(Minghui.org) Selamlar saygıdeğer Shifu! Selamlar değerli uygulayıcı arkadaşlar!
Ben bu yılın (2024) Mart ayında Shifu’nun ders video kayıtlarının gösterildiği Dokuz Günlük Seminer’e katılarak Dafa uygulamasına gerçekten adım attım. Ondan önce ise “Falun Dafa iyi, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi” cümlelerini tekrarlamayı öğrenmiş ve bizzat Dafa’nın mucizelerine tanıklık etmiştim. Aşağıda yazdıklarımı, Dafa’yı nasıl edindiğimi ve uygulamaya başladıktan sonraki bazı deneyimlerimi Shifu’ya bildirmek ve uygulayıcı arkadaşlarla paylaşmak amacıyla sunuyorum.
Hastalıkla Gelen Fırsat: Dafa Uygulamasına Adım Atmak
Ben Malezya’dan geliyorum. Yaklaşık yirmi yıl önce tek başıma Singapur’a eğitim almaya geldim, mezun olduktan sonra da Singapur’da çalışmaya ve yaşamaya devam ettim.
Yıllar önce, ikinci ablamın eşi bana bir Zhuan Falun kitabı hediye etmişti. O zamanlar bu kitabın ne hakkında olduğunu bilmiyordum ve okumaya da pek ilgi duymadığım için kitabı hiç açmamıştım.
İki yıl önce, doktorlar rahmimde 7 cm’lik miyom ve yumurtalığımda 16 cm’lik kist tespit etti. Ameliyat olmam gerekiyordu. Ameliyat olacağımı öğrenince içim kaygıyla doldu ve Malezya’nın Johor Eyaleti’nde oturan ikinci ablamı aradım. Ablam durumu öğrenince ısrarla Zhuan Falun kitabını okumamı, ayrıca sık sık “Falun Dafa iyi, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi” cümlelerini tekrar etmemi söyledi.
O dönemde, Zhuan Falun’un gerçekte “hazine niteliğinde bir kitap” olduğunu henüz bilmiyordum. Sırf ameliyat korkusundan dolayı ablamı dinledim ve Zhuan Falun’u okumaya başladım. Shifu, Zhuan Falun’un Birinci Ders’inde şunu vurguluyordu:
“Eğer siz çeşitli takıntılara sahipseniz ve buraya olağanüstü yetenekler elde etmek, hastalıklarınızı iyileştirmek veya yalnızca teorik konuşmaları dinlemek için ya da birtakım kötü niyetler ile geldiyseniz, bir işe yaramayacaktır.”(Zhuan Falun, Birinci Ders)
Ben de o an düşündüm: “Ben hasta olduğum için, ablamın sözünü dinleyerek bu kitabı okumaya başladım. Bu da kalbimde ‘bir şey talep etme’ düşüncesinin bulunmasıdır. Acaba bu yanlış mı?” Ablamın, beni Zhuan Falun’u mutlaka okumaya yönlendirmesindeki esas niyetini pek bilmiyordum ama madem okumaya başlamıştım, devam etmeye karar verdim.
İşlerim çok yoğun olduğu ve aynı zamanda Kore dizilerini izlemeyi çok sevdiğim için, Zhuan Falun okumaya ayırdığım vakit kısıtlıydı. Sonuçta ameliyat günü geldiğinde, henüz kitabın yalnızca iki dersini okumuştum. O dönemde kitabın içeriğini pek anlayamıyor, uygulamanın ne olduğunu da hiç bilmiyordum. Ama garip bir şekilde, Zhuan Falun’u yanımda bulundurmak bana huzur veriyordu. Hastaneye giderken de elimden geldiğince kitabı okumaya devam ediyor, vakit buldukça “Falun Dafa iyi, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi” cümlelerini tekrarlıyordum.
Ameliyat gayet başarılı geçti. Beklediğim kadar acı hissetmedim. Üstelik o 16 cm’lik yumurtalık kisti 8 cm’e kadar küçülmüştü. Üçüncü günde taburcu edildim. Ben normalde ağrıdan çok korkarım; ancak ameliyattan sonra, inanılmaz şekilde, ağrım çok hafifti. İkinci gün kendi isteğimle ağrı kesici dozunu azaltmaya başladım. Bir hafta sonra, yerdeki bir şeye bakmak için aniden çömeldiğimde ameliyatlı olduğumu bile unuttum; fakat yaranın hiçbir şekilde acımaması beni hayrete düşürdü. İki hafta sonra kontrole gittiğimde doktor, “Gayet güzel iyileşmişsin; istersen yüzebilir, koşabilir, her şeyi yapabilirsin,” dedi. Sonradan geriye dönüp bakınca, merhametli ve büyük Shifu’nun benim acımı alıp çabucak iyileşmeme yardım ettiğine inanıyorum.
Bir başka olay da bana Dafa’nın mucizesini bizzat gösterdi; burada paylaşmak istiyorum. O zamanlar Dafa hakkında derin bir bilgim yoktu ama “Falun Dafa iyi, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi” diye sık sık tekrarlıyor ve Shifu’nun koruduğunu hissediyordum. Bir gün bir restoranda yemek yerken, garson çorba kaseme sıcak çorba eklerken dalgınlıkla kaynar çorbayı bacaklarıma döktü. Ben de refleks olarak yüksek sesle bağırınca tüm müşteriler bana baktı. İnanılması güçtü: Hiç yanmadım, cildimde kızarıklık bile yoktu, sanki sadece ılık su dökülmüş gibi hissettim.
Ameliyat sonrası iyileşme sürecinde ikinci ablamın evinde kaldım. Her akşam ablam ve ailesiyle birlikte Zhuan Falun’dan bir ders okuduk. Böylece kitabı okudukça insanın neden hasta olduğunu, “de” (erdem) ve “karma” arasındaki ilişkiyi ve bu ikisi arasındaki dönüşüm sürecini biraz daha anlamaya başladım.
Singapur’a geri dönünce yeniden yoğun bir yaşama kapıldım. İş çıkışı, stres bahaneleriyle yeniden Kore dizilerine daldım; ameliyat öncesi hayatıma tamamen geri döndüm. Genellikle yatmadan hemen önce kısa bir iki paragraf Zhuan Falun’u okuyor, sonra uyuyordum.
O günlerde resmen “uygulayıcı” sayılmazdım ama Dafa’dan fayda gördüğüm de kesindi. Dafa’nın iyi olduğunu net olarak biliyordum. Bu yüzden ablam Malezya’daki Dafa etkinliklerinden haberdar ettiğinde, zamanım uygunsa katılmaya gayret ettim. Böylece uygulama hakkında giderek daha fazla bilgi sahibi oldum.
Malezya’dan ayrılmadan önce, ablamın eşi bana bir de Zhuan Falun’un cep boyu versiyonunu verdi. Bu sayede işe gidip gelirken metroda kitabı okuyabiliyordum. Metroda kitap okurken bir Dafa uygulayıcısıyla tanıştım. Yanımdaki koltuk boşken ben Zhuan Falun’u okuyordum; o uygulayıcı kitabı fark edip yanıma oturdu, sohbet etmeye başladık. Singapur’da Falun Dafa Derneği olduğunu ondan öğrendim. Beni oradaki toplu Fa okuma etkinliklerine davet etti. Sonra fark ettim ki meğer o uygulayıcı, gitmek istediğim egzersiz alanının sorumlusuymuş. İçimden “Bu da Shifu’nun beni toplu Fa çalışmalarına yönlendiren bir başka titiz düzenlemesi olmalı,” diye düşündüm.
Geçen yılın sonuna doğru Singapur Fa Konferansı’na katılma şansı yakaladım. Orada Singapurlu birçok Dafa uygulayıcısıyla bir araya gelip onların paylaştığı uygulama deneyimlerini dinleme fırsatı buldum ve çok etkilendim.
Daha sonra Singapur Falun Dafa Derneği’nin 9-17 Mart tarihleri arasında Dokuz Günlük Falun Gong Semineri düzenleyeceğini öğrenince büyük bir heyecanla kayıt yaptırdım. Bu dokuz gün boyunca Shifu’nun ders video kayıtlarını izlerken, Shifu’nun ne kadar sevecen, merhametli ve şefkat dolu olduğunu hissettim. Bu bana kararlı bir şekilde uygulama yapma azmi verdi.
Dokuz günlük seminerde, Shifu’nun ders kayıtlarını izleme vaktinden önce salonda “Şimdi ve Gelecek İçin” adlı belgesel gösteriliyordu. Zaman sınırlı olduğu için o dokuz gün içinde tamamını izleyemedim. Sonrasında internetten arayıp bu 12 bölümlük yapımın hepsini izledim. Uygulamanın ne kadar ciddi olduğunu, Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) ne kadar kötü olduğunu, iyi niyetli uygulayıcılara acımasızca zulmettiğini ve Çin’deki Dafa uygulayıcılarının maruz kaldıkları baskı ve tehlikeleri gördüm. Onların bu kadar zorlu bir ortamda bile inançlarını nasıl koruyabildikleri ve Dafa uygulamasından vazgeçmemeleri karşısında büyük saygı duydum. Ben ise bu kadar rahat bir ortamda özgürce uygulama yapabildiğim halde yeterince kıymetini bilmemişim. Artık böyle gaflet içinde yaşayamayacağımı anladım ve ciddiyetle Fa’yı çalışmaya, uygulamada çaba göstermeye karar verdim.
Fa’yı Çalışmak ve Kalbi (Xinxing) Geliştirmek: Zihinsel ve Bedensel Değişimler Yaşamak
Otuz yıldan fazladır dizi izleme bağımlılığım vardı, özellikle Kore dizilerine aşırı düşkündüm. Öyle ki her gün işten ne kadar geç ve yorgun dönsem de gecenin üç-dördüne kadar Kore dizisi izlemeye devam ederdim. Hatta grip olsam ateşim çıksa bile ya da ameliyat öncesi dönemde bile sabaha kadar dizi izlerdim.
Bir keresinde Kuala Lumpur’daki toplu Fa çalışması ve paylaşım etkinliğinde, Çin’den gelen genç bir uygulayıcının konuşmasını duydum. O, Fa’yı daha iyi çalışabilmek için dizi izleme alışkanlığını bıraktığını anlattı. Bu bana “Ne kadar güçlü bir irade!” dedirtti, ama “Bunu ben olsam asla başaramam,” diye düşünmüştüm.
Sonra Dokuz Günlük Seminer’e katılınca, Kore dizilerine olan düşkünlüğümün güçlü bir arzu ve takıntı olduğunu fark ettim. Dafa’yı gerçekten ciddiyetle uygulayacaksam, bundan vazgeçmem gerektiğini anladım.
Böylece Shifu’ya içten içe bir söz verip bu dizi izleme tutkusundan kurtulmaya kararlı oldum. Shifu’nun merhametli yardımıyla otuz yıllık bu kötü alışkanlığı zahmetsizce bıraktım. Shifu’ya çok teşekkür ederim! Bu sayede zihnen daha iyi hissediyor, daha enerjik oluyorum. Hatta artık işe erken gidebiliyorum; oysa önceden her gün geç kalırdım. Bu da iş arkadaşlarımı şaşırttı.
Uygulamaya başlamadan önce, işim yoğunlaştığında ve üzerimde baskı hissettiğimde, bana engel çıkaran iş arkadaşlarıma içimden kinlenir, onları suçlar ve kalbimden ağır sözlerle saydırırdım. Fa’yı öğrendikten sonra ise kötü söz söylemenin, hatta onları içimden geçirmenin bile “de” kaybına (erdem kaybına) yol açabileceğini anladım. Bu endişem yüzünden kendimi kontrol etmeye çalışıyorum. Aslında biliyorum ki yaşanan çatışmalar, benim geçmişteki karmamın bir yansıması ya da Shifu’nun xinxing’imi yükseltmek için düzenlediği fırsatlar olabilir. Yine de kimi zaman kendime hakim olamıyorum. İçime dönüp baktığımda bencilliğimi, yalnızca kendi işimi rahatlatmaya odaklandığımı ve iş arkadaşımın durumunu düşünmediğimi, “Merhamet” (iyilik) ve “Hoşgörü” (sabır) erdemlerini uygulamadığımı fark ettim. Bu alanda çok daha fazla çaba sarf etmem, Fa’yı daha çok çalışmam gerektiğini anladım.
Bir gün tesadüfen Tianti Kitabevi’nin web sayfasına rastladım. Orada eksiksiz olarak Dafa kitap setlerinin satıldığını gördüm. “Keşke ben de tam bir set edinebilsem,” diye düşündüm. Birkaç gün sonra bazı uygulayıcılar bana, “Dafa’nın tüm kutsal metinlerini ister misin, sana hediye edebiliriz,” diye sordular. Çok şaşırdım; ben onlara hiç böyle bir şey söylememiştim ama kendileri teklif ettiler. Bu da bana Shifu’nun her detayı ince ince ayarladığını hissettirdi.
Uzun zamandır iş yerinde insan ilişkilerim iyi, patronla ve diğer yöneticilerle aram gayet iyi. Fakat son dönemde, onlarla eskisi gibi olmadığımızı sezdim; yeni gelen bir iş arkadaşıma daha çok ilgi gösteriyor gibiler. Yüzeyde hiç takmıyor gibi davransam da içimde kıskançlık belirdi ve o yeni iş arkadaşımla içten içe rekabet etmeye başladım. “Onun performansı iyiyse ben daha iyi olmalıyım,” düşüncesi içimde dolaşıyordu.
Fark ettim ki bu, o yeni iş arkadaşıma duyduğum kıskançlık yüzündendi. Bu, bir uygulayıcının taşımaması gereken bir takıntıydı. Düşüncelerimi değiştirip onun iyi yönlerine odaklanmaya başladım. Mesela, o geldikten sonra iş yükümün bir bölümünü üstlenerek beni rahatlattığını fark ettim. Bunu düşününce kalbimdeki baskı hafifledi. Evet, kıskançlık duygusu arada yeniden belirse de xinxing’imi korumaya ve gevşememeye özen gösteriyorum.
Zihnime bazen fazla olumsuz düşünceler hücum ettiğinde, Shifu’nun Zhuan Falun’da öğrettiği Fa prensiplerini hatırlıyor, onları düşünerek kendimi sakinleştiriyorum. Shifu şöyle diyordu:
“Dolayısıyla, şu andan itibaren uygulamanızda her türlü sıkıntı ile karşı karşıya kalacaksınız. Bu zorluklar olmadan nasıl xiulian uygulayabilirsiniz? Eğer menfaatler yüzünden ortaya çıkan anlaşmazlıklar olmayıp, herkes birbirine karşı iyi olsaydı veya insanın zihninden gelen engellemeler olmasaydı, sadece orada oturarak xinxing'iniz nasıl gelişebilirdi? Bu imkansızdır. Kişi huylarını ancak içtenlikle düzelttiği zaman kendisini geliştirebilir.”(Zhuan Falun, Dördüncü Ders)
Sonuç
Bu hayatımda Dafa’yı elde ettiğim için çok mutluyum. Merhametli ve yüce Shifu’ya, Dafa’yı insanlığa sunduğu için, bana yaşamın manasını ve bu dünyaya gelişimin gerçek sebebini ve misyonumu anlattığı için minnettarım.
Bir öğrenci olarak mutlaka kendimi iyi yetiştirecek, “üç işi” (Fa’yı iyi çalışmak, doğru düşünceler yollamak, gerçeği açıklamak) özenle yapacak ve Shifu’nun benim için düzenlediği uygulama yolundaki her adımı dikkatle yürüyeceğim. Shifu’nun merhamet dolu kurtarışına layık olmaya gayret edeceğim.
Yukarıdaki paylaşımımda eksiklikler olabilir; lütfen değerli uygulayıcılar merhametle düzeltmeme yardımcı olsunlar. Merhametli ve büyük Shifu’ya teşekkür ediyorum! Tüm uygulayıcı arkadaşlara teşekkür ederim!
(2024 Aralık Singapur Falun Dafa Uygulama Deneyimi Paylaşım Konferansı konuşma metninden uyarlanmıştır)
Telif Hakkı © 2025 Minghui.org'a aittir. Her hakkı saklıdır.