(Minghui.org) Falun Dafa'ya yönelik zulümde, Çin Komünist Partisi (ÇKP) uygulayıcıları, Kültürel Devrim sırasında siyasi hedeflerini ve düşmanlarını izledikleri gibi yakından izlemektedir.
Polis memurları uygulayıcıların nerede olduklarını öğrenmek için yerel yetkililer ile gizlice işbirliği yaparlar. Eğer uygulayıcının yanında cep telefonu varsa, onun yerini izlerler. Eğer dışarı çıktığında cep telefonu yanında değilse, şehirden ayrılmadığından emin olmak için onu düzenli olarak ararlar. Eğer cep telefonunu yanına almadan şapka takarak (yüzünü örtmek için) evinden çıkarsa ve yabancılardan gelen aramalara cevap vermezse, düzenli olarak onu evinde ziyaret edip fotoğrafını çekerler.
Bazı uygulayıcıların işyerleri de yetkililerle işbirliği yapar ve uygulayıcıların yoklama listesini sağlar. Eğer bir uygulayıcı dışarı çıkamayacak kadar yaşlıysa, yetkililer ÇKP'nin büyük siyasi etkinlikleri ya da Falun Dafa ile ilgili yıldönümleri gibi özel günler yaklaştığında onları evlerinde taciz etmeye devam ederler.
Çin'de bu kadar sıkı gözetim altında yaşayan bizler için normal bir hayat sürmek kolay değil. Bununla birlikte, hâlâ iyi bir şekilde uygulama, zulmü reddetme ve insanları kurtarma sorumluluğumuz var. Aşağıdaki yazımda, korkumu nasıl yendiğimden ve beni taciz edenlere gerçekleri nasıl açıkladığımdan bahsetmek istiyorum.
Li beni izlemekle görevli bir belediye memuruydu. Ona gerçekleri anlattıktan ve ÇKP'yi bırakmasına yardım ettikten sonra bana karşı nazik davrandı. Bir gün benim için amiri ve bir polis şefi ile bir toplantı ayarladı. Polis şefi Tang, zulümden kısmen sorumluydu.
Toplantı odasına kibar ama ciddi bir tavırla girdim. Tang, “Emekli olduktan sonra evde ne yapıyorsun?” diye sordu.
Ona evde yasaları incelediğimi söyledim: “Falun Dafa'ya karşı yürütülen zulmün hiçbir yasal dayanağı yoktur ve herhangi bir idari belge ile de desteklenmemektedir. Yetkililer tarafından sık sık kapımın çalınması aile üyelerimin kişisel haklarının ihlalidir. Bugün buraya gelmemin nedeni sizinle bu konu hakkında konuşmak istememdir.”
Tang, “Onlar her zaman Falun Dafa'nın sağlık için iyi olduğunu söylüyorlar ama ben uygulayıcıların hastalandığını hatta hastalıktan öldüğünü gördüm” dedi.
“İnsanlar tedavi için hastaneye gittiklerinde bazıları iyileşebilir ve bazıları da ölebilir. Biz hastanenin işe yaramaz olduğunu söyleyemeyiz. Başka bir örnek vermek gerekirse: Öğrenciler üniversiteye giriş sınavlarına girdiklerinde, bazıları prestijli üniversitelere kabul edilirken bazıları sınavda başarısız olabilir. Biz bütün okul eğitiminin sahte olduğunu söyleyemeyiz. Falun Dafa insanlara Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkelerini takip etmeyi öğretir. Fakat bazı insanlar bu ilkelere bağlı kalmıyor ve sadece egzersiz hareketlerini yapıyorlar. Eğer bu insanlar hastalanır ya da ölürse, bunun suçunu uygulamaya atamazsınız.”
Tang onu ikna etmemi beklemedi ve tavrı düzeldi: “Ah, yani iyileşmek için Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü gerekliliklerini yerine getirmeniz gerekiyor. Bu gereklilikler geleneksel kültürümüzle uyumludur.”
“Evet ve bunlar Komünist Parti tarafından propagandası yapılan ateizmle bağdaşmıyor.”
Ona Falun Dafa'yı uygulamaya başladığımdan beri hastalıklarımın nasıl yok olduğunu ve akrabalarımın ve benim nasıl zulüm gördüğümüzü anlattım.
Şöyle devam ettim, “Biz inancımızı uygulayarak kimseye zarar vermiyoruz, neden bunu yapmamız engellensin ki? Toplumda dolaşan çok fazla dolandırıcı ve suçlu var ama onlar tutuklanmıyor. Jiang Zemin Tiananmen Meydanı'ndaki kendini yakma olayını sahneledi ve bizi şeytanlaştırmak için propaganda yaptı. Şimdi Jiang öldü ve cenaze töreninde yapılan konuşmada Falun Dafa zulmündeki rolü hakkında hiçbir şey söylenmedi. Başka bir deyişle, siz onun zulüm politikasını yürütmek için günah keçisisiniz. Uygulayıcıları mahkûm etmek için kanıtları tahrif edebilirsiniz yada sistemi atlatabilir ve bizi rahat bırakabilirsiniz.”
Tang, “Eğer uygulamayı bırakmazsanız, yine de sizi üstlerime rapor etmek zorunda kalacağım,” dedi.
Bir belediye görevlisi kendimi iyi savunabildiğimi görünce konuşmamızı böldü. İznim olmadan fotoğrafımı çekti ve beni arayacağını söyledi.
Eve döndükten sonra fotoğrafımı çeken belediye görevlisini aradım: “Lütfen bunu kamuoyunda ya da internette yayınlamayın. Bu sizin için iyi değil çünkü bunun yasal bir dayanağı yok” dedim. O da bunu yapmayacağını söyledi.
Kısa bir süre sonra, ilçeye yeni bir yetkili yardımcısı transfer edildi ve ilçe yetkilisi onu belirsiz bir şekilde Falun Dafa uygulayıcılarını izleme sorumluluğuna getirdi.
Yetkili yardımcısı benden onunla konuşmamı istedi ve ben de memnuniyetle konuştum. Ona, “Yeni yetkililer kazanç elde etmek için değişiklikler yapmaktan hoşlanırlar ama Falun Dafa zulmü ile bunu yapmamalısınız. Zulüm yasadışıdır ve eğer sizden öncekilerin yaptıklarını yaparsanız, gelecekte sorumlu tutulacaksınız.”
Benden uygulamayı bırakmamı istemek yerine, bana durum hakkında bir şey bilmediğini söyledi ve kibarca öğle yemeği yemek isteyip istemediğimi sordu. Ona teşekkür ettim ve ayrıldım.
Tang Haziran 2024'te beni aradı ve polis karakoluna gelmemi istedi. Oraya gittim ancak başka bir polis karakolundan bir memur tarafından karşılandım.
Memur bana, “Neden burada olduğunu biliyor musun? Falun Dafa'yı uyguluyor musun? Etrafınızdaki insanlar uyguluyor mu?” diye sordu.
Ona sert bir şekilde, “Bu kişisel soruları hangi yasal temele dayanarak sorabiliyorsunuz? Cevap vermeyeceğim ya da hiçbir şey imzalamayacağım.”
Devam etti ve evimi görmek istediğini söyledi.
“Kolluk kuvveti olsanız bile, iznim olmadan kişisel evime giriyorsunuz. Sizin vatandaşları korumanız ve onlara hizmet etmeniz gerekiyor ama şimdi iyi insanları inançlarından vazgeçirmeye çalışıyorsunuz. Yasaları kendi lehinize çeviriyorsunuz, bu da kamu hizmeti yasasına açıkça aykırı.
Bana evimi görmek istemediğini söyledi ve beni eve bırakmayı teklif etti. Kibarca reddettim.
Eve vardığımda beni aradı ve yolda bir teslimatçıyla konuşup konuşmadığımı sordu. Ben de hayır dedim. Sonra bana Falun Dafa hakkındaki fikrimi sordu. Ona kanunların insanların ne düşündüğünü belirlemediğini söyledim. Konuşma sona erdi.
Onun arayıp bu soruları sormasının garip olduğunu düşündüm, bu yüzden onu daha sonra tekrar aradım ve ona gerçekleri açıklamaya çalıştım. “Neden Bao ile konuşmuyorsun? O bir hukuk uzmanıdır.”
Bao yakınlardaki bir polis karakolunda çalışan ve kendi yetki alanındaki uygulayıcılara aktif olarak zulmeden kıdemli bir memurdu. Biraz gergindim ama bu fırsatı kaçırmamam gerektiğini biliyordum. O gün Bao ile görüşmek için bilgi materyallerini yanımda getirdim.
Bao'ya gerçeği açıkladıktan sonra ona Kamu Güvenliği Bakanlığı'nın Falun Dafa'yı içermeyen 14 tarikattan oluşan listesini gösterdim. Ayrıca ona 2011 yılında Devlet Basın ve Yayın İdaresi tarafından Falun Dafa yayınları üzerindeki yasağın iptal edildiğine dair bildiriyi de getirdim. Birçok tarikatın hâlâ tarikat karşıtı Derneğin listesinde olduğunu savundu. Ona sivil bir kuruluşun listesinin yasal bir gücü olmadığını ve böyle büyük bir zulüm için gerekçe oluşturamayacağını açıkladım.
Bao'ya ayrıca 610 Ofis yetkilisinin ölüm cezasına ya da uzun süreli hapis cezasına çarptırıldığına dair örnekler verdim. Ayrıca bunun masum insanlara zulmettikleri için işledikleri günahların karmik bir cezası olduğuna inandığımı söyledim.
Ben konuşmaya devam ederken Bao bana Falun Dafa'yı tanıtmama izin verilmediğini söyledi. Ona Falun Dafa'yı tanıtmanın yasal olduğunu açıkladım: “Emekli bir kıdemli savcı bir uygulayıcının bir kamyon dolusu Falun Dafa broşürü taşısa bile yasaları çiğnemediğini söyledi. Uygulayıcılar Yüksek Mahkeme ve Yüksek Savcılığın yasal yorumlarına göre suçlu olarak mahkûm edilmektedirler. Ceza davaları yargısal yoruma değil, hukuka dayalı olarak ele alınmalıdır. Zulüm gerçek bir hukuk ihlalidir.”
“Bugün burada duralım,” dedi. Ayrılmadan önce bana kimsenin beni ihbar etmediğini ve iş için bir şeye ihtiyacı olduğu için gelmemi istediğini söyledi.
Dafa uygulayıcıları olarak, doğru düşüncelerimizin büyük bir gücü vardır. Eskiden yetkililer kapımı çaldığında veya beni aradığında o kadar korkardım ki, bunun benim sonum olabileceğini düşünürdüm. Artık onlardan neredeyse hiç korkmuyorum. Bazen memurlar fotoğrafımı çekmek ve üstlerine beni kontrol ettiklerini göstermek için geliyorlardı. İşbirliği yapmak istemedim ama kapalı kapıdan onlara gerçekleri açıkladım. Gitmeyi reddederlerse onları tacizden şikâyet ettim.
Kötü niyetli unsurlar azalır ve ortam daha iyi hale gelir. Doğru düşüncelerimiz her şeyi düzene sokabilir ve tüm kötülüklerin önünü kesebilir. Shifu beni tüm zulümler boyunca korudu ve Tanrılığa giden yolda kalmamı sağladı. Teşekkür ederim, Shifu!
Telif Hakkı © 2023 Minghui.org'a aittir. Her hakkı saklıdır.