(Minghui.org) Ben 1996 yılında Dafa’yı elde etmiş bir uygulayıcıyım. Bunca yıl boyunca türlü zorluklar yaşadım; Shifu’nun koruması sayesinde yoluma devam ettim. Bugün, uygulamam sırasında karşılaştığım bazı olağanüstü deneyimlerimi kaleme almak istiyorum.
Fa’yı Yaymaya Giderken – Ters Esen Rüzgar, Seyir Rüzgarına Dönüştü
Kocamla ikimiz Dafa uygulamasına başladığımızda bu uygulamanın ne kadar iyi olduğunu anladık ve daha fazla insanın Dafa’dan haberdar olmasını istedik. Bu nedenle her gün dışarı çıkıp Fa’yı anlatıyorduk. Bir gün bisikletle başka bir uygulayıcıyı ziyarete gittim; onu, on kilometre uzaktaki bir dağ köyünde beraber Fa’yı anlatmak için davet edecektim. O sırada çok şiddetli rüzgar esiyordu. Diğer uygulayıcı durumu görünce, “Böylesine kuvvetli rüzgar varken ve üstelik yol boyu hafif yokuş çıkarken, bisiklet sürebilir misin?” diye sordu. Ben de “Sorun yok, Shifu bizi koruyor. Haydi gidelim!” dedim.
Gerçekten de öyleydi. Karşıdan esen rüzgara ve yokuşa rağmen bisikletimi sanki yokuş aşağı iniyormuş gibi zorlanmadan kullanıyordum; adeta birisi beni arkadan itiyor gibiydi. Bir süre gittikten sonra arkamı dönüp baktığımda, benimle birlikte yola çıkan uygulayıcının bisikletini iterek, büyük zorlukla yürüdüğünü gördüm; bisiklete binecek hali yoktu.
O an, “Neden o süremiyor da ben bu kadar rahatlıkla hedefimize ulaştım?” diye düşünerek anlam veremedim. Daha sonra Fa’yı okurken, Shifu’nun Zhuan Falun kitabında Dördüncü Ders’te söylediği şu sözleri gördüm:
“İyilik ve kötülük, kişinin tek bir düşüncesinden kaynaklanır. Bu tek bir düşüncedeki farklılık, farklı sonuçlara yol açabilir.”
İşte o zaman, aynı durumdaki bu büyük farklılığın, Shifu’nun sözünü ettiği Fa ilkesinin bir yönünü yansıttığını anladım.
İşkenceyle Kemikleri Sayılır Hale Gelen Kocam Dafa’yı Uygulayarak Eski Sağlığına Kavuştu
1999 yılının 20 Temmuz’unda Dafa ve Falun Gong uygulayıcıları, Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) iftira ve baskı dolu zulmüyle karşı karşıya kaldı. Bu süreçte, bizim de evimiz sık sık kasaba hükümeti ve karakol tarafından taciz edildi. Bazen günde birkaç kez geliyorlardı. Biz de onlara Dafa’nın güzelliğini, uygulama sayesinde bedensel ve zihinsel olarak nasıl fayda gördüğümüzü anlattık; ama dinlemediler. Bunun üzerine kocamla birlikte Pekin’e gidip Shifu ve Dafa’yı savunmaya, Dafa hakkındaki gerçeği anlatmaya karar verdik.
Henüz Pekin’e varmadan, yolda yakalanıp ilçe gözaltı merkezine götürüldük. O sırada orada birçok Dafa uygulayıcısı yasa dışı şekilde tutuluyordu. Kötü parti (ÇKP), hoparlörlerden yüksek sesle Dafa’yı karalayan yayınlar yaparken; biz uygulayıcılar da hep bir ağızdan Fa’yı ve Daha İleri Yükselmeler İçin Esaslar metinlerini ezbere okuyorduk. Ne yapacağını bilemeyen kötü polisler, bizi aç bırakarak ceza vermek istediler; yemek vermediler. Daha sonra günde sadece bir tane fare pisliği karışmış mısır ekmeği ve bir kase berrak çorba verdiler. Yarım ay bu şekilde devam edince, kocam çok zayıfladı; adeta tanınmaz hâle geldi.
Ardından polis onu gözaltı merkezine gönderdi; ölüm cezası almış ağır suçlularla aynı hücreye koydular. Gardiyanlar, diğer mahkûmları kocama saldırmaları için kışkırttı. Darp ettiler, küfrettiler, tekmelediler; demir tabanlı ayakkabıyla başına vurdular, kaburgalarını tekmeleyerek yaraladılar.
Bir ay sonra, eşimi salıverdiklerinde o kadar zayıflamıştı ki kemikleri sayılıyordu. Köylüler onu görünce şok oldular: “Nasıl olur da bir ay içinde bu kadar perişan hâle gelir? Artık hiçbir iş yapamaz hale gelmiş. Hem çocuklar da küçük, bu aile nasıl geçinecek?” diye hayıflanıyorlardı.
Fakat kocam bu düşünceleri asla kabul etmedi. Ne zaman ve nerede olursa olsun, Dafa’nın güzelliğini ve olağanüstülüğünü göstermeye devam etti. Birlikte yağ presleme işine başladık. Her gün yaklaşık 10-15 kilo ağırlığındaki demir levhaları taşıyıp duruyordu; buna rağmen ne yoruluyor ne de göğsünde bir ağrı hissediyordu.
Bir ay gibi kısa bir sürede 15 kilo aldı. Neredeyse günde yarım kilo alarak normal kilosuna döndü. Bu durum, onun üzerinde Dafa’nın güzelliğini ve olağanüstü gücünü bir kez daha kanıtlamış oldu.
Dafa’yı Uygulamaktan Tüm Ailemiz Faydalandı
Henüz Dafa’yı yeni edinmiş olduğum zamanları hatırlıyorum; oğlum altı, kızım dokuz yaşındaydı. Evimiz aynı zamanda bir egzersiz ve Fa çalışma noktasıydı; pek çok kişi gelip gidiyordu. Çocuklar da bizimle birlikte egzersiz yapmaya ve Fa’yı dinlemeye alışmışlardı. Oğlum o dönemde anaokuluna gidiyordu; her gün okuldan gelir gelmez ilk işi da kasetçaları açıp Shifu’nun derslerini dinlemek olurdu.
Bir gün, okulda tenefüs sırasında, büyük bir çocuk basketbol potasının altını sabitleyen taşı yerinden kaldırmış ve potanın oğlumun üzerine devrilmesine neden olmuş. Öğretmen onu hemen hastaneye götürmüş. Biz de hastaneye vardığımızda, aynı odadaki hastalar “Oğlunuz çok iyi, ‘Ben iyiyim, Falun Gong’u uyguluyorum, seruma da gerek yok’ diyor” diye anlattılar. Ben de fırsattan istifade ederek onlara Dafa’nın ne kadar iyi olduğunu, insanların nasıl iyi olmaya teşvik edildiğini, Shifu’nun uygulayıcıların bedenlerini nasıl arındırdığını, uygulayıcıları nasıl koruduğunu anlattım. Shifu’nun korumasıyla ertesi gün oğlum hastaneden taburcu oldu; hiçbir sorunu kalmamıştı.
Benzer bir olay da kızımın başına geldi. Kızım başka bir köyde okula gidiyordu. Okul dönüşü, ağzında sivri uçlu bir dikiş iğnesi varmış. Aniden ayağı bir taşa takılınca iğne boğazına kadar gidip gırtlağına saplanmış; ne yutabiliyor ne de çıkarabiliyormuş. Yanındaki arkadaşları onu hemen yakınlardaki bir sağlık ocağına götürmüş ama doktor yokmuş; eve dönmek zorunda kalmış. Bunu duyunca hemen köyümüzün doktorunu aradım, o da evde yoktu.
Çok telaşlandım; kızımı aldım ve kasaba sağlık merkezine gitmek üzere yola çıktık. Yolda aklıma geldi: “Ben bir Dafa uygulayıcısıyım; bir kişinin uygulaması tüm ailesine bile fayda sağlar. Kızım da Dafa’nın iyi olduğunu biliyor ve Shifu’nun koruması var. Bir şey olmayacak.” diye düşündüm. Kızıma “Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi, Falun Dafa iyi.” diye tekrarlamasını söyledim; ben de içimden Shifu’dan kızımı korumasını istedim.
Bunu henüz düşünmüştüm ki bir dakikadan kısa sürede kızım sevinçle “Anne, artık hastaneye gitmemize gerek kalmadı; o iğne yukarı geldi!” dedi. “Nasıl çıktı?” diye sorunca “Sadece bir kez yutkundum, iğne boğazımın içinden yukarı doğru çıktı,” dedi. Bunun Shifu’nun yardımı olmadan mümkün olmayacağını biliyordum. Normalde yutkunmak, iğnenin daha da aşağı gitmesine sebep olur. Oysa bu sefer iğne tam tersine yukarı çıkmıştı. Bu gerçekten de mucizeydi. Ben de Shifu’ya, kızımı kurtardığı için şükran duydum.
Kötü Niyetli Karikatürleri Temizledik - Mart Ayında Kar Yağdı
Bir defasında, köyümüzün yönetim ofisinin duvarına Dafa’ya iftira atan karikatürler çizilmişti. Yol kenarında olduğundan, gelip geçen çok kişi görüyordu. Bu karikatürlerin insanları zehirlemesine izin veremezdik; mutlaka temizlememiz gerekiyordu. Birkaç uygulayıcıyla konuşup beyaz boya ve fırça satın aldık. Akşam olduğunda, parlak ay ışığında çizimlerin üzerini beyaz boyayla kapladık.
Eve dönerken, kullandığımız malzemeleri pek iyi muhafaza edemediğimiz için beyaz boyadan damlalar yola doğru dökülerek bir iz bırakmıştı. Üstelik evimiz yakın olduğundan, içimde bir an “Bu boya izlerini takip ederek evimizi bulabilirler!” diye kaygılandım. Ama hemen ardından “Biz en doğru işi yapıyoruz; insanların kurtulmasını istiyoruz ve Shifu bizi koruyor. Korkacak bir şey yok.” diye düşüncemi düzelttim.
Ertesi sabah kapıyı açtım, bir de ne göreyim; gece boyunca kalın bir kar tabakası yağmıştı! Üstelik Mart ayındaydık. Yerdeki o beyaz boya izleri tamamen örtülmüştü. Bu gerçekten çok şaşırtıcıydı! O an bir kez daha anladım ki aslında Shifu bizleri her zaman koruyordu.
Uygulamam süresince buna benzer pek çok olağanüstü olay yaşadım. Burada Shifu ve Dafa’ya şükranlarımı sunmak istiyorum!
Uygulamadaki seviyem sınırlı olduğundan, Fa’ya uymayan ifadeler varsa, lütfen merhametle düzeltiniz.
Telif Hakkı © 2025 Minghui.org'a aittir. Her hakkı saklıdır.
Kategori: Uygulama Yolculuğu