Gerçeği Açıklama İçin Çin’e Telefon Açarken Kendimi Geliştirmek

(Minghui.org) İki buçuk yıldır RTC platformunda telefon aramaları yapıyorum. Bu süreçte xinxing seviyem sürekli olarak gelişti. Shifu’nun beni aydınlatması ve diğer uygulayıcıların yardımı ile teşvikleri sayesinde nihayet bu telefon görüşmelerinde gerçeği açıklamayı öğrendim. Burada, bu aramaları yaparken edindiğim bazı deneyimleri paylaşmak istiyorum.

Çin’deki insanlara gerçeği açıklamak için telefonla aramalar yapmaya ilk başladığımda, iki saatten fazla süren görüşmelerin ardından ancak bir ya da iki kişiyi Çin Komünist Partisi’nden (ÇKP) ve ona bağlı örgütlerden ayrılmaya ikna edebiliyordum. Bu telefon görüşmelerinde çatışmalarla karşılaştıkça içime baktım ve takıntılarımı bulmaya çalıştım. Bunu daha fazla Fa çalışarak ve günlük gelişimime odaklanarak yapabildim. Her gün aramalardan sonra, hangi noktalarda eksik kaldığımı ciddiyetle düşündüm ve bir sonraki görüşmede bunları düzelttim. Ayrıca, zaman buldukça diğer uygulayıcıların bu konudaki deneyim paylaşımlarını dinledim. Bu şekilde, zamanla telefonda gerçeği açıklamayı öğrenmiş oldum. Tabii ki, bu konuda benden çok daha iyi olan diğer uygulayıcılarla aramda hâlâ bir fark var.

Çin’deki insanlara telefonla nasıl ulaşacağımı ilk öğrendiğim zaman Çin Yeni Yılı’ydı. Tatil sırasında önce kendi ailemi aradıktan sonra aniden fark ettim ki telefonla gerçeği açıkladığım canlılar da aslında benim akrabalarımdı. Ayrıca, telefonu açar açmaz dinlemek istemeyen ve hemen kapatan kişilerin bunu yapmasının sebebinin benim yeterince merhametli olmamam ve onları ailem gibi görmemem olduğunu anladım. Onlara bakış açımı değiştirdikten sonra, telefon görüşmelerimin etkisi çok daha iyi oldu ve konuşmalarımda daha içten hissettim. Telefonda gerçeği açıklamaya devam ettikçe, insanlar daha istekli dinlemeye başladılar ve beni daha az sıklıkla yüzüme kapattılar.

“Aile Uyumu” ve “Her Şeyde Bolluk”

Shifu, insanlara gerçeği açıklamanın bizim için ne kadar önemli olduğunu açıkça belirtti. Bunun üzerine düşündüğümde, bu süreçte farklı türde insanlarla karşılaşırken merhametli olmamız, sakin ve huzurlu bir zihne sahip olmamız gerektiğini fark ettim. Ses tonumuzu kontrol etmeli ve her zaman nazik olmalıyız. Bu çok önemli. Aynı zamanda, aceleci davranmamalı, aradığımız kişilerin kalbindeki düğümleri çözmeye odaklanmalıyız. Bu yüzden, sıradan insanların yüzeyde görünen yanıltıcı tepkilerine kapılmamalı ve onları kendi akrabalarımız gibi görmeliyiz.

Bir görüşmem sırasında bir adam telefonu açtı. Daha konuşmaya başlar başlamaz eşi küfür etmeye başladı. Küfürler oldukça ağırdı ve adam telefonu kapattı. Tekrar aradım, yine açtı ama birkaç kelime konuştuktan sonra tekrar kapattı. Üst üste üç kez böyle oldu. Sonunda bana tekrar aramamamı söyledi, çünkü eşinin yanında konuşmasının uygun olmadığını ima ediyordu. Tam o anda eşi telefonu kaptı ve bana hakaret etmeye başladı. Ona, “Ablacığım, kızma, öfkelenmek sağlığın için iyi değildir. Seni aramamın tek nedeni sana iyi bir haber vermek istemem, sadece güvende olmanı diliyorum. Günümüz toplumu çok karışık, bu yüzden aramam hakkında fazla düşünmene şaşırmıyorum,” dedim. Kadın yavaş yavaş sakinleşti. Ona sabırla gerçeği açıkladım ve sonunda anladı. Bana, kendisinin ve eşinin Parti üyesi olduğunu söyledi. Bunun üzerine, onlara ÇKP’den ayrılmaları için Jiahe ve Wanshixing isimlerini önerdim. İkisi de mutlulukla kabul etti ve bana defalarca teşekkür ettiler. Bunun gibi birçok örnek yaşadım. Elbette, tüm bunlar Shifu’nun yardımı ve diğer uygulayıcılarla uyumlu iş birliği sayesinde mümkün oldu. Ben sadece gerekeni söyledim ve yapmam gerekeni yaptım.

Ses Tonu ve Nezaket, İnsanların Öfkesini Söndüren Bir Yangın Söndürücü Gibidir

Bazı insanlar telefonu açar açmaz küfür etmeye başlıyor ve beni hiç dinlemiyordu. Bu kişiler ÇKP’nin yalanlarıyla derinden zehirlenmişti. Telefon aramaları yapmaya ilk başladığımda, böyle insanlarla karşılaştığımda kendimi çok rahatsız hissediyor ve normal şekilde konuşamıyordum. O dönemde Fa çalışmamı artırdım.

Fa çalışarak, kalbimin derinliklerinden anladım ki onlar da kurtarılmayı bekliyorlar. Gerçeği bilmedikleri için zehirlenmişlerdi. Onlar en zavallı insanlar ama aynı zamanda Shifu’nun kurtarmak istediği kişiler. Ben bir Dafa uygulayıcısıyım, bu yüzden kendimi Fa’nın standartlarına göre disiplinli şekilde yönlendirmeliyim. Karşımdaki kişinin yüzeyde gösterdiği tepkilere kapılmamalıyım, söylediklerinden etkilenmemeliyim. Artık böyle insanlarla karşılaştığımda, konuşurlarken kalbimde doğru düşünceler yollayarak içlerindeki ÇKP’nin etkisini yok etmeye ve onların bilen taraflarının benimle konuşmasına izin vermeye çalışıyorum. Sonrasında sadece mutlu bir şekilde onlara Dafa’nın gerçeğini anlatıyorum. Aynı zamanda, gerçeği açıklarken kullandığımız nezaketin ve sakin bir ses tonunun gerçekten bir yangın söndürücü gibi olduğunu fark ettim. Günlük gelişimimizin de son derece önemli olduğunu anladım. Düşüncelerimize, sözlerimize ve davranışlarımıza dikkat etmeli, günlük yaşantımızda kendimizi geliştirmeliyiz ki gerçeği açıklama sürecinde giderek daha iyi hale gelelim.

Bir adam telefonu açar açmaz küfür etmeye başladı. Ona, “Kardeşim, neden bu kadar öfkelisin? Sana kötü bir şey yapmanı söylemiyorum ki. Sadece felaketlerden korunmanın iyi bir yolunu anlatıyorum. Şu anda dünyada o kadar çok felaket var ki… Yalnızca Tanrı’nın korumasını dileyebiliriz. ÇKP, insanlara örgütlerine katıldıklarında ömür boyu sürecek bir yemin ettiriyor. Falun Gong (Falun Dafa olarak da bilinir) ise sana felaketlerden nasıl korunacağını ve güvende kalacağını anlatıyor. Kardeşim, sence hangisi daha iyi?” dedim. Adam bir an duraksadı ve öfkesi yatıştı. Sonunda gerçeği anladı, ÇKP’den ayrılmayı kabul etti ve kendisi için aydınlık bir gelecek seçti.

Meğer Yeterince Merhametli Değilmişim

Beni dinlemeyen ve hakaret ettikten sonra telefonu kapatan insanlarla da karşılaştım. Ancak, karşımdaki kişinin yüzeydeki tepkilerinden etkilenmedim ve ona elimden geldiğince merhametle konuştum. Ne kadar dinleyebiliyorsa, o kadarını duymasını sağladım. İçimden, “Belki bir sonraki sefer telefonu açtığında daha fazla gerçeği açıklama fırsatı bulurum,” diye düşündüm.

Böyle insanlarla karşılaşmam tesadüf değildi. Her gün telefon görüşmelerimi tamamladıktan sonra içime bakarak insani takıntılarımı bulmaya çalıştım—övgü duymaya olan bağlılığım, itibarımı koruma isteğim, rekabetçi zihniyetim, şehvet arzusu gibi… O gün gerçekten hiçbir takıntı bulamazsam, o kişiye önceki hayatımdan bir borcum olduğunu düşünürdüm. O halde sadece bir gülümsemeyle bu borcu ödemem gerekirdi. Bunları düşündüğümde gözyaşlarımı tutamıyordum. Shifu’nun özenle yaptığı düzenlemeler, merhameti ve çektiği acılar için derin bir minnettarlık hissediyorum.

Bir görüşmemde bir adamla konuştum. Gerçeği açıkladığımda beni dinledi ve Komünist Partinin kötü doğasını zaten bildiği anlaşılıyordu. Fakat ona defalarca açıklama yapmama rağmen, ÇKP’den ayrılarak kendisini güvende tutmasını önerdiğimde “Evet” demedi. Bunun yerine her seferinde sadece “Teşekkür ederim,” dedi. Belki korkuyordu, belki de endişeliydi. Doğru düşünceler yollama vaktinin yaklaştığını fark ettiğim için telaşlandım ve ona, “Kardeşim, belki de kendimi yeterince açık ifade edemedim. Umarım gelecekte bir kez daha aranırsın ve kendin için doğru seçimi yaparsın. Senin için aydınlık bir gelecek diliyorum,” dedim. Yine sadece teşekkür etti ve ben de telefonu kapattım.

Doğru düşünceler yollarken, Shifu bana kalın bir buz ve kar tabakasıyla kaplanmış bir insanın görüntüsünü gösterdi. Dıştaki buz erimişti, ancak içeride hâlâ ince bir kırağı tabakası vardı. O anda, merhametli Shifu’nun bana biraz önce gerçeği açıklarken yeterince nazik olmadığımı, sabırsız ve telaşlı davrandığımı gösterdiğini fark ettim. Gözyaşlarım hemen akmaya başladı ve içimden, “Shifu, hata yaptım. Yeterince merhametli değildim ve doğru düşüncelerim de yeterli değildi. Onun arkasındaki kötü unsurları tamamen yok edemedim. Lütfen bana bir şans daha ver, Shifu,” diye geçirdim. Ancak, o kişiyle bir kez daha nasıl konuşabileceğimi bilmiyordum. Üç gün sonra mucizevi bir şey oldu. O kişiyi yeniden telefonla aradım. Bu kez onunla konuştuğumda, ÇKP’nin kötü örgütünden ayrılmayı sevinçle kabul etti ve kendisi için aydınlık bir gelecek seçti. Onun adına gerçekten mutlu oldum.

Bir kez daha, her şeyi aslında Shifu’nun yaptığını ve bize yardım ettiğini derinden hissettim. Shifu her zaman yanımızda, bizi izliyor ve koruyor. Biz içtenlikle ve doğru düşüncelerle hareket ettiğimiz sürece, Shifu’nun bizim için düzenlediği her şey en iyisidir.

Tüm Canlılar Kurtarılmayı Bekliyor ve Bizi Aileleri Gibi Görüyor

Bir telefon görüşmem sırasında küçük bir kız çocuğuyla karşılaştım. Konuşmamız boyunca çok iyi anlaştık. Bu çocuk aynı zamanda çok nazikti. Gerçeği anladı ve mutlu bir şekilde kötü ÇKP’nin Genç Öncüler örgütünden ayrıldı. Konuşmamız sona ermek üzereyken küçük kız, “Teyze, sana bir şey söylemek istiyorum ama kimseye anlatmamalısın,” dedi. Ardından, intihar etmek için bir binadan atlamak istediğini söyledi. Anne ve babası boşanmıştı, hasta olan büyükbabasının evinde yalnız kalmıştı. Annesini çok özlüyordu ve artık yaşamak istemediğini söyledi. Ona güçlü olması gerektiğini, yaşaması gerektiğini ve annesinin gelip onu almasını beklemesini söyledim. Bu çocuk çok olgundu. Bana annesinin telefon numarasını verdi ve ondan ÇKP’den ayrılmasını ve güvende olmasını sağlamamı istedi. Bunun gibi birçok duygusal deneyim yaşadım.

İnsanlar gerçekten bizim onları kurtarmamızı bekliyor. Onlar da bizi akrabaları gibi görüyor. Şimdi, Çin’e gerçeği açıklamak için telefon görüşmeleri yapmayı hayatımın en önemli parçası olarak görüyorum. Her gün beş ila sekiz saat boyunca bu telefon görüşmelerini yapabiliyorum ve zamanım olduğunda mümkün olduğunca çok kişiyle konuşmaya çalışıyorum. Bu süreçte, Shifu’nun merhametli koruması altında ailevi sıkıntılarımı ve hastalık karmasını da aştım. Bir mürid, Shifu’nun lütfunu kelimelerle ifade edemez.

Gelecekteki uygulamamda, Fa’yı daha fazla ve daha iyi çalışacak, kendimi iyi geliştirecek, daha fazla insanı kurtaracak ve tarih öncesi yeminimi yerine getireceğim. Teşekkür ederim, Shifu! Teşekkür ederim, uygulayıcı arkadaşlar!

Orijinal Çince makale