(Minghui.org) İki Falun Dafa uygulayıcısı, 3 Temmuz 2024'te Deva Partisi Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Sayın Hasan Karal'ı ziyaret etmek üzere başkent Ankara'ya gitti.

Deva Partisi Sivil Toplumla İlişkiler yetkilisi Avukat Mehmet Zeki Kaplan ile ön görüşme yaparak gerçeği açıklayan bir uygulayıcı, daha sonra meclise davet edildi.

Merkez sağ görüşe sahip partinin Türkiye Büyük Millet Meclisindeki (TBMM) makamını ziyaret eden uygulayıcılar çok iyi bir atmosferde karşılandı. 

Milletvekili ve Deva Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sayın Hasan Karal, iki Falun Dafa uygulayıcısı ile birlikte fotoğraf çektirdi

Danışman Vekil Tahsin Cem Ülker tarafından saygıyla karşılanan uygulayıcılar, makam odasında yarım saati aşan bir sürede; ABD’de onaylanan Falun Gong Yasası, Çin’deki organ ticaretinin boyutları ve Dafa’nın bir kişi üzerindeki pozitif etkileri konusunda sunum yaptılar.

Ayrıca bir uygulayıcı egzersizlerin insan sağlığı üzerindeki etkisini anlattı ve 5 takım egzersiz hareketlerini de gösterdi.

Millet Vekili ve Deva Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sayın Hasan Karal, uygulayıcıları dikkatle dinledi. Konuyu daha fazla araştıracağını ilk defa bundan haberdar olduğunu söyledi. Ve Çin’de yaşanan durumun üzücü olduğunu dile getirdi. Uygulayıcılar bazı taleplerini ilettiler.

Ankara’da önemli bir makamda bulunan bir kişi daha ziyaret edildi. Bu ziyarete biri Ankara’dan üç uygulayıcı eşlik etti.

Makamında uygulayıcıları dinleyen kişi fotoğraf ve isim paylaşılmasında çekimser kalsa da uygulayıcılara saygı duyduğunu dile getirdi.

Bir uygulayıcıya dönerek ‘’Bizim ülkemizde de doğruluk merhamet hoşgörü değerlerine sahip uygulama yollarımız var. Kendi özünüzü bırakıp neden başka yerlerde arayıştasınız dedi.’’ Uygulayıcı cevap olarak şöyle dedi ‘’Elbette sadece ülkemizde değil dünyanın her yerinde, her dilde, her ırkta bu ve benzeri uygulamalar ya da dini yollar var. Şu anda bütün dünya buna ülkemiz de dahil bu değerlerden uzaklaştı. Tanrı’dan uzaklaştı. Çok yozlaşmış bir toplum haline geldik. Burada önemli olan büyük çerçevedir. Eğer bir kişi kendi ülkesindeki yola tam anlamıyla sadıksa o da iyidir. Bu bir tercih meselesidir.’’ Dedi.

Ayrıca tarihi bilgiye sahip olan uygulayıcı devam etti; ‘’Çin ile Orta Asya’daki atalarımızın geçmişte birbirlerine karışarak ortak inanç ve değerlere sahip olduğunu biliyoruz. Müslümanlığı kabul etmeden önce; Türklerin inancı, Gök Tanrı inancı olan Tengricilik, Budizm ve Şamanizm idi. Asırlar boyunca dünyanın her yerindeki Türkler için böyleydi. Hatta Kubilay Han’ın kemer tokasında Buda’nın sembolü olan srivatsa vardır. Demek istediğim Çin bize uzak gibi görünse de geçmişteki savaşlarımızın yanı sıra ortak değerler ile buluşmuşuz. Biz başka bir toplumun kültürünü değil evrenin prensiplerini uyguluyoruz. Ve sosyal bir sorumluluk taşıyarak bu değerlere sahip Çin’deki uygulayıcıların yaşadıkları soykırımı siz değerli büyüklerimize anlatıyoruz. Onlar için Çin dışından yapabileceğimiz en iyi şey, bu zulmün varlığını ifşa etmektir’’ dedi.

Bu yetkilinin kalbi ve zihni doğruluk içinde uygulayıcılara onay verdi. Vedalaşırken çok nazikçe 'Ülkemizdeki değerleri takip edin' dedi. Uygulayıcı belki de bizim misyonumuz halkımızın içindeki bu değerleri bu yolla uyandırmaktır dediğinde, yetkili 'İşte şimdi oldu, bunu desteklerim' dedi.