​İşyerinde ve Evde Gerçeği Açıklamak

(Minghui.org) 2001 yılında Falun Dafa (Falun Gong olarak da bilinir) ve zulüm hakkındaki materyalleri dağıttığım için polis tarafından tutuklandım ve evim arandı. Bir gözaltı merkezinde tutuldum ve daha sonra da bir beyin yıkama merkezine transfer edildim. Yetkililer, ofisimdeki yönetime zulme katılmaları için baskı yaptı ve işyerimdeki yetkililere, insanların beni izlemesini emretti.

Beni izleyen meslektaşlarıma bana zulmeden insanlar olarak değil, Dafa hakkındaki gerçeği anlamalarına yardım etmem için ihtiyaç duyduğum insanlar gibi davrandım. Onlara şunu söyledim: “Hepimiz meslektaşız. Lütfen Falun Dafa hakkındaki yalanlara ve propagandalara inanmayın. Dafa insanlara yalnızca iyi olmayı öğretir. Ayrıca hastalıkları iyileştirmede ve formda kalmada da inanılmaz etkileri var.”

Gerçeği açıklama takvimleri Minghui web sitesinde ilk kez yayınlandığından beri, tek sayfalık takvimi her yıl ofis masamın camının altına koymaya başladım. Ofisime gelenler bunu görüyorlar ama hiçbir şey söylemiyorlardı. Bir defasında İnsan Kaynakları Departmanı'nın yeni bölüm müdürü uğradı. Takvimi gördükten sonra, “Bunu buraya koymaya nasıl cesaret edersin!” dedi.

Ben de: “Bakın ne kadar güzel! Sorun nedir?" diye cevap verdim. Bu durumu ona gerçeği açıklama fırsatı olarak değerlendirdim ve o da bir daha takvimden bahsetmedi.

Çalışma ortamım nispeten rahattı. Her gün, işimi yapmanın yanı sıra, Fa'yı çalışıp doğru düşünceler gönderdim. Bazen öğle yemeğinde eve gitmiyor, ofis kapısını kilitliyor ve sakin bir zihinle Fa'yı çalışıyordum.

2008 Pekin Olimpiyatları öncesinde, 610 Ofisi ajanları her şirkete, kendi şirketlerinde çalışan Falun Gong uygulayıcılarını yakından izlemelerini emretti. O dönemde biraz ara verdim ve evde kaldım. Ofis müdürü kocamı aradı ve: "Olimpiyatlar sırasında Falun Dafa uygulayıcılarını günün her saatinde izlememiz gerektiği konusunda üst makamlardan emir geldi. Eşinizi işyerinde izlemesi için özel kişiler göndereceğiz. Ama işten sonra onu izlemek senin sorumluluğunda. Bu, şirketin Çin Komünist Partisi (ÇKP) komitesi tarafından kararlaştırıldı. Bunun için bir anlaşma imzalamak üzere öğleden sonra buraya gelin” dedi.

Kocam öğlen eve geldi ve bunu bana anlattı. “Onları dinleme” dedim. Bu da zulmün başka bir şeklidir. Öğleden sonra gidip onlarla konuşacağım."

Özellikle bu konuyla ilgili doğru düşünceler gönderdim. Uygulayıcılara zulmetmeleri için insanları manipüle etmek amacıyla Olimpiyatları kullanan her kötü varlığı ve faktörü ortadan kaldırmak istedim.

O öğleden sonra ofis müdürü ile buluşmaya gittim. “En tepedekiler tarafından kara listeye alındın” dedi. Bize bunu yapmamızı söylediler, biz de buna önem vermek durumundayız. Kararın alındığı Parti Komisyonu toplantısı yapıldı ve ÇKP sekreteri bu karardan sorumludur” dedi.

ÇKP sekreterinin ofisinde sekretere kocamı herhangi bir şeyi imzalamaya zorlayamayacaklarını söyledim. Sekreter şöyle cevap verdi: “Bu, Parti Komisyonu tarafından onaylandı. Eğer değiştireceksem yönetim kurulu başkanından izin almam gerekecek. Geri döndüğünde durumu ona bildireceğim. Bakalım ne diyecek" dedi.

Daha sonra Parti ofisine gittim. Yönetim kurulu başkanıyla konuşmayı da kabul ettiler ancak bunun işe yarayacağına dair söz veremediler. İlgili herkesle konuştuktan sonra, her kötü varlığı ve onları uygulayıcılara karşı suç işlemeye yönlendiren tüm faktörleri ortadan kaldırmak için doğru düşünceler göndermek üzere ofisime geri döndüm.

İşten çıkmak üzereyken ofis müdürü aradı ve şöyle dedi: “Başkanın bu kadar çabuk kabul etmesini beklemiyordum. Kocanızın anlaşmayı imzalamasına gerek yok.”

"Daha sonra uygulayıcılara yapılan zulme katılmadığınız için ne kadar şanslı olduğunuzu göreceksiniz" diye cevap verdim mutlu bir şekilde.

Göksel gözüm açık değil ama kötülüğün diğer boyutlarda yenilmesiyle büyük bir savaşın kazanıldığını açıkça hissedebiliyordum. Yalnızca Falun Dafa'nın kurucusu büyük Shifu Li durumu tersine çevirebilirdi. Ben sadece yapmam gerekeni yaptım.

Bir defasında bir iş için ofise gittim ve orada Parti ofisinin bölüm yöneticisini gördüm. Ona gerçeği açıklamadım ve sonra çok pişman oldum. Neredeyse emekli olacaktım ve birbirimizi görme şansımız giderek azalıyordu ama ben önüme gelen bu fırsatı değerlendirememiştim. Eve giderken bunu düşündükçe daha çok pişman oluyordum. Ben de geri döndüm. O zamanlar ofisteki tek kişi oydu. Döndüğümü görünce her şeyin yolunda olup olmadığını sordu.

"Senin için geri geldim" dedim. Gizli karakter taşını biliyor musun? O kayanın üzerinde şöyle yazıyor: 'ÇKP yok olacak.' Bu cennetin isteğidir. Sizin işiniz iştir ama Parti için de kendimizi feda etmemeliyiz! Bu yazı seni de kastediyor bunun için endişeleniyorum?”

Şok olmuştu ve nasıl tepki vereceğini bilmiyordu. Onun gerçekten onun yanında olduğumu içten içe bildiğini görebiliyordum.

Emekliliğe veda partimde bana içtenlikle teşekkür etti. Emekli olduğumdan bu yana geçen uzun yıllar boyunca şirketim hiçbir zaman Falun Dafa'ya olan inancım nedeniyle beni taciz etmeye gelmedi.

Evde Kararlı Bir Şekilde Uygulama Yapmak

Kocam çok çabuk öfkelendiği için evde kaç kez eziyet gördüğümü hatırlamıyorum. Davranışını anlamak benim için zordu. Sanki beni hedef alıyormuş gibiydi. Ne söylersem söyleyeyim, bunu kötü bir şey olarak algılıyordu. Onunla iletişim kurmakta çok zorlandım. Bu yüzden nadiren konuşuyorduk. Sessizce yapmam gerekenleri yapıyor ve yıllardır metanet gösteriyor ve kocamın tavırlarına katlanıyordum.

Kayınvalidem ve henüz ortaokula giden oğlum sırasıyla 2002 ve 2003 yıllarında vefat etti. Bu ailemizi çok etkiledi. Özellikle oğlumun ani ölümünü kabullenmek benim için çok zordu.

Bir ay sonra kocam ayrı yaşamamızı önerdi. Birkaç gün sonra boşanma anlaşmasını getirdi. İki seçenek öne sürdü: Birincisi, xiulian'i bırakmaktı; aksi halde boşanmak zorundaydık.

Fa'yı yoğun bir şekilde çalışıyordum ve bu sıkıntının eski güçler tarafından yaratılmış bir yanılsama olduğunu biliyordum -bunu kabul etmemeliydim. Shifu öğrencilerinin boşanması ayarlamazdı. Shifu eski güçleri kabul etmez, ben de öyle. Bu boşanmayı tamamen reddetmeliydim ve yalnızca Shifu'nun ayarladığı yolda yürümeliydim.

Bu kritik anda, bir uygulayıcının sorumluluğunu omuzlamam ve şikayet etmemem gerektiğini biliyordum.

Bunca yıldır pek çok sıkıntı yaşadım ve bu sıkıntılardan kurtulabilmeyi başardım. Bunun gibi pek çok vaka yaşandı. Bu deneyimlerden birkaçını paylaşmak isterim.

Sıkıntıların Üstesinden Gelmek

2005 yılında ikinci oğlum doğduğunda ailemize umut oldu. Kocam da mutluydu. Ancak eski güçler kocamı bırakmıyordu ve sık sık öfke nöbetleri geçiriyordu. Mutfakta çalışırken sık sık küfür eder ve saçma sapan sözler söylerdi.

Bir defasında oğlumun banyo yapmasına yardım ederken kocam yukarı çıktı. Beni küvete itti ve vurmaya başladı, oğlumuzu korkuttu ve ağlattı. Ama kocam umursamadı ve sanki öfkesini gidermenin tek yolu buymuş gibi beni dövmeye devam etti. Küçük bir mesele yüzünden sandalye fırlatıyor, ya da eline bir sopa alıyor ve beni dövmeye başlıyordu. Bu şekilde küfür ettiğinde onu duymazdan geliyordum ve ancak yeterince küfür ettiğinde sakinleşiyordu.

Kocam, oğlumuz için klasik bir Çin metni olan Tao Te Ching adlı bir kitap seti satın aldı. Uygulayıcıların sadece tek bir sistem içerisinde xiulian uygulaması gerektiği için, çocuğumuzun Fa'yı çalışmasını etkilememek amacıyla, o kitapları bir kenara koydum. Kocam uzun süre bundan bahsetmedi, ben de unuttuğunu sanıyordum.

Ancak bir gün kitaplar için peşime düştü. Ona, uygulayıcıların yalnızca tek bir yola adanmaları gerektiğini söyledim. "Tao De Ching'de anlatılanlar aynı zamanda xiulian uygulamasının ilkeleridir" dedim. “Sıradan bir insanın bunu okuması iyi olur; ancak bir uygulayıcı için kişinin yalnızca uyguladığı şeye kendini adaması gerekir.”

Yüzünde sert bir bakış vardı ve bana bağırmaya başladı: “Okumam doğru değil mi? Benim okumam doğru değil mi?”

Kitapları nereye koyduğumu söyledim ama yine de bir sandalye alıp bana fırlattı. Beni gittikçe daha sert dövüyordu. Karma yaratmasını engellemek için kapıyı açtım ve dışarı çıktım. Sandalye bir şeye çarpıp parçalanana kadar beni alt kata kadar kovaladı.

Bunun geçmem gereken bir sınav olduğunu anladım. Shifu'ya: "Shifu, bu testi iyi bir şekilde geçmeliyim. O şeytanlar tarafında yönlendiriliyor bu yüzden ona kızmayacağım.” Bunu söylerken gözyaşlarımı tutamadım.

Bir keresinde evi temizlerken bir tablo buldum. Kocama bu tabloyu evde bırakmanın iyi olmadığını söyledim. Kocam bana bunu kendisine teyzesi tarafından verildiğini söyledi. Daha sonra: “Teyzene bu tabloyu hala isteyip istemediğini danışabilir misin lütfen? Eğer öyleyse, bunu ona geri verebiliriz. Aksi halde bundan kurtulmamız gerekiyor." Bunu duyduğuna pek sevinmedi.

O gece bundan bir kez daha bahsetti ve beni bir inç genişliğinde bir bambu tahtayla dövdü. Ben Shifu'nun yardımını isteyinceye kadar beni dövmeye devam etti.

Ona kızmadım ya da ondan şikayet etmedim. Onu bu kadar düşüncesizce davranmaması konusunda ikna etmeye devam ettim çünkü bu ona zarar veriyordu. Biren boynumda bir sıcaklık hissettim. Dokunduğumda elimde kan vardı. Kanın nereden geldiğini kontrol etmesi için kocamı çağırdım, böylece kanamayı durdurmak için o noktaya baskı yapabilecektim. Kafamda bir santim uzunluğunda bir kesik gördü. Korktu ve beni hastaneye götürmek istedi. Ona bunun gerekli olmadığını ve kanamayı durdurmama yardım edebileceğini söyledim. Ama yine de ilaç almak için dışarı çıktı. Kafamdaki kesik dışında her yerim iyiydi. Kafam da acımadı ya da şişmedi.

Bu olaydan sonra pişmanlık duydu ve kendi kendine sormaya başladı: “Ben ne yapmaya çalışıyorum? Artık hiç kimseyi dövmeyeceğim." Gerçekten beni dövmeyi bıraktı. Onun da öfkesini bastırmaya çalıştığını artık açıkça hissedebiliyordum.

Aramızda nasıl bir önceden belirlenmiş ilişki olduğunu bilmiyorum. Acaba eski güçler onu beni test etmek için mi kullandı?

Fakat, en önemlisi ben bir uygulayıcıyım. Ailem dahil herkese merhametli davranırım. Her şikayetin Dafa'da çözülmesi gerekiyor. Xinxing'im Fa'nın standartlarına ulaştığında, Shifu benim için her şeyi tüm şikayetler de dahil çözecektir. Kocam ve ben artık huzurluyuz.

Gerçeği Açıklamak İçin Yeminimi Gerçekleştiriyorum

Fa-düzeltmesinin ilerlemesiyle birlikte, uygulayıcılara zulmetmeleri ve onların kurtarılmalarını engellemeleri için insanları manipüle eden şeytani varlıklar temizleniyor. Birçok kişi de gerçeği aramak için inisiyatif aldı. Gerçeği açıklama konusunda yaşadığım birkaç deneyimden bahsetmek istiyorum.

Elma satan biriyle Falun Dafa hakkında konuşurken 70 yaşlarında yaşlı bir kişi yanıma geldi. “Dünya versiyonu var mı?” diye sordu. Komünizmin Nihai Hedefi'ni okumuş olduğunu anladım.

Ben de: "Üzgünüm, şu anda o yok ama Komünizm Hayaletinin Dünyamızı Nasıl Yönettiğine dair bir dinleti var." Onu dinlemek ister misin?”

"Tabii ki isterim" diye yanıt verdi. Eve gidip üzerinde o sesli kitabın bulunduğu SD kartı alırken beklemesini istedim.

Geri döndüğümde hâlâ orada bekliyordu. SD kartı, USB sürücüyü ve bilgilendirici bir broşürü aldı. “Daha önce sizden materyal almaya cesaret edemiyordum. Ancak bir gün genç bir bayan bana bir kitap verip veremeyeceğini sordu ve onun harika bir kitap olduğunu söyledi. Aldım ve kitabın adı Komünizmin Nihai Hedefi idi. Bu kitap o kadar iyi yazılmıştı ki sıradan bir yazar tarafından yazılamayacağını hissettim. Bahsedilenlerin neredeyse hepsini yaşadım. Ayrıca kitapta bulduğum bazı paragrafları da kopyaladım.” Dedi.

Bir başka deneyimim ise, bir gün iki adam kaldırımda oturuyordu. Onları selamladıktan sonra, “Size bir güzel şey söyleyeyim!” dedim. Ne olduğunu sordular. Pandemiden ve onun tedavisinden bahsettim ve ardından doğal olarak Dafa hakkındaki gerçeklere değindim.

Birkaç kişi daha geldi. İçlerinden biri 60'lı yaşlarındaydı ve çok şık giyinmişti. Şöyle sordu: “Neden bahsediyorsun? Falun Dafa’dan mı?” Onu gelip dinlemeye davet ettim. "Elbette" diye yanıtladı. "Ne söyleyeceğini duymak isterim." Bir tabure kapmak için döndü ve tam karşıma oturdu, beni bir öğrenci gibi dinledi.

Bir süre sonra güvenlik üniformalı bir kişi belirdi ve “Seni duyamıyorum” dedi. Gülümsedim ve ona yaklaşmasını söyledim. Yanıma geldi ve “Neden el ilanlarını sadece geceleri dağıtıyorsun?” diye sordu.

Ben cevap veremeden karşımdaki adam cevapladı: “İstedikleri zaman dağıtırlar. Zaten bundan bahsetti?” Sanki sözünün kesilmesine kızmış gibiydi.

Onlara Tiananmen Meydanı'nda sahnelenen kendini yakma olayını anlattım ve ÇKP'nin Falun Dafa'nın Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkelerinden korktuğunu, çünkü Partinin yolsuzluğu teşvik ettiğini ve toplumdaki ahlakın gerilemesine neden olduğunu anlattım. Para uğruna yolsuzluk yapmak, sahte ürün satmak, bozuk pirinç, süt tozu, oluk yağı gibi zehirli yiyecekler üretmek, insanların sağlığına doğrudan zarar vermek dahil her türlü kötülüğü yaptığını söyledim. Böyle bir ortamda yaşadığımız için hepimiz mağduruz.

Dafa'nın güzelliğini ve uygulamanın 100'den fazla ülkeye nasıl yayıldığını anlattım. Karşımda oturan adam, “İnsanın bir inancı olmalı; aksi takdirde bu toplumun işi biter."

Onlara gizli karakter taşından bahsetmeye devam ettim. Güvenlik üniformalı kişi bu konuda daha fazla bilgi istedi, ben de her birine bir broşür ve birer muska verdim.

Bir başka kişi şaşkın bir ifadeyle: “Bu malzemeleri basmak için çok para harcamanız gerekiyordur. Para nereden geliyor?” diye sordu.

Ben: "Falun Dafa'nın hastalıkları iyileştirmede ve formda kalmada inanılmaz etkileri var. Daha önce birçok kişi hastaydı ama uygulama yaptıktan sonra çok daha iyi hale geldi. Mali açıdan ne kadar tasarruf ettiklerini bana söyler misin? Hastane masraflarına birkaç bin yuan harcamak çok kolay, değil mi? İnsanların gerçeği anlamalarına yardımcı olmak için biraz para harcamamızda bir sakınca yok” dedim.

Başka bir kişi, "Herkes katkıda bulunursa bu sorun olmaz" yorumunu yaptı. Soruyu soran kişi de bunu kabul etti.

Güvenliklerini sağlamak için onlarla ÇKP'yi bırakma konusunda konuştum. Bazıları zaten daha önce bıraktıklarını söylediler, bazıları ise etrafta kendilerini ihbar edebilecek başka insanlar olabileceği endişesiyle tutumlarını göstermediler. Gerçeği öğrendikten sonra doğru kararı vereceklerine inandığım için onları zorlamadım.

Gerçeği İyilikle Açıklamak

Geçtiğimiz birkaç yıl boyunca, ister ÇKP'nin "Sıfırlama" ister "Kapıları Çalma" kampanyaları olsun, yerel polis memurlarımızla her zaman kalbimden ve nezaketle konuşuyorum ve her taciz olayını açıklığa kavuşturmak için bir fırsat olarak görüyorum. Bu onları kurtarmak için gerçek bir fırsattır.

Bazı insanların akıllarında hala birçok blokaj var. Onlara merhametli bir şekilde davrandığımızda, genellikle bu konuları bizimle tartışmaya istekli oluyorlar. Konuşmalarımız ve gerçeği nezaketle açıklamamız sayesinde, Dafa'dan ilham alan bazı kişilerin, doğru düşüncelerimiz ve eylemlerimiz aracılığıyla kurtarılabileceğine yürekten inanıyorum.