(Minghui.org) 1998 yılının başında Fa’yı elde ettikten sonraki yirmi yılı aşkın uygulamam süresince, Dafa’nın olağanüstü ve mucizevi doğasını pek çok kez şahsen deneyimledim. Shifu biz uygulayıcılar için o kadar çok şey yaptı ki ona duyduğum minnettarlığı insan diliyle ifade etmek mümkün değil. Burada, biri erkek, biri kız iki torunumun Dafa’dan nasıl fayda gördüklerine dair yaşadıklarımı, diğer uygulayıcı arkadaşlarımla paylaşmak istiyorum.
Erkek torunum küçükken, başlangıçta ona bakıcı bakıyordu ve sık sık soğuk algınlığı, ateş gibi rahatsızlıklar nedeniyle hastaneye gidiyordu. Bu durumu görünce “Artık ben bakayım.” diye düşündüm. O andan itibaren, torunum bir daha hastaneye gitmek zorunda kalmadı. Gerçekten de Shifu’nun söylediği “Bir kişi uygulama yaparsa, tüm aile fayda görür” (2003 Atlanta Fa Konferansı) sözüne birebir tanık oldum.
Kız torunum doğduktan sonra ona da ben bakmaya başladım. Kız torunumun doğumunun üçüncü günüydü, ona “Falun Dafa iyi! Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi!” cümlelerini hatırlamasını söyledim. Daha sözümü bitirir bitirmez, yüz ifadesi bir anda dikkat kesildi, sonra da gülümsedi. Üç günlük bir bebek gülümsemişti; bu gerçekten çok şaşırtıcıydı. Çünkü yaşamı Dafa için gelmişti ve kalben sevinmişti.
Kız torunum iki yaşındayken, bir gün kanepede onunla oynuyordum. Birden:
“Bir gün cennetlere yükseleceksiniz
özgür ve dizginsiz....
Fa'nın sınırı yoktur” (Hong Yin, “Yemini Gerçekleştirmek”)
diyerek kendi kendine mırıldandı. Ona “Bu Fa’yı nasıl ezberledin? Sana öğretmemiştim ki.” diye sordum, güldü. O günden sonra ben de ona sık sık Hong Yin’deki şiirleri okutmayı, ezberletmeyi sürdürdüm.
Kız torunum iki buçuk yaşına geldiğinde kreş serüveni başladı. Her gün onu taksiyle götürüp getiriyordum. Taksilerde mutlaka şoföre Falun Dafa hakkındaki gerçekleri anlatırdım. Bir gün kreşin kapısına yaklaştığımızda, ben henüz konuşmaya başlamamıştım, kız torunum telaşla “Babaannem, niye hala anlatmıyorsun?” diye beni uyardı. Bunun üzerine hemen şoföre Dafa’nın gerçeğini anlattım; o da Çin Komünist Partisi ve bağlı gençlik örgütlerinden (Gençlik Birliği veya Genç Öncüler) ayrılmayı kabul etti. Torunum da keyifle taksiden indi. Anladım ki bu olay Shifu’nun torunumun ağzıyla bana hatırlatma yapmasıydı.
Bir başka sefer, kreş öğretmenine Dafa gerçeğini anlattım. Öğretmen, “Kreşimizde hastalanırlarsa diye ilaç getirmeyen çocuk yok, bir tek sizin torununuz hiç ilaç getirmedi. Ayrıca o hiçbir zaman diğer çocuklarla kavga da etmiyor.” dedi. Ben de bunun Falun Dafa’nın kutsaması sayesinde olduğunu anlattım. Sonunda öğretmen Çin Komünist Partisi ve ona bağlı tüm örgütlerden ayrılmaya karar verdi.
Kız torunum ilkokul birinci sınıfa başladığında, bir gün eve geldi ve “Babaanne, çabuk benim kırmızı fularımı (Genç Öncü üyelerinin taktığı kırmızı boyunluk) iade et, öğretmen beni takmaya zorladı.” dedi. Küçüklüğünden beri gerçeği bilen çocuk, gerçekten de farklı oluyor.
Dafa’ya İçten İnancın Getirdiği Kutsama
Kız torunum beşinci sınıftayken, bir tatil günü birkaç arkadaşıyla birlikte site içindeki yüksek katlı bir binanın üst katına çıkmış. Eve döndüğümde, “Babaanne, gel bir bak, sana bir şey anlatacağım.” diye beni çağırdı. Meğer binanın tepesinde bir deste Dafa içerikli broşür bulmuş ve hepsini kucaklayıp sitedeki ağaçlık alanda saklamış. Sonra beraber gidip broşürleri aldık ve eve getirdik. O tek tek hepsini inceledi, okudukça da çok mutlu oldu.
Kız torunumun okul başarısı her zaman sınıfında üst sıralarda oldu. Bir sınavda henüz cevaplarını bitiremeden öğretmen kağıtları topladığı için endişeyle “Bu sefer notum pek yüksek olmayacak, sınıf arkadaşlarımın önünde küçük düşeceğim.” diye üzülüp eve döndü. Ona “Çok fazla düşünme, elinden geleni yaptın, gerisi nasipse olur. Üstelik başkalarının ne düşündüğüne dair gurur meselesini de fazla önemseme. Her şeyi doğal akışına bırak.” dedim. O da rahatladı. Sonuçlar açıklanınca, öğretmen annesine önceden söyledi: Kız torunum sınıfında birinci, sınava katılan diğer tüm şubeler genelinde de üçüncü olmuştu. Bu haberi duyunca hiç de heyecanlanmadı, çok sakin ve alçakgönüllü davrandı. Her ne kadar benim gibi bir Dafa uygulayıcısı olmasa da Dafa’nın prensipleri onun ruhunun derinliklerine kök saldı.
Bir defasında öğretmenler odasına girerken, içerideki tüm öğretmenlerin aynı anda ona baktığını anlattı. İçlerinden biri, “Keşke bütün öğrenciler senin gibi olsa.” demiş. Daha sonra, il genelindeki bir yarışmada “Üstün Başarı Gösteren Öğrenci” seçildi; takdirname ve ödül parası aldı. Bu övgü, aslında tamamen Dafa’ya ve Shifu’ya aittir. Çünkü Dafa’nın ilkelerine uyduğu için derslerinde başarılı oldu ve öğretmenlerin takdirini kazandı.
Umarım herkes Falun Dafa’yı doğru bir şekilde anlayabilir, Dafa’nın gerçeğini öğrenebilir ve Dafa’ya uyum sağlayabilir. Dilerim bütün canlılar Dafa tarafından kurtarılırlar.
Shifu’nun önünde sonsuz minnettarlıkla, saygıyla eğiliyorum.
Telif Hakkı © 2025 Minghui.org'a aittir. Her hakkı saklıdır.
Kategori: Kendini Geliştirme