(Minghui.org) Üç kız kardeşin en küçüğüyüm. Büyüdükten sonra, en büyük kız kardeşim yerel bir adamla evlendi, ortanca kız kardeşim yaşamak için köyümüze gelen başka kasabadan biriyle evlendi ve ben de çok uzak olmayan bir kasabadan biriyle evlendim. Her birimizin kendi aileleri olmasına rağmen, üçümüz yakınız ve iyi geçiniyoruz.
Ortanca kız kardeşimin ilk çocuğu, bir erkek, 90’lı yıllarda doğdu. O zamanlar, katı tek çocuk politikası yürürlükteydi, bu yüzden başka bir çocuk sahibi olmayı planlamıyordu. Ancak, oğlu 18 yaşında vefat etti ve kız kardeşim ve kocası kederden perişan oldular.
Kız kardeşim derin bir depresyona girdi ve nadiren biriyle konuşuyordu. Çok huysuzdu ve küçük şeyler yüzünden sinirleniyordu. Sağlığı da kötüleşti. Zaman geçtikçe, aile üyelerinin ve arkadaşlarının yardımıyla kendini biraz daha iyi hissetti ve sağlığı da yavaş yavaş düzeldi.
20 Temmuz 1999'da, o zamanki başkan Jiang Zemin liderliğindeki Çin Komünist Partisi (ÇKP), Falun Dafa'ya zulmetmeye başladı. Ben bir Falun Dafa uygulayıcısıyım ve tüm ailem uygulamamda beni destekliyor. Kocam, kız kardeşlerim ve onların kocaları gerçekleri biliyor ve Falun Dafa'nın iyi olduğunu ve Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü yol gösterici lkelerinin iyi olduğunu anlıyorlar. Ayrıca ÇKP örgütlerindeki üyeliklerinden de ayrıldılar.
Ortanca kız kardeşim de zaman zaman Dafa gerçeğini açıklayan materyalleri dağıtmama yardım ediyordu ve bunun sonucunda kutsandı. Ailesinin her yıl hasadı iyi ve hiçbir maddi sıkıntıları yok. 2010 yılında, ona muazzam bir mutluluk veren sağlıklı bir erkek bebek dünyaya getirdi. Yıllar önce yaşadığı trajediden sonra bir çocuk sahibi daha olmak onun için büyük bir teselli oldu.
Nisan 2017'de bir gece saat 22:00 civarında, kocam ve ben domates toplamak için tarlaya gitmek üzereyken telefon çaldı. Ortanca kız kardeşimdi. Çok büyük bir üzüntü içinde, "Artık yaşayamam. Paraquat herbisit (zehir) içmek ve ilk oğluma kavuşmak istiyorum. Lütfen yedi yaşındaki çocuğuma iyi bak ve onu büyüt..." dedi. Son cümlesini bitirmeden telefonu kapattı.
Daha sonra öğrendim ki, eşiyle tartışmış, çok üzülmüş, ne yapacağını bilemediğinden intihar etmeye karar vermişti.
Telefonu karşısında şaşkına döndüm ve hemen geri aradım ama cevap vermedi. Acil olduğunu anladım, çünkü paraquat'ın ölümcül, yutulduğunda hızlı ve etkili olduğunu biliyordum.
Kocasını arayıp karısının paraquat içmek istediğini, hemen onu durdurmasını ve 120'yi arayarak acil yardım istemesini söyledim.
Kocası odasına koştu ama içeriden kilitliydi. Kapıyı kırdı, içeri girdi ve onu yerde baygın bir şekilde yatarken buldu, etrafa kusmuk sıçramıştı.
Kocam bizi hızla evlerine götürdü. Vardığımızda ambulans çoktan gelmişti. Kız kardeşimin odasına koştum, elini tuttum ve adını seslendim. Tepki vermese bile ona yine de "Artık seni sadece Shifu Li kurtarabilir. Benimle birlikte hızlıca 'Falun Dafa iyi, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi' diye tekrarla." dedim. Uğurlu ifadeleri yüksek sesle tekrarladım.
Ambulansa bindirildi. O zamana kadar en büyük kız kardeşim gelmişti, bu yüzden ikimiz de ambulansa bindik. Kocalarımız motosikletle ambulansı takip ettiler. Yolda en büyük kız kardeşim ve ben kız kardeşimizin adını seslenip uğurlu sözleri tekrarlıyorduk.
İlçe hastanesinde kız kardeşim doğrudan acil servise götürüldü ve midesi yıkandı. Dışarıda, eniştelerim uğurlu ifadeleri tekrarlamaya devam ettiler. Aynı zamanda, kız kardeşime zulmeden tüm kötü varlıkları ve faktörleri ortadan kaldırmak için doğru düşünceler gönderdim. Ayrıca Shifu’dan onu kurtarmasını rica ettim.
Sonra zihnimden kız kardeşime, “Dafa hakkında gerçeği öğrendin, ÇKP örgütlerinden ayrıldın ve zaten Dafa tarafından kurtarıldın. İntihar etmeye çalışman yanlıştı. İntihar da bir öldürme biçimidir, Dafa'nın gereklilikleriyle uyuşmayan aşırı bir davranıştır. Hatanı Shifu Li'ye itiraf etmeli ve Falun Dafa'ya gerçekten inanmalısın. Ancak o zaman Shifu seni kurtarabilir. Vazgeçersen, oğluna ne olacak? Onu sen doğurdun ve onu büyütmek ve eğitmek senin görevin. Kendi hayatına son verdiğin için bunları yapmayı başaramazsan, ne kadar karma yaratacaksın?” dedim.
Sabah 3:00 civarında doktorlar midesini yıkamayı bitirdi ve kız kardeşim genel servise kaldırıldı. Tepkisizdi, monitörlere, oksijen maskesine ve infüzyon tüplerine bağlıydı. Kocası bir doktora nasıl olduğunu sorduğunda, doktor başını iki yana salladı ve "İyimser değilim" dedi.
Shifu’nun onu kurtaracağına inanarak, en büyük ablam ve ben her zaman onun yanında kaldık, uğurlu ifadeleri tekrarladık. Zaman zaman adını söyledim. Sabah 6:00 civarında, ortanca ablamın yüksek sesle "Ay" dediğini duydum. Ona uyanmasını söyledim ve gözlerini açtı.
Çok duygulanarak elini tuttum ve "Shifum seni cehennemden geri getirdi." dedim. Zihni berraklaştı ve ayağa kalkıp bağlı olduğu tüpleri çıkarmaya çalıştı. Kocasına doktoru aramasını söyledim.
Kız kardeşim, "Uyanmadan hemen önce, Pekin'den uzun boylu bir doktorun önümde durduğunu gördüm. Vücudumdaki toksik maddeleri dışarı atmak için sağ elinin avuç içini başımdan aşağı doğru indirdi ve sonra yaralı midem ve bağırsaklarımı onarmama yardımcı olmak için güçlü bir enerji gönderdi. Bağırsaklarımın ciddi şekilde hasar görmüş ve değiştirilmesi gereken bir bölümüne rastladı. Bu doktor bana şöyle dedi: 'Bağırsaklarını bağlamam için iki dakika daha dayanmalısın, sonra yiyebilirsin.' Bir göz açıp kapayıncaya kadar, doktor bozuk bağırsağı değiştirdi ve bana : 'Her şey yolunda; şimdi eve gidebilirsin.' dedi. Tam kalkıp eve gitmek üzereyken, elimi hareket ettirdim ve bana batırılan iğnelerden kaynaklanan acıyı hissettim, 'ay' diye bağırdım ve uyandım."
Ablam şaşkınlıkla, "Seni servise getirdiğimizden beri biz hep yanındaydık, o zamandan beri de buraya hiçbir doktor gelmedi," dedi.
Tam o sırada ne olduğunu anladım. Pekin, Dafa'nın dünyaya yayıldığı yerdi. "Pekin'den gelen doktor" Shifu Li'nin Fa Bedenlerinden biri olmalıydı. Kız kardeşimin hayatını kurtaran Shifu idi.
Doktorlar geldi ve kız kardeşimin konuştuğunu görünce inanamadılar. "Hayati belirtilere ve onu kurtarmaya çalışırken gösterilen verilere bakılırsa, hayatta kalma şansı çok düşüktü. Hayatta kalması ve bu kadar iyi bir ruh halinde olması inanılmazdı. Tıbbi açıdan, bunu nasıl başardığını açıklayamıyoruz." dediler.
"Hayatımı kurtaran Falun Dafa'nın kurucusu," dedi kız kardeşim minnettarlıkla. "Onun kurtarışı olmasaydı, şimdi ölmüş olurdum."
Kız kardeşimin mucizevi iyileşmesi haberi kısa sürede yayıldı ve doktorlar, hemşireler ve hatta diğer hastalar onu görmeye geldi. Onlara Falun Dafa hakkındaki gerçekleri anlatma fırsatını yakaladım ve kız kardeşimin inanılmaz iyileşmesini Fa’nın iyileştirici gücünün yaşayan bir örneği olarak kullandım. Şahit oldukları şey, ÇKP'nin Falun Dafa'ya yönelik yalanlarının ve iftiralarının kendi kendini yenilgiye uğrattığını gösteriyordu.
Kız kardeşim bir hafta sonra hastaneden taburcu edildi. Doktorlar ona gastrointestinal fonksiyonları tamamen düzelene kadar bir süre sıvı diyetle beslenmesi gerektiğini söylediler.
Eve döndükten sonra, ablam ona bakmaya gitti. Komşular, akrabalar ve arkadaşlar da onu görmeye geldiler ve nasıl hayatta kaldığını merak ettiler, çünkü o toksik herbisiti yutan çok az insan yaşıyordu. Ablam onlara Falun Dafa'nın ona ikinci bir hayat şansı verdiğini anlattı ve Falun Dafa hakkındaki gerçeği açıkladı.
Ortanca kız kardeşimin evine çok sayıda misafir geldi, bu yüzden en büyük ablam onlara yemek yaptı, pirinç, pastırma, sosis ve tuzlu yumurta pişirdi. Yumurta ve domatesle soteler ve soğuk sebze yemekleri yaptı. Ayrıca sadece kız kardeşimiz için biraz yulaf lapası pişirdi.
Ortanca kız kardeşim "Akışkan yulaf lapası yemek istemiyorum. Herkesle birlikte ziyafetin tadını çıkarmak istiyorum." dedi. Gerçekten de ortanca kız kardeşim harika bir yemek yedi ve misafirlerle neşeyle sohbet etti. Sonrasında hiçbir rahatsızlık hissetmedi. Gastrointestinal fonksiyonları normale dönmüştü.
Ortanca kız kardeşimin o zamandan beri Dafa'ya olan inancı daha da güçlendi. Hala sık sık uğurlu cümleleri tekrarlıyor, mutlu ve sağlıklı bir hayatın tadını çıkarıyor.
Telif Hakkı © 2023 Minghui.org'a aittir. Her hakkı saklıdır.