(Minghui.org) Bir Falun Dafa uygulayıcısı tutuklandığında kurtarma çabalarında genellikle yerel uygulayıcılarla birlikte çalışıyorum. Süreç içinde takıntılarımın birçoğu açığa çıkıyor ve kendime onları Fa ile düzeltmeyi hatırlatıyorum. Doğru düşünceleri sürdürmenin ve polislerden korkmamanın önemli olduğunu da gördüm.

Sıklıkla kendimi Shifu Li’nin şiiriyle cesaretlendiriyorum:

“Eğer korkuya sahipseniz, sizden istifade edecektir. Eğer düşünceler doğru ise, şeytan çökecektir…” (Hong Yin ll, Korkacak Ne Var?)

Kendime en doğru şeyleri yaptığımı ve polisleri kurtarmak için orada olduğumu söyledim. Bazen hızlı sonuçlar alamadığımda hayal kırıklığına uğramış hissediyordum veya polislerle konuştuğum için tutuklanacağımdan korkuyordum. Olumsuz düşünceleri fark eder etmez onları reddediyorum ve uygulayıcı arkadaşların nasıl başarılı bir şekilde kurtarılacağına odaklanmaya çalışıyorum. Shifu’nun yardımıyla genellikle olumsuz düşüncelerimin üstesinden gelip güçlü doğru düşüncelerle kurtarma çabalarına devam edebiliyorum.

Üç Uygulayıcının Tutuklanmasının Ardından Hızlı Davranma

Geçen Aralık ayında bir gün bir uygulayıcı bana üç uygulayıcının Falun Gong hakkında bilgiler taşıyan takvimler dağıtırken tutuklandığını söyledi. Bazılarımız hemen polis karakoluna gitti. Birkaç uygulayıcı zaten orada tutuklanmaların ardındaki kötü unsurları ortadan kaldırmak için doğru düşünceler gönderiyordu.

Gözaltındaki bir uygulayıcı olan Guo’nun kız kardeşi Ling’e memurlarla konuşmak için içeri gitmemiz gerektiğini söyledim. Ling doğru düşüncelere sahip olmadığını ve polislerin bizi dinlemeyeceğini düşündüğü için gitmek istemedi. Onu cesaretlendirdim ve Shifu’dan yardım isteyebileceğimizi söyledim; uygulayıcılar bizim için doğru düşünceler gönderiyorlardı ve polislerin uygulayıcılara karşı suç işlemelerine engel olmak bizim sorumluluğumuzdu.

Gözleri parladı. Benim de kalbim doğru düşüncelerle doldu. Shifu’nun hemen yanımızda olduğunu hissettim. Hemen düşüncelerimi kontrol ettim ve konuşma konularını toparladım. Aynı zamanda kendime polislere merhametle davranmam gerektiğini hatırlattım.

Polislere Gerçekleri Açıklamak

Liang ve ben polis karakoluna girer girmez bir memur bizi durdurup kime baktığımızı sordu. Guo’nun ailesi olduğumuzu söyledik. Başka bir memur yanımıza geldi ve Guo’nun onlarla iş birliği yapmadığından ve sorularını cevaplamayı reddettiğinden şikayet etti. Ona Falun Gong takvimleri dağıtmanın kimsenin zarar görmesine sebep olmadığını; zulme katılmaya devam ederse gelecekte sorumlu tutulacağını söyledim.

Bana bakıp sordu, “Siz de mi Falun Gong’u uyguluyorsunuz? Siz çocukların sürekli materyal dağıttığınızı biliyorum. Dahil olmak istemiyorum. Ama birisi onları bildirdi ve onları tutuklamaktan başka seçeneğimiz yoktu. Guo Falun Gong hakkında konuşmayı sürdürdü ve benden komünist rejimden ayrılmamı bile istedi. Ben de onu serbest bırakmak istiyorum, ama vazgeçme ifadesi yazmazsa bununla ilgili bir şey yapamam.”

Memura Guo’nun Falun Gong’u uygulamadan önce birkaç kez tutuklandığını söyledim. Annesi 90’lı yaşlarındaydı ve bakımına muhtaçtı. Yaşlı kadın kızının son tutuklanmasını duyarsa bu onun için sert bir darbe olacaktı. Memur kısa bir an sessiz kaldı ve bunun hakkında düşüneceğini söyledi. Ona teşekkür ettim ve Ling ile ayrıldım.

Polislere Merhametle Davranmak

Polis karakolunun dışında üç tutuklu uygulayıcı için doğru düşünceler göndermeye devam ettik. Ortam gergindi. Polis arabalarının gelip gittiğini görmem üzerine huzursuz hissettim. Kendime pozitif kalmamı ve doğru düşüncelerimizin zulmün ardındaki kötü unsurları dağıtma gücü olduğunu hatırlattım.

Aniden Guo’nun iki memurun eşliğinde polis karakolundan çıktığını gördük. Doğrulduk ve memurlardan onu serbest bırakmasını talep ettik. Polislerin evini aramak üzere olduğunu öğrendik. Guo bizi gördüğünde polis arabasından atlayıp bağırdı, “Eve gitmek istiyorum! Burada tekrar alıkonulmamalıyım!” Yere oturdu ve gitmeyi reddetti.

İnsanlar etrafta toplanmaya başladıkça polisler gerginleşti ve Guo’yu tekrar içeri aldılar. Sakinleşip polis karakolunun dışında doğru düşünceler göndermeye devam ettik.

Ling ile Guo’nun yakın zamanda güçlü bir kırgınlık hissi bulundurduğunu fark ettiğimi paylaştım. Polisler gerçek mağdurlar olduğu için ona polislere merhametle davranmasını hatırlatmamız gerektiğini söyledim.

Diğer iki uygulayıcının lobinin yanında beklediğini görmem üzerine onlarla konuşmak için içeri girdik. Bizi gördüklerinde heyecanlandılar. Onları Shifu’dan yardım istemeleri yönünden cesaretlendirdik ve polislere karşı kırgın olmamalarını, onun yerine merhamet ve mantıkla davranmalarını da hatırlattık. Guo’yu görmedik, ama kız kardeşi ismini haykırdı ve duyabileceğini umarak ondan merhametli olmasını istedi.

Kısa sohbetten sonra dışarı çıktık. Koordinatör uygulayıcı tutuklamalar hakkında rapor yazmak için eve gitti ve doğru düşünceler göndermek için kaldık. Birkaç uygulayıcı daha geldi ve güçlü bir enerji alanı hissettim.

Zaman hızla geçti. Polis arabalarının gelip gittiğini görmem üzerine tekrar huzursuz oldum. Sabırsızlığım yüzeye çıktı. Sakinleştim ve kendime onlardan etkilenmememi söyledim.

Çok geçmeden tutuklanan diğer iki uygulayıcı Fang ve Yu’nun ikisi de serbest bırakıldı. Onlar adına mutlu olduk. Birkaç cesaretlendirici söz paylaştıktan sonra hızla ayrıldılar. Tam Guo’nun da serbest bırakılıp bırakılmayacağını merak ederken polisler ön kapıyı kapattılar. Kalbim durur gibi oldu.

Birkaç uygulayıcı polis karakolunun dışında kalırken birkaçımız da durum hakkında daha çok öğrenmek için Fang ve Yu’nun evlerine gittik. Fang bize hiçbirinin polislerin sorularına cevap vermediğini veya Dafa’dan vazgeçme ifadeleri yazmadığını söyledi. İki polis memurunu komünist rejimden ayrılması için ikna da ettiler.

Polis karakoluna döndüğümüzde bize Guo’nun gözaltı merkezine yeni nakledildiği söylendi. Saat çoktan akşam 8 olmuştu. Eve gitmeye karar verdik.

Henüz olanlar üzerinde düşünürken polis karakolundan o kadar aceleyle ayrıldığım için pişman oldum. Sabırsızdım ve kalbim kolayca etkileniyordu. Kalsaydık belki polislerin Guo’yu götürmelerine engel olabilirdik.

Vazgeçmemek

Geçmişte uygulayıcılar gözaltı merkezine götürülürlerse başka bir şey yapmazdık, sadece onlar için doğru düşünceler göndermeyi sürdürürdük. Ama bu kez polis şefi Wei geçmişte birçok uygulayıcının tutuklanmasında işe karıştığı için onunla konuşmaya karar verdim.

Ling ve ben polis karakoluna döndük. Wei’ye Guo’nun 90’lı yaşlarında olan annesinin durumunu anlattık. Guo’nun tutuklandığını öğrenmek onun için büyük bir darbe olmuştu. Birkaç gündür hiçbir şey yememişti ve kritik durumdaydı. Guo’yu görmek istiyordu.

Wei, Guo Falun Dafa takvimleri dağıttığı ve Komünist Partiye karşı olduğu için serbest bırakılabilmesinin hiçbir yolu olmadığı konusunda ısrar etti. Guo’nun Falun Gong’u uygulayarak hiçbir kanunu ihlal etmediğini ve onu tutuklayarak kanunu ihlal edenin polisler olduğunu belirttim. Wei bağırdı, “Sen de mi bir uygulayıcısın? Ne cesaretle benimle bu konuda tartışıyorsun?”

Ling gergin bir hale geldi ve ayrılmak istedi. Etkilenmedim ve Wei’ye merhametle dedim ki: “Bu kadar yüksek sesle konuşmak zorunda değilsin. Senin iyiliğin için buradayız.” Yüz ifadesi biraz yumuşadı, ama Guo’yu denizaşırı Çin karşıtı olan güçlerle gizlice anlaşmakla suçladı. Guo’nun sadece normal bir vatandaş olduğunu ve ona bu suçlamaları dayatmanın gülünç olduğunu belirttim.

Bir ay sonra Guo’nun annesi vefat etti. Wei’yi aradık ve Guo’nun annesinin cenazesine katılıp katılamayacağını sorduk. Kabul etmediği halde onunla tekrar şahsen konuştuğumuzda tutumu değişti. Ayrıca ona gerçekleri açıkladığımızda daha kabulleniciydi.

Köy Muhtarına Gerçekleri Açıklamak

Daha sonra köy muhtarının tutuklamalarda rol oynadığını öğrendik. Onu aradım ve uygulayıcıları bildirip bildirmediğini sordum. Başka birinin onları bildirdiğini, ama tutuklayanın kendisi olduğunu söyledi. Materyal dağıtmak için köyüne geldikleri sürece onları tutuklayacağını söyledi.

Köy muhtarına iyi insanları tutuklamaktan sorumlu tutulacağını söyledim. Sonuçları önemsemediği cevabını verdi. Ona zulme katıldığı için karmik geri ödeme alan birkaç insanın hikayesini ve Falun Gong hakkındaki bazı gerçekleri anlattım. Neredeyse yarım saat konuştuktan sonra tavrı yumuşadı ve gerçekleri biraz anlamış gibi görünüyordu. Ne yapması gerektiğini sordu. Polislerle konuşmasını ve Guo’nun serbest bırakılmasını talep etmesini önerdim. Kabul etti. Ertesi gün gerçekten polis karakoluna gitti, ama polisler Guo’nun gözaltı merkezine kabul edildiğini ve onu serbest bırakmak için söz haklarının olmadığını söylediler.

Köy muhtarına gerçekleri daha fazla açıklamak için iki uygulayıcı ve ben evine gittik ve onunla tekrar konuştuk. Tam olarak anladı ve yaptıklarından pişman oldu.

Daha sonra Guo yine de hapse mahkum edildi. Bu süreç esnasında birçok insan duygum açığa çıktı. Bu uygulama fırsatı için minnettarım ve uygulayıcı arkadaşları kurtarmada daha iyi yapacağımı umuyorum.