(Minghui.org) 20 Temmuz 2024, Falun Gong uygulayıcılarının Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) zulmünü sona erdirme çabalarının 25. yıl dönümüdür. Avrupa Parlamentosu, federal parlamento ve eyalet parlamentosu üyeleri de dahil olmak üzere yirmi iki Alman yetkili ve ileri gelen, şehir meclis üyeleriyle birlikte, uygulayıcıların zulmü ifşa etme çabalarına desteklerini ifade etmek için mektuplar gönderdi, röportajlar verdi veya uygulayıcıların mitingine hitap etti.

Yirmi iki Alman yetkili ve ileri gelen, uygulayıcıların ÇKP'nin zulmünü ifşa etme çabalarına desteklerini ifade etti.

Soldan sağa ilk sıra: Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SDP) Milletvekili Frank Schwabe, Avrupa Parlamentosu Üyesi (APÜ) Milletvekili Dr. Stefan Berger (CDU), Milletvekili Astrid Damerow, Milletvekili Anne König, Milletvekili Elisabeth Winkelmeier-Becker ve Milletvekili Jürgen Braun.

İkinci sıra soldan sağa: Milletvekili Dr. Günter Krings, Milletvekili Nadine Ruf, Milletvekili Sabine Weiss, Milletvekili Dr. Michael Meister, Milletvekili Dr. Jonas Geissler, Alman Hür Demokrat Partisi (HDP) Mecklenburg-Vorpommern Eyalet Parlamentosu Başkanı René Domke.

Üçüncü sıra soldan sağa: Kuzey Ren-Vestfalya Eyalet Parlamentosu üyesi Stefan Engstfeld (Yeşiller Partisi); Hessen Eyalet Parlamentosu üyesi Oliver Stirböck; Kuzey Ren-Vestfalya Eyalet Parlamentosu üyesi Dr. Marcus Optendrenk, Kuzey Ren-Vestfalya Eyalet Parlamentosu üyesi Vanessa Odermatt (CDU), Kuzey Ren-Vestfalya Eyalet Parlamentosu üyesi Frank Börner.

Soldan sağa dördüncü sıra: Hesse Eyalet Parlamentosu üyesi Dirk Bamberger; Berlin Eyalet Parlamentosu üyesi Ronald Gläser; Frankfurt Belediye Meclisi üyesi Dr. Bastian Bergerhoff, Milletvekili Luise Amtsberg, Kuzey Ren-Vestfalya Eyalet Parlamentosu üyesi Karl-Josef Laumann.

Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü Evrensel Değerlerdir

Milletvekili Nadine Ruf, SPD Vatandaş Katılımı Alt Komitesi sözcüsü ve Aile, Yaşlı Vatandaşlar, Kadınlar ve Gençlik Komitesi üyesi.

Milletvekili Nadine Ruf uygulayıcılara şunları yazdı: “Falun Gong uygulayıcılarının 20 Temmuz 2024'te zulmü protesto etmesinin yıl dönümünde, Çin'in Falun Gong'a uyguladığı zulme dikkat çekmek istiyorum.

“Falun Gong'un temel değerleri Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü'dür; bunlar insanlığın evrensel değerleridir ve insan onuruna ve özgürlüğe inananlar tarafından desteklenmelidir. Falun Gong uygulayıcılarına, yıllarca süren hapis, işkence, zulüm ve ölüm tehditlerine rağmen değerlerini savunma cesaretleri için en derin şükranlarımı sunuyorum.

“Temmuz 1999'da ÇKP liderliği Falun Gong'u yasakladı. O zamandan beri ÇKP, sistematik zulüm yoluyla Falun Gong'u ortadan kaldırmaya çalışıyor. Çin genelindeki dini özgürlük koşulları kötüleşmeye devam ediyor. Çin'de Falun Gong uygulayıcıları inançları nedeniyle hapse atılıyorlar. [Yasadışı] gözaltında tutuldukları süre boyunca işkence gördüler ve zihinsel olarak istismara uğradılar ve [Falun Gong uygulayıcılarını] inançlarından vazgeçmeye zorlamak için organları alındı.

“Devam eden zulme rağmen, Falun Gong uygulayıcılarının sayısı hala artıyor.

“18 Ocak 2024 tarihli bir kararda, Avrupa Parlamentosu ayrıca Çin'e, Falun Gong uygulayıcılarına ve Uygur ve Tibet azınlıkları gibi diğer zulüm gören gruplara zulmetmeyi durdurma; Falun Gong uygulayıcılarını derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakma; ve yurtiçinde ve yurtdışında dini özgürlüğü izleme, kontrol etme ve zulmetmeyi durdurma çağrısında da bulundu.

“Ayrıca, AB ve üye devletleri, Çin'in organ naklindeki yaygın yasadışı uygulamalarını kamuoyu önünde kınamalıdır. AB ayrıca, vize reddi, mal varlıklarını dondurma, AB topraklarından sınır dışı etme ve Çin'e karşı yaptırımlar olarak uluslararası hukuk ve uluslararası yargı yetkisine dayalı cezai kovuşturma kullanmalıdır.

“Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 10 Mayıs 1948'de Falun Gong uygulayıcıları için de geçerli olan Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi'nde evrensel, devredilemez ve bölünemez insan haklarını ilan etti.

“Çin hükümetinin uluslararası hukuka saygı göstermesi ve koruması, insan haklarına ve dini inanç özgürlüğüne saygı göstermesi, mahkeme duruşmalarına ve hapishanelere uluslararası erişimin serbest olmasına izin vermesi ve Çin'in organ temini ve nakillerini şeffaf hale getirmesi çağrılarını destekliyorum.

“Dini inanç ve manevi özgürlük temel insan hakkıdır ve özgür ve adil bir toplum için gereklidir. Bizler, din ve inanç özgürlüğüne, insan haklarına ve ifade özgürlüğüne saygılı bir dünya inşa etmek için birleşmek zorundayız.

“Özellikle Falun Gong uygulayıcılarının manevi inançlarını ve dünya görüşlerini özgürce uygulama hakkını destekliyorum.”

Almanya, ABD’nin Kararını Örnek Almalı

İnsan Hakları Komitesi'nde Almanya İçin Alternatif (AfD) sözcüsü Milletvekili Jürgen Braun

Milletvekili ve İnsan Hakları ve İnsani Yardım Komitesi başkanı Jürgen Braun, Falun Gong'a desteğini ifade etmek için bir mektup gönderdi.

“Yirmi beş yıl önce, 20 Temmuz 1999'da, Jiang Zemin ‘[uygulayıcıların] itibarlarını mahvedin, [uygulayıcıları] mali olarak iflas ettirin ve [uygulayıcıları] fiziksel olarak yok edin’ emrini verdi. Mutlak güce sahip bir grup ÇKP yetkilisi bu şekilde masum vatandaşlara zulmetmeye başladı. Sadece uygulama yoluyla fiziksel ve ruhsal sağlık kazanmak isteyen yaklaşık 100 milyon Falun Gong uygulayıcısı taciz edildi, hapsedildi, işkence gördü ve öldürüldü. Birçok durumda, zorla organları alındı.

“Bizler onları hatırlıyoruz. Ölenler huzur içinde yatsın ve yaşayanların yaraları iyileşsin. ‘Bizler’ derken, Çin halkını ÇKP yöneticileriyle bir tutmayan herkesi kastediyorum.

“ABD Temsilciler Meclisi'nin yakın zamanda Falun Gong’a yapılan zulme son verilmesi ve zorla organ toplamaya karışanlara ABD'ye giriş yasağı ve mülklerine el konulması gibi ağır yaptırımlar uygulanması çağrısında bulunan bir karar almış olmasından da mutlu olmak için nedenlerimiz var. Almanya bu kararı örnek olarak izlemelidir.

“20 Temmuz üzücü bir gün, ancak komünist yönetimin sonunun başlangıcı olabilir.”

İnsan Hakları Politikası ve İnsani Yardım Komiseri Endişesini Dile Getiriyor

Yeşiller Partisi Milletvekili ve Federal Dışişleri Bakanlığı'nda İnsan Hakları Politikası ve İnsani Yardım Federal Hükümet Komiseri Luise Amtsberg.

Milletvekili ve Alman Dışişleri Bakanlığı'nda İnsan Hakları Politikası ve İnsani Yardım Federal Hükümet Komiseri Luise Amtsberg, X platformunda şu tweeti attı: "Falun Gong’a yapılan zulmün 25. yıl dönümünde, 1999'dan beri devam eden acımasız zulmü herkese hatırlatmak isterim. Avrupa Parlamentosu'nun Çin’e ve bağımsız gözlemcilerden oluşan bir soruşturma yürütmesi çağrısını destekliyorum."

ÇKP Onayladığı İnsan Hakları Sözleşmesine Uymak Zorunda

Dr. Michael Meister, CDU Milletvekili

Bundestag Maliye Komitesi üyesi ve Senckenberg Doğa Araştırmaları Enstitüsü İdari Kurulu üyesi olan Milletvekili Dr. Michael Meister, NTD TV’ye röportaj verdi.

“Çin, insan hakları anlaşmalarını imzaladı ve uluslararası toplum Çin'in imzaladığı sözleşmeye uyması konusunda ısrarcı olmalıdır. İnsanların inançları, ırkları veya diğer sebeplerden dolayı zulüm görmesi bununla bağdaşmaz ve insanların gözaltına alınması ve hatta işkence görmesi kabul edilemezdir. Uluslararası toplum ayrıca Çin'in insan hakları konularında varılan sözleşmeye uyması konusunda ısrarcı olduğumuzu açıkça belirtmek zorundadır.

“[Almanya] Çin ile iletişim kurarsa, o zaman insan hakları konuları gündemde olmalıdır.” diyen Milletvekili Meister, “zorlayıcı önlemler uzun süre baskı yapabilir, ancak insanların özgürlük ve inanç özlemini kalıcı olarak bastıramaz.” vurgusu yaptı.

“İnancınıza bağlı kalın ve umudunuzu kaybetmeyin.”

Falun Gong'un Yanındayım

Dr. Günter Krings, CDU Milletvekili

Hukuk İşleri Komitesi Üyesi, Bundestag'daki CDU/CSU parlamento grubu hukuk politikası sözcüsü ve CDU/CSU'nun NRW bölge grubu Başkanı CDU Milletvekili Dr. Günter Krings, Falun Gong uygulayıcılarına bir mektup yazdı.

“Çin'de Falun Gong'a yönelik devam eden zulmün 25. yıl dönümü vesilesiyle, Falun Gong topluluğunun tüm üyelerine dayanışma ve desteğimi ifade etmek istiyorum. Ne yazık ki, çeyrek asırdır Çin'de insanlar inançları ve manevi uygulamaları nedeniyle zulüm görüyor.

“Dini veya inanç özgürlüğüne saygı, ihlal edilmemesi gereken temel bir insan hakkıdır. Falun Gong topluluğu, zulüm veya ayrımcılık korkusu olmadan inançlarını barışçıl bir şekilde uygulama hakkına sahiptir.

“Zulüm ve baskıya maruz kalan herkesin yanındayım. Uluslararası toplum bu tür insan hakları ihlallerine dikkat etmek ve herkesin temel haklarını korumak için çalışmak zorundadır.

“Bu günün, dini özgürlüğü ve insan haklarının önemi konusunda farkındalığı artırmaya yardımcı olmasını dilerim. Hoşgörü, tüm inanç ve kanaatlere saygı ve bu özgürlüğü ön planda tutan bir dünya inşa etmek için birlikte çalışalım.

“Kalbim, zulümden acı çeken tüm Falun Gong uygulayıcılarıyla birlikte ve dünyadaki tüm insanların barış, adalet ve özgürlüğe sahip olmasını umuyorum. Bu tür olaylar bir daha asla yaşanmasın ve liberal değerler ve her insanın onuruna saygı sağlansın.

“Sevgili Falun Gong uygulayıcıları, kalbim sizinle birlikte. Bu zorluklarda gösterdiğiniz cesaret ve kararlılık size güç ve umut getirsin. Haklarınızı ve özgürlüklerinizi savunmanızda yanınızdayım.”

Uluslararası Toplum Falun Gong Uygulayıcılarını Korumak Zorunda

Dr. Jonas Geissler, CSU Milletvekili ve İnsan Hakları Komitesi Üyesi

Alman Hristiyan Sosyal Birliği (CSU) Milletvekili ve İnsan Hakları ve İnsani Yardım Komitesi üyesi Dr. Jonas Geissler, Falun Gong'a desteğini ifade etmek için bir mektup gönderdi.

“Dini özgürlük temel bir hak ve insan hakkıdır. Hiç kimse bu hakkı kısıtlama veya ihlal etme hakkına sahip değildir. Hiç kimse kişisel dünya görüşü nedeniyle başkalarına zulmedemez.

“Uluslararası toplumun insan hakları reformu için gösterdiği ilgiye ve sürekli çabalara rağmen, Çin'in Falun Gong'a yönelik zulmü devam ediyor.

“25 yıldır Çin hükümeti, Falun Gong uygulayıcılarına karşı aşırı derecede sert davranıyor. Falun Gong uygulayıcıları zulüm görüyor, hapsediliyor ve işkence görüyor ve çok sayıda cinayet işlendiğine dair raporlar var. İlk olarak, 2006 yılında, gözaltına alınan Falun Gong uygulayıcılarının canlı organ toplama kurbanı olduklarından şüphelenildi. Daha sonraki kapsamlı soruşturmalar, herkesi bu suçun işlendiğine ikna etti.

“Bizler, Çin’in imzaladığı Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Sözleşmesi'ne uymasını talep etmeye devam ediyoruz! Çin hükümetini, Falun Gong uygulayıcılarına yurtiçinde ve yurtdışında zulmetmeyi derhal durdurmaya, gözaltına alınan tüm Falun Gong uygulayıcılarını serbest bırakmaya ve canlı organ toplamayı durdurmak için etkili adımlar atmaya çağırıyoruz!

“Çünkü, bu dünyada hiç kimse bir başkasının hayatına karar verme hakkına sahip değildir! Yaşam hakkı evrenseldir ve korunmalıdır!

“İnsan Hakları Komitesi’nin bir üyesi olarak, gelecekte de tüm gücümle bunun için savaşmaya devam edeceğim. Uluslararası toplum, Falun Gong uygulayıcılarının insan haklarını korumak için baskı yapmaya devam etmelidir. Durum yalnızca sürekli dikkat ve destekle iyileştirilebilir.”