(Minghui.org) Zulmün ilk yıllarında 25 Nisan yaklaşırken, Çin Komünist Partisi (ÇKP) Çin'deki tüm çalışma birimlerine "insanlarınıza ve kapılarınıza dikkat edin" emrini verdi, bu da çalışanlarının Falun Dafa için sesimizi duyurmak amacıyla Pekin'e gitmelerini engellediği anlamına geliyordu. Sonuç olarak, şehrimdeki birçok uygulayıcı Nisan ve Mayıs aylarında tutuklandı ve gözaltına alındı. Yerel polis ofisime geldiğinde işteydim. Falun Dafa için Pekin'e gitmeyeceğime dair bir garanti beyanname imzalamaya zorladılar. Reddettiğimde beni bir gözaltı merkezine attılar.

Yaklaşık on uygulayıcı da dâhil olmak üzere yaklaşık yirmi kişi benimle aynı hücredeydi. Biz 13 Mayıs Dünya Falun Dafa Gününü nasıl kutlayacağımızı konuştuk. Gözaltı merkezinde yığınla tek kullanımlık yemek çubukları vardı, çünkü mahkûmlar bu çubukları kâğıda sarmak zorunda kalıyorlardı. Yemek çubukları için sarı bir torba bulduk, onu temizledik, düzleştirip kırmızı lastik bantlar kullanarak torba üzerinde "Doğruluk, Merhamet, Hoşgörü" kelimelerini oluşturduk. Afişimizi bitirmek birkaç gecemizi aldı,ama ortaya çok güzel bir şey çıktı. Gözaltı merkezindeki sınırlı malzemelerle güzel bir pankart yapabildiğimiz için çok heyecanlıydık. Bu bizim için çok değerliydi.

Mahkûmlara Falun Dafa zulmü hakkındaki gerçeği açıkladığımızda onlar ve hücre başkanımız gerçekleri anladılar. Falun Dafa uygulayıcıları özverili bir şekilde başkalarına yardım ettiler. Ailelerimizden yiyecek ya da başka şeyler aldığımızda onları uygulayıcı olmayanlarla paylaştık. Onların hepsi Falun Dafa uygulayıcılarının iyi insanlar olduğunu biliyorlardı. Karşılığında onlar da bize yardım ettiler. Gözaltı merkezindeki atmosfer uyumlu hale geldi. Yeni gelenlerin çoğunun geldiklerinde hiçbir şeyleri olmadığı için biz uygulayıcılar malzemelerimizi onlarla paylaştık. Mahkûmlar ağladığında onları teselli ettik ve onlara Falun Dafa'nın ilkelerini anlattık.

Çalışmak zorunda olmadığımız zamanlarda Fa'yı çalıştık. Uygulayıcı olmayanlar da bize katıldı. İçimizden biri Zhuan Falun kitabından okurken sıralar halinde oturduk. Bu bir uygulayıcı arkadaşımızın yanında getirdiği küçük bir kitaptı. Hapishane gardiyanları CCTV kamerasından sadece sessizce oturduğumuzu gördüler ve kitaptan okuyan birini dinlediğimizi bilmiyorlardı. Gardiyanlar ayrıca bizim davranışlarımızdan Falun Dafa uygulayıcılarının iyi insanlar olduğunu biliyorlardı. Yeni bir kişi geldiğinde gardiyan onlara, "Gidin ve Falun Dafa uygulayıcılarından size yardım etmelerini isteyin" dedi.

Biz de egzersizleri yaptık ve bazı uygulayıcı olmayanlar da bize katıldı. Bir keresinde kırsal kesimden gelen bir kadın heyecanla bana, "Egzersizleri yaparken etrafımda bazı keşişler gördüm." dedi. Ona xiulian uygulamak için önceden kader bağı olması gerektiğini söyledim. Serbest bırakıldığında daha fazla şey öğreneceğini söyledi.

Hücremizdeki uygulayıcı olmayanlar Dünya Falun Dafa Gününü kutlayacağımızı duyduklarında çok mutlu oldular ve katılmak istediklerini söylediler. Hücre başkanımız da bizi destekledi. Kutlama günü için meyve ve atıştırmalıklarımızı sunmak için sakladık. 12 Mayıs akşamı ertesi güne hazırlanmak için su soğuk olmasına rağmen duş aldık.

Kahvaltıdan sonra masayı temizledik, meyve ve atıştırmalıklarımızı sunduk ve üzerinde "Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü" yazan değerli pankartımızı duvara astık.

Hepimiz, uygulayıcılar ve uygulayıcı olmayanlar, masanın önünde sıralar halinde durduk. Atmosfer ciddi ve kutsaldı. Bir uygulayıcı "Kurtarılın" şarkısını söyledi. Gözlerimizden yaşlar boşandı. Uygulayıcı olmayanlar duygulanmış görünüyordu.

Gözyaşlarımı sildim, hazırladığım metni çıkardım ve yavaşça her kelimeyi okudum. Yazdığım her şeyi hatırlayamıyorum,ama birkaç cümleyi hatırlıyorum: "Bu gün, yüce merhametli Shifu'muz doğdu. Yaratıcı dünyaya indi ve insanlığa ışık ve umut getirdi. Bu gün, Buddha'nın ışığı dünyada parladı. Bu özel günü her zaman hatırlayacak ve kutlayacağız"

Gözaltına alınmış olmamıza rağmen, tıpkı dünyanın dört bir yanındaki uygulayıcı arkadaşlarımız gibi Buddha'nın derin merhameti ile çevrili olduğumuzu hissettik.

O zamandan bu yana yirmi yıldan fazla zaman geçti. Şimdi Dünya Falun Dafa Günü yaklaşırken, gözaltı merkezindeki kutlamaları hatırlamadan edemiyorum. Zulme rağmen, Shifu'nun koruması altında yol kat ettik. Shifu'nun merhameti ve kutsaması için minnettarlığımızı hiçbir kelime tarif edemez. "Singing to Master" şarkısını her duyduğumda gözlerim yaşarıyor.

"Kalbinizdeki acıyı kim bilebilir? Çektiğin sıkıntıyı kim bilebilir? Acı içersinde yaptığın fedakârlığını kim bilebilir? Yükünüzün ağırlığını kim bilebilir?

Bizler canlı varlıkları kurtarmak için geldik. Shifu'ya Fa düzleltmesine yardım etmek için korkusuzca aşağa indik. Tehlikenin içinden geçerken bize rehberlik eden sizdiniz. Şiddetli fırtınanın ortasında, Dafa'nın kudretli erdemi her zamankinden daha parlak şekilde parlıyor.”