(Minghui.org) Yerel koordinatör benden bölgemizdeki ekipman bakımını devralmamı istediğinde, tamamen şok olmuştum; çünkü o zamanlar teknoloji hakkında hiçbir şey bilmiyordum—“tamir” kelimesini duymak bile bana baş ağrısı verirdi. Başım dönmeye başladı. Reddedersem ve ekipman bozulursa, bu gerçeği açıklama materyallerinin üretimini geciktirir, insanları kurtarma sürecini etkilerdi. Ama kabul edersem, iyi yapamamaktan ve başkalarının beni küçük görmesinden korkuyordum.

—Makaleden alıntı

*****

Selamlar, Shifu! Selamlar, uygulayıcı arkadaşlar!

Ben 57 yaşındayım ve 1997 yılında Falun Dafa’yı uygulamaya başladım. Shifu’nun şefkatli rehberliği sayesinde uygulamamı bu zamana kadar sürdürebildim. Son yıllarda teknik işler üzerinden nasıl gelişim gösterdiğimi—özellikle de çeşitli takıntıları ortaya çıkarma ve ortadan kaldırma sürecimi—sizlerle paylaşmak istiyorum.

Korku Takıntımı Ortadan Kaldırmak

Yerel teknik destekten sorumlu uygulayıcı başka bir ilçeye taşındığında, koordinatör benden bölgemizdeki ekipman bakımını devralmamı istedi. Tamamen şok olmuştum; çünkü o zamanlar teknoloji hakkında hiçbir şey bilmiyordum—“tamir” kelimesini duymak bile bana baş ağrısı verirdi.

Başım dönmeye başladı. Reddedersem ve ekipman bozulursa, bu gerçeği açıklama materyallerinin üretimini geciktirir, insanları kurtarma sürecini etkilerdi. Ama kabul edersem, iyi yapamamaktan ve başkalarının beni küçük görmesinden korkuyordum.

Tam o sırada Shifu’nun bir öğretisi zihnimde belirdi:

“Yapılması imkansızmış gibi göründüğünde yapabilirsin.” (Zhuan Falun, Dokuzuncu Ders)

Şöyle düşündüm: “Teknik bilgim olmayabilir ama Dafa her şeye kadirdir ve ben bir Dafa öğrencisiyim.” Sonra ağzımdan şu sözler döküldü: “Tamam! Deneyeyim.”

O anda bedenimin titrediğini hissettim; tüm endişelerim ve korkularım duman olup dağıldı. Zihnim berraklaştı, kendimi enerjik hissettim! Shifu’nun beni cesaretlendirdiğini biliyordum ve bu işi iyi yapmaya kararlı oldum.

Şüphe ve Kuruntuları Dağıtmak

Koordinatörle birlikte arızalı yazıcıları almaya gittiğimde, ondan fazla yazıcının tamire ihtiyacı olduğunu görünce gözlerime inanamadım. Bir–iki yazıcıyı alıp, tamir ede ede öğrenebileceğimi düşünüyordum. Ama bu kadar çok makineyi aynı anda mı? Biraz sersemlemiş halde işe koyuldum, içimden, “Ne yapacağım? Karım bu işe nasıl tepki verecek?” diye geçiriyordum.

Geçmiş anılar bir film şeridi gibi zihnimde canlandı. Gerçeği açıklayan materyaller dağıttığım için yasadışı bir şekilde tutuklanmıştım. Serbest bırakıldıktan sonra, zulümden kaçmak için evimi terk etmek zorunda kalmıştım. Yerel yetkililer, nerede olduğumu öğrenebilmek için karımı “kaplan sehpasına” bağlayarak işkence etmiş, bayılana kadar işkenceye maruz bırakmışlardı; bu olay onda derin bir travma bırakmıştı. Bir keresinde odada gerçeği açıklama materyali hazırlarken, karım kapıyı açıp içeri girdi ve ne yaptığımı görür görmez olduğu yere yığılıp kalmıştı. Şimdi bu kadar çok yazıcıyı görürse, yeniden çökeceğinden korkuyordum.

Ama aynı zamanda vazgeçemeyeceğimi de biliyordum. Karımı endişelendirmemek için, yazıcıları geçici olarak yakındaki bir arkadaşın evinde depoladım ve tamir etmek için birer birer evime getirdim.

Makine sayısının çokluğu ve teknik bilgimin yetersizliği beni bunaltmıştı; o gece hiç uyuyamadım. Bunun üzerine kalkıp doğru düşünceler göndermeye başladım, tüm enerjimi kötü engellemeleri kırmaya yoğunlaştırdım. Shifu’nun düzenlediği teknik uygulama yolunda yürümeye kararlıydım. Shifu’nun portresinin önünde diz çöktüm, gözlerim yaşlarla dolu halde, içtenlikle Shifu’dan kutsama ve destek diledim. Sonra Fa’yı çalıştım—özellikle de Fa’yı ezberlemeye ağırlık verdim.

Ertesi gün bir yazıcıyı dikkatle incelerken, karım sessizce arkamdan yaklaşmış, uzun süre beni seyretmişti. Sonunda şöyle dedi: “Lütfen dikkatli ol. Çok dikkat çekme. Zaten yeterince şey yaşadık.” Ona gülümseyerek, “Hatırlatman için teşekkür ederim. Çektiğin onca sıkıntı için özür dilerim. Dikkatli olacağım.” dedim. Böylece, kafamda büyüttüğüm fırtına tamamen dağılıp gitti.

Bu deneyim bana şunu gösterdi: Kendimi her zaman bir Dafa öğrencisi olarak hatırlamalıyım. Doğru yolda sağlam bir şekilde durup, saf düşüncelerimi ve sakin kalbimi koruduğumda, eski güçler müdahale etmeye cesaret edemez; çünkü böyle bir müdahale Fa’ya karşı işlenen bir suç olur ve doğru Tanrılar buna asla izin vermez. Doğal olarak her şey olumlu yönde değişir.

Şunu fark ettim ki içimdeki şüpheler korkudan kaynaklanıyordu. Korktuğum için, “ya şöyle olursa, ya böyle olursa” diye bitmek bilmeyen varsayımlar kuruyor, senaryolar üretiyor, bunların üzerine yeni ihtimaller ekliyor ve şüphelerimi daha da derinleştiriyordum. Zihnimi bu korkulara odakladığımda, aslında korktuğum sonucu “arıyor”, onu kendime çekiyordum.

Sabırsızlığı Dizginlemek

Makine bakımı; hassasiyet göstermeyi, ayrıntılara dikkat etmeyi ve sabretmeyi gerektirir. Oysa ben her zaman sabırsız bir insan olmuşumdur. Her şeyi çabucak yapmayı severim, çabuk sinirlenirim ve yavaş hareket edenlere kolayca tepeden bakarım. Buğdayın hala sadece orakla elle biçildiği zamanlarda, köyün en hızlı biçen adamı bendim. Sesim yüksektir, hızlı konuşurum; sanki sürekli biriyle tartışıyormuşum gibi duyulur.

Yıllar içinde günlük hayatta birçok kötü alışkanlık geliştirdim; kendimi başkalarıyla kıyaslamak, övüldüğümde sevinmek, bazı insanlara tepeden bakarken bazılarını kıskanmak, içimde kin taşımak, gösteriş yapmak gibi… Shifu’nun beni bu teknik destek işini yapmaya yönlendirmesinin, bu takıntıların bir bir ortaya çıkıp ortadan kaldırılması için bana verilmiş bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Bundan dolayı derin bir şükran duyuyorum ve elimden gelenin en iyisini yapmaya kararlıyım.

Bilgimi arttırmak için teknik forumlara girdim, dokümanlar indirdim. Anlamadığım yerlerde, referans materyalleri yazdırıp makineyi açarak her parçayı tek tek karşılaştırdım. Hala anlayamazsam, forumda soru açıp diğer üyelerden yardım istedim, sorun çözülene kadar devam ettim. Son iki yıl içinde tamir becerilerimi geliştirirken, forumdaki birçok üye sabırla ve özveriyle bana yardım etti. Onların desteği, beni sıfırdan başlayıp iş görebilen bir teknisyen haline getirdi.

Şimdi karım beni ekipman tamir ederken gördüğünde çoğu zaman şöyle diyor: “Senin gibi inatçı bir katırın bu kadar karmaşık makineleri tamir edebileceğini hiç hayal etmezdim. Bu gerçekten mucize gibi.” Ben de şöyle cevap veriyorum: “Bunların hepsi, Shifu’nun bana nasıl uygulama yapıp tanrısal bir varlığa dönüşeceğimi öğretmesi sayesindedir—böylece acılar denizinden kurtulabilir, bu dünyada artık ızdırap çekmez ve ebedi mutluluğun bizi beklediği asıl yurdumuza geri dönebiliriz. Bu yolda benimle birlikte yürüdüğün için sana teşekkür ederim. Anlayışın için teşekkür ederim.”

Aşağıya, bölgemde yaygın olarak kullanılan bazı yazıcı modelleri (L800 & L850) için birkaç sık karşılaşılan arıza noktası ve çözümünü, uygulayıcıların dikkatine sunmak üzere özetledim:

  1. Baskıda çizgiler veya yatay şeritler oluşması genellikle iç mürekkep haznesinde hava olduğunu gösterir. Şırıngayla havayı çekip boşaltmak gerekir. Dikey çizgiler ise, baskı kafasının tıkanmış olabileceğini gösterir ve hemen temizlenmesi gerekir.
  2. Kırmızı ışık yanıp sönüyorsa ve yazıcı içinde kağıt veya yabancı madde varmış gibi hata veriyorsa, oysa gerçekte içerde hiçbir şey yoksa, baskı kafasının ön-sol alt tarafındaki sensör kirlenmiş olabilir. Nemli bir bezle silerek temizleyin.
  3. Yazıcı açıldığında kırmızı ışık yanıp sönüyor ve makineden hiç ses gelmiyorsa, barkod şeridi (encoder şeridi) ya da enkoder diski kirlenmiş olabilir. Nemli bir bezle dikkatlice temizleyin.
  4. Baskı kafası normal şekilde hareket ediyor ama kağıt duruyorsa, kağıt besleme rulosunun kılıfını (kaplamasını) değiştirin. Alternatif olarak, büyük rulonun etrafına elektrik bandını üç tur, küçük rulonun etrafına iki tur sararak kalınlığını artırabilirsiniz.
  5. Baskı kafası hareket ediyor ama kağıt ilerlemiyorsa, küçük kavrama yayı kırılmış ya da onu sabitleyen plastik pim kopmuş olabilir.
  6. Renkler yanlış basılıyor ya da sadece tek bir renk çıkıyorsa, sürücü yanlış kurulmuş olabilir. Yazıcı sürücüsünü silip yeniden kurun.
  7. Kağıt ve baskı kafası normal hareket ettiği halde çıktı sayfası tamamen boşsa, bir multimetre ile ana kart üzerindeki F2 sigortasının atıp atmadığını veya transistör çiftinin yanıp yanmadığını kontrol edin.
  8. Açılışta yeşil ışık bir kez yanıp sönüyor, sonra hiçbir şey olmuyor ve hafif bir cızırtı sesi duyuluyorsa, yazıcının bir bileşeni yanmış olabilir. Hangi parçanın arızalı olduğunu bulmak için, parçaları anakart üzerindeki soketler aracılığıyla tek tek test edin.
  9. Yazıcı çalışırken olağandışı bir sürtünme hissediliyor veya baskı kafasını elle hareket ettirince ağır, zor hareket ediyorsa, önce kızak miline yağlayıcı sürüp kafayı birkaç kez ileri geri hareket ettirin. Sorun devam ediyorsa, motor yatakları dağılmış / bozulmuş olabilir. 

Ayrıca, L805 model yazıcı, uzun süreli kullanımdan sonra otomatik olarak uyku moduna geçme eğilimindedir. Uyandığında, baskıya devam etmeden önce boş bir sayfa çıkarır; bu da sayfa numaralandırmasında hatalara neden olabilir. Kağıt israfını önlemek için, her sayfayı tek tek yazdırmak ve daha sonra elle kitapçık halinde ciltlemek en iyisidir.

Burada sadece kısa bir özet verdim. Daha ayrıntılı bilgiler için lütfen Tiandixing.org forumuna bakın.

Zorluk Korkusunu Aşmak

Kendi zulmünü gizlemek için, kötü Çin Komünist Partisi anakarada internet sansürünü giderek daha da ağırlaştırdı ve uygulayıcıların internete erişmesini iyice zorlaştırdı.

Forumda Android sanal makinelerinin güvenlik duvarını aşabildiğini öğrendiğimde, bir gece boyunca uyumadan yazılımları indirip kurcaladım, ayarları test ettim, her adımı dikkatle not ettim ve sonunda başarılı oldum. Bu yöntem şu anda bulunduğumuz bölgede yaygın şekilde kullanılıyor ve uygulayıcıların sansürü aşmasına imkan veriyor.

Yerel uygulayıcıların her zaman ve her yerde gerçeği açıklayan kağıt para (banknot) üretebilmeleri için, koordinatörle konuşup bir fotolitografi makinesi alma konusunu gündeme getirdim; böylece fotosensitif (ışığa duyarlı) damgalar hazırlayabilecektik. Her uygulayıcıya bir set damga verdik—gerçek anlamda yaygınlaştırmayı başardık.

Shifu şöyle demiştir:

“Aslında bunun zor olup olmadığı kişiye bağlıdır. Xiulian uygulamak istemeyen sıradan bir insan, xiulian uygulamasını tek kelimeyle aşırı zor, kavranılamaz veya imkansız bulur.”  (Zhuan Falun, Dokuzuncu Ders)

Benim anlayışıma göre, uygulayıcılar için “zorluk” kavramı gerçekte var değildir. İnsanları kurtarmaya yönelik merhametli bir kalbimiz olduğu sürece, Shifu tüm engelleri çözüp dağıtır. Teknik destekteki yoluma dönüp baktığımda, bir zamanlar imkansız görünen sayısız şeyin nasıl mümkün hale geldiğini görüyorum. Dileğim, tüm varlıkların ÇKP’nin yalanlarını görüp gerçeği açıkça kavramasıdır. Ancak o zaman kurtulabilir, bitmek bilmeyen felaketleri güvenle atlatıp parlak bir geleceği kucaklayabilirler. Kalbimi gerçekten canlı varlıkları kurtarmaya adadığımda, Shifu bilgeliğimi açığa çıkardı.

Shifu’nun bu teknik rolü üstlenmem için düzenlemesine minnettarım. Bu süreç boyunca, birçok derin takıntım bir bir açığa çıktı ve ortadan kaldırıldı. Artık sabırsız değilim; bunun yerine daha sakin ve huzurlu oldum. Shifu’nun yol göstermesiyle, iyi yapmamam için hiçbir neden yok. Bu yolda sarsılmaz bir kararlılıkla yürümeye devam edeceğim.

Tüm varlıkların, göğün kötü ÇKP’ye yönelik yargısının getirdiği felaketi güvenle atlatabilmesini umuyorum. Bu, aynı zamanda dünya üzerindeki tüm Dafa uygulayıcılarının içten dileğidir.

Her şeyden önce, Shifu’ya en derin şükranlarımı sunmak istiyorum!

(Minghui.org’daki 22. Çin Fa Konferansı için seçilmiş gönderi)

Orijinal Çince makale