(Minghui.org) Falun Dafa'nın kurucusu Shifu Li'nin yakın zamanda yayınlanan makalesi "Uyanın” makalesini okuduktan sonra gözyaşlarına boğuldum. Bir yandan Shifu'nun muazzam merhametini hissedebiliyordum. Öte yandan ise 25 yıldır zulmü açığa çıkardıktan sonra bile, hâlâ Shifu’nun bize bu kadar detaylı hatırlatmalar yapması gerekiyor. Buna gerek var mıydı? Umarım her uygulayıcı bu makaleyi okuyup anlar ve bunun her birimize yönelik olduğunun farkına varır.

Haber medyası profesyonellerinin büyük sosyal sorumlulukları var ve kendilerine karşı katı olmaları gerekiyor. Bazı Falun Dafa uygulayıcıları Çin'i terk etti ve mülteci olarak başka ülkelere taşındı. Çin'deyken eğitim gördüler ve Çin Komünist Partisi (ÇKP) kültürüyle çevrelenerek büyüdüler. Bazıları yurt dışına taşındıktan sonra yerel dili bilmiyor veya öğrenmiyor, bu da onları bilgi alabilecekleri sınırlı ve taraflı kanallarla karşı karşıya bırakıyor. Sonuç olarak Batı toplumunda yaşamalarına rağmen aslında onun bir parçası değiller. Medya profesyoneli olma ve başarılı olma çabalarında bu onlar için çok zorlayıcıdır.

Yani yazıda geçen “Herkese merhametle yaklaşabilmek, herkese sevgi duyabilmek” (Uyanın) zihniyetini dikkate almamışlar ve takip etmemişlerdir. Ama bundan daha fazlası var. Çin'de zulüm başladıktan sonra, bazı uygulayıcılar kendi koşulları nedeniyle Çin'i terk ettiler ve denizaşırı ortamı güvenli ve rahat buldular. Üstelik artık medya aracılığıyla açıkça konuşma özgürlüğüne de sahiplerdi, dolayısıyla takıntıları hızla arttı. Medya platformlarında açıklamalarda bulunduklarında toplumun önemli isimleri bile dinlemek zorunda kalıyor.

Bu naif düşünce tarzı gülünç ama gerçekte ise öyle değil. Aslında bu üzücü bir durum. Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü'yü takip eden bir grup olarak aşırıya kaçmak yerine en azından mütevazı ve akılcı olmamız gerekiyor. Batılıların çoğunda alçakgönüllülük ve minnettarlık duygusu var. Uygulayıcılar olarak, nasıl yaptığımızı değerlendirmemiz gerekiyor. Bırakın pervasız davranışı, kibir bir seçenek bile değildir.

Aslında medya platformlarımız Dafa tarafından verildi ve canlı varlıklar buraya Dafa için geldi. Yaptığımız şeyin bir etkisi olsa bile, bu Dafa'nın gücünden, tanrısal varlıkların desteğinden ve Shifu'nun fedakarlığı aracılığıyla yaptığı yardımdan kaynaklanmaktadır. Minnettar olmak ve kendini şanslı hissetmek normaldir ancak güçlü bir egoya sahip olmak normal değildir. Cehalet hataya yol açacağı gibi egoya sahip olmak da hatalara yol açacaktır. Falun Dafa uygulayıcıları medyayı insanları kurtarmak için yönetiyor, ne kadar harika olduğumuzu göstermek için değil.

Bu insan toplumunda olduğumuz sürece ara sıra hatalar yapacağız. Bunu yaptığımızda düzeltmeler yapıp kendimizi geliştirebiliriz. Bazı insanlar başından beri hatalar yapmış ama bunu asla fark etmemişlerdir; bu büyük bir sorun olabilir. Uygulayıcılar için bu, uygulamalarında bir boşluk olabilir.

Uygulayıcılar Falun Dafa öğretilerini okudukları için xinxing'inizin standartlara uygun olmadığını kolaylıkla görebilirler. Sıradan insanlar da sizi kendi standartlarına göre yargılayacaklardır. Medya profesyonelleri bir dereceye kadar mercek altında yaşıyor. Bu sadece şöhret anlamına gelmiyor, aynı zamanda kamuoyunun sizi sürekli izlemesi ve en küçük detayları değerlendirmesi anlamına da geliyor. Bu platformlardan birinin parçası olmak Dafa tarafından verilen bir onurdur. Onlar Dafa'nın kaynaklarıdır; bireysel uygulayıcıların özel olması nedeniyle değil. Medyada yer almayı bir kariyer geliştirme fırsatı olarak görüp kötüye kullanmak birçok soruna yol açabilir.

Şöhret, maddi çıkar ve duygusallık birçok insana zarar verdi. Dafa projeleri üzerinde çalışan uygulayıcılar olarak ne yaptığımız ve neden yaptığımız konusunda net olmamız gerekiyor.