(Minghui.org) Avustralya Falun Dafa Derneği de dahil olmak üzere yirmi altı sivil toplum kuruluşu (STK), Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) yaptığı zulmün 25. yıl dönümü olan 20 Temmuz 2024 öncesinde Avustralya Başbakanı ve Dışişleri Bakanı'na ortaklaşa bir mektup imzaladı. Avustralya Hükümeti'ne, ÇKP'nin Falun Dafa (Falun Gong olarak da bilinir) uygulayıcılarının insan haklarını şiddetli bir şekilde ihlal etmesini durdurmaya yardımcı olmak ve faillere karşı yaptırımlar uygulamak için harekete geçme çağrısında bulundular.

Dünya Uygur Kongresi, Soykırım İzleme Örgütü, Avustralya Hristiyan Lobisi, İtalya İnsan Hakları Federasyonu ve Komünizm Kurbanlarını Anma Vakfı dahil olmak üzere yirmi altı Avustralyalı ve uluslararası STK çağrıya destek verdi.

Dünya Uygur Kongresi, ortak mektubu 19 Haziran'da resmi web sitesinde yayınladı. Mektupta şunlar belirtildi: "Biz, aşağıda imzası bulunanlar, uluslararası insan hakları anlaşmalarını ihlal eden, Çin'deki Falun Gong uygulayıcılarına karşı devam eden insan hakları ihlallerinden derin endişe duyuyoruz." ve "Avustralya hükümetini bu korkunç insan hakları ihlallerine çözüm bulmak için derhal harekete geçmeye çağırıyoruz.”

Avustralya Başbakanı ve Dışişleri Bakanı'nı 20 Temmuz 2024'ten önce ÇKP'nin zulmünü durdurmaya yardım etmeye çağıran 26 STK'nın ortak mektubunun ön sayfası

Dünya Uygur Kongresi ortak mektubu 19 Haziran'da resmi internet sitesinde yayınladı.

Avustralya'nın Harekete Geçmek İçin Ahlaki ve Yasal Yükümlülüğü Var

Ortak mektup, Avustralya Hükümetini, Falun Gong uygulayıcılarına yapılan zulmün derhal sona erdirilmesi ve gözaltına alınan tüm Falun Gong uygulayıcılarının ve diğer düşünce mahkumlarının, özellikle de Avustralya vatandaşlarının ve sakinlerinin aile üyelerinin koşulsuz serbest bırakılması çağrısında bulunan bir önergeyi kabul etmeye çağırıyor.

Mektupta ayrıca Avustralya Hükümeti'ne, zulme katılan kişi ve kuruluşlara karşı Magnitsky tarzı yaptırımlar uygulaması ve konuyu BM İnsan Hakları Konseyi ve BM Genel Kurulu'nda gündeme getirmesi çağrısında bulunuluyor.

Amerika Birleşik Devletleri'nin 2016 yılında Küresel Magnitsky İnsan Hakları Sorumluluk Yasası'nı kabul etmesinden sonra, Avustralya Parlamentosu 2021'de Magnitsky Yasası'nın Avustralya versiyonunu kabul etti. Ayrıca Birleşik Krallık, Fransa, Kanada ve diğer ülkeler de insan haklarını ihlal edenlere mali yaptırımlar veya seyahat yasakları uygulamayı amaçlayan kendi Magnitsky yasalarını kabul etti.

Genel yaptırımlardan farklı olarak Magnitsky tarzı yasalar, bireysel insan hakları ihlalcilerini ve ailelerini hedef alır ve onların yurt dışındaki mal varlıklarını dondurabilir. Tasarının hedefleri arasında siber korsanlar, yolsuzluk yapan generaller veya büyük insan hakları vahşetlerinden sorumlu yetkililer yer alabilir ve hüküm giymiş olanların ülkeye girişi yasaklanır.

Ortak mektupta şunlar belirtildi: "Temmuz 1999'dan bu yana, Çin'deki milyonlarca Falun Gong uygulayıcısı keyfi olarak tutuklandı ve yasal süreç olmaksızın hapse atıldı ve birçoğu işkence gördü ve öldürüldü. Kanıtlar, Çin'in devlet onaylı organ nakli endüstrisinin ana organ kaynağı olarak Falun Gong'u uygulayan insanların sipariş üzerine öldürüldüğünü gösteriyor."

STK'lar, Avustralya'nın, ÇKP'nin zulmünü durdurmak üzere harekete geçmek için Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi (ICCPR) kapsamında insan haklarını korumakla yükümlü olduğunu belirtti.

Artan Kanıtlar Canlı Organ Toplamanın Büyüklüğünü Gösteriyor

Ortak mektup Falun Gong'a karşı gerçekleşen sistematik zulme dikkat çekti. Falun Gong, Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü'ye dayalı bir uygulamadır. Mektupta insan hakları örgütleri, hükümetler ve uluslararası yargı organlarının bu zulmü belgeleyen kanıt ve raporlarına atıfta bulunuldu.

Mektupta, Falun Gong uygulayıcılarının ÇKP'nin devlet onaylı organ nakli endüstrisi için birincil organ kaynağı olmak için öldürüldüğünün birden fazla kuruluş tarafından iyi bir şekilde belgelendiğini belirtiliyor.

Çin Mahkemesi 2019 yılında "Çin genelinde yıllardır önemli ölçüde zorla organ toplamanın yapıldığı ve Falun Gong uygulayıcılarının organ tedarikinin tek ve muhtemelen ana kaynağı olduğu" sonucuna vardı.

18 yıldır ÇKP'nin sistematik organ toplama suçlarını açığa çıkarmak için çalışan uluslararası insan hakları avukatı David Matas, bu suçun ÇKP'ye her yıl yaklaşık 8,9 milyar dolar gelir getirdiğini tahmin ediyor.

“Bulduğumuz toplam rakam yıllık 8,9 milyar dolar. Hastanelerin web sitelerine girip bunları toplayarak kendi hacim hesaplamamızı yaptık” diyen Bay Matas, "Rakamlar çok büyük ve korkunç.” diyerek sözlerine devam etti.

Avustralya Liberal Senatörü Paul Scarr da Avustralya Hükümeti'nin müdahale etmesi yönünde çağrıda bulundu. Şöyle dedi: "Bunun özü şudur: Birisi dini inançlarından, vicdani meselelerinden başka bir sebep olmaksızın zulme uğruyorsa, o zaman dünyanın her yerinde özgürlüğü seven insanların ayağa kalkmak için ahlaki bir yükümlülüğü olduğuna inanıyorum." "Daha fazla ses çıkarsa, daha fazla insan konuşursa, zulüm daha geç değil, daha çabuk sona erecektir."

Sidney Üniversitesi Profesörü: ÇKP'nin Organ Toplamasını Durdurmaya Yönelik Mevzuat Gerekli

Sidney Üniversitesi'nden Prof. Maria Fiatarone Singh, bir mitingde ÇKP'nin canlı organ toplamasını kınıyor.

Sidney Üniversitesi'nden Prof. Maria Fiatarone Singh, ÇKP'nin canlı organ topladığını ortaya çıkarmak için uzun süredir çalışıyor. Yakın zamanda düzenlenen bir mitingde şunları söyledi: “Bazı durumlarda Avustralyalılar arasında gerçek bir suç ortaklığı olduğunu düşünüyorum. Örneğin Huang Jiefu, Sidney Üniversitesi'nde eğitim gördü. Karaciğer naklinin nasıl yapılacağını bu şekilde öğrendi. Dolayısıyla Sidney Üniversitesi, bu nakillerin idam edilen mahkumlar üzerinde yapıldığını öğrendikten, Avustralya'da medyaya yansıdıktan sonra bile, fahri profesörlüğünü altı yıl daha sürdürdü. Kendisini yetiştirdiğimize ve özgeçmişinde ve Çin'de gururla ilan ettiği bu profesörlükle onurlandırdığımıza dair hiçbir kabul almadı. Bu yüzden bunun cehaletten veya görmezden gelmekten çok daha fazlası olduğunu düşünüyorum. Bence bu gerçek bir suç ortaklığı."

ÇKP'nin canlı organ toplamasını durdurmak için mevzuatın gerekli olduğunu belirtti.

Falun Gong Uygulayıcısı: ÇKP'nin Zulmüne Sessiz Kalmak Suç Ortaklığı

Avustralya çapındaki Falun Gong uygulayıcıları son zamanlarda bir dilekçe ile toplumun her kesiminden Avustralyalılardan imza topluyorlar. Dilekçe, hükümete ÇKP'nin 25 yıldır sürdürdüğü zulmü sona erdirmeye yardım etmesi çağrısında bulunuyor ve Avustralya hükümetini, ÇKP'nin canlı organ toplama suçunu durdurmak için yasama ve diğer önlemleri almaya çağırıyor.

Avustralya Falun Dafa Derneği sözcüsü John Deller mitingde konuşma yaptı.

John Deller, ”Zorla organ toplamanın devam eden kurbanları ve acı çeken aileleri için, Çin'de 20 yılı aşkın süredir devam eden, endüstriyel ölçekte kar amacıyla organlarını satmak amacıyla masum insanların barbarca öldürülmesinin durdurulmasına yardım etmek acil” dedi.

“Avustralya, Çin Komünist Partisi’nin Çin içinde yaptıklarını kontrol edemez. Ancak Avustralya hükümeti Avustralya'nın nasıl tepki vereceğini kontrol eder." Kendisi şunları söyledi: “Avustralya'nın bu ciddi mesele hakkındaki kamuoyu sessizliği, kitlesel insan hakları vahşetine bir çeşit suç ortaklığıdır. Bu, uluslararası insan hakları anlaşmaları kapsamındaki insan haklarını koruma ve geliştirme sorumluluklarımızı yerine getirmemek ve Avustralyalıların değer verdiği ahlak ve değerleri korumada başarısızlık anlamına geliyor.”

Avustralya'nın yasa çıkarmadığını belirterek, "Bu muhtemelen Çin'de gerçekleşen zorla organ toplama vahşetini gerçekten anlamadıkları anlamına geliyor. Avustralyalı milletvekilleri bu vahşeti anladığında, Avustralya'nın tepkisine rehberlik etme konusunda aciliyet duygusuna sahip olacaklarını düşünüyorum.” dedi.

Nina (ortada) ve başka bir Falun Gong uygulayıcısı 24.000 imzalı dilekçeyi federal Senatör Scull'a teslim etti.

Queensland'den Nina, 20 yıldan fazla bir süredir Falun Gong'u uyguluyor. O şöyle dedi, “Çin Komünist Partisi’nin Çin'deki Falun Gong uygulayıcılarına karşı gerçekleştirdiği tüm iğrenç insan hakları gaddarlıkları arasında belki de zorla organ toplamak kadar korkunç bir şey yok. Geçtiğimiz birkaç yılda ABD, İngiltere ve Kanada'nın da aralarında bulunduğu pek çok ülke, Çin'deki zorla organ toplamayla mücadeleye yardımcı olacak mevzuat üzerinde ilerleme kaydetti; bu durum, bu ülkelerin hükümetlerinin zorla organ toplamayı ele alınması gereken ciddi bir suç olarak gördüğünü gösteriyor. Avustralya hükümeti, Çin'de zorla organ toplama konusunu ele alan bir yasayı henüz geçirmedi ve bu insan hakları vahşetine karşı güçlü ve net bir kamusal duruş sergilemedi.”

“Yasa tartışıldığında ve konuşulduğunda, hükümet üyeleri sıklıkla ÇKP'yi Çin'deki zorla organ toplamanın faili olarak kınayan ve sayısız masum kurban için adalet çağrısında bulunan güçlü açıklamalarda bulunurlar. Bu eylemlerin etkisi küçümsenemez. Artık hayatta olmayan mağdurların, kendilerine uygulanan dehşeti anlatabilmeleri için bir ses sağlıyorlar. ÇKP'ye insanlığa karşı işledikleri suçların hoş görülmeyeceğine dair güçlü bir mesaj gönderiyorlar. Organ nakli tıbbıyla ilgili alanlarda ÇKP ile ilişki kurmanın riskleri hakkında kurumlara güçlü bir mesaj gönderiyorlar ve insanları Çin'de organ nakli istemenin riskleri konusunda uyarma hizmeti görüyorlar.”

Avustralya, Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi (ICCPR), İşkenceye ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşme (CAT) ve Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi kapsamında insan haklarını desteklemeyi taahhüt etmiştir. Dolayısıyla Avustralya, ÇKP'nin zorla organ toplamasını durdurmak için harekete geçmekle yükümlüdür.

Nina şunları söyledi: "Avustralya, dostluk - özellikle ihtiyaç zamanlarında başkaları için orada olmak, herkese eşitlik ve saygıyla davranmada adil bir hareket - ve konuşma, din ve ifade özgürlüğü de dahil olmak üzere özgürlük gibi değerlerle gurur duyan bir ulustur. Avustralya hükümetinin, bu insan hakları krizine yanıt verirken bu gururlu Avustralya değerlerini göstermesinin ve Çin'de zorla organ toplanmasını durdurmak için halihazırda güçlü adımlar atan müttefiklerinin yanında hakkı olan yeri almasının zamanı geldi. Mevzuat kesinlikle etkili bir yoldur ancak zamanlı bir süreç de olabilir. Bu arada, diğer hükümet mekanizmaları, ÇKP'nin ağır insan hakları ihlallerini alenen kınamak ve zorla organ toplama gibi iğrenç bir suçun mağdurlarını güçlü bir şekilde savunmak için daha hızlı ve etkili bir araç sunabilir.