(Minghui.org) Selamlar saygıdeğer Shifu! Selamlar, uygulayıcı arkadaşlar!

Kuzey Sanat Akademisinde müzik okuyorum ve on birinci sınıftayım. Tayvanlıyım ve burada ikinci yılımdayım. Size anlayışlarımdan bazısını ve yakın zamandaki uygulama deneyimlerimi anlatmak istiyorum.

Doğru Düşünceler Göndermenin Önemi

Falun Dafa’yla ilgili etkinlikler düzenlemek için plan yaptığımız günlerde her ne zaman yağmur yağsa diğer uygulayıcılar bize her etkinliğin diğer boyutlarda iyi ve kötü arasındaki bir savaş olduğunu söyleyerek doğru düşünceler göndermemizi hatırlatıyorlardı. Diğer boyutlardaki hiçbir şeyi göremediğim için bunu fazla ciddiye almıyordum. Geçen yılın sonunda Bir Zamanlar Tanrısaldık filmini izledikten sonra kendim üzerinde derin bir şekilde düşündüm.

Kötü şeyleri ortadan kaldırma yeteneğine sahip olduğumu asla düşünmemiştim, bu nedenle genellikle doğru düşünceler gönderiyormuş gibi oturuyordum, ama sadece hareketleri yapıyordum. Film doğru düşüncelerin gücünü anlamama yardımcı oldu ve değiştirmesi imkansız görünen şeylerin sadece doğru düşüncelerle çözülebileceğini öğrendim.

Filmde Guangming organları alınmak üzereyken diğer boyutlardaki tanrısal varlıklar onu desteklemek için birlikte doğru düşünceler gönderiyorlardı. O sahne doğru düşüncelerin gücünü vurguladığı için beni derinden etkiledi. Bu bana Shifu’nun Zhuan Falun’da dediklerini hatırlattı:

"Bir kişide Buda doğası ortaya çıktığında On-Yönlü Dünyayı sarsar." Bunu gören herkes yardım etmek için gelir ve her ne olursa olsun bu kişiye yardım eder.” (Zhuan Falun, 1. Ders)

Grup Fa çalışması sırasında Shifu’nun doğru düşünceler gönderme hakkındaki makalelerini okumak da bunu gerçekten iyi yapmayı istemem yönünde beni cesaretlendirdi.

Bir gün uygulama durumumun çok kötü olduğunu fark ettim ve bir atılım yapmak istedim. Minghui.org web sayfasını açtım ve doğru düşünceler göndermekle ilgili birkaç makale okudum. Daha sonra kendi boyutsal alanımdaki kötü şeyleri temizlemek için doğru düşünceler gönderdim. Sonrasında yenilenmiş hissettim ve bütün kötü maddelerin gittiğini hissettim. Bu tecrübe yoluyla doğru düşünceler göndermenin önemini gerçekten fark ettim.

Karşı Cinsle İyi Anlaşmak

Öğretmenlerim ve sınıf arkadaşlarım erkek öğrencilerle gereğinden fazla yakın olduğumu belirtiyorlardı ve nazikçe davranışımın doğru olmadığını hatırlatıyorlardı. Genellikle sadece gülümsememe karşın kabimden biraz üzgün hissediyordum. İçime bakıp davranışımı incelemek yerine dedikleri üzerinde durmayıp diğer öğrencilerin de benden farklı olmadığını düşünüyordum.

Hong Yin VI’daki birçok şiir modern düşünce ve davranışlardan bahsediyor. Davranışımın Fa (öğretiler) ile uyumlu olup olmadığını görmek için içime bakıyordum ama yanlış bir şey yaptığımı düşünmüyordum. Bir gün öğretmenim ve bir sınıf arkadaşım bu meseleyi konuşurlarken kulak misafiri oldum ve normal olduğunu düşündüğüm kavramların birçoğunun çarpık kavramlar olduğunu fark ettim. Öğretmen antik zamanlardaki bayanların erkeklerle özgürce konuşmalarına izin verilmediğini ve bir bakışın bile uygunsuz olduğunu anlatan bir hikayeden bahsediyordu. Bu atalarımızın ahlak standardıydı. Falun Dafa uygulayıcıları geleneği canlandırıp geleneğe geri dönüyorlar, ama bu kadar basit bir gerçeği bile fark etmeyip başkalarından daha iyi olduğumu düşünüyordum.

Shifu diyor ki:

“Bir kişi kötü bir şey yaptığı zaman, onu kötü bir şey yaptığı konusunda uyarsanız dahi size inanmıyor. O kişi gerçekten kötü bir şey yaptığına inanmıyor. Bazı insanlar kendilerini çökmüş olan ahlak standartları ile değerlendiriyor. Kendilerini başkalarından daha iyiymiş gibi görüyor. Çünkü buna karar verecek kriterler değişime uğradı.” (Zhuan Falun, 1. Ders)

Toplumda karşı cinsle iletişim kurmak kaçınılmaz, ama sınırların olduğunu anlamam gerekiyordu. Bugünün toplumu bozulmuş ahlak değerleriyle dolu, ama biz uygulayıcılar onları izlememeliyiz. Şimdi bu soruna sahip olduğumu fark ediyorum ve mevcut akımı izlemeyerek daha iyi olmaya çalışacağım. Eski bir söz vardır, “Bir lotus çiçeği çamurdan su yüzüne çıkar, ancak saf ve lekelenmemiştir.” Bir Dafa öğrencisi olarak sadece kendim daha iyi olmakla kalmayıp aynı zamanda başkaları için de bir örnek oluşturmam gerekiyor.

Kıskançlığı Ortadan Kaldırmak

Oldukça bencildim ve bunun en açık tezahürü benim için aşması zor bir engel olan kıskançlığımdı. Daha genç olduğum zamanlarda kimin haklı kimin haksız olduğu üzerinde tartışırdım. Başkalarının bana ait olduğunu düşündüğüm şeyleri aldığını gördüğümde veya başkaları benden daha iyi olduğunda rahatsız hissediyordum. Bir Zamanlar Tanrısaldık filminin uzatılmış versiyonunda Guangming kıskanç hissettiğinde sis benzeri mor bir madde dünyası olan Guangming Cennetini dolduruyor.

Düşünce ve fikirlerimizin başka bir boyutta böyle büyük etkisi olduğunu gördüğümde şok oldum. Shifu’nun Zhuan Falun’da şunu demesinin nedenini anladım:

“Kıskançlık konusu çok ciddi bir konudur çünkü Tamamlanmayı elde edip edemeyeceğiniz ile doğrudan bağlantılıdır. Eğer kıskançlık yok edilmez ise, geliştirmiş olduğunuz her şey kırılganlaşacaktır.” (Zhuan Falun, 7. Ders)

Kıskançlık kötü maddesinin bir süredir beni ciddi olarak etkilediğini fark ettim ve bu sorunla yüzleşmek zorunda olduğumu biliyordum. Egzersiz yapmak veya Fa’yı okumak için motive olamıyordum ve sabahları egzersizleri yapmak için kalkmakta zorlanıyordum. Zihnim ve bedenim ağır bir yük altında eziliyormuş gibi geliyordu. Bu durumun iyi olmadığını biliyordum ama ona sebep olan şeyi bulamıyordum.

Bir gün müzik aletimle çalışırken genellikle iyi kontrol ettiğim yayın aniden kontrolümün dışında olduğunu, bu nedenle çıkardığım sesin iyi olmadığını fark ettim.

Öğretmenim bunu belirttiğinde kendim için bahanelere üretmek üzereydim. Aniden “huzursuzluk” kelimesi zihnimde belirdi ve huzursuzluğumun müziğimi ilerletmemi engellediğini fark ettim. Birçok şey hakkında olumsuz olmayı seçiyordum, sürekli şikayet ediyordum.

Özellikle Feitian seçmeleri konusunda kalbimde kimin kabul edileceği ve kimin ne zaman kabul edileceğinin önceden belirlenmiş olduğunu biliyordum. Ancak sınıf arkadaşlarım ve dostlarımın birbiri ardına Feitian’a kabul edildiğini gördüğümde hala rahatsız hissediyordum. Onlar adına mutlu olmak yerine huzursuz hissediyordum. Kıskanç olduğumu fark ettim.

İnsanlar beni Feitian Akademisine halihazırda kabul edilen sınıf arkadaşlarımla karşılaştırdıklarında biraz kırgınlık barındırıyordum. Sözlerini duyduğumda kalbim dalgalanıyordu. Bunun xinxing’imi geliştirmek için meydana geldiğini bilmeme karşın onunla gerçekten karşılaştığımda ilk tepkim şikayet etmek oluyordu. Ün, servet ve duygusallık takıntılarının içinde boğuluyormuş gibiydim ve kendimi bu duygulardan kurtaramıyordum.

Kendime çok takıntılı olduğumu fark ettim. Başkalarına karşı düşünceli olmak kişinin bencil kazançlarını bir kenara koymasını içeriyor. Başkalarının hakkımda söylediği şeyler üzerinde düşündüm ve uygulama fırsatı için müteşekkir olmamama karşın en azından kalbimde kırgınlık yoktu.

Bir gün sınıf arkadaşımın sınav puanlarının benimkinden yüksek olduğunu gördüğümde kıskanç olmadığımı—onun yerine onun adına mutlu olduğumu fark ettim. Sonunda sıkı çalışmasının karşılığını aldığını gördüğümde mutlu oldum. Shifu’nun kıskançlık kötü maddesini uzaklaştırmama yardım ettiğini biliyorum, diğer bencil takıntıları bulup çıkarmaya ve onları ortadan kaldırmaya devam edeceğim. Teşekkür ederim, Shifu!

Xinxing’i Geliştirmek

Çin Yeni Yılı sırasında o kadar çok gösteri yaptık ki müzik aletimle çalışmak için az zamanım vardı. Gösteri yapmak çok stresliydi. Ev ödevlerimi yapıp sınavlar için de çalışmak zorundaydım.

Sınavlarımda iyi yapmadım. Ev ödevimi de bitiremedim ve öğretmenimin benden memnun olmadığı açıktı. Şikayet ediyordum ve çok duygusaldım. Gösteri günü dayanamıyordum ve yürümek için gücüm yoktu.

Daha önce bahsettiğim xinxing testim de eklenince bedenim ve zihnim paramparça haldeymiş gibi hissediyordum. Öğretmenim Fa’yı çalışma zamanımızın geldiğini hatırlattığında gönülsüz hissetmeme karşın sadece kendimi geliştirdiğimde olayların değişeceğini anladığım için Fa’yı çalışmam gerektiğini biliyordum. Çok geçmeden sakinleştim ve gösterimiz iyi geçti.

Bunun meselenin sonu olduğunu, fiziksel acı çekip hoşnutsuz zihniyetimi değiştirdiğim sürece, her şeyin tekrar normale döneceğini düşünüyordum. Ama durum böyle olmadı. Eskiden gösteri biter bitmez gerginliğim giderdi, ama bu kez kalbimi tatminsizlik hisleri doldurduğu için farklıydı ve çok rahatsız hissediyordum. Bunun Fa’yı çalışmayıp egzersizleri fazla yapmamış olmamdan kaynaklanan bir şey olması gerektiğini biliyordum, ama hala dışarı bakıyordum.

Bir gün anneme beni mutsuz eden şeyler hakkında şikayet ediyordum. Çok meşguldü, bu nedenle telefonda bana fazla dikkat göstermedi. Konuştukça daha da huzursuz oldum. İyi olmadığımı anlamıyordu ve beni pek anlamıyordu. Canım çok sıkıldı. Tek istediğim ondan biraz destek görmekti, ama onun yerine azarlandım. Bu nedenle telefonu kapattım ve arkadaşıma şikayet etmeye devam ettim.

Daha sonra annem benimle patronunun yaşadığı tecrübeyi paylaştı, patronu ona yapılması imkansız görevler veriyormuş ve o da endişeleniyormuş, ama şikayet etmiyormuş. Onun yerine Shifu’dan ona bilgelik vermesini isteyip elinden geleni yapıyormuş ve bazen mucizeler meydana geliyormuş. Zihni ne kadar endişeli ve huzursuz olursa sorunlar da o kadar çok kendini gösteriyormuş ve sonunda zihni yoruluyormuş, ama sorun çözülmüyormuş.

Shifu bize diyor ki:

“Hoşgörü, kişinin xinxing’ini geliştirmesinin anahtarıdır. Öfke, şikayet ya da gözyaşları ile katlanmak, kendi kaygılarına takıntılı sıradan bir insanın hoşgörüsüdür. Hiç öfkelenmeden veya yakınmadan tamamen dayanmak ise, bir uygulayıcının hoşgörüsüdür.”  (Daha İleri Yükselmeler İçin Esaslar l, Hoşgörü (Ren) Nedir?)

Çince “Hoşgörü” (Ren 忍)karakteri bir kalp ve onun üzerinde duran bir bıçaktan oluşur. Hoşgörülü olmak gerçekten zor, ama kendimizi Fa ile değerlendirebilirsek gelişiriz.

Uygulamada hiçbir küçük mesele yoktur ve görünürde önemsiz şeyler xinxing’imizi geliştirmemiz için iyi fırsatlardır. Gelişmeme yardımcı olanlara minnettarım.

Bunlar benim uygulama deneyimlerimdir, Fa ile uyumlu olmayan bir şey varsa lütfen beni düzeltin.

Teşekkür ederim, Shifu! Teşekkür ederim, uygulayıcı arkadaşlar!

(Kuzey Sanat Akademisi Fa Konferansında sunuldu)