​İnsanlar Yedinci Kattan Düşüp Hayatta Kalmama İnanamadılar

(Minghui.org) 12 Şubat 2002'de Falun Dafa uygulamaya başladım. Bu yıl 53 yaşındayım.

2017 yılında bütün ailem Guangzhou'da çalışıyordu. Eşim ve oğlum inşaat sektöründeydi, ben ise inşaatta daha hafif işler yapıyordum. Bir keresinde inşaatı devam eden ve merdiven korkuluğu olmayan bir binada çalışıyordum. Işık yoktu ve etrafta birçok şey vardı. Binanın içi tamamen karanlıktı. Merdivenlerden çıkarken kazara yan taraftaki asansör boşluğundan yedi kat aşağı düştüm. Bir rüya gibi, asansör boşluğunda depolanan inşaat demiri, kereste yığınları, tuğlalar, kapı çerçeveleri ve diğer malzemelerin üzerine düştüm.

Yere düştüğüm anda bilincim hâlâ yerindeydi, her yer kan olmuştu. İlk düşüncem cep telefonumu bulup ailemi yardıma çağırmak oldu. Ancak eşim telefonuna cevap vermedi. Gelinimi aradım benimle konuştuktan sonra gözyaşlarına boğuldu. O sırada etrafta kimse yoktu ama Shifu Li'ye (Falun Dafa'nın kurucusu) beni kurtarması için yalvarmaya devam ettim, "Shifu, ben ölemem! Görevimi tamamlamadım ve onları kurtarmamı bekleyen birçok insan var.” Sürekli olarak "Falun Dafa iyi, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi" diye tekrarlıyordum. Daha sonra bilincimi kaybettim. Uyandığımda oğlumun ve meslektaşlarımın etrafımda toplanıp ağladığını gördüm.

Beni ambulansa götürdüklerinde doktorun “Bir faydası yok. Hastaneye gitmemize gerek yok. Çok yüksek bir kattan düştü. Ölmese bile hayatta kalamaz." Eşim ağlayarak doktora yalvarmaya başladı, “Yaşıyor ve kalbinde olup biteni çok iyi anlıyor.” Aklımdan şu iki cümleyi tekrarlamaya devam ettim: "Falun Dafa iyi, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi."

Burun kemiğim çatlamış, on üç kaburga kemiğim kırılmış, leğen kemiğim çatlamış, bacaklarımda parçalı kırıklar ve inşaat demirinin tüm vücuduma saplanması sonucu yaralanmalar oluşmuştu. Dokuz gün yoğun bakımda kaldım, doktor aileme üç kez durumumun kritik olduğunu bildirmişti. Ancak hayatta kaldım ve iyileştim. 40 günü aşkın süre hastanede yattıktan sonra taburcu oldum. Daha sonra tamamen iyileştim ve herhangi bir problemim kalmadı.

Şaşırtıcı hikayem hastanedeki doktorların, hemşirelerin ve diğer hastaların yanı sıra yaşadığım kasabanın kilometrelerce uzağındaki birçok insanı da şaşkına çevirmişti. Doktor anlamakta zorluk çekerek: "Röntgen görüntülerinden orta ila şiddetli beyin sarsıntısı geçirdiğiniz anlaşılıyor, bu nedenle o sırada olan hiçbir şeyi hatırlamıyor olmalısınız. Yardım almak için telefon görüşmesi yapmanız gerektiğini nasıl bildiniz? Durumunuz göz önüne alındığında hayatta kalma şansınız on binde birin bile altındaydı ama siz hayatta kaldınız. Bu harika!"

Dafa'nın her şeye kadir olduğunu nasıl bilebilirler? Yalnızca Falun Dafa bu tür mucizeler yaratabilir. Merhameti sınırsız, yüce Shifum bana yeni bir hayatı bahşetti.

Kazadan sonra iyileştikten sonra, her gün insanlara Dafa'nın mucizevi doğasını ve deneyimlerimi anlatmak için dışarı çıktım. Bu süreçte pek çok dokunaklı hikayeyle karşılaştım. Bunlardan birkaçını aşağıda paylaşacağım.

“Bana Hemen bir Uğurluk verin”

Bir gün motosiklet taksisi kullanan bir adama gerçeği açıkladım. Mucizevi hikayemi daha önce duyduğunu ve olanlara hayran kaldığını söyledi. Sonunda beni şahsen gördüğü için çok heyecanlanmıştı. “O kadar iyi iyileşmişsin ki!” dedi. Yedinci kattan düşen birine benzemiyorsun. Falun Dafa gerçekten muhteşem. Ben Çin Komünist Partisi (ÇKP) örgütlerinin hiçbirine katılmamış bir insanım. Çabuk bana bir Falun Dafa uğurluğu ver.”

Yanımızdaki bir kadın konuşmamızı duyup yanımıza geldi. Elimi çekiştirdi ve: "Çok acı çektin. Bu nedenle, 100 yaşına kadar yaşayacaksın.” Şu andaki durumum nasıl olduğunu sordu. Onlara: " Falun Dafa’nın kurucusu Shifu Li sayesinde bana ikinci bir hayat daha verildi. Ben canlı varlıkların iyiliği için yaşıyorum. Salgın çok ciddi. Shifu biz Dafa uygulayıcılarından insanları hızlı bir şekilde kurtarmamızı ve giderek daha da fazla insanı kurtarmamızı istiyor. Shifu tüm insanların bu felaketten sağ salim kurtulabilmelerini umuyor.” Ben konuşurken hem kadının hem de benim gözlerimizden yaşlar akıyordu.

“Ben de Gidip Senin Gibi İnsanları Kurtarmak İstiyorum”

Bir gün ayakkabı tamiri yapan iki yaşlı adama gerçeği açıkladım. Gerçeği anladıktan sonra biri ÇKP örgütlerinden ayrıldı, diğeri ise zaten hiçbirine katılmadığını söyledi. Yedinci kattan kazara düştüğümü onlarla paylaştım ve çok şaşırdılar. İçlerinden biri, “Çok iyi kalplisin. O kadar büyük sıkıntılardan geçmene ama yine de farkındalık yaratmak için dışarı çıkıyorsunuz. Güvenliğiniz konusunda dikkatli olmalısınız.” Diğeri ise, “Sen iyilik yapıyorsun, fazilet biriktiriyorsun. Senin yerindeki pek çok insan öldü. Beni de götür; Ben de gidip tıpkı senin gibi insanları kurtarmak istiyorum.” Samimiyetlerinden o kadar etkilendim ki gözyaşlarım akmaya başladı. Onlara: "Lütfen akrabalarınıza, arkadaşlarınıza ve tanıdığınız diğer insanlara: 'Falun Dafa iyi, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi.' cümlelerini öğretin. Onlardan bu iki cümleyi tekrarlamaya devam etmelerini ve tüm ÇKP organizasyonlarını bırakmalarını isteyin. O zaman güvenli bir geleceğe sahip olacaklardır. Bu, insanları kurtarıyor olmaktır ve ölçülemez bir değer kazandıran bir eylemdir.” Adamlar bana teşekkür etti. Onlara Shifuma teşekkür etmelerini söyledim çünkü insanları kurtaran odur. Her birine birer uğurluk verdim, onlar da bana bir kez daha teşekkür ettiler.

“Yalnızca Siz Falun Gong En Doğru Olansınız”

Bir keresinde küçük bir işletmesi olan yaşlı bir adamla tanıştım ve ona: “Bu kadar ilerlemiş bir yaşta hala çalışıyorsun. Geçtiğimiz birkaç yılda birçok felaket yaşandı. Güvenlik ve huzur için sana bir uğurluk vereyim.” Dedim. Güldü ve uğur getiren hediyeyi kabul ederek: "Teşekkür ederim Falun Gong." Bana Falun Gong adını verdi. Çok etkilendim ve Dafa uygulayıcılarının omuzlaması gereken büyük sorumlulukların ağırlığını daha da fazla hissettim. Ona Dafa'dan bahsettim. Sonra: “Söylediğin her şeye inanıyorum. ÇKP çok kötü. 15 yıl askerlik yaptım, bana askerlik maaşımı bile vermediler” dedi.

Ben de “Askerdeyken katıldığınız ÇKP örgütlerinden neden ayrılmıyorsunuz?” diye sordum. Takma ad kullansanız bile işe yarayacaktır.” O ise, “Bırakmak için gerçek adımı kullanacağım. İşleri açık ve net bir şekilde yapmalıyız. Ordudayken ÇKP'ye katılmak için adımı kullandım.” Ayrılmak için de adımı kullanacağım, dedi. Ayrıca ÇKP'den nefret ettiğini de söyledi. O, “Falun Gong iyi. Yalnızca siz Falun Gong en doğru olansınız. Hepiniz gerçekleri söylemeye cesaret ediyorsunuz. Modern toplumda kimse gerçeği söylemeye cesaret edemiyor. Ben 80 yaşının üzerindeyim ve ÇKP'nin çöktüğü günü görmek için 100 yaşına kadar yaşamak istiyorum.” Ayrılmadan önce bana, elime geçtiğinde gerçeği açıklayan bazı kitapçıklar getirmemi hatırlattı.