​Çocukluktan Genç Bir Falun Dafa Uygulayıcısı Olana Kadar Gelişim Yolculuğum

(Minghui.org) Selamlar saygıdeğer Shifu! Selamlar uygulayıcı arkadaşlar!

23 yaşındayım ve çocukluğumdan beri Falun Dafa uyguluyorum. Çocukluktan gençliğe kadar olan zamanda gelişim yolumu gözden geçirdikten sonra bunu paylaşmaya karar verdim. Size ciddi bir şekilde, kendimi geliştirmemde nasıl ilerleme kaydettiğimi ve bazı gelişim deneyimlerimi anlatmak istiyorum.

Dafa Uygulayıcısı Olan Bir Ailede Doğdum

Uygulayıcı bir ailede ve Dafa müzikleri dinleyerek büyüdüğüm için çok şanslıyım. Konuşamaya başlar başlamaz annem bana Zhuan Falun’u kelime kelime okumayı, Hong Yin’i ezberlemeyi öğretmeye başladı. Ayrıca Fa’yı çalışmayı ve egzersizleri ailemle birlikte uygulamayı da öğretti. Çok küçük yaşta bile, hayatımda karşılaştığım her zorlukta Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü ilkelerini her zaman hatırladım. Egzersizleri yaptığımda, bacaklarım ve kollarım ağrısa bile, müzik bitene kadar dayanıyordum.

Birinci sınıftayken bir sınıf arkadaşım tarafından zorbalığa uğradım. Bir uygulayıcı olduğumu ve öğrendiğim Fa’yı hatırladım. “Sizler uygulayıcılar olarak biri size vurduğunda veya hakaret ettiğinde karşılık vermezsiniz” (Zhuan Falun, Dokuzuncu Ders). Başkaları karmamı ortadan kaldırmam için bana yardım ediyordu, bu yüzden buna katlandım.

Yine de diğer öğrenciler bana yapılana dayanamadılar ve öğretmene durumu bildirdiler. O sınıf arkadaşım öğretmen tarafından azarlandığında bile ben arkadaşımı sakinleştirmeye çalıştım. Öğretmenim bu davranışıma çok şaşırdı. Öğretmenim bu olayı annem ve babama ilettiğinde, ona benim Dafa uyguladığımı söylediler. O sınıf arkadaşım benim diğer çocuklardan çok farklı olduğumu hissetti ve bana bir daha sorun çıkarmadı.

Dafa uygulamam sayesinde hep sağlıklıydım. Ailem benim için hiçbir tıbbi harcama yapmadı. Yaklaşık 2 yaşındayken başparmağımın metal kapılar arasında sıkıştığını hatırlıyorum. Parmağımı aralıktan çektiğimde başparmağımın bir kâğıt parçası gibi dümdüz ve incelmiş olduğunu gördüm. Ağlamadım. Uygulayıcı olan büyükannem bunu görünce bana sarıldı. Başparmağıma dokundu ve “Sorun değil, sorun değil… Shifu izliyor, sorun değil” dedi. Dokunduğumda başparmağım acımadı.

Dokuz yaşına kadar çok saftım ve hiçbir insani kavrama takıntılı değildim. Gerçek bir Dafa uygulayıcısı gibi, karşılaştığım her şeyi ölçmek için Fa’yı nasıl kullanacağımı biliyordum.

Ancak okulda sınıf arkadaşlarımla temas kurdukça, uymam gereken birçok kuralı yavaş yavaş gevşettim. Zamanla sıradan insanların ilgi alanlarını takip etmeye başladım. Çizgi roman okumaya ve oyun oynamaya başladım. Notlarım önceden sınıftaki en iyi notlar arasındayken, düşmeye başladı. Hâlâ evde ailemle Fa çalışmama rağmen, sıradan insanlar arasında olduğumda kendimi gevşetiyordum. Her zaman çok fazla ödevim olduğunu düşünüyor ve egzersizleri uygulamak için çok tembel olduğumu hissediyordum. Fa’yı içtenlikle çalışmıyordum. Bir sorunla karşılaştığımda her zaman Fa’nın gerekliliklerini takip etmiyordum. Bugün dönüp o zaman dilimine geri baktığımda, birçok şey için pişmanlık duyuyorum.

Geriye dönüp baktığımda, bir şeyler elde etmek için kişisel amaçların peşinde koştuğumu görüyorum. Henüz olgunlaşmamıştım ve Dafa’ya rasyonel bir şekilde yaklaşmamıştım. Bu nedenle sıradan dünyanın şöhret, servet ve duygusallık gibi çeşitli cazibelerine kolayca aldanıyordum. Bütün bunlara rağmen o dönemde, zihnimde sadece Fa’yı çalışma ve takip etme çabasıyla, sıkı bir şekilde uygulama yapıyordum.

O zamanlar mahallemizde bir Fa çalışma grubu olduğu için, ailem ve ben her gece grup Fa çalışmasına katılıyorduk. Fa çalışması sırasında, okumayı bitirene kadar lotus pozisyonunda, bacaklarım çapraz otuyor, boynumu ve vücudumu dik tutuyordum. Bu Fa çalışması geleceğim için sağlam bir temel oluşturmuştu. Ayrıca Zhuan Falun’u ezberlemeye başlamıştım. Bu süreçte Fa çalışmanın sevincini buldum. Fa çalıştıktan sonra kendimi çok mutlu hissediyordum ve ne kadar çok çalışırsam, o kadar çok öğrenmek istiyordum. Fa’yı ezberleyerek, Fa’nın anlamları hakkında daha derin bir anlayışa sahip oluyordum.

16 veya 17 yaşındayken, xiulian’i daha da rasyonel bir bakış açısıyla anlamaya başladım. Bir Fa konferansında medyadan bir uygulayıcının, uygulama deneyimleri ve projeler yaparken yaşadığı zorluklar hakkında konuştuğunu duymuştum. Shifu’nun yüreğime dokunan ve beni ağlatan merhametini hissettim. O anda tek bir düşüncem vardı: Daha sıkı uygulama yapmalı ve Shifu’nun merhametini hak edecek şekilde yaşamalıydım.

O andan itibaren, ister evde ister dışarıda olayım, Fa çalışmaya devam ettim ve her zaman Fa’nın standartlarına uyduğumdan emin oldum.

Özenle Gelişin ve Fa’yı Onaylatın

Shifu dersleri sırasında bana her zaman Fa çalışmanın önemini hatırlattı. Buna rağmen sorunlarla karşılaştığımda rahatlamak ve gevşemek istediğimi fark ettim. İlerleme kaydedemiyordum. Bu, Fa’yı yeterince çalışmadığım için oluyordu.

Bir sabah erken kalktım ve ailemle birlikte Hong Yin IV’ten birkaç şiir ezberledim. Bir süredir Hong Yin okumamıştım. “Gerçek Çok Uzun Zaman Önce Açıkça Söylendi” şiirini ezberlediğimde aniden bir şey anladım. Daha önce bu şiirin bazı kısımlarını net olarak anlamamıştım. Ancak bu sefer tekrar okuduğumda, gözlerimden yaşlar süzüldü ve çok etkilendim.

Shifu’nun “İnsanoğlu Nasıl Var Oldu” ve “Bu Dünya Neden Bilinmezlik Alemidir” makalelerini okuduktan sonra, “büyük evrenin dışında” ifadesinin anlamını gerçekten anladım. Aslında, Shifu her şeyi açıkça anlatmıştı. Artık Shifu’nun merhametini daha da fazla hissediyorum.

Fa’dan anladığım kadarıyla Fa-düzeltme dönemi Dafa uygulayıcıları olarak, sadece Fa’yı iyi çalışmamız değil, aynı zamanda üç işi de iyi yapmamız, gerçeği açıklamamız ve Fa’yı onaylatmamız gerekiyor.

Geçmişte, korku takıntımdan dolayı arkadaşlarıma doğrudan gerçeği söylemek ve açıklamak benim için zordu. Bazen sadece Dafa’dan bahsediyordum ve sanki üçüncü bir tarafmışım gibi konuşuyordum. Kelimeler sıklıkla dudaklarıma geliyordu, ama konuşamıyordum ve birçok fırsatı kaçırıyordum.

Malezya’da çeşitli yerlerde Çinli turistlere el ilanları dağıttım ve kalbimdeki engelleri yavaş yavaş aştım. Sonunda ilk kez bir turisti Çin Komünist Partisi’nden (ÇKP) ayrılmaya ikna ettim. O zamanlar çok sayıda Çinli turist vardı. Diğer uygulayıcıların onlara gerçeği açıkladığını gördüm ve ben de bu çabaya katılmak istedim. Bu yüzden cesaretimi topladım ve büyük bir ağacın altında duran bir grup genç Çinli turistin yanına yürüdüm. Onlara el ilanları verdim ve birkaç açıklama yaptım. Sonra onlara ÇKP’den ve bağlı örgütlerinden ayrılma konusunda bilgi sahibi olup olmadıklarını sordum. Bana gülümsediler ve kendi aralarında sohbet etmek için arkalarını döndüler. Sadece bir kız bana cevap verdi. Bana adını söyledi ve ÇKP örgütlerinden hemen ayrılmak istediğini söyledi.

Turistik yerlere her gittiğimde kendimi enerji dolu hissediyordum. Çin’de hala zulüm gören ve acı çeken diğer uygulayıcıları düşündüğümde, Shifu için bu durumun ne kadar zor olduğunu daha da iyi anlıyordum. Ben açıkladıkça bazı insanların uyandığını ve duyarlı insanların gülümsediğini gördüğümde, bir tür huzur ve neşe doluyordum. Hepsi sıra dışı kökenlere sahip insanlardı.

Kısa bir süre önce, Merdeka Meydanı’nda bir turist grubunun fotoğraf çekimine yardım ederken, yakınıma park eden otobüsten bir grup turist indi. Bir kadın hızla yanıma geldi ve fotoğraf çekmesine yardım etmemi istedi. Kabul ettiğimde çok mutlu oldu. Onunla konuştum ve bizim ülkemizde kendisini nasıl hissettiğini sordum. Yaşamın bu ülkede (Malezya) çok daha iyi olduğunu ve insanların Çin’dekinden daha iyi kalpli olduğunu söyledi. Çin’de hayatın her zaman entrika ve stresle dolu olduğunu, bu yüzden yurtdışında kendisini daha iyi hissettiğini anlattı.

Ailesinden bahsetmeye başladı. Konuşmamız çok samimiydi, uzun zamandır birbirlerini görmemiş iki arkadaş gibiydik. Shifu’nun kurtarılmayı bekleyen, kaderi belirlenmiş bir kişinin bana gelmesini ayarladığını ve bu fırsatı kaçırmamam gerektiğini düşündüm. Zaman kimseyi beklemez, bu yüzden Dafa hakkında konuşmaya başladım. Ona doğrudan Falun Dafa’yı duyup duymadığını sordum. Yanımda gerçeği açıklayan uygulayıcıyı işaret ettim ve burada birçok Falun Dafa uygulayıcısı olduğunu söyledim.

Çin’de Falun Dafa uygulayan birinin tutuklanacağını söyledi. Ona uygulamayı öğrenmenin ücretsiz olduğunu, Falun Dafa’nın insanlara iyi olmayı ve Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü’yü uygulamayı öğrettiğini söyledim. Kabul etti. Diğer uygulayıcının yanına giderse, ÇKP’den ayrılmasına yardım edeceğini söyledim. Ama o, ben bir şey söyleyemeden arkasını döndü ve otobüsüne geri gitti.

Kalbimden Shifu’ya bu duyarlı varlığın geri dönmesi için yalvardım. Gerçekten de bir süre sonra otobüsten indi. Yüzünde büyük bir gülümsemeyle bana doğru yürüdü. Onu görünce, özellikle bana teşekkür etmek için geldiğini hissettim. Sonra diğer uygulayıcı arkadaşım, fırsatı değerlendirerek onun ÇKP’den ayrılmasına yardım etti. Sonunda bu duyarlı insan kurtuldu.

Çocukluğumdan beri sanata düşkünüm ve bugün katıldığım Fa’yı onaylatma projelerinin çoğu sanatla ilgili. Aşağıda anlatacağım deneyim sırasında, Shifu’nun bizim için yaptığı harika düzenlemeleri, yol boyunca attığım her adımda derinden takdir ettim.

Bu yılın ortalarında, Tian Guo Bandosu’na katılmak için üç aylık eğitim aldım. İlk başta, yoğun işlerim nedeniyle yeterli zamanım olmadığını hissettim. Bütün zamanımı sadece ailemle geçirmek istiyordum. Bu yüzden uygulama yaparken yeterince azimli değildim. Ancak grup üyelerinin özverili bir şekilde zamanlarını adadıklarını ve çok büyük bir dikkatle çalıştıklarını gördüğümde, Shifu’nun şu sözlerini düşündüm:

“Ne yaparsan yap, iyi yap.”  (2016 New York Fa Konferansında Fa Öğretisi)

Bando grubunun performanslarına katılabilmek ve bu yolla Fa’yı onaylatabilmek için sıkı bir şekilde uygulama yapmaya karar verdim. Uygulama yaptıkça karakterimin çok değiştiğini ve düşüncelerimin daha istikrarlı hale geldiğini gördüm. Sabırsızlığı ve her şeyden şikâyet etmeyi bıraktım. Başkalarına karşı daha merhametli oldum. O gün yorgun olsam bile, Dafa müziği çalmaya başlar başlamaz kendimi enerjik hissediyordum. Üç ay sonra, sonunda grubun bu yılki ilk performansına katılma onuruna eriştim.

Son Sözler

İki yıl önce, 2022’nin sonunda bir gece uyuyamıyor, yatağımda dönüp duruyordum. Bu yüzden kalkıp egzersizleri yapmanın daha iyi olacağını düşündüm. Gece yarısıydı ve kalbim çok sakindi. Meditasyon yaparken aniden bir sesin “Dileğin nedir?” diye sorduğunu duydum. Zihnimde hemen bir düşünce belirdi: “Uygulamada başarılı olmak istiyorum!”. Ruhum etkilenmişti ve durmadan ağlıyordum. Çünkü bu düşüncenin kaynağı insan tarafım değildi. Bu benim ‘Gerçek Benliğim’di ve yüksek bir âlemdeki çok derin bir kaynaktan geliyordu. Daha sonra, bu deneyimi aileme ve uygulayıcı arkadaşlarıma her anlattığımda gözyaşlarına boğuldum.

Bazen Fa’yı yeterince çalışmıyorum veya bir şeylerle meşgul oluyorum. Bazen de tembellik edip rahatlamak istiyorum. Ancak o geceyi ve ettiğim yeminleri her düşündüğümde kendime geliyor ve Fa’yı çalışmak için sakinleşiyorum. Bir Zamanlar Tanrısaldık filmindeki şu replik her zaman aklımda: “Hepiniz bir zamanlar kutsal varlıklardınız. Tekrar kutsal varlık olup olamayacağınız, neyi nasıl seçtiğinize bağlı.” Ayrıca, genç Dafa uygulayıcıları olarak Dünya’ya inmemizin nedenini unutmayacağımızı umuyorum. Bu son dönemde, hepimiz gayretli olabilir, misyonumuzu yerine getirebilir ve Fa-düzeltmesinde Shifu’ya yardım edebiliriz.

Bunlar benim uygulama deneyimlerimden bazılarıdır. Fa ile uyumlu olmayan bir şey varsa lütfen beni düzeltin.

Teşekkürler saygıdeğer Shifu! Teşekkürler, uygulayıcı arkadaşlar!

Orijinal Çince makale