(Minghui.org) Pazartesi sabahı, Mei ile birlikte ikinci egzersizi, yani Başın Önünde Falun Tutma egzersizini yaparken, daha önce hiç hissetmediğim kadar büyük bir baskı aniden üzerime çöktü. Beni saran şeyin korku mu, dehşet mi yoksa huzursuzluk mu olduğunu ayırt edemiyordum.

Egzersiz müziği eşliğinde hareketleri yapmaya devam ettim, ancak durum düzelmedi. Aksine, kafa derimde bir karıncalanma hissetmeye başladım. O anda Shifu’nun talimatını duydum: “Ellerini yavaşça indir ve Falun’u alt karın önünde tut.” [not: resmî çeviri değildir] “Yavaşça indir” sözleri zihnime anında yerleşti ve bunun, kendimi korumaya çalışan bencil bir duygudan kaynaklandığını hemen anladım.

– Makaleden alıntı

*****

Selamlar Shifu, Selamlar uygulayıcı arkadaşlar.

Yirmili yaşlarımdayken, 1996 yılında Falun Dafa uygulamaya başladım. Xiulian uyguladığım bu 29 yıl boyunca, zaman zaman zorluklar, acılar, çaresizlikler ve karamsarlıklar yaşamış olsam da, Shifu’nun rehberliği ve koruması altında aydınlanmadan gelen çok daha fazla sevinç deneyimledim.

Bir Uygulayıcıyı Kurtarırken Bencilliğimi Fark Etmem

Geçen yıl, uygulayıcılar Mei, Feng ve ben Falun Dafa’yı karalayan ilan panolarını temizlemek için birçok kez birlikte çalıştık. Bir seferinde, bunu yeniden yapmaya hazırlanırken, Mei ile Feng’in iki gün önce tutuklandığını ve ailesinin evinin didik didik arandığını öğrendik. Ertesi gün başka bir uygulayıcı yerel uygulayıcıları bilgilendirerek ayrıntıları paylaştı ve Feng’in çocuklarıyla bağlantı kurmayı başardı.

Komşu bir ilçeden uygulayıcı Wang aracılığıyla bir avukatla iletişime geçtik. Avukat, Feng’in çocuklarıyla konuştu ve onun bir gözaltı merkezinde tutulduğunu öğrendi.

Mei ile avukatla bir randevu ayarladık; avukat kısa süre içinde Feng’i ziyaret edecekti. Ne Mei’nin ne de benim, bir uygulayıcıyı avukat yoluyla kurtarma konusunda deneyimimiz vardı ve nereden başlayacağımızı bilmiyorduk. Bu konuda tecrübesi olan Wang’ın bize yardım edebileceğini umduk. Ancak Wang bunu reddetti ve tanımadığım başka bir uygulayıcıyla iletişime geçmemi ısrarla önerdi.

Çok sıkıntı duydum. Diğer uygulayıcılara güvenemeyeceğim açıktı. Geri çekilemezdim; kendi başıma ilerlemek zorundaydım.

Sakinleştikten sonra düşündüm: “Neden bu kadar endişeleniyorum? Shifu ve Fa benimle!” Hemen çevrim içi Adalet Forumu’na girdim ve ilgili hukuki makaleleri indirip referans aldım.

İki gün sonra avukat geldi ve Mei ile benimle görüştü. Gözaltı merkezini aradı ve Feng’i takip eden pazartesi günü ziyaret etmeyi planladı.

Pazartesi sabahı, Mei ile ikinci egzersizi Başın Önünde Falun’u Tutmak yaparken, daha önce hiç hissetmediğim kadar büyük bir baskıyı aniden hissettim. Beni saran şeyin korku mu, dehşet mi yoksa huzursuzluk mu olduğunu ayırt edemiyordum.

Egzersiz müziği eşliğinde devam ettim; ancak durum düzelmedi. Aksine, kafa derimde bir karıncalanma başladı. O anda Shifu’nun talimatını duydum: “Ellerini yavaşça indir ve falunu alt karın önünde tut.” [not: resmî çeviri değildir] “Yavaşça indir” sözleri zihnime anında yerleşti ve bunun, kendimi korumaya çalışan bencil bir duygudan kaynaklandığını hemen anladım.

Beni engelleyen ve huzursuz hissettiren şey bencillikti. Uygulayıcıyı kurtarmaya gitmek üzereyken, kendini koruma dürtüm harekete geçmişti. Bu bencilliğin ardında gizlenen şey “korku”ydu.

Shifu’ya ve Dafa’ya inandığımı sanıyordum. Bu kez, köklü “bencilliğim” açığa çıktığı için onu net biçimde fark edebildim. İçim rahatladı ve bir uygulayıcıyı kurtarmanın benim sorumluluğum olduğunu, mutlaka yapmam gereken bir şey olduğunu kavradım. O anda gerçekten Fa’nın içine bütünüyle girmiş gibi hissettim.

Egzersizleri bitirdiğimizde, az önce hissettiklerimi Mei’ye anlattım. Beklemediğim bir şekilde, egzersiz sırasında onun da aynı hissi yaşadığını öğrendim. İkimiz de Shifu’nun bizi yukarı doğru taşıdığını ve bedenlerimizdeki pek çok olumsuz unsuru temizlediğini derinden hissettik.

Avukat Feng’le görüştükten sonra, onun gözaltına alındığından beri açlık grevinde olduğunu ve polisin çok yakında zorla beslemeyi planladığını söyledi. Hemen yerel uygulayıcıları bilgilendirdim; aynı zamanda zulmü teşhir etmek için Minghui sitesine göndermek üzere bir rapor yazmaya başladım.

Engellemeler vardı; ancak sabah egzersizleri sırasında yaşadıklarım, bu kurtarma görevine tüm kalbimle odaklanmam, yapmam gerekeni en iyi şekilde yapmam ve aklıma gelen her şeyi hayata geçirmem gerektiğini bana gösterdi.

Diğer boyutlardaki kötü engellemeleri ortadan kaldırmak için doğru düşünceler gönderdim. Raporu iki günde tamamladım. Minghui.org’da yayımlanır yayımlanmaz, Mei ile birlikte makaleye dayanarak gerçeği açıklayan mektuplar yazdık. Birkaç gün içinde bu mektupları yerel karakol, gözaltı merkezi, Kamu Güvenliği Bürosu ve Siyasi ve Hukuki İşler Komitesi gibi yerlere gönderdik.

İkinci tur mektupları göndermeden önce, doğru düşünceler, doğru eylemler ve Shifu’nun güçlendirmesiyle Feng, kötülüğün düzenlemesini aştı ve serbest bırakıldı.

Mei ile Feng’le buluştuğumuzda, gözaltındayken bizim için çok endişelendiğini söyledi; çünkü polis sorgu sırasında benim adımı anmıştı. Eski güçlerin hiçbir ayarlamasını kabul etmemiş, polisin hiçbir talebiyle işbirliği yapmamıştı. Sakin, becerikli ve sarsılmaz kalmış; polisin hiçbir şey fark etmesine izin vermemişti.

Bunu duyduğumuzda Shifu’ya sonsuz şükran duyduk. Bizi koruyan Shifu’ydu! Aslında tehlike altındaydık; ancak düşüncelerimiz ve eylemlerimiz bencil olmadığı, yalnızca gözaltındaki uygulayıcıyı düşünüp kendimizi düşünmediğimiz için, Shifu sıkıntıları bizim için yok etti. Kötülüğün bizi zulmetmek ya da “sınamak” için bir bahanesi kalmamıştı.

İnsani Takıntılarımı Bırakmak, Projelerde İşbirliği Yapmak

İki yıl önce, Mei ile birlikte, haksız yere kesilen emekli maaşını geri alabilmesi için Li’ye destek olmak amacıyla bir projeye katıldık. Özellikle bu yılın bir döneminde, hem fiziksel hem de zihinsel olarak tükendiğim zamanlar oldu; yürek burkan birçok içsel mücadele yaşadım. Bazen sınırıma ulaştığımı hissettim. Shifu’nun merhametli koruması olmasaydı ve beni defalarca çekip çıkarmasaydı, bugün burada olamazdım.

Kırgınlık ve Kıskançlık Bana Sahte Hastalık İzlenimleri Getirdi

Li’nin emekli maaşı üç yıl önce kesilmişti. Zulmü durdurmak için hukuki yollara başvurmuştu; ancak süreç idari itiraz aşamasında tıkanmıştı. Onunla iletişime geçtim ve projeye katıldım; ağırlıklı olarak medya teşhiri ve gerçeği açıklayan mektuplardan sorumluydum.

Takip eden yıl boyunca, engellemelere rağmen her birimiz içimize baktık, pek çok takıntıyı eledik ve dosyayı ilerletebildik.

Geçen yılın eylül ayında, alt karın bölgemde aniden sert bir kitle fark ettim. İkinci egzersizi yaparken kendimi bitkin hissediyordum; hatta bazen bırakmayı bile düşündüm. Yine de çoğu zaman sonuna kadar devam ettim. Buna fazla takılmadım—bunların kabul edilmemesi gereken sahte izlenimler olduğunu düşündüm ve yapmam gerekeni yapmaya devam ettim.

Bu yılın şubat ayında kitle büyüdü. Uykudayken bile belirgin bir yorgunluk ve enerji eksikliği hissediyordum. İkinci egzersizi yapmak zorlaşmıştı. Zaman zaman, ölümüm için ayarlamalar yapmayı bile düşündüm. Ancak bunun eski güçlerin bana dayattığı bir şey olduğunu, gerçek düşüncem olmadığını biliyordum ve kabul etmedim.

Xiulian uygulamamda mutlaka açıklarım olduğunu ve eski güçlerin bundan yararlanarak bana zulmettiğini hissettim. Peki sorun neydi? Dikkatle içime baktım ve gerçekten bir ipucu buldum. Aşamadığım bir çıkmaz yola girmiş gibiydim.

Mei durumumu gördü ve sürekli olarak sağlam, doğru düşüncelerimi korumam; insani düşünce ve takıntılara kapılmamam gerektiğini hatırlattı. Ayrıca her şeyin Shifu’nun gözetiminde olduğunu sık sık vurguladı; bu bana büyük bir güç verdi.

Uygulama durumumdan zaman zaman hayal kırıklığı duysam da—özellikle fiziksel olarak rahatsız olduğum anlarda—Fa’yı çalışmayı ve egzersizleri yapmayı hep sürdürdüm. Rahatsızlığı görmezden gelmeye çalıştım.

Bir gün Minghui.org’da bir makaleye rastladım; uygulayıcı, kırgınlığının onu bir sıkıntıya sürüklediğinden söz ediyordu. Bunun benim sorunum olduğunu hissettim. O akşam Minghui’ye tekrar girdiğimde, gözlerimin önünde tanıdık bir yazı belirdi: Geçen yıl yazdığım bir makale yayımlanmıştı. O anda gözyaşlarım aktı. Shifu’nun beni her zaman gözettiğini, ekstra çaba harcadığını ve bana baktığını anladım. Shifu, uzun süredir taşıdığım kırgınlık, öfke ve kıskançlığın sorunumun kaynağı olduğunu fark etmem için bana işaretler veriyor ve yol gösteriyordu.

Ertesi gün egzersizleri yaparken, Shifu’nun koruması olmasaydı eski güçlerin bana karşı acımasız olacağını daha da net kavradım. Yalnızca Shifu’ya ve Dafa’ya inanma yönündeki doğru düşüncemi koruduğum, içime bakmayı sürdürdüğüm ve gerçeği açıklama projelerine katıldığım için eski güçler amaçlarına ulaşamadı.

Bencilliğin Kabuğunu Kırmak ve Fa’da Yükselmek

Kıskançlık ve kırgınlığın uzun süredir içimde biriktiğini fark edince, artık bu sorunu görmezden gelmeye cesaret edemedim. İçime baktım ve xiulian uygulamamı dikkatle gözden geçirdim.

Li ile işbirliği yaptığım dönemlerde, epey bir süredir içimde bir sıkıntı oluştuğunu fark ettim. Gerçeği açıklayan mektupların yeni bir turunu yazmam gerektiğinde, neredeyse her seferinde aramızda görüş ayrılıkları oluyordu ve mektubu tamamlamam çoğu zaman iki günü, hatta daha da uzun bir süreyi buluyordu. Li, her taslaktan memnun kalmıyor ve uygun olmadığını düşündüğü yerleri işaret ediyordu. Zaman zaman, “Song’un yazı dili çok iyi, revizyonu onun yapması daha uygun olur,” gibi sözler söylüyor; bazen de yeterince iyi işbirliği yapamadığımızdan yakınıyordu.

Sakin kalıp içime bakabiliyordum; ancak zamanla her bir olay, her bir haksızlık hissi, kırgınlık ve şikâyet içimde birikmeye başladı. Bazen kendimi tutamayıp Li’ye karşı yakınmaktan ve öfkelenmekten alıkoyamıyordum—kendi işlerini üstlenmediğini, sürekli başkalarına bel bağladığını düşünerek onu suçluyordum. O ise buna aldırmıyor, etkilenmiyor; sadece benim sakinleşmemi bekliyor ve ardından nasıl ilerleyeceğimizi konuşmaya devam ediyordu.

Ayrıca, bizi tek bir beden hâline gelmekten alıkoymaya ve aramıza engeller koymaya çalışan diğer boyutlardaki kötü unsurları temizlemek için doğru düşünceler göndermeyi de ihmal ettiğimi fark ettim.

Her hâlükârda, bu projeye bir kez başladığımda, karşıma hangi çatışmalar ve müdahaleler çıkarsa çıksın devam etmem gerektiğini kesin olarak biliyordum.

Kıskançlık ve kırgınlığımı ortadan kaldırmaya odaklanmaya başladığımda, karın bölgemdeki kitle küçülmeye başladı.

İçime bakmayı daha da derinleştirdim. Emekli maaşı meselesi çözüldüğünde Li ile artık işbirliği yapmayacağımı sık sık düşündüğümü fark ettim. Bazen gerçeği açıklayan bir mektubu yazarken, bunun son mektup olacağını düşünüyordum. Ardından yeni bir durum ortaya çıkıyor, bir mektup daha yazmam gerekiyordu; bu kez de bunun gerçekten sonuncu olduğunu düşünüyordum.

Geriye dönüp baktığımda, beni bu proje için seçenin Shifu olduğunu anladım. İnsanları kurtarmam için yolu Shifu açmıştı ve benden gayretle çalışmamı bekliyordu. Bu yolda, insani takıntılarımı ortadan kaldırabilmem için engellerle karşılaşmam kaçınılmazdı. Ancak ben çoğu zaman işleri kendi istediğim gibi yapmayı, her şeyin benim arzu ettiğim hâlde kalmasını ve kalbimin istediği gibi ilerlemeyi istiyordum.

Shifu şöyle diyor:

“Xiulian uygulamasına adım attığınız gün, hayatınızın akışı bir uygulayıcının hayat akışı haline dönüşmedi mi? Karşı karşıya geldiğiniz şeylerin hiçbirinin tesadüfen gerçekleşmediği doğru değil mi? Sizler Tanrısallık yolunda yürümüyor musunuz?” (Daha İleri Yükselmeler İçin Esaslar III, Avrupa Fa Konferansına) 

Aslında Shifu’nun benim için yaptığı ayarlamayı reddediyordum! Shifu’nun benim için düzenlediği yolu, kendi düşüncelerime göre değiştirmek istiyordum. Derinlere kök salmış “bencillik”, Fa ile gerçekten uyumlanmamı engelliyordu. Shifu’nun bana verdiklerini yeterince kıymetli görmemiş, Shifu’ya ve Dafa’ya karşı son derece saygısız davranmıştım.

İlk düşüncelerimin ne kadar korkunç olduğunu fark ettim. “Bencillik” denen bu insani kabuğu temelden anlayıp kıramazsam, eski güçlerin ayarlamalarını tanıyamaz ve reddedemezdim. Bu ise son derece tehlikeliydi. Yüreğimden derin bir pişmanlık duydum ve Li’den beni bağışlamasını istedim.

“Bencillik” takıntımı fark ettikten sonra, şaşırtıcı biçimde Li’nin emekli maaşı davasındaki durum olumlu yönde gelişmeye başladı. Her şeyi bizim için yapanın Shifu olduğunu anladım. Süreç içinde belirleyici olan, bizim nasıl karşılık verdiğimizdi. İnsanları kurtarmayı ilk sıraya koymalı, içimize bakmalı, insani takıntıları ortadan kaldırmalı ve Shifu’nun istediği şeyi uyum içinde desteklemeliydik.

Son Söz

Emekli maaşı projesi hâlâ devam ediyor. Artık görevimi bilinçle ve gayretle yapmanın, yalnızca sözle sınırlı olmadığını anlıyorum.

Shifu şöyle diyor:

“Eğer olaylar daha umutsuzmuş gibi görünürse, muhtemelen gözlerinizin önünde bir umut ta belirecektir. Özellikle kendinizi çok sıkılmış hissettiğiniz zamanlarda, aslında muhtemelen kudretli erdeminizi oluşturmaktasınız. Umuyorum ki, iyi bir şekilde işbirliği yapabilmeyi, yeterince güçlü doğru düşüncelere sahip olmayı, olaylara sürüklendiğinizde kendi içinize bakabilmeyi ve xiulian'e ilk adım attığınızdaki gibi heyecanlı olabilmeyi başarırsınız.” (Bir Dafa Uygulayıcısı Ne Demektir?) 

Shifu’nun sözlerini izleyecek, uygulayıcı arkadaşlarla aramızdaki kader bağını kıymetli görecek, iyi işbirliği yapacak ve birlikte gayretle xiulian uygulayacağım. Xiulian yolumuzda birlikte sağlam adımlarla ilerleyecek ve misyonumuzu yerine getireceğiz.

Teşekkürler Shifu, teşekkürler uygulayıcı arkadaşlar!

(Minghui.org'da düzenlenen 22. Çin Fa Konferansı için seçilen makale) 

Orijinal Çince makale