(Minghui.org) Daha fazla canlıyı kurtarabilmek için merhamet ve doğru düşünceler geliştirmek gerekir. Falun Dafa’yı uygulayarak geçirdiğim yirmi yılı aşkın sürenin ardından, tüm uygulama sürecinin evrenin özelliği olan Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü’ye sürekli olarak uyum sağlamak olduğunu anladım. Dafa bana fiziksel ve zihinsel olarak fayda sağladı. Aşağıda, diğer uygulayıcılarla birlikte daha gayretli olabilmemiz için bazı deneyimlerimi paylaşmak istiyorum.

Gerçeği Yaymak İçin Zamanla Yarışmak

Bir uygulayıcıyla eve yürüyordum. O sırada bir binanın koridoruna girip Falun Dafa hakkında gerçeği açıklamaya başladı. Dışarı çıktığında bana şöyle dedi: “Ne zaman mümkünse, Dafa hakkında gerçeği açıklayan bir broşür as, dağıtabiliyorsan dağıt, konuşabiliyorsan konuş.” Onun bu basit sözleri, Shifu’ya yardım ederek insanları kurtarma sürecinde uygulamam boyunca bana çok yardımcı oldu.

Shifu bu dünyadaki insanlara büyük bir merhamet ve sevgi gösterdi. İnsanları kurtarma konusunda, çoğu zaman kendime zamanla yarıştığımı hatırlatıyor ve elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Elbette, bazen uygulamada geri kalmak, zulümden korkmak ya da yeterince doğru düşünceye sahip olmamak gibi yanlış durumlarım oluyor. Ancak yanlış durumumu düzelttikten sonra, yeniden yakalıyorum.

Zulüm başladıktan sonra, Minghui sitesindeki gerçeği açıklayan materyaller hem görselleriyle hem de edebi anlatımıyla çok güçlüydü; Dafa ve zulümle ilgili her yönü kapsıyordu. Bu materyaller canlıları kurtarmada çok etkiliydi. Ben de bunları yazdırıp insanlara dağıttım, sokak sokak dolaştım. Daha sonra diğer uygulayıcılar ihtiyaç duyduğunda bu materyalleri büyük miktarlarda üretmeye başladım. Minghui takvimleri çok popülerdi, bu yüzden onları da bolca ürettim. İnsanları kurtarmada çok etkili oldular.

Bir defasında bir uygulayıcıyla birlikte büyük bir pazar yerine, elimizde Minghui takvimleriyle dolu büyük bir çantayla gittik. İnsanlar takvimleri birkaç dakika içinde kapış kapış aldı. Biri yanıma koşup sonuncusunu aldı. Diğerleri hâlâ peşimden koşup takvim istedi ama elimde hiç kalmamıştı. Bu da onların kurtulmak için ne kadar istekli olduklarını gösteriyordu. Onlar adına çok üzüldüm ama bu durum inancımı daha da güçlendirdi ve canlıları kurtarma hızımı artırmak için bana ilham verdi.

Birkaç yıl boyunca, uygulamadaki durumum en iyi seviyedeydi. Gündüzleri gerçeği açıklayan materyalleri hazırlıyor, geceleri uygulayıcılarla birlikte dağıtıma çıkıyordum. Shifu’nun Fa’sı bana sonsuz güç verdi, doğru düşüncelerim güçlüydü ve tüm engelleri ve sıkıntıları ortadan kaldırıyordu. Sanki gökten gelen bir elçiydim, dünyaya gerçeği yaymakla görevliydim. Bu o kadar kutsaldı ki, çok mutlu oluyordum. Bazen gece yarısı eve dönüyordum ve tüm gün hiçbir şey yememiş ya da içmemiş oluyordum. Kimseyi uyandırmamak için sessizce biraz artan yemeği yiyordum.

Bazen motosikletle giderdik. Motosiklet bozulduğunda, bir uygulayıcı arkadaşımla birlikte gece yarısına kadar onu iterek eve dönerdik. Kışın motosikletten indiğimde ayaklarım o kadar üşüyordu ki bazen hissetmiyordum ve yürüyebilmek için bir süre beklemem gerekiyordu. Zorluklara rağmen kalbim sevinçle doluydu. O zamanlar, hayatımın en dolu ve en mutlu dönemiydi çünkü yeminimi yerine getiriyordum—Shifu’ya yardım ederek insanları kurtarıyordum.

Gerçeği açıklayan materyalleri dağıtmak üzere yola çıkarken, bir uygulayıcının arabasının arka koltuğunda otururken sık sık gözyaşları döküyordum, Dafa şarkıları söylüyor ve Shifu’nun öğretilerini ezberden okuyordum. Shifu’nun bana ve tüm canlılara olan sınırsız şefkatini hissedebiliyordum. Bunları yazarken tekrar gözyaşlarına boğuldum.

Zulme uğramamdan sadece birkaç yıl sonra, şehrin merkezi bölgesindeki bir ulaşım noktasında duruyordum, önümdeki kalabalık caddelere bakarken gözlerim dolmuştu ve şöyle düşünüyordum: “Shifu, bu kadar çok insanı nasıl kurtarabiliriz? Hepsini nasıl kurtarabiliriz?!” Endişeliydim. Eski güçlere karşı savaşıyor ve acilen insanları kurtarmaya çalışıyoruz.

Bazı insanlar bana, “Sizin eşyalarınız [Minghui takvimleri] harika” dediler. Bazıları daha önce de takvimlerimizi aldıklarını söyledi, diğerleri ise minnettarlıklarını ifade etti.

Pandemi Sırasında Merhametle İnsanları Kurtarmak

Shifu’nun Fa-düzeltmesi ilerledikçe, insanları kurtarmak daha da acil hale geldi. Sonra pandemi patlak verince, insanları kurtarma arzum daha da arttı çünkü her an birçok canlının kurtarılma fırsatı bulamayabileceğini fark ettim. Canlılara önem verdim ve onları kurtarma çabamdan asla vazgeçmedim. Bölgemiz kapandığında bile bir çıkış yolu bulmaya çalıştım. Karantina, bir Dafa uygulayıcısının insanları kurtarma iradesini durduramazdı. Kapatılmamış ana yollar boyunca materyaller dağıttım ve karantina başlamadan önce yerel mahallelerdeki dükkânlara gidip küçük şeyler satın alarak, dükkân çalışanlarına, müşterilere ve yoldan geçenlere Dafa hakkında gerçeği anlatmaya çalıştım.

Market dönüşü eve giderken durakta otobüs gelmediğini gördüm. Bu yüzden yürümeye başladım. Bir tarla üç tekerlekli aracı yanımdan geçti ve sürücüsü beni nazikçe araca aldı. Doğal olarak, sürücünün bu iyiliği ödüllendirildi. Ona gerçeği açıkladım. Dinlemekten memnun oldu, ben de onun adına sevindim. Eğer dışarı çıkmasaydım bu nasıl olabilirdi? Sadece dışarı çıkıp insanlarla temas ettiğimizde onları kurtarmak için daha fazla fırsat yakalayabiliriz.

Pandemi sırasında genellikle işe gitmem gerekmiyordu. Nadiren işe gittiğimde ise gözetim sistemini tamir eden birini gördüm. Ona gerçeği açıkladım ve Çin Komünist Partisi’nden (ÇKP) ve bağlı gençlik örgütlerinden ayrılmasına yardım ettim. İnsanlar COVID testi için sırada beklerken, bu fırsatı değerlendirip onlara Dafa’yı anlattım. Bazen sırf daha fazla insanla konuşabilmek için evimden uzakta COVID testi sırasına giriyordum.

Taksiyle işe giderken, şoföre Dafa’dan bahsettim. O, Dafa’nın güzelliğini, ÇKP’nin yalanlarını ve zulmü zaten biliyordu. Partiden ve gençlik örgütlerinden ayrılmanın birini güvende tutacağını da anlamıştı. Hatta zulmün perde arkasını biliyor gibiydi ama yine de ÇKP’den ayrılmayı reddetti. Onun çok iyi biri olduğunu hissettim ve neden ayrılmak istemediğini anlayamadım. Onun adına üzüldüm ve gözyaşı döktüm. Ona şöyle dedim: “Üzgünüm! Seni kurtaramamama neden olan bir hata yapmış olmalıyım.”

Parayı almak için arkasını döndüğünde, gözyaşlarımı gördü ve hemen, “Ayrılacağım, ayrılacağım,” dedi. Ağlamam beni bile şaşırtmıştı. Arabadan indim ve bir süre orada kaldım. Onun adına gerçekten çok sevindim ama Dafa sayesinde içimde bu kadar büyük bir merhametin gelişmiş olduğunu beklemiyordum.

Daha Fazla İnsanı Kurtarmak İçin Çabalamak

Falun Dafa hakkında insanlara gerçeği öğretmenin birçok yolu var. Dafa uğurlukları da sık kullandığım yöntemlerden biri.

Bir kavşakta karşıdan karşıya geçmeyi beklerken yaşlı bir adamla konuştum. Yolun karşısına geçmeyeceğini, otobüs beklediğini söyledi. Ben de hemen ona Dafa’nın gerçeğini anlatmaya başladım. Ağzımı açar açmaz Dafa’dan bahsettiğimi duydu ve telaşla, “Bende hiçbir şey yok,” dedi. Hemen ona bir uğurluk verdim. Memnuniyetle kabul etti ve cebine koydu. Uzun zamandır arzuladığı bir hazineyi bulmuş gibi çok mutlu görünüyordu. Onun adına çok sevindim.

Başka bir sefer, bölgede bir hukuk bürosu arıyordum. Bisikletli genç bir adam, Dafa uğurluklarını nereden bulabileceğini sordu. Ona bir tane verdim ve gerçeği açıkladım. Sevinçle kabul etti ve ayrıldı. Genç olması beni çok cesaretlendirdi çünkü tecrübelerime göre genellikle sadece yaşlı insanlar tanrıların ve Budaların koruyuculuğu fikrine inanıyor ve uğurluk almayı istiyor. Gerçeği açıkladıktan sonra genellikle arabalı erkeklere de uğurluk veriyorum ki dikiz aynalarına asabilsinler.

Bisikletle bir uygulayıcının evine gidiyordum. Neredeyse varmak üzereyken, kapısının önündeki taburede oturmuş yaşlı bir kadının bana bakarak durduğunu gördüm. Birkaç dakika geç kaldığım için uygulayıcının evine yetişmeye çalışıyordum. Ama kadın ben yanından geçerken bakmaya devam ettiğini fark ettim. Arkamı döndüğümde gözleri hâlâ üzerimdeydi, sanki benden bir şey bekliyordu. Bu yüzden yanına gidip onunla konuştum.

Ona Falun Dafa’nın Buda Fa’sı olduğunu ve “Falun Dafa iyi, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi” sözlerini içtenlikle tekrarlayan birinin parlak bir geleceğe sahip olabileceğini söyledim. Ona bir Dafa uğurluğu verdiğimde, sakin ve sevinçli bir şekilde bluzunun içinden küçük bir çanta çıkardı, birkaç katmanını açtı ve içinde taşıdığı farklı türdeki uğurlukları bana gösterdi. Benim verdiğim uğurluğu da ekledikten sonra çantasını dikkatlice tekrar sardı. Çok mutluydu. Sanki beklediği şey tam da buydu. Benimle birlikte, “Falun Dafa iyi, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi” diye tekrar etti.

Ertesi gün kapının önünden geçerken, karşı kaldırımdaki kapının önünde bir çelenk gördüm. Meğer bir gün önce tanıştığım yaşlı kadın vefat etmiş. Neredeyse 90 yaşındaymış. Bunu öğrenince sakinleşmem biraz zaman aldı. Falun Dafa’yı uzun zamandır bekleyen bu kadar değerli bir hayatı neredeyse kaçırıyordum. Ama onun Dafa hakkındaki gerçeği öğrenmiş olmasına ve hayatı nereye giderse gitsin parlak bir geleceğe sahip olabilecek olmasına sevindim. Gönlümde, onun ruhunun iyi bir yere ulaşmasını diledim.

Orijinal Çince makale