(Minghui.org) 1997’den bugüne, 27 yıldır uygulama yapıyorum. Uzun yıllar boyunca pek çok şey yaşadım. Bugün, yaşadığım deneyimlerden ve bazı hissettiklerimden, üç farklı açıdan olacak şekilde bahsetmek istiyorum.
1. Arayışla Geçen Dönemim
Öncelikle, “gerçeği arayış” serüvenimi anlatmak isterim. Ortaokulun ilk yılında, bir dünya tarihi dersinde dalgınca pencereden dışarı bakarken, öğretmenimiz Sanayi Devrimi’nden bahsediyordu. O anda bir soru belirdi içimde: “Neden Sanayi Devrimi döneminde, insanlık birdenbire olağanüstü akıllandı ve eşi benzeri görülmemiş sayısız şeyi icat etti? Daha önceki dönemlerde böylesine yoğun bir teknolojik atılım neden yaşanmadı?” Bu soru, yıllarca kafamı kurcaladı ve kimse beni tatmin edecek bir yanıt veremedi. Sonra 1998’de, Shifu’nun “İsviçre Fa Konferansı’nda Fa’nın Öğretilmesi” adlı konuşmasından bir bölümü okuyunca, Shifu şu şekilde bahsediyordu:
“Bu uzun bir hikâyedir. Batıdaki Sanayi devriminin başlangıcından bu yana durmaksızın Dünyaya geliyorlar. O dönemden önce de geliyorlardı fakat o dönemlerde insanları kontrol etmiyorlardı. Tam anlamıyla gelmeleri beyaz ırkın sanayi çağına girmesiyle birlikte başladı. Bu Dünyayı işgal etmek için eksiksiz hazırlıklar ve sistematik düzenlemeler yaptılar. İnsanlar için bilimi yaratanlar onlardır. Dolayısıyla, bu bilim uzaylı varlıklar tarafından düzenlenmiştir. Amaçları insanları aynı hale getirmek ve insanların düşüncelerini makineler gibi tekdüze bir noktaya varana dek basitleştirmek idi. Sonraları insanları kontrol etmeyi ve onların yerine geçmeyi kolaylaştırmak için bilgiyi aynılaştırdılar.”
Bu sözleri okuduğumda içimde büyük bir sarsıntı oldu; âdeta zihnim açıldı. Meğer Sanayi Devrimi’nin yol açtığı “teknolojik gelişme” insanlığın zekâsından ibaret değil, uzaylıların yönlendirdiği bir şeymiş. Bu deneyim, aslında Dafa’ya girmemin pek çok nedeninden sadece biri olsa da insanlık tarihinin bazı gerçeklerini kökten anlamamı sağladı.
2. Uzun Yıllar Boyunca Dafa’yı Uygulamam
Bu kadar zamandır Dafa uygularken pek çok şey yaşadım ve çoğunu hala derinden hissediyorum. Günümüzde, sıradan insanlar bile zamanın hızlandığının farkındalar. Biz uygulayıcılar, hem işimize devam etmek hem de Dafa’yı doğrulamak adına çeşitli projelere katılmak durumundayız; aynı zamanda her gün Fa’yı çalışmayı elimizden geldiğince aksatmıyoruz. Ayrıca her gün meditasyon ve ayakta yapılan egzersizleri yapmayı, bir de gerçekleri anlatmayı arzu ediyoruz. Tüm bunları yaparken, çevremizdeki sıradan insanlarla ilişkilerimizi ve aile yaşantımızı da dengelemeye çalışıyor, uygulamanın her adımını Doğruluk, Merhamet, Hoşgörü ölçütlerine uygun şekilde yerine getirmeye gayret ediyoruz. Gerçekten kolay olmayan bir süreç. Ancak Dafa’nın desteği sayesinde, yetenek ve gücümün daha da arttığını hissediyorum.
Bir örnek: Birkaç yıl önce, Shen Yun sanatçılarına ikram etmek üzere atıştırmalıklar (kurabiye, börek vb.) yapmamız gerekti. O zamana kadar böyle şeyler yapma tecrübem hiç yoktu. Ama biri bana “Bu konuda yardımcı olabilir misin?” diye sorunca, ben de öğrenmeye başladım. Bazen öyle yiyecekler yapıyordum ki kendim bile şaşırıyordum, sanki ben yapmamışım gibi geliyordu. Bu süreçte Shifu defalarca beni aydınlattı ve destek oldu. Bazen gerçekten “tanrısal bir yardım” varmış gibi bir hisse kapılıyordum; normalde yapamayacağım kadar güzel yiyecekler çıkabiliyordu ortaya!
Chicago’daki Çin Mahallesi’nde gerçeği anlatmaya uzun süredir çok az uygulayıcı gelebiliyor. Genelde yaşça büyük uygulayıcılar o bölgeyi bırakmıyor. Özellikle Vietnamlı uygulayıcılar gerçekten çok zahmete katlanıyorlar. Örneğin, ikisi de uzak yerlerde oturan iki Vietnamlı uygulayıcıdan biri, oraya ulaşabilmek için birkaç kez araç değiştirmek zorunda kalıyor. Buna rağmen, neredeyse her hafta sonu gelip sabah 10’dan öğleden sonraya kadar en az dört saat boyunca, yaz-kış demeden, faaliyetlere katılıyorlar. Ben kendimi gevşemiş hissettiğimde, onların bu çabasını görünce tekrar motive oluyorum.
Geçen yıl, Shifu’nun “İnsanlık Nasıl Var Oldu” adlı makalesini hem Çince hem İngilizce olarak hazırladığımız bir afiş-panomuz oldu. Bazen, insanlara broşür vermek istememize rağmen almıyorlarsa, “O zaman afişteki QR kodunu taratıp inceleyebilirsiniz.” diyorduk. Bir gün, İngilizce bilmediğini söyleyen bir kişi, yine de bu İngilizce bağlantıyı telefonuyla taradı ve telefonunda kendi ülkesinin diline çevrildiğini görünce çok sevindi. “Bunu mutlaka okuyacağım.” dedi. Kalabalık olduğunda çok meşgul olsak bile, bazıları afişe kendileri yaklaşıp “İnsanlık Nasıl Var Oldu” yazan panoyu taratabiliyorlardı. Bu durum, Shifu’nun insanlara sürekli fırsat verdiğini gerçekten hissettiriyor. Bize sadece oraya gidip biraz ayak yürütmek ve birkaç söz söylemek düşüyor; bu büyük insan elemesi öncesinde elimizden geldiğince çok kişiyi kurtarmalıyız, Shifu’nun insanlığa sunduğu bu fırsatın kıymetini bilerek değerlendirmeliyiz.
Çin Mahallesi’nde 20 yıldan fazla süredir gerçeği anlatıyoruz. Bu kadar uzun süreli bir faaliyet, toplumsal değişimleri gözlemleyebilmemiz için de âdeta bir “veri birikimi” sağladı. Zaman geçtikçe, ahlâkî değerlerin ne kadar hızlı gerilediğini net bir şekilde hissediyoruz; insanlar, geleneksel erdemli ölçütlerden gitgide uzaklaşıyor. Giyim tarzlarından tutun da konuşma biçimlerine kadar, her yönden bunu görebiliyoruz. 20 yıl kadar önce insanların giyim-kuşamı daha sade ve gelenekseldi. Şimdi ise sokaklar, kimi zaman bakmaya bile cesaret edemeyeceğimiz tuhaf ya da aşırıya kaçan giysili insanlarla doluyor. Artık sokakta sık sık uyuşturucu kokusu alıyoruz. Önceden sadece Cadılar Bayramı (Halloween) döneminde görebileceğimiz “şeytanî” kostümlere, şimdi neredeyse her hafta sonu rastlayabiliyoruz.
Bu “dış” değişiklikler, insanların iç dünyasındaki değişimleri de yansıtıyor. Kimileri gerçekten kötü niyetli olmasa da öyle bir akım ve popüler kültür tarafından sürüklenip değişiyorlar. Ama o akım, insanları yanıltıcı bir yöne götürüyor. Toplumun bu hâlini görmek, sorumluluğumuzun ne kadar büyük olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Biz uygulayıcılar, doğru bilgileri anlatarak insanların vicdanlarını uyandırmakla yükümlüyüz.
Gerçeği anlatırken, Shifu’nun merhametini ve rehberliğini sık sık hissediyorum. Chicago Çin Mahallesi’nde, dünyanın her yerinden gelen turistlerle karşılaşıyoruz. Hatta Afrika’dan gelen bir YouTuber, bizi videosuna eklemişti. Böyle çok kültürlü ortamlarda gerçeği anlatmanın yayılma etkisini derinden hissediyorum.
Bir keresinde, Falun isimli bir İsveç şehrinden gelen iki beyaz turistle karşılaştım. İş için Chicago’ya gelmişlerdi. Ben de onların şehrinin isminin Falun olduğunu duyunca çok sevindim, sanki eski dostlarımla karşılaşmış gibi oldum. Ertesi gün, Chicago’nun şehir merkezinde bir işimi halletmeye çalışırken, kırmızı ışıkta beklerken yine bu iki kişiye rastladım! Chicago öyle küçük bir şehir değil ama bir-iki gün içinde bu Avrupa şehrinden gelen iki “eski dostla” iki kez karşılaşmak, Shifu’nun kendilerine tekrar fırsat sunduğunu hissettirdi. O Falun Dafa materyallerini ciddiye almaları gerektiğini onlara hatırlatıyor gibiydi.
Başka bir sefer, yine Çin Mahallesi’nde gerçeği anlatırken, ruhsal durumu pek istikrarlı olmayan beyaz bir adamla karşılaştım. Önceki gün şarkı söyleyip dans ederek ortalıkta dolanıyordu, ben de hiç aldırmamıştım. Ertesi gün yine geldi; bu sefer hem şarkı söyleyip dans ediyor hem de bizim meditasyon minderi üzerinde uzanmış, elini kolunu sallıyordu. O sırada orada yalnızca ben vardım. Kendisine sakince dedim ki: “Bak, hava çok sıcak, gölge bir yere gidip dinlen.” Anında yerinden kalktı, sanki bambaşka birine dönüştü, artık taşkınlık yapmadan sessizce oradan uzaklaştı. İşte o anda, içten gelen şefkat ve merhametli bir düşüncenin bile nasıl bir etki yaratabileceğini, ne kadar ufak olsa da karşıdaki kişiye bir sıcaklık verdiğini bir kez daha hissettim.
Bundan yıllar önce, yine Çin Mahallesi’nde broşür dağıtırken, evsiz barksız bazı kişiler de gelip bizi rahatsız ediyorlardı. Bir keresinde, hava çok sıcaktı ve içlerinden biri şarkı söyleyip dans ederek çevreyi karıştırıyor, sürekli etkinliğimizi baltalıyordu. İçimden ona karşı bir antipati ve iticilik hissi oluşmuştu; sadece “Nasıl göndeririz de şu adamdan kurtuluruz?” diye düşünüyordum. Fakat ne desem, ters etkiliyor, adam daha da çok gürültü çıkarıyor, koca bir karmaşa yaratıyordu. Sonradan dönüp bakınca, o an kalbimde yeterli merhamet olmadığını ve doğru düşüncelerimin zayıf olduğunu fark ettim. Bu yüzden o rahatsızlıkla düzgün baş edememiştim. Bu iki olay arasındaki fark, bana uygulamada merhametli kalbin önemini ve doğru düşüncelerin gücünü derinden kavrattı.
3. Son Deneyimler ve Bazı Düşünceler
1 Eylül günü, birkaç gün önce yine Çin Mahallesi’nde gerçeği anlatmaya gittim. Yaşlı uygulayıcılar orada uzun süre ayakta kaldıkları için dinlenmek üzere eve döndüler. Geriye sadece bir başka uygulayıcı ve ben kalmıştık. Park yeri aramakla çok vakit kaybetmek istemedim ama tam 28 dakika boyunca boş yer bulamadım. Sonunda arabamı broşür panomuzun önüne bırakıp birkaç dolar ödeyerek kısa süreliğine park ettim. Bir yandan broşür dağıtırken, bir yandan da gözüm arabamdaydı. Yaklaşık 10 dakika sonra, bir polis gelip ceza yazmaya hazırlanıyordu. Park ücreti ödediğimi ve boş yer bulamadığımı anlattım ama beni anlamadı, “Hemen çek arabanı buradan,” dedi. Mecburen tekrar yer aramaya çıktım, fakat her yer doluydu. Çok çaresiz hissettim ve içimden Shifu’dan yardım diledim. Tam o anda, önümdeki bir araç hareket edip çıktı, ben de hemen o boşluğa park ettim. Daha da şaşırtıcı olan, önceki ödediğim park ücretini burada da kullanabildim; normalde farklı park bölgelerinde “kodlar” farklı olur ve her seferinde tekrar ödeme yapmak gerekir. Bu sefer aynısı geçerli oldu! O an, Shifu’nun yanı başımda olduğunu bir kez daha hissettim; gözlerim yaşla doldu. Shifu’ya koruması için teşekkür ediyorum.
Son olarak, Shen Yun’un bir medya tarafından karalanması konusuna değinmek istiyorum. Biz uygulayıcılar biliriz ki Shen Yun, yalnızca bir sanat gösterisi değil, aynı zamanda insanları kurtarmak için sunulan bir sahne eseridir. Geçenlerde minghui.org’da bir kelebeğe dair bir makale olduğunu gördüm. Bana, yıllar önce Shen Yun bileti satarken yaşadığımız “kelebek” olayını hatırlattı. O zamanlar, sık sık alışveriş merkezlerinde bilet satıyorduk. Soğuk bir kış günü, genç bir uygulayıcı standın başında Shen Yun biletini tanıtıyordu. Bir beyaz çift, iki bilet almak istediklerini söyledi. Şunu anlattılar: “Alışveriş merkezinin girişinde çok sayıda güzel kelebek uçuştuğunu gördük, şaşırdık çünkü kış mevsimi ve içerideyiz. Nasıl kelebek olabilir ki? Merakla onları izledik ve kelebeklerin uçtuğu yönü takip ettik. Bizi tam da Shen Yun standına getirdiler. Ayrıca senin giydiğin Qing Hanedanı kıyafetinin üzerinde de büyük bir kelebek deseni var. Kelebekler oradan çıkıp uçmuş gibiydi, çok etkilendik.” Çift, iki bilet alıp gitti. Orada bulunan uygulayıcılar olarak bizler de Shifu’nun merhametli ayarlamasına hayran kaldık.
Dafa’nın mucizeleri aklın ötesinde. Ben de o açık mavi renkli Qing prensesi elbisesini defalarca giyip Shen Yun bileti sattım. Elbette herkesin doğrudan aydınlandığı söylenemez; ama sanatın evrensel çekiciliğiyle harmanlanan Shen Yun, gerçeği anlamaya hazır olan pek çok kişiye Doğruluk, Merhamet, Hoşgörü ilkelerini sezdiriyor.
Ne yazık ki bazı medya kuruluşları Shen Yun’u karalamayı, hatta Çin Komünist Partisi’nin Falun Gong uygulayıcılarına yönelik sistematik organ toplama suçlarını inkâr etmeyi tercih ediyor. Yakınlarda bir Çinliyle tanıştım; eskiden Falun Gong’a hiç sempati duymadığını, ama şimdi desteklediğini söyledi. Çünkü Çin’de giderek daha fazla gencin gizemli biçimde kaybolduğunu ve organ nakli için kullanıldıklarını duymuş. Kendisine, “Biz bu vahşeti 20 yıl önce ifşa etmiştik, o zamanlar da kimsenin inanmak istemediği böyle bir gerçeği anlatıyorduk. Bizim sesimizi yükseltmemizin nedeni, insanlarda adalet duygusunu canlandırmak. Eğer Doğruluk, Merhamet, Hoşgörü ortadan kaybolursa, eninde sonunda herkes bedelini ödeyecek,” dedim. Bunu duyunca çok onay verdi ve takma isimle Çin Komünist Partisi’nden, Gençlik Birliği’nden ve Genç Öncüler’den (ÇKP örgütlerinden) çıktı.
Bugün, uygulamamdan yalnızca birkaç küçük anıyı paylaşmak istedim.
Shifu’ya konuşma fırsatı verdiği için teşekkür ediyorum, hepinize de teşekkür ediyorum.
(2024 ABD, Chicago Fahui Makalelerinden Seçmeler)
Telif Hakkı © 2023 Minghui.org'a aittir. Her hakkı saklıdır.