(Minghui.org) Ben 70 yaşında bir kadın Falun Dafa uygulayıcısıyım. Shifu’ya, gerçeği açıklarken yaşadığım bazı deneyimleri haber vermek istiyorum.

“Sadece siz Falun Gong uygulayıcıları insanları kurtarıyorsunuz!”

Evimi yenilerken, tadilatçıya Falun Gong hakkındaki gerçekleri anlattım. Tiananmen'deki kendini yakma olayının, Falun Gong’a karşı nefret uyandırmak için kurgulandığını söyledim. Zhuan Falun kitabının 40’tan fazla dile çevrildiğini, yüz milyonlarca insanın Falun Gong uyguladığını, dünyanın dört bir yanındaki ülkelerin Shifu’ya takdir belgeleri verdiğini ve yalnızca Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) uygulayıcılara zulmettiğini söyledim.

“ÇKP Falun Gong’dan o kadar korkuyor ki... Sizce de çökmüyor mu? O kadar çok kötü şey yaptı ki, Tanrı onu yok edecek. Partiden [ve gençlik kuruluşlarından] ayrılırsanız güvende olursunuz,” dedim.

Tadilatçı, sahte bir isimle Parti, Gençlik Birliği ve Genç Öncüler'den ayrılmak istediğini söyledi. Falun Dafa’nın iyi olduğunu hatırlamasını söyledim. Bana teşekkür etti. Ben de, Shifu’ya teşekkür etmesi gerektiğini söyledim. O da öyle yaptı ve şöyle dedi: “Siz Falun Gong uygulayıcıları insanları kurtarıyorsunuz!”

“Bize çok iyi davranıyorsunuz”

2015 yılında, Falun Gong’a zulmü başlatan eski ÇKP lideri Jiang Zemin’e karşı suç duyurusunda bulunduğum için yasadışı bir şekilde tutuklandım ve gözaltı merkezine götürüldüm. İç Güvenlik Bölüm Başkanı, “Parti direktörü seni hapse atmamız için emir verdi,” dedi. Onlara, ÇKP ile iş birliği yapıp kötü şeyler yapmamaları gerektiğini, ancak bu şekilde iyi bir geleceğe sahip olabileceklerini söyledim.

Gözaltı merkezinde hiçbir emre uymadım: tutuklu üniforması giymedim, numaramı söylemedim, egzersizlerini yapmadım vs. Gardiyanlar diğer tutuklulara beni dövmeleri için emir verdi. Cezalandırıldım ve öğle saatlerinde iki saat nöbet tutmak zorunda kaldım. “Beni cezalandırıyorsunuz ama ben bu zamanı Falun Gong uygulamak için kullanacağım,” diye düşündüm. Bu durumu 100 günden fazla yaşadım.

Yeni Yıl yaklaşırken parası olmayan bir tutukluya meyve aldım ve ona Falun Dafa hakkındaki gerçekleri anlattım. Tutuklular bana, “Bizi dövdüğümüz için bize kızmıyor musun?” diye sordular. “Hayır kızmıyorum! Sadece erken çıkmak istiyorsunuz,” diye cevapladım.

Bir tutuklu şöyle dedi: “Bize çok iyi davranıyorsunuz. Zhengzhou’ya [şehri] geldiğinizde size iyi davranacağım.”

Kardeşim ÇKP’den Ayrıldı

2006 yılında çalışma kampından serbest bırakıldıktan sonra, üç yıldan fazla zamandır görmediğim ve 80’li yaşlarında olan anne babamı ziyaret etmeye gittim. Bazı şeyler hazırlayıp hediyeler aldım. Eve girerken erkek kardeşimi gördüm. Neden orada olduğunu sordum. Hastalıktan iyileşmekte olduğunu söyledi. Kemik veremi vardı ve ameliyat yaraları iyileşmemişti.

Oturduktan sonra ona, çalışma kampının Falun Gong uygulayıcılarına nasıl zulmettiğini anlattım. “Dafa için konuşmak üzere Pekin’e gittim ve Tiananmen Kapısı Kulesi’ne ‘Falun Dafa İyi’ yazılı bir pankart asmak istedim. Ama polis tarafından görüldüm ve asamadım. Tutuklandıktan sonra Pekin’den memleketime kadar ‘Falun Dafa iyi’ diye bağırdım,” dedim.

“Yedi gün açlık grevi yaptım ve serum verilmesi için hastaneye götürüldüm. Sonra zorla çalışma kampına gönderildim. Uyutmadan 24 saat boyunca ayakta durmak zorunda kaldım, gardiyanlar tutuklulara beni dövmeleri için emir verdi. Bir gün, bir tutuklu birinin beni görmeye geldiğini söyledi ve diğerlerine beni dövmek için kullandıkları aletleri saklamalarını söyledi. Bir odaya çağrıldım. Meğerse ailemin tanıdığı bir liderin geliniymiş. Üzerinde polis üniforması vardı [kaptandı].

“Bana, ‘Baban gece yarısı beni aradı, burada olup olmadığını sordu. Neden buradasın?’ dedi. Ona başımdan geçenleri anlattım. Bana, ‘Falun Gong uygulayıcılarını döverek öldürmek intihar sayılıyor. Bu üst düzeylerden gelen emir’ dedi.

“O gittikten sonra 20 günden fazla uyumadan ayakta durmaya zorlandım. Ayaklarım şişti, başım dönüyor ve her gün baş ağrısı çekiyordum. Yine de uygulamamdan vazgeçmedim, bu yüzden beni bağladılar ve vücuduma dışkı bulaşmış kirli tuvalet kâğıtlarını bantla yapıştırdılar.”

Bunları duyduktan sonra kardeşim, “Bu korkunç bir şey!” dedi. Ona Falun Dafa hakkında daha fazla şey anlattım. “Yurtdışındaki sizin insanlardan biri [bir Dafa uygulayıcısı] beni aradı. Onlarla bir saatten fazla konuştum. Bana Parti’den ayrılmak isteyip istemediğimi sordular,” dedi.

Kardeşime, “Ayrıldın mı?” diye sordum. “Hayır, hâlâ çalışmam gerekiyor,” dedi. Onun daire başkanı seviyesinde bir memur olduğunu biliyordum, bu yüzden telefonda ayrılmak zordu.

Ertesi gün, ona Falun Dafa hakkında daha fazla şey anlattım ve takma adıyla ÇKP’den ayrıldı. “Gelecekte Falun Gong dünyaya hükmedecek,” dedi. Birkaç gün sonra yarası iyileşti ve işe geri döndü. Dafa hakkındaki gerçeği anladı, ÇKP’den ayrıldı ve kutsama aldı.

Orijinal Çince makale