(Minghui.org) Son birkaç ay içindeki uygulama deneyimlerimi paylaşmak istiyorum. Bu paylaşım hem şahsi uygulamamla ilgili anlayışlarımı hem de Batı medyasının Falun Gong ve Shen Yun’a saldırılarına doğrudan karşı koymaya yardımcı olmak amacıyla yürütülen bazı projelere katılma sürecimde edindiğim tecrübeleri içeriyor.

Kişisel Xiulian Uygulaması, Tüm Başarıların Temelidir

Shifu şöyle diyor:

“Tamamlanmaya ulaşmadan önce, içten dışa kadar, gerçek anlamda saf bir "Aydınlanmış Varlık" olmak zorundasınız. Kendinizle birlikte sürüklediğiniz bütün o şeyleri ve ödemeniz gereken çok miktardaki kin borcunu ve borçları ödemeden nasıl olur da Tamamlanmaya ulaşabilirsiniz? Fakat siz onların farkında değilsiniz, ayrıca onları çözüme kavuşturamazsınız. Siz sadece onlara hayatınız boyunca acı dolu bir biçimde takılıp kalabilirsiniz; onları çözüme kavuşturamazsınız. Şu an Dafa ile karşılaştınız, niçin kendinizi bu gibi şeylerle sıkıyorsunuz? Zihninizi sakin tutun. En azından hala tek bir nefes alma hakkınız daha var ve en azından tek bir doğru düşünceniz daha var, öyle değil mi? O zaman durmayın ve Dafa içerisinde xiulian uygulayın.” (Yeni Zelanda Konferansında Fa'nın Öğretilmesi)

“Sadece Dafa’yı uygulamak istiyorum” şeklindeki bu saf niyetin, son dönemde karşılaştığım zorlukları aşmama gerçekten yardımcı olduğunu hissettim.

İki ay önce karım bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Doğum sırasında doktorların bazı endişelerine yol açan küçük bedensel sıkıntılar yaşandı. Doktorlar, bebeğin ileride çeşitli problemler yaşayabileceğinden şüpheleniyorlardı. O an durumu çok fazla düşünmemeye çalışsam da içimde bir ağırlık hissettim. Shifu’nun resminin önünde diz çöktüm ve şunu düşündüm: “Yalnızca onun Fa’yı öğrenip xiulian’ı (ruhsal uygulamayı) anlayabilmesini diliyorum; Shifu nasıl uygun görürse onu kabul edeceğim.”

Daha sonra, kızımızın genetik bir hastalık olan Down sendromlu olduğunu öğrendik. Bu genellikle zihinsel gelişimde belli düzeyde zorluklara yol açabilen bir hastalık. Bu haber, kızımla ilgili birçok duygu, düşünce, beklenti ve hayale sahip olduğum için özellikle benim açımdan, ailemizde büyük bir sarsıntıya neden oldu. Birkaç gün gerçekten çok gözyaşı döktüm. Ama aynı zamanda bunun bir uygulayıcı hali olmadığını da biliyordum. Dolayısıyla Fa’yı okuyarak kalbimi sakinleştirip bu durumdan çıkmaya çabaladım. Shifu, Batı Amerika Fa'nın Öğretilmesi nda bir soru cevap kısmında şunu paylaşıyor:

“Soru: Son zamanlarda her ikisi de Dafa uygulayıcısı olan bir çift, bir bebek dünyaya getirdi. Öyle görünüyor ki çok sayıda zorlukları var ve özürlü bir şekilde doğdu. Bu durumu nasıl ele almalıyız?

Shifu: Şu dönem içerisinde olaylar oldukça karmaşıktır. O sizin çocuğunuz olduğu için ona sevgiyle bakmalı ve onunla en iyi şekilde ilgilenmek için elinizden geleni yapmalısınız. Fakat içiniz rahat olsun. Tamamlanmaya doğru xiulian uygulayabildiğiniz müddetçe, her şey en mükemmel olan şey ile sonuçlanacak -bu, uygulayıcılar ve Dafa uygulayıcıları için yaratıldı. Fakat eğer Tamamlanmaya ulaşamazsanız her şey boşa olacaktır.”  (2003 Fener Bayramı Sırasındaki Batı Amerika Fa Konferansı)

Bu Fa öğretisi bana çok ilham verdi. Shifu, bana doğrudan, kızımın güvende olmasının, benim xiulian’ıma sıkı sıkıya bağlı olduğunu söylemiyor muydu? Kurtarmaktan sorumlu olduğum sayısız varlığın kurtuluşu da benim xiulian’ımla doğrudan ilgili değil miydi? Öyleyse neden duygusallık içinde kalıp farkına varmıyordum? Neden temel olarak xiulian yoluma ve canlıları kurtarmaya kendimi vermiyordum?

Bu süreçte içime baktığımda, uzun süredir bırakmaya pek yanaşmadığım maddi çıkara olan takıntı, rahat ve huzurlu yaşama arzusu ve çeşitli arzular gibi birçok takıntımın varlığını tespit ettim.

Bir baba olarak, kızımın geleceğine dair olan düşüncelerimde tamamen insani bakış açısını kullandığımı fark ettim—insan gözünde iyi ya da kötü olan şeyleri referans alıyor, “başarılı” bir yaşamı insanca kriterlerle değerlendiriyordum. Oysa bu, Dafa’nın prensiplerine uymuyordu. Eğer bu durum Shifu tarafından uygun görülerek düzenlendiyse, mutlaka bir sebebi vardır ve bu da en iyi düzenlemedir. Belki de kızım korunuyor; hatalar yapmaması için belirli bir şekilde “kilitleniyordu”, böylece daha sakin bir şekilde xiulian’a odaklanması sağlanıyordu. Sonunda bu işin asıl sebebini bilemeyebilirim, ama bunun bir önemi yok diye düşündüm. Önemli olan, meseleye her zaman bir uygulayıcı gözüyle bakmaktı.

Kızımız bedensel olarak çok sağlıklı, genellikle Down sendromunda görülen birçok tipik hastalık belirtisini göstermiyor. Dafa sonsuz kudrete sahiptir, bu yüzden büyüdükçe ne tür zorluklar ortaya çıkacak ya da hiç çıkmayacak, hep birlikte göreceğiz. Her durumda, Shifu’ya ve Dafa’ya olan sarsılmaz inancımı koruyacağım; benim rolüm ise sadece bu yaşamında onun babası olarak sorumluluğumu en iyi şekilde yerine getirmektir.

Geçtiğimiz birkaç aydır, duygu bakımından neredeyse “ölüm-kalım” noktasındaki bu büyük sınavdan geçerken, bir yandan da Batı’da, Falun Gong ve Shen Yun’a eşi benzeri görülmemiş şekilde iftira atan propaganda dalgasına karşılık verme projelerine katıldım. Bu deneyimler bana gerçeği anlatma projelerindeki başarımızın, insani kalp ve düşünceleri bırakıp gerçek anlamda, ağırbaşlı bir şekilde “Fa-düzeltmesi dönemi Dafa uygulayıcısı” rolünü layıkıyla yerine getirmemize bağlı olduğunu çok derinden hissettirdi.

Bir Bütün Haline Gelmemiz Gerekiyor

Shifu şöyle diyor:

“Bu, yumruğunu sıkmak gibidir: Hepiniz tek yumruk olduğunuzda (Shifu yumruğunu sıkıyor), işte o zaman güç ortaya çıkar. Şayet herkes ayrı bir şey yapmak ister (Shifu beş parmağını ayrı tutuyor), yumruğunuz dağılmıştır—güçsüzleşir ve daha o vurulmadan etkisiz hale gelir. Öyle değil mi? Bir planınız, bir düzeniniz olmalı; iyi koordine olmalı ve birbirinizle işbirliği yapmalısınız.” (Uluslararası Büyük New York Fa Konferansında Fa'nın Öğretilmesi)

Son birkaç ay esnasında projelerde ciddi iniş-çıkışlar yaşadım. Yıllardır devam eden projelerimizde kazandığımız olgunluk ve birikim, büyük ölçüde bugün karşılaştığımız sınav içinmiş. Batı medyası ve hukuk sistemi, doğrudan Shifu’yu, Shen Yun’u ve Dafa uygulayıcılarının Batı’da başlattığı hemen hemen tüm önemli projeleri hedef almak için kullanılıyor. Bu, daha önce hiç görülmemiş bir baskı dalgası. Bana, her zamankinden daha fazla tek beden olmamız gerektiğini açıkça gösterdi.

Bu süreçte projeler çeşitli saldırılara uğrarken, ben de içime baktım ve bir kısım projelere karşı içten içe hala eleştirel bir bakışımın olduğunu gördüm. “Bu sorunu kendileri davet etti, onların yanlış davranışları yüzünden oldu” gibi düşüncelerin aklımdan geçtiğini fark ettim. Fakat böyle düşünmenin doğru bir tutum olmadığını hissettim.

Zihnimde, Shifu’ya veya Shen Yun’a yönelik negatif bir yorum asla oluşamaz, bu çok nettir. Ancak diğer projelerle ilgili olumsuz düşünceleri fark etmek o kadar da kolay olmuyor. Şunu da açıkça vurgulamalıyım: Olgunlaşmış bir bütün olarak, hem bireysel hem de ortak hatalardan ders çıkarmalı, boşlukların oluşmasına müsaade etmemeli ve Batı toplumundaki şirketlerimizi ve projelerimizi doğru şekilde yönetmeliyiz. Ancak bunu yaparken hatalara bahaneler bulmaktan bahsetmiyorum.

Ancak şu var ki bu projeler saldırıya uğradığında, zihinsel alanımdaki her türlü negatif madde, diğer boyutlarda kötü etkiler doğurabilir. İçsel olarak kendimi düzelterek ve ciddiyetle güçlü doğru düşünceler yollayarak, bu süreçte aktif olarak dahil olmadığım projeler konusunda bile diğer uygulayıcılarla tek beden olduğumu hissettim. 

Shifu, Zhuan Falun, Birinci Ders’te şöyle diyor:

“Ben evrenin içine kök salmış durumdayım. Eğer bir kişi size zarar verebilirse, bana da verebilecektir. Yani basitçe ortaya koyacak olursak, bu durum, o kişinin evrene zarar verebileceği anlamına gelir.”  (Zhuan Falun, Birinci Ders)

Ben herkesin belki de önceki yıllardan kalma projelerdeki tecrübeler yüzünden kalbinde bir kırgınlık veya hoşnutsuzluk besliyor olabileceğini düşünüyorum. Bence artık bunları bırakıp bir bütün olma zamanımız geldi. Ancak bu şekilde daha fazla canlıyı kurtarabiliriz.

Dışarıdan bakılınca bu saldırılar çok güçlü görünebilir, ama gerçekte oldukça zayıflar. Asıl zararı, bizim doğru düşüncelerden yoksun olmamız ve bütünlük oluşturamamamız verebilir. Bizler kararlı bir şekilde bir araya gelmeli, birlikte hareket etmeli ve çabalarımızın gücünü arttırmalıyız.

Bu Eşi Benzeri Görülmemiş Fırsatı Değerlendirelim ve Daha Fazla Canlıyı Kurtaralım

Her ne kadar bu zulüm Batı’daki ana akım toplumunda doğru bulunmasa ve biz zulmün arkasındaki kötü güçleri yok etmek istesek de diğer bir açıdan bakınca bu durum Dafa’yı ve Shen Yun’u Amerika ve hatta dünyada sahnenin tam ortasına taşımıyor mu? Madem kamuoyunun dikkati artık bu konulara çevrildi, bizim de uygulayıcılar olarak öne çıkıp bu nadir ve değerli fırsatı değerlendirmemiz, Yüce Fa’yı onaylamamız gerekmiyor mu? Bu zamanı en iyi şekilde kullanıp şeytani varlıkları ifşa etmeli, daha fazla insanı kurtarmalıyız.

Bu durum aynı zamanda bize xiulian yolunda kalan son takıntılarımızı bulup bırakmamız açısından eşi benzeri görülmemiş bir fırsat sunuyor olabilir mi? Ben kesinlikle öyle olduğunu düşünüyorum ve Shifu’ya bu dönemi uzattığı için minnettarım; böylece kendi takıntılarımı hızlıca fark edip giderebilir, “Fa-düzeltmesi dönemi Dafa uygulayıcısı” olarak rolümü yerine getirebilirim.

Yıllar boyu olgunlaşmamızın sebebi tam da bugünler içindi—bu sınavı sakin ve sağlam bir şekilde geçebilmemiz için.

Bu durum, tıpkı derin bir okyanusu aşmış olmamıza rağmen, kıyıya ne kadar yaklaşırsak suyun akışının bazen o kadar şiddetli görünebilmesi gibi. Bu yüzden, bu kritik zamanda daha hızlı bir şekilde kulaç atmalıyız ki daha çok canlıya yardımcı olabilelim.

Son dönemde içime baktığımda Batı’da uzun yıllardır Falun Gong adına konuşmama rağmen, xiulian’in kendisinden—onu uygulamanın faydalarından—bahsetmeye eskisi kadar istekli olmadığımı fark ettim. Yıllar boyunca, manevi boyuttan bahsetmenin insanları uzaklaştıracağından endişe ederek, zulmü anlatmaya daha fazla ağırlık vermişim. Buna bende o anda çok belirgin olmayan, içten içe büyüyen “rahatsız edilme korkusu” ve belki “toplumda yadırganma” korkusu sebep oluyor gibiydi. Ne kadar küçük olursa olsun, böyle bir korku veya tereddüt Fa’nın standartlarıyla bağdaşmıyor. Bunu net bir şekilde fark edince, daha güçlü bir azimle, insanları kurtarmak adına her seviyede daha açık ve kararlı bir tavır sergilemem gerektiğini anladım.

Bu tür bir düşünce yapısının arkasında, itibar ve rahatlık arayışıyla ilgili bir korku bulunuyordu ki bu da kesinlikle yanlış bir düşünceydi. Bu zihniyeti xiulian’da aştığımda, şimdi tam da inancımızı iki kat daha güçlendirme ve bu zulmün Batı’ya taşan kısmına karşı çıkmak için elimizden geleni yapma zamanının geldiğini hissediyorum.

Projelerimizden biri aracılığıyla kişisel bir video hazırladım. Bu videoda yalanları açığa vurdum ve xiulian’ın yararlarından bahsederek gerçeği açıkladım. Bu, sadece tek bir insana denk gelse bile buna değeceğini düşünüyorum.

Bu videoyu hazırlarken, Shifu’nun Fa’sında geçen şu cümleyi uygulamam gerektiğini çok güçlü hissettim:

“Herkes en zor şartlarda bile kalbini sakin tutsun. Bir kalp sakin kalırsa, on bin kalbi kontrol eder!” (Amerika Orta-Batı Fa Konferansı) 

Benim için, bu; medyayla veya Çin Komünist Partisi’yle bir çatışmaya girmek yerine, kalbimde sadece canlılara karşı duyduğum merhamet duygusunu korumak ve onları gerçekten kurtarmak üzere onlarla empati kurma çabasıdır. Onlar çekilip kurtarılmayı bekleyen varlıklardır.

Ayrıca çabalarımızı, sırf insan dünyasındaki sonuçlarla değerlendirmememiz gerektiğini de fark ettim. O videom oldukça iyi bir izlenme oranına ulaştı, ama asıl önemli olan, diğer uygulayıcılara da ilham vermesi oldu. Benimle benzer bir süreçten geçen bazı uygulayıcılar da olabilir diye düşünüyorum. Videoyu yayınladıktan sonra bir uygulayıcı bana, “Bu video bana adeta ferah bir nefes almak gibi geldi” dedi. Bu durum bana, tam da şimdi elimizden gelen her şeyi yaparak daha fazla kişiyi kurtarma zamanı olduğunu derinden hissettiriyor.

Yıllar boyunca geniş kitlelere ulaşan projeler oluşturarak milyonlarca insana ulaştık, ancak içimizde biliyoruz ki tüm çabamızı ortaya koyabilirsek, diğer boyutlarda da muazzam bir etki oluşacaktır.

Şu anda gerçekten de birbirimizi yüreklendirmeye ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde olduğumuzu hissediyorum. Bir bütün olarak, kötülüğü en yüksek düzeyde ortadan kaldırmak ve canlıları kurtarmak için en değerli zamandayız. Bireysel olarak da son takıntılarımızı bırakmalı, kötülüğe hiçbir fırsat tanımamalıyız.

Teşekkür ederim, Shifu. Teşekkür ederim, uygulayıcı arkadaşlar!

[Uygulayıcılar arasındaki rasyonel paylaşım, genellikle sadece o andaki uygulama durumumuza ait anlayışımızdır. Amacımız, birbirimize iyi niyetle fikir vermek ve ortaklaşa gelişmemizi sağlar.]

Orijinal Çince makale