(Minghui.org) Jingya Wang, bir zamanlar arkadaşı ve sınıf arkadaşları tarafından dışlandığı için kırgın ve içerleyen biriydi. Daha sonra iş yerinde amirinden gelen aşağılamayı ve eleştirileri şikayet etmeden karşılayabilir hale geldi. Bu dönüşümünü Falun Dafa uygulamasına borçlu olduğunu söylüyor.
Jingya Wang, Falun Dafa’nın kendisine yolu gösteren ışık olduğunu söylüyor.
Bugün açık sözlü ve dürüst olan Jingya, ilkokul ve ortaokulda sınıf arkadaşlarının onu dışlaması nedeniyle yıllarca yalnız kaldığını kabul ediyor. “Birlikte büyüdüğüm yakın bir arkadaşım vardı; ama ailesiyle benim ailem para yüzünden ters düşünce, beşinci sınıfta benimle konuşmayı kesti. Bunun sonucunda diğer sınıf arkadaşlarım da benden uzak durdu,” dedi.
Durum o kadar kötüleşti ki sınıfın mezuniyet gezisinde kimse Jingya ile aynı grupta olmak istemedi. “Beşinci ve altıncı sınıfta her günü zor geçiriyordum; o yıllar gerçekten berbat hissettirdi,” diye hatırlıyor.
Ortaokula geçmenin bu sıkıntıları bitireceğini düşündüğü anda benzer bir şey oldu. “Popüler bir kız beni bilerek dışladı ve sınıfın geri kalanı da onu izledi,” dedi. Bir daha incinmemek için insanlara karşı soğuk ve kayıtsızlaştı. “Bir süre sonra başkalarıyla olumsuz bir tavırla etkileşime giriyor ve insan doğasının çoğunlukla kötü olduğuna inanıyordum,” dedi.
Kendisini oyalamak ve ruhsal dayanak bulmak için vaktinin çoğunu okuyarak geçirdi. Ne var ki okuduğu kitaplar çelişkili görüşler içeriyordu ve kafasındaki karmaşayı ve acıyı gidermeye yardımcı olmadı.
Köklü Bir Değişime Yol Açan Bir Kitap
Jingya’nın annesine 1998’de kanser teşhisi kondu. Annesinin bir arkadaşı ona Falun Dafa’yı tavsiye etti. Uygulamaya kısa süre sonra başlayan annesinin tutumu değişti; hastalanmadan önce olduğundan bile daha iyimser, neşeli ve açık fikirli oldu.
Merak edip annesinin Zhuan Falun’unu eline alan Jingya, okumayı bırakamadı ve tek oturuşta bitirdi. “Kitaptaki birçok ilke bana dokundu; sadece okumaya devam etmek istedim. Özellikle şu ifade beni etkiledi:
"…İş yerinizde veya toplum içerisinde bazı insanlar sizin kötü olduğunuzu söyleyebilir, fakat bu sizin ille de kötü olduğunuz anlamına gelmez. Bazı insanlar da sizin iyi olduğunuzu söyleyebilirler, fakat siz gerçekten de iyi olmayabilirsiniz." (Zhuan Falun, Birinci Ders)
Sınıf arkadaşlarının onu reddetmesi, Jingya’yı değersiz ve görünmez hissettiriyordu. Bu bölümü okuduktan sonra, birinin iyi ya da kötü olduğunu belirleyenin insanların ne düşündüğü değil, Doğruluk ‑Merhamet ‑Hoşgörü evrensel ilkeleri olduğunu kavradı. “Shifu’nun öğretileri çok doğru. Bundan böyle Doğruluk‑ Merhamet ‑Hoşgörü’yü yansıtan iyi bir insan olacağım,” dedi.
Dönüm Noktası
Jingya, ortaokulun son yılında Falun Dafa uygulayıcısı oldu. Liseye giriş sınavına hazırlanmak için epey zaman harcadı. Bir gün gökyüzüne bakarken birden uygulamanın ne olduğuna dair aydınlanma yaşadı. Bu özel deneyim hayatında bir dönüm noktasıydı.
“O zamana kadar çok sayıda felsefe kitabı okuyup kafamı türlü argümanlarla doldurmuştum. Dünyaya hep alaycı bir pencereden bakar ve kendimi mağdur görürdüm. O günden sonra bir çatışmada kimin haklı kimin haksız olduğunu çözmeye çalışmadım. Bunun yerine, ‘Benim şu yönde geliştirmem gereken bir şey var mı?’ diye kendime sordum. Bana haksızlık edildiğinde bile ‘Daha iyi ne yapabilirim?’ diye bakmayı denedim.”
Bu zihinsel değişim, yaklaşan büyük sınava bakışını da içeren pek çok şeyi sükûnetle karşılamasını sağladı. Sınıf arkadaşları her dakikayı ders çalışarak geçirirken, o önce bir saat meditasyon yapıyordu. Bu, onu sakinleştiriyordu, odaklanmasına yardımcı oluyordu ve kronik uykusuzluğunu da gideriyordu.
Çok küçük yaşlardan beri ciddi uykusuzluk çekiyordu. “Geceleri yatakta dönüp durduğumda saate bakmaya cesaret edemezdim; çünkü birazdan şafak sökecek ve ben hala uyumuyor olacağım diye korkardım. Ama meditasyona başladıktan sonra geceleri hızla uykuya dalabildim; inanılmazdı,” dedi.
Uykusunun kalitesi düzelince gündüzleri enerjisi arttı ve daha verimli çalışabildi. Kaygısı kayboldu, daha sakin ve odaklı oldu. Sınavda çok iyi performans gösterdi ve en iyi kız lisesine kabul edildi.
Elinden Gelenin En İyisini Yapmak
Sınavdan sonraki gün, sınıf arkadaşları eğlenmekle ya da uyumakla meşgulken, Jingya sabaha meditasyonla başladı. “Eskiden mümkün olduğunca çok uyurdum, bazen öğlene kadar uyurdum. Falun Dafa’ya başladıktan sonra bu tamamen değişti. Sabah 4’te kalkıp egzersizleri yapmak bana daha anlamlı geliyor,” diye gülümsedi.
Bu uygulama yapma kararlılığı, lise, üniversite ve lisansüstü eğitimi boyunca yavaş yavaş yaşam tarzına dönüştü. “Sınav baskısı olduğunda artık kaygılanmıyordum. Falun Dafa’nın öğretileri, notların en önemli şey olmadığını; sebat etmenin, çok çalışmanın ve zorluklara katlanmanın önemli olduğunu öğretti. Sınavları angarya değil, keyifli bir şey olarak görmeye başladım,” dedi.
“Bu süreçte karakterimi geliştirmek, iyi notlardan daha anlamlıydı. Bu da okulda ve sonra işte elimden gelenin en iyisini yapmak için temel oluşturdu. Şansa bırakmak ya da gevşek davranmak istemedim.”
İş Yerinde İmtihan
Jingya, Falun Dafa’nın öğretilerini izlerse hayatın dolu ve anlamlı olabileceğine inanıyor.
Jingya, saygın bir üniversitede yarı iletkenler ve nano malzemeler alanında lisansüstü derece aldı ve patent vekili oldu. Bir bilgi patent şirketinde çalışmaya başladı. Amiri, normalde birinin altı yılda edinebildiği mesleki yetkinlikleri altı ayda edinmesini istedi. Tatillerde bile çalışmasına rağmen, amirinin standartlarını tutturamadı.
Amirinin alaylarına ve aşağılamalarına rağmen Jingya, her zaman Shifu’nun şu sözlerini hatırladı:
“Bildiğiniz gibi bir kişi Luohan seviyesine ulaştığında, kalbinde hiçbir şey için kaygılanmaz. Herhangi bir insan meselesi için asla kaygılanmaz; sürekli olarak gülümser ve daima mutludur. Ne kadar kaybederse kaybetsin, umursamadan gülümsemeye ve mutlu olmaya devam eder.” (Zhuan Falun, Dokuzuncu Ders)
Bir fincan çay içip duygularını bırakabiliyordu. “Uygulayıcı olmasaydım acı çeker ve amirime içerlerdim. Öğretilere göre sakin kalmalı ve meselelerle iyi niyetle yüzleşmeliyim. Bu yüzden acı çektiğimi düşünmedim ve içimde kin yoktu. Zihnimde tek bir şey vardı: Ne olmak istiyorum? Bu meseleyi ele almak için nasıl bir zihniyeti korumalıyım?”
Akademik geçmişiyle fazla gurur duyduğunu biliyordu; patent vekili olarak başına gelen en iyi şey, iyi saklanmış üstünlük takıntısını ortadan kaldırıp daha alçakgönüllü ve hoşgörülü hale gelebilmesiydi.
“Başta işte kendimi yenilmiş ve güçsüz hissediyordum. Sonra kibir taşıdığımı fark ettim. Okulda, sınavdan 100 aldığımda başkalarını küçümseyerek bir uygulayıcı olarak başarısız olmuştum. Bence sınavdan kalan ama elinden gelenin en iyisini yapmış ve alçakgönüllü kalmış olanlar, tanrıların gözünde daha iyi insanlardır; çünkü tanrılar dıştaki performansı değil, insanın kalbini önemser.”
Falun Dafa, Yolu Gösteren Işıktır
Birkaç yıl önce Jingya kariyer değiştirdi. Devlet sınavını geçerek anonim bir şirkette muhasebeci oldu. Her işin, belirli takıntıları gidermesi için ona bir amaçla verildiğini bilerek, bir uygulayıcı standardında kaldığı sürece doğru yolda ilerleyeceğinden emindi.
Alaycı olmaktan sakin ve hoşgörülü olmaya uzanan bu değişimlerinin hepsini Falun Dafa uygulamasına bağlıyor. “Hayattaki tüm sınavlarla yüzleşirken, her zaman suçu başkasına atacak bir yol bulabilirdim. Ama bunu yapmadım. Doğruluk‑Merhamet‑Hoşgörü’ye inandığım için doğru ve iyi niyetli bir tavır seçtim. Hayatımı değiştiren öğretiler için Shifu’ya içtenlikle teşekkür ederim. Falun Dafa, bana yolu gösteren ışıktır.
“Zhuan Falun, yüz milyonlarca insanın hayatını daha iyiye çevirdi. Eğer tek bir ifade zihninizi benimki gibi değiştirebilirse, hayatınızı değiştirir ve sizin için yolu gösteren ışık olur.”
Telif Hakkı © 2025 Minghui.org'a aittir. Her hakkı saklıdır.
Kategori: Kendini Geliştirme