördüm. İçlerinden biriyle gerçeği paylaşarak başladım. "Ben çoktan ayrıldım ve tüm ailem de ayrıldı." dedi. Diğer adam hiçbir şey söylemedi, ayrılmakla ilgilenmediğini gösterdi. İlk adam yanına geldi ve ona, "Ayrılmalısın. Tüm ailem ayrıldı. Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü harika. 'Falun Dafa iyi, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi' diye tekrarlarsan her şey yoluna girecek." dedi. Şaşıran ikinci adam, "Bu doğru mu? O zaman ayrılırım. Ben bir Genç Öncü idim. Lütfen ayrılmama yardım edin. Teşekkür ederim!" dedi.

Bu deneyimler bana gerçeği paylaşmanın sadece bir kişiyi kurtarmakla ilgili olmadığını fark ettirdi; gerçeği anlayan herkes bir elçi oluyor.

Orijinal Çince Makale