(Minghui.org) Uzun bir zamandır gösteriş zihniyetim vardı ve derinlerde kök salmıştı. Uygulamadan önce kişinin hayattaki amacının kendisini onaylaması olduğunu düşünüyordum, güçlü bir gösteriş zihniyetine ve kıskançlığa sahiptim. Güçlü bir kişiliğim de vardı ve sıklıkla üstünlük sağlamak isterdim ve bunu iyi bir şey olarak görürdüm. Sonuç olarak sıklıkla işleri aşırıya kaçarak yapıyordum.

Gösteriş zihniyetim konuşmamı geliştirmemi gözardı etmeme neden oluyordu ve konuşurken bunun hakkında düşünmüyordum. Onun yerine kendimi övüp durmadan konuşuyordum. Tıpkı Shifu’nun dediği gibiydi:

“Dahası bazı kişiler büyük bir memnuniyetle, sanki diğerlerinden çok daha iyi biliyormuş gibi ve sanki çok sayıda uygulayıcımız onlar kadar anlamıyor ya da bilmiyormuş gibi ondan ona kulaktan dolma şeyler yayıyor. Bu şekilde davranmak ona doğal gelmektedir ve belki de o, ne yaptığının farkında değildir.”  (6. Ders, Zhuan Falun)

Diğer uygulayıcılarla paylaşımda bulunurken bir keresinde belirli bir uygulayıcının gösteriş yapmayı sevdiğinden ve durmadan konuştuğundan bahsettim. Sözlerimi duyan uygulayıcıların hepsi güldü. Genç bir uygulayıcı bana baktı ve sonunda ben durur durmaz dedi ki: “Sizin konuşma şekliniz de ondan farklı değil.” Utandım ve diyecek söz bulamadım.

Dişlerimden bazısı iyi görünmüyor. Geçen yıl arkadaki bir dişim tamamen gevşek bir hale geldi. Dişçi ciddi bir diş eti iltihabımın olduğunu ve diğer dişleri kurtarmak için onu kökten temizlemesi gerektiğini söyledi. Diş kökündeki diş taşının derin temizliği tedavisi ağrılıydı. Yaş ilerledikçe bütün dişlerin gevşeyeceğini tedavi edilmeden bırakılırlarsa daha kötüleşeceğini söyledi. Her bir kazımanın ardından diş etlerime dikiş atılması gerekiyordu ve bu çok ağrılıydı. O kadar çok acı içindeydim ki konuşmak veya yemek istemiyordum.

Daha sonra uygulayıcı olan kocama dedim ki: “Ne türden bir günah işledim?! Başkalarını incitmeme yol açan ve söylememem gereken ne kadar çok şey söyledim?” Küçükken güçlü bir kadındım ve karşı tarafın kabul edip etmeyeceğini önemsemeden aklıma ne gelirse söylerdim, ayrıca dişlerimi nasıl koruyacağıma dair hiçbir bilgim yoktu. Şimdi diş etlerime dikişler atılırken dişlerim işkence görüyormuş gibi hissediyordum.

20 yıldan fazla uygulama yaptıktan sonra sonunda gösteriş yapmanın her düşüncemde bulunduğunu fark ettim. Örneğin bir örtüyü katlarken ve yastık kılıfını yerleştirirken farkında olmadan bunu nasıl iyi yaptığıma bakmayı düşünüyordum. Fa’yı zorlanmadan ezberlediğimde ne kadar iyi ezberlediğimi düşünmeden edemiyordum. Ucuz elbiseler giyip iyi göründüğümü hissettiğimde yaratılışımın ne kadar iyi olduğunu düşünüyordum, o kadar ki ucuz giysiler bile üzerimde oldukça pahalıymış gibi görünüyordu. İş performansım iyi olduğunda yetenekli olduğumu ve iyi bir iş yaptığımı düşünüyordum.

Zhuan Falun’un Altıncı Dersinde “Gösteriş Yapma Zihniyeti”ni ezberlediğimde, aniden sözde bilgelik ve beceriler gibi kişinin yaşamındaki her şeyin Dafa tarafından verildiğini fark ettim. Benim hayatım da Dafa’nın Shifu’su tarafından verilmişti. O halde neden gösteriş yapma ihtiyacı duyuyordum? Kime gösteriş yapıyordum? Gösteriş yapacak ne vardı? Dafa’ya öncelik vermenin yerine kendimi ilk sıraya koyuyordum. Shifu ve Dafa’ya karşı saygısız olmuyor muydum?

Bunu düşünürken terledim. Okuduğum bir uygulayıcının deneyim makalesinde uygulamasında ilerlemeler kaydetmesinin doğru düşüncelerinin etkisi olduğunu söylemektense Shifu tarafından güçlendirilmesinin bir sonucu olduğundan bahsettiğini hatırladım. Makalesi beni hedef almış gibi hissettim ve onu okuduğumda son derece üzüntü duydum. Sessizce Zhuan Falun’u okumaya başladım. Kendimi Fa’nın bu parçasıyla değerlendirdiğimde o kadar utandım ki neredeyse ağlıyordum.

Meseleyi bu yönden uzun bir zaman önce fark etmiş olmam gerekirdi. Geçmişte bir soruna daha fazla bakmama gerek olmadan sorunun bulunduğunu fark ettiğim noktada hemen dururdum. Ayrıca aydınlanma kalitemin oldukça iyi olduğunu hissederdim. Bu gösteriş zihniyeti boyutsal alanımda var oluyordu ki bu da olumsuz bir etkide bulunuyordu. Eski güçler uygulamamı engelleyip bana daha fazla sıkıntı yaratmak için onu güçlendirerek takıntımı kullanıyordu. Şimdi bunun sebep olabileceği zararı tamamen görebiliyorum. Onu tereddüt etmeden ortadan kaldırıp parçalara ayıracağım!

Bu meseleyi sürekli yeniden gözden geçirip içime bakmam sırasında aniden birçok yıl önce uygulayıcı olan kayınvalidemin kendine bakma becerisini kaybettiğini hatırladım. Şimdi bunu o zamanlar özellikle güçlü olan gösteriş zihniyetimin tetiklediğini biliyorum.

Yıllar önce bir akrabamın kızı kendisine bir eş bulma yaşına gelmişti. İyi konuşabilmem nedeniyle görücü usulü bir tanışma için genç adamın evine davet edildim. Anne babalar ve ilgili kişi oradaydı. Misafirlerin her biriyle konuşabiliyordum ve bütün ev kahkahalarla doluyordu. Ortam çok canlıydı. Aynı zamanda o gece çok heyecanlıydım. Gerçekten etkili ve güzel konuştuğum için hiçbir durumdan utanmayacağım sonucuna vardım. Eve giderken yolda ilgili kişi oldukça çılgın bir şekilde davrandığımı söyledi. Bu yorum karşısında biraz mutsuz oldum ve düşündüm, “Benim hakkımda nasıl bunu söyleyebilirsin?” Ama bunun üzerinde daha fazla düşünmedim.

Eve geldiğimde hala uyanık olan kayınvalideme o gün çöpçatanlık görüşmesinde ortamın ne kadar iyi olduğunu anlattım. Tabii ki harika bir ortam yaratmada ne kadar iyi olduğum konusunda övünmeyi unutmadım. Yazın ortasıydı ve hava çok sıcaktı. Kayınvalidem yatakta uzanıyordu ve elektrikli bir vantilatör başına doğru hava üflüyordu. Süslü anlatımlarımı dinlerken o da çok mutlu olup güldü. Aşırı heyecanım nedeniyle kalbimin o kadar hızlı attığını hissettim ki uzun bir süre uykuya dalamadım.

Ertesi sabah kayınvalidemle dördüncü egzersizi yaparken istemeyerek gözlerimi açtım ve kayınvalidemin düşen başıyla birlikte öne doğru eğildiğini gördüm. Egzersiz hareketinde bedenini kaldırma zamanı geldiğinde bunu yapmak yerine yere düştü. Çabucak ismiyle seslendim ve onu kanepede oturtmama yardım etmesi için kocamı çağırdım. Terden sırılsıklamdı ve kustu. Öğleden sonra onu hastaneye götürdük.

Hastaneden taburcu olduktan sonra bir daha kendisine asla bakamadı. Geçmiş on yıldan fazla zaman boyunca bu durum benim ve kocam için büyük sıkıntılar yarattı. Kayınvalidemin gençken yüksek tansiyonu vardı ve sıklıkla başı dönerdi, ama Dafa’yı uygulamaya başladıktan sonra baş dönmesi durdu. Geçen yıl ciddi hastalık karması sıkıntısıyla boğuşurken vefat etti.

Sıklıkla düşme sürecini hatırlıyordum. Öylesine sıcak bir günde karşısında büyük bir heyecanla güçlü bağnazlık ve gösteriş zihniyetimi sergilemeseydim belki de düşmeyecekti. Sonradan bazı akrabalarım öyle sıcak bir günde onu o kadar heyecanlandırmamam gerektiğini söyleyerek beni suçladılar.

On yıldan fazla bir zaman sonra bunun hakkında konuşurken hala pişmanlık duyuyorum ve bazen gösteriş zihniyetimi yakalayıp kendimden uzaklaştırmak istiyordum, ama ondan tamamen kurtulmakta başarısız oluyordum. Bu takıntı her türlü tezahüre sahipti. Onun bir tezahürünü ortadan kaldırmaya dikkat ettiğimde bir başkası yüzeye çıkıyordu. Ne kadar yetenekli olduğum konusunda gösteriş yapmama engel olmaya çalışıyordum, ama diğer insanlar beni biraz övdüklerinde hala içten içe mutlu oluyordum.

Farkında olmadan sıklıkla başkalarının bana dikkat etmesini istiyordum. Bu her zaman açık olmuyordu, daha ziyade saklı ve başkalarının iyi görünüşümü, iyi giyinmemi ve genç görünmemi övdüklerini duymak isteme gibi diğer takıntılarla bir arada oluyordu. Onları duymaktan oldukça mutlu oluyordum. Sıklıkla giysi alışverişi yapmak için bir telefon uygulaması kullanıyordum ve bir şey satın almayacak olsam bile giysilerin nasıl kombinleneceğini görmek için bakıyordum. Yüzeyde iyi görünmek istiyordum, ama derinlerde bunların altında şehvet vardı. Gösteriş zihniyeti konuşmamı geliştirmememe, doğru bir şekilde konuşmamama ve gerçek nezaketten yoksun olmama yol açarak bağnazlığı da beraberinde getiriyordu.

Bunu fark ettikten sonra telefonumdan alışveriş uygulamasını sildim. Doğru düşünceler gönderirken kendimi temizlediğim ilk beş dakika sırasında gösteriş zihniyetimi, bağnazlığımı, konuşmamı geliştirmeme engel olan unsurları, egoya olan takıntımı ve bencilliğimi ortadan kaldırmaya çalışıyordum. Aynı zamanda zihnimde bir düşünceyi güçlendiriyordum: “Gerçek benliğim Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörüyü özümseme arayışındadır, o merhametli ve naziktir, hiçbir şikayet veya nefret barındırmaz ve zorluğu neşe olarak görür, özverilidir.” Takıntılarım çok güçlü olup onları uzaklaştıramadığımda Shifu’nun sözlerini tekrarladım:

"Ben Li Hongzhi’nin öğrencisiyim, diğer ayarlamaları istemiyorum veya onları tanımıyorum" (2003 Fener Bayramı Sırasındaki Batı Amerika Fa Konferansında Fa'nın Öğretilmesi)

Şimdi gösteriş zihniyetinin birçok farklı tezahürünü görebiliyorum. Ortaya çıkacak olduğunda onu bastırıp defediyorum: “Ben sadece evrendeki küçük, minik bir parçacığım. Bana her şeyi veren Shifu’dur. Gösteriş yapmanın aksine, sadece nazik düşünceleri istiyorum.” Fa’yı çok iyi tekrarladığımda şu düşüncelere sahip oluyorum: “Gösteriş yapma kavramlarını ortadan kaldır; ün, kişisel çıkar ve duygusallık kavramlarını ortadan kaldır ve benliğimi tamamlamak için Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörüyü kullan!”

Kişinin kalbini Fa-çalışmasına koyması sadece sözde göstermelik olmamalı. Kişi Fa’yı gerçekten kalbinde tutabildiğinde doğru düşüncelerin öne çıkmasını sağlayacaktır ve kişinin gerçek benliği işleri ele alacaktır.