(Minghui.org) Başkan seçilen Donald Trump’ın yakın zamanda Grönland, Panama Kanalı ve “Amerika Körfezi” ile ilgili vizyonunu ortaya koyması, Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) geniş çaplı eleştirilerine neden oldu. Durumu bilmeyen bazı kişiler, Trump’ın önerilerini abartılı bulabilir.
Ancak, Amerika kıtasına daha geniş bir perspektiften bakıldığında farklı bir tablo ortaya çıkmaktadır: ÇKP yalnızca ABD’yi yumuşak gücüyle sızdırmakla kalmamış, aynı zamanda ABD’nin çevresindeki hemen her bölgeyi nüfuz alanı içine almıştır.
ÇKP’nin Küresel Genişlemesi
Daha spesifik olarak, ÇKP stratejik olarak ABD’yi hem kuzeyden hem de güneyden kıskaca almaktadır. Kuzeyde, Kanada hükümeti Çin rejimi karşısında nispeten zayıf bir duruş sergilemiştir. Örneğin, Meng Wanzhou olayında, Kanada vatandaşları Çin’de keyfi olarak hapsedilmişken, Meng Kanada’da korumalar eşliğinde süpermarketlere gidebilmiştir. Güneyde ise ABD’ye fentanyl akışı ve Meksika’daki bir Çin fabrikasının elektrikli araçları ABD’ye ihraç etmek için bir merkez olarak planlanması gibi durumlar gözlemlenmektedir.
Meksika Körfezi’nin batısı ve güneyinde bulunan Küba ve Latin Amerika, genellikle ÇKP’nin “arka bahçesi” olarak görülür. Venezuela da Çin’in eski dostlarından biri olarak kabul edilir. Güney Amerika’daki Peru ve Şili, Bir Kuşak ve Bir Yol Girişimi’nin imzacılarıdır ve Brezilya, BRICS ülkelerinden biri olarak Çin ile yakın ilişkilere sahiptir.
Panama Kanalı, 1904 yılında ABD tarafından inşa edilmiştir. Başkan Jimmy Carter, 1977’de bir anlaşma imzalayarak kanalın kontrolünün 1999’da Panama’ya devredilmesini sağlamıştır. Günümüzde ABD, kanalın ana kullanıcısı olup, yük hacminin %74’ünü oluşturmaktadır. Panama Kanalı, ABD ulusal güvenliği açısından stratejik bir öneme sahiptir; ancak Panama üzerindeki gerçek kontrol, etkin bir şekilde ÇKP’nin elindedir. Ekonomik araçlar aracılığıyla ÇKP, Atlantik ve Pasifik Okyanuslarında savaş gemilerinin demirlemesine olanak tanıyan 40’tan fazla limana sızmıştır. Bu limanlar, dünya genelinde yayılmış durumdadır. Panama Kanalı’ndaki birkaç liman da ÇKP’nin kontrolü altındadır.
Grönland, dünyanın en büyük adasıdır ve burada bulunan nadir toprak elementleri, ABD’dekinden daha bol miktardadır. Nadir toprak elementleri, ÇKP’nin ABD’nin teknoloji ambargosuna misilleme yapmak için kullandığı önemli bir araçtır. 2023 ve 2024 yıllarında ÇKP, askeri alanda geniş kullanım alanı olan nadir toprak elementlerinin ABD’ye ihracatını iki kez yasaklamıştır.
Ayrıca, Arctic Institute’e göre, Çin son yıllarda Arktik bölgesindeki askeri kapasitesini güçlendirmeye başlamış ve bu durum Grönland’ı stratejik bir yer haline getirmiştir. Danimarka, İskandinav ülkeleri arasında Çin’in tek kapsamlı stratejik ortağıdır.
ÇKP’ye karşı mücadelede lider güç olan ABD, Çin rejiminin küresel genişlemesini sınırlamak için stratejik önlemler ve somut adımlar atmalıdır. Aksi takdirde, ÇKP’nin etkisi büyüdükçe daha fazla bölgede istikrarsızlık ve kargaşa görebiliriz.
Yumuşak Güç ve Mavi-Altın-Sarı Projesi
ÇKP’nin ABD’ye yönelik kültürel yumuşak gücü ve nüfuz girişimi, aslında bir tür istiladır. Bu strateji birkaç bileşenden oluşmaktadır: Bir Kuşak ve Bir Yol Girişimi aracılığıyla ABD’yi küresel olarak kuşatma, Konfüçyüs Enstitüleri üzerinden casusluk ve istihbarat toplama, dünya fabrikası konumunu kullanarak siyasi etkileşim dayatması, RMB’yi uluslararası rezerv para birimi olarak doların yerine geçirmek, medya rüşveti ve uzun kol yargı yetkisi. Batılı bir gazetenin Falun Gong’a yönelik yakın zamanda gerçekleştirdiği saldırı, bunun tipik bir örneğidir.
Daha yakından incelendiğinde, benzer birçok faaliyet görülebilir. Örneğin, ÇKP, kamuoyu, bilgi ve hukuki savaş gibi üç tür savaş yürütmenin yanı sıra siber saldırılar düzenlemekte, teknoloji ve fikri mülkiyet çalmaktadır. Ayrıca, muhalifleri baskı altına almak için ABD’de polis karakolları kurmuştur.
Mavi-Altın-Sarı Projesi
Mavi-Altın-Sarı Projesi, ÇKP tarafından yürütülen bir tür sınırsız savaş stratejisidir. Bu, birleşik cephe ve içsel çözülme yöntemidir ve nükleer savaştan daha güçlü bir etki yaratabilir. “Mavi” ağ izleme, çevrimiçi yalan haberlerin ve finansal bilgilerin yayılmasını ifade eder. “Altın” rüşveti temsil ederken, “Sarı” ÇKP ajanı olarak görev yapan kadınların cazibesiyle yapılan baştan çıkarmayı simgeler.
Başlangıçta Mavi-Altın-Sarı Projesi yalnızca ABD ve Tayvan’daki politikacıları hedefliyordu, ancak artık herkesi hedef almaktadır. Örneğin, yüz binlerce Amerikalı TikTok kullanıcısının ÇKP’nin Xiaohongshu (Kırmızı Not) platformuna geçişi bu projenin tipik bir örneğidir. Kendilerini “TikTok mültecileri” olarak adlandıran Y Kuşağı, Z Kuşağı ve Alfa Kuşağı’ndan birçok Amerikalı, ne yazık ki bu projenin kurbanı olmuştur.
Y Kuşağı, 1980’ler ile 1990’lar arasında doğan, rahatına düşkün ve yüksek teknoloji ürünlerine ilgi duyan bireyleri ifade eder. Z Kuşağı, 1990’lar ile 2010’lar arasında doğmuş, dijital medyayla büyüyen bir nesildir. Alfa Kuşağı ise dijital medya ve akıllı telefonlara daha da bağımlıdır, bu da ÇKP’nin küresel hegemonya hedefini gerçekleştirmek için “Mavi” birleşik cephe stratejisinde çekici bir hedef haline gelmektedir.
Özgür Dünyayı Korumak
Genç ve benzersiz bir ülke olan Amerika Birleşik Devletleri, dünya düzenini korumada önemli bir rol oynamıştır. Komünist Çin ile karşılaştırıldığında, temel olarak karşıt tercihler yapmıştır; ÇKP’nin diktatörlüğü yerine demokratik anayasalcılığı, komünist tekeller yerine özel ekonomiyi benimsemiştir. ABD, çeşitli ülkelere (Qing Hanedanı döneminden itibaren Çin dahil) yardım etmiş, dünya barışı için müzakere etmiş ve savaşmıştır. Buna karşılık, ÇKP her zaman ABD’yi ölümcül bir düşman ve dünyayı komünizmle ele geçirme yolunda büyük bir engel olarak görmüştür.
Çin gelecekte dünyanın merkezi haline gelse bile, bu Çin kesinlikle ÇKP yönetimi altındaki bir Çin olmayacaktır; bunun yerine, ÇKP’nin dağılmasından ve geleneksel değerlerin yeniden canlanmasından sonra yeni bir Çin olacaktır. Bu, sınırsız savaşlarla değil; komünizmin ortadan kalkmasıyla, geleneksel değerlerin ve ortak iyiliğin tüm dünyadan insanları cezbetmesiyle mümkün olacaktır.
Özgür dünya, ancak ABD ÇKP’nin genişlemesini durdurmayı başarırsa varlığını sürdürebilir. Başka bir deyişle, ÇKP’ye tamamen karşı çıkarak daha güçlü bir Amerika ve daha iyi bir dünya inşa edebiliriz. Bu çabaların tümü, ÇKP’nin dağılmasına ve insanların Mavi-Altın-Sarı Projesi’nin etkisinden uzak kalmasına yardımcı olacaktır.
Telif Hakkı © 2025 Minghui.org'a aittir. Her hakkı saklıdır.
Kategori: Haber Yorumu