(Minghui.org) Karım, oğlum ve ben Falun Dafa’yı uyguluyoruz. Yıllar içinde, zulüm nedeniyle yerinden edilip kalacak bir yere ihtiyaç duyan ya da ağır hastalık karmasını aşmak için desteğe ihtiyaç duyan pek çok uygulayıcıyı evimize kabul ettik. Onları gönlümüzü açarak karşıladık ve ailemizin bir parçası olarak gördük.

Hepimiz farklı geçmişlerden geldiğimiz, farklı kişilik ve mizaçlara sahip olduğumuz için sürtüşmeler kaçınılmaz. Ancak Fa’nın rehberliği altında içimize bakabildik, kendimizi hızla düzeltebildik ve gelişebildik. Birlikte Fa’yı çalıştık, deneyimlerimizi paylaştık ve xiulian’da birbirimizin ilerlemesi için yardım ettik. Fa-düzeltmesi döneminde tanrısal yolda kararlılıkla yürümekteyiz.

– Makaleden alıntı

*********

Selamlar saygıdeğer ve merhametli Shifu! Selamlar, uygulayıcı arkadaşlar!

Minghui.org’daki 22. Çin Fahui Konferansı gibi bu özel vesileyi kutlamak için, bazı xiulian deneyimlerimi kaleme aldım; Shifu’ya ve uygulayıcı arkadaşlarıma sunmak istiyorum.

İhtiyaç Duyan Uygulayıcılar İçin Güvenli Bir Ortam Sağlamak

Üç ferdi de Falun Dafa uygulayıcısı olan bir aile olarak, sıcak ve güvenli bir ortam oluşturduk. Yıllar boyunca pek çok uygulayıcı bizde kaldı. Zulüm nedeniyle ister yerinden edilip kalacak bir yere ihtiyaç duymuş olsunlar ya da hastalık karmasından geçiyor olsunlar, biz onları kucak açarak karşıladık ve zulüm hala şiddetliyken bile hiçbir şart koşmadan yardım ettik. Fa’yı çalıştık, deneyimlerimizi paylaştık ve xiulian’da birbirimizin ilerlemesi için yardımcı olduk. Fa-düzeltmesi döneminde tanrısal yolda kararlılıkla yürüdük.

Yerel birkaç uygulayıcı inançları nedeniyle mahkûm edildiğinde, Ang’in adı da sebebini bilmediğimiz bir şekilde mahkeme kararında geçti. Tutuklanmaktan kaçınmak için bize geldi ve başka bir uygulayıcıyla birlikte kalacak yer bulmadan önce, aralıklı olarak birkaç ay bizimle kaldı. COVID-19 salgını sırasında, inatçı bir öksürük ve yüksek ateşle kendini gösteren ağır bir hastalık karması yaşadı. Yine yardım istemek için bize geldi. Birlikte Fa’yı çalıştık ve tüm belirtileri ortadan kayboldu.

Di, hastanedeyken gizlice oradan kaçtı ve kapımızı çalarak bize geldi. Onu daha önce hiç görmemiştim ve o sırada evimizde bir akrabamız kalıyordu, bu yüzden onu içeri almadım. Karım işten eve döndüğünde, Di’yi ön kapımızın önüne yığılmış halde buldu. Çok zayıflamış, bitkin ve dermansızdı. Onu içeri aldık, su ve yemek verdik, yüzünü ve ayaklarını ılık suyla yıkadık ve ona biraz lapa pişirdik. Karımla ben sırayla ona baktık.

Di, taburcu edilmeden hastaneden ayrıldığı için, hastane personeli ailesine haber verdi; ailesi de onu kayıp olarak bildirdi. Herkes onu ararken, bir uygulayıcı bize ulaşıp sordu: “Di sizde mi kalıyor? Bütün kasaba onu arıyor, hatta polis bile devrede.” Karım sarsılmadı: “Eğer polis onun için gelirse, o zaman bakarız,” dedi. Endişeyle bekledik, ama polis hiç gelmedi. Sonunda Di’nin ailesi onu alıp eve götürdü ve her şey sanki hiçbir şey olmamış gibi normale döndü.

Karımla ben, uzak bir köye, uygulayıcı Chen’i ziyarete gittik. Onunla, ikimiz de Falun Dafa’ya olan inancımız nedeniyle gözaltında tutulurken tanışmıştım. Chen’in evine girer girmez onu yatakta oturur halde gördük. Kafası karışmış gibiydi, hareket edemiyor ve düzgün konuşamıyordu. Karısı, iki yıl önce felç geçirdiğini, neredeyse ölecek hale geldiğini ve o zamandan beri böyle olduğunu söyledi. Chen bize şöyle dedi: “Artık işe yaramaz biriyim. Kollarımı oynatamıyorum. Bacaklarım titriyor, egzersizleri artık yapamıyorum.”

Eve döndüğümüzde karımla birlikte oğlumuza Chen’den bahsettik. Oğlum, “Onu buraya getirmeliyiz,” dedi. O gün büyük bir kar fırtınası vardı, ama oğlum yine de köye gitti ve Chen’i alıp bize getirdi.

Chen sağlık durumu yüzünden uzun süredir egzersizleri yapamamıştı. Ne ayakta durabiliyor ne de kollarını kaldırabiliyordu. Sabah egzersizlerini yapmak için erkenden kalkmak istemiyordu. Ona yardım etmek için arkasına geçip kollarını yukarıda tuttum. Sürekli onu cesaretlendirdim: “Yapabilirsin. Devam et.” Chen gerçekten de yaptı—beş egzersizin hepsini tamamladı.

Sonra onunla birlikte Fa’yı çalıştık ve doğru düşünceler gönderdik. Yedi gün süren yoğun Fa çalışması, doğru düşünceler ve egzersizlerden sonra Chen bütünüyle normale döndü. Sadece yedi gün önce, oğlum onu köyden alıp bizim eve getirmişti; yedi gün sonra ise oğlumun bisikletini ödünç aldı ve dağların arasından geçerek tek başına 10 mil sürüp evine döndü. Karısı, onu bu halde görünce şok oldu ve gözyaşlarına boğuldu. Bizi telefonla arayıp şöyle teşekkür etti:
“Chen sağ salim eve döndü. Ne kadar çabuk iyileşti! Bu kadar kısa sürede bu kadar büyük bir değişim görmek inanılmaz. Daha önce yataktan bile kalkamıyordu. Şimdi o kadar yolu tek başına bisikletle geldi, inanamıyorum. Bu bir mucize. Hepinize teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim!”

Bizde kalan bütün uygulayıcıları ailemizin bir parçası olarak görüyoruz. Hepimiz farklı geçmişlerden, farklı kişilik ve mizaçlardan geldiğimiz için sürtüşmeler kaçınılmaz. Ancak Fa’nın rehberliği sayesinde içimize bakabiliyor, kendimizi hızla düzeltebiliyor ve gelişebiliyoruz.

Uygulayıcı Yee başka bir bölgedendi. Kocası tutuklandıktan sonra yerinden edilmişti. Bize geldi ve iki haftadan fazla bizde kaldı. Yee kırsal kesimdendi ve işleri ele alış tarzı bizimkinden oldukça farklıydı. Onun bazı şeyleri yapma şeklini sevmedim ve rahatsızlığımı sözlerimle belli ettim. Fakat kendimi hemen yakaladım ve içime baktım: “Yee gibi yerinden edilmiş bir uygulayıcı için hayat zaten zor. Onun kalbini kırdım. İşleri yapma şeklini beğenmiyor olabilirim ama ona karşı hoşgörülü olmalı ve sabırlı davranmalıyım.”

Zamanla onun nereden geldiğini, ne şartlardan geçtiğini daha iyi anlamaya başladım ve takıldığım şeyleri bırakabildim. Yee, bizde kalırken kendi evindeymiş gibi rahat ve huzurlu hissetti.

Mali Zorlukların Üstesinden Gelmek

Karım da ben de Falun Dafa’yı uyguladığımız için hapis cezalarına çarptırıldık. Daha önce bölgede tanınan, işleri iyi giden bir aile çiftliğimiz vardı, ancak zulüm nedeniyle servetimizin büyük kısmını kaybettik ve hatta borçlandık. Artık maaşlı işlerde çalışıyoruz ve kazandığımız paranın büyük bölümünü borçlarımızı ödemeye ayırıyoruz. Yine de maddi yük, yıllar boyunca diğer uygulayıcıları evimize kabul etmemizi ve onlara yardım etmemizi hiçbir zaman durdurmadı. Komünist rejim inancımız nedeniyle bize zulmediyor olabilir, ama bizim birbirimize sımsıkı sarılmamız ve xiulian’da birbirimizi ileriye taşımamız gerekir. Hep birlikte, Fa-düzeltmesi döneminde misyonumuzu gerçekleştirmek ve verdiğimiz yeminleri yerine getirmek için çalışıyoruz.

Kimi zaman elimizde yiyecek veya temel ihtiyaçlarımızı karşılayacak para bile olmuyordu, ama bizimle kalan uygulayıcıların endişelenmesini istemedik. Zaten zor bir durumdaydılar, bu yüzden yüzümüzde hep bir gülümseme tuttuk ve yanlarında hiçbir sıkıntı belirtisi göstermedik. Finansal zorluklarımızı bilmelerini istemedik. İhtiyacımız olanları dükkandan veresiye aldık. Bizde çok şey olmasa da uygulayıcıların ihtiyaçlarını gözetiyor, onlarla ilgileniyorduk.

Enerji faturalarından tasarruf etmek için karımla ben kışın sıcak su kullanmıyoruz, ama bizimle kalan uygulayıcılar için her zaman sıcak su hazırlıyoruz. Mali durumumuzu sorduklarında, “Her şey yolunda, merak etmeyin,” diyoruz ki üzerimize ekstra bir yük olma kaygısı duymasınlar. Onların tek yapması gereken, kendi sınavlarından geçmeye odaklanmaları.

Son yıllarda mali durumumuz yavaş yavaş düzeldi ve xiulian ortamımız da daha rahat bir hal aldı. Daha fazla zaman ve kaynağa sahip olduğumuz için, enerjimizi gerçeği açıklamaya ve Shifu’ya insanları kurtarmasında yardımcı olmaya daha çok yöneltebiliyoruz.

Shifu’ya İnsanları Kurtarmasında Yardımcı Olma Yolumuz

Yıllarca maddi olarak zorlansak da bunun Shifu’ya insanları kurtarmada yardım etme çabamızı yavaşlatmasına asla izin vermedik. Karımla ben, çevredeki bölgelere gidip gerçeği açıklayan materyaller dağıtmak ve Dafa afişleri asmak için düzenli olarak motosikletle yola çıkıyoruz. Pek çok olağanüstü deneyim yaşadık.

Bir yıl, büyük bir kar fırtınasının ortasında karımla birlikte dağ yolundan geçerek küçük bir köye broşür dağıtmaya gittik. Köy oldukça ücra bir yerdeydi ve geri dönmek için yola çıktığımızda saat oldukça ilerlemişti. Kar her yeri örtmüştü ve eve giden yolu bulamıyorduk. Ne yapacağımızı bilemezken, karanlık gecede parıldayan iki ayak izi gördük. Bu ayak izlerini takip ederek, kendimizi tanıdık bir kavşakta bulduk.

Başka bir seferinde, karımla birlikte kırsalda gerçeği açıklayan broşürler dağıtıyorduk. Motosikleti park ettik, ana yol boyunca yürüyerek yol üzerindeki köylere broşür bıraktık. Güneş batarken başladığımız yerden epeyce uzaklaştığımızı fark ettik ve nerede olduğumuzu bilmiyorduk. “Madem böyle, biraz daha broşür dağıtalım,” diye düşündük ve devam ettik. Tam broşürlerimiz bittiği anda, üstümüze doğru gelen bir araba gördük; farları, motosikleti park ettiğimiz kavşağı tam olarak aydınlatıyordu. Hatta eve dönmek için bir kestirme yol bile bulduk.

Yine broşür dağıttığımız bir gün, karımla ben uzakta, ana yol üzerinde bazı ışıklar gördük. Orada bir köy olması gerektiğini düşündük fakat bölgeyi bilmediğimiz için oraya nasıl gideceğimizi bilmiyorduk. O sırada o yöne doğru giden bir araba gördük. Peşine takıldık ve böylece köyü bulduk. O köyde de broşür dağıtabilmiş olmanın sevinci ve minnettarlığını yaşadık.

Tehlikeli Durumlardan Sakınmak

Shifu’nun koruması sayesinde, Dafa broşürlerini dağıtırken tehlikeli durumlardan kaçınabildik.

Bir seferinde, bir köyde Dafa broşürleri dağıtmak için 50 mil yol gittik. Köye yine de erken saatte varmıştık ve ayrı ayrı çalışmaya başladık. Köyün ortalarına geldiğimizde karım, avlusunun önünde oturan bir kadın gördü. Ona gerçeği açıklayan bir broşür uzatıp okumasını teşvik etti. Kadın bir anda bağırmaya başladı:
“Falun Dafa’cıyı yakalayın! Tutun onu!”

Kadının komşusu karıma, “Broşürünü al ve buradan git,” dedi. Karım, kapısı ardına kadar açık olduğu için adamın arabasının koltuğuna da bir broşür bırakmıştı ama şimdi araba kilitliydi. Adam, broşürü geri alması için karıma bağırmayı sürdürdü. Karım, arabayı açmasını istedi ama adam reddetti; kadın ise “Falun Dafa uygulayıcısını yakalayın!” diye bağırmaya devam ediyordu. Yoldan geçen arabaları durdurmak için el salladı ama hiçbiri durmadı. Sonunda bir araba durdu. Şoför, köy yöneticisi gibi görünen biriydi; arabadan indi. Kadın broşürden söz etti ve karımı gösterdi. Arabanın içindeki bir adam cep telefonunu çıkarıp numara çevirmeye başladı.

Tam o anda karım, “Shifu, bana yardım edin!” diye seslendi. Arabasının kapısını bir kez daha denedi ve bu kez kapı açıldı. Broşürü aldı ve hızlıca uzaklaştı. Dar bir ara sokaktan, bir koyun ağılının içinden ve bir mısır tarlasından geçerek, köyün diğer tarafında broşür dağıtmakta olan beni buldu. Bizleri kovalayan insanlardan kaçarken içtenlikle Shifu’dan yardım diledik ve sonunda kurtulduk. Broşürleri saklamak için iyi bir yer bulduk ve ertesi gece geri dönüp almak üzere plan yaptık.

Ertesi akşam bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu, ama biz yine de motosikletle 25 mil yol gidip bıraktığımız broşürleri almaya gittik. Eve dönerken, evimize giden yolun daha aşağıda kalan bir kısmının göl haline geldiğini gördük. Su yaklaşık bir metre derinliğindeydi ve motosikletle geçmeye kalksak motorun stop edeceğini biliyorduk. Gece yarısını geçmişti; hava kapkaranlıktı ve gökyüzü ağır bulutlarla kaplıydı. Eve hala 20 milden fazla yolumuz vardı.

Ne yapacağımızı bilemediğim için motosikletten indim ve su birikintisinin kenarı boyunca yürümeye başladım. Tam o sırada, büyük bir damperli kamyon göründü. Hemen motosiklete atladım ve kamyonun arkasına çok yakın bir şekilde takıldım. Kamyon, suyu iki yana doğru itiyor ve bize geçebilecek kadar boşluk bırakıyordu. Yolun karşı tarafındaki daha yüksek kısma ulaşmamızla birlikte, su tekrar alçak bölgeyi doldurdu. Karımla ben birbirimize bakıp gülümsedik. Böylesine yağmurlu bir gecede, bu kadar geç bir saatte bu kamyon nereden çıkmıştı? Elbette biliyorduk ki Shifu bize yardım etmişti.

Yıllar boyunca bunun gibi sayısız olay yaşadık. Shifu’nun yardımı ve koruması sayesinde, her seferinde tehlikeli durumlardan uzak durabildik. Shifu’nun her zaman yanımızda olduğunu ve bizi koruduğunu biliyoruz. Her şey, merhametli Shifu tarafından düzenlenmiştir.

Merhametle bizi kurtardığınız için teşekkür ederiz, Shifu!

(Minghui.org’daki 22. Çin Fa Konferansı için seçilmiş gönderi)

Orijinal Çince makale