(Minghui.org) 2001 yılında Falun Dafa için adalet talebinde bulunmak üzere Pekin’e gittiğim için tutuklandım ve yerel bir gözaltı merkezine gönderildim. Şehirdeki 610 Ofisi'nin başkanıyla görüşmek için defalarca talepte bulundum. Sonunda geldiğinde agresifti ve Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) Dafa hakkındaki yalanlarını tekrarladı.

O konuştuktan sonra, “Öncelikle, hepimiz eğitimliyiz ve sizin yüksek lisans dereceniz var,” dedim. Gülümsedi ve bunu nasıl bildiğimi sordu. Ona, akademik yeterliliğinin çoğu diğer devlet görevlisinden yüksek olduğunu duyduğumu söyledim.

“Shifu bana Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkelerini izleyerek iyi bir insan olmayı öğretti—nazik olmaya, ahlakımı yükseltmeye ve ruhsal seviyemi geliştirmeye çabalıyorum. Bugünün maddiyatçı toplumunda bedenimi ve zihnimi arındırmak için sürekli olarak Dafa'yı kullanıyorum. Ama siz Shifu’ma iftira atıyorsunuz. Sizce ben nasıl hissediyorum?”

“Shifu’nuzdan nasıl bahsetmeliyim?” diye sordu. “Benim gibi Shifu ya da öğretmen deyin,” dedim. “Öğretmen diyeyim,” dedi. “İkincisi,” dedim, “terfi etmek istiyorsunuz. Ama başkalarına zulmederek yükselemezsiniz. Falun Dafa’ya iftira atıp uygulayıcılara zulmederseniz, insanlara zulmetmiş olursunuz. İnsanlara zulmetmenin ne faydası var? Belki de bunu yapan kişi bir araba kazasına uğrar ya da kariyeri biter.

“Üçüncüsü, daha çok para kazanmak ve daha büyük bir ev almak istiyorsunuz. Ama bunu başkalarına zarar vererek elde edemezsiniz. Dürüst ve iyi kalpli olmanız, çok çalışmanız, derslerinize sıkı çalışmanız ve kötü davranışlardan uzak durmanız gerekir.

“Dördüncüsü, kolluk kuvvetlerinde çalışıyorsunuz ve büyük bir gücünüz var. Bilge insanlar güçlerini iyi işler yapmak ve kendileri için erdem biriktirmek için kullanır. Güçlerini başkalarına zulmetmek için kullanmazlar.”

“Peki ben ne yapmalıyım?” diye sordu. “Çok basit,” dedim, “Silahınızın namlusunu bir santimetre yukarı kaldırın; Falun Dafa uygulayıcılarıyla ilgili meselelerle karşılaştığınızda onlara anlayış gösterin. Onları tutuklamayın ve tutuklanmış olanları serbest bırakın. Bu iyi işler yapmak, erdem biriktirmek demektir ve siz, çocuklarınız ve torunlarınız kutsanırsınız.”

İki saatten fazla konuştuk ve artık kibirli değildi. Sonunda başını önüne eğerek odadan çıktı.

Daha sonra hastalık izni aldığını ve altı yıl erken emekli olduğunu duydum.

610 Ofisi Lideri Görev Değiştiriyor

2007 yazında, Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı 610 Ofisi'nin başkanıyla bir konuşma yaptım. “Her yere sloganlar asıyorsunuz, ‘ÇKP cennet tarafından yok edilecek’ diyorsunuz ve Partiden ayrılmanın güvenlik getireceğini söylüyorsunuz. Yaptığınız şey Parti’ye karşı değil mi?” dedi. “Bu bir yanlış anlama,” dedim. “İyi insanlar ÇKP’nin çökeceğini size bildiriyor. Onu uygulayıcılar değil—cennet yok edecek. Bu, bir deprem uzmanının belli bir yerde 8 büyüklüğünde bir deprem olacağını söylemesi gibi. Uzman, insanların hayatlarını kurtarmak için tehlike bölgesinden uzaklaşmalarını ister.”

O anladı ve hemen ÇKP’ye küfretmeye başladı. Yıllar boyunca yaptığı tüm aşağılık şeyleri sıraladı. Daha sonra başka bir bölüme geçtiğini duydum.

ÇKP için çalışan birçok insan gerçeği biliyor. Bazıları komünist hayaletin kontrolü altında ve kendilerini bu durumdan kurtaramıyorlar. Bu da bizim doğru düşüncelerimizi ve merhametimizi kullanarak onları uyandırmamızı gerektiriyor.

610 Ofisi Personeli Zulüm Hakkındaki Gerçeği Anlıyor

Haziran 2015’te, Falun Dafa’ya zulüm emrini veren eski ÇKP başkanı Jiang Zemin’e karşı açılan davaya katıldım. Gerçek adımla dava açtığım için, çalıştığım yerdeki yönetici endişelendi ve benimle konuştu.

“Endişelenme,” dedim. “Jiang Zemin bir vatandaş ve ben de öyleyim; Jiang Zemin bir memur, ben de öyleyim. Falun Dafa insanlara iyi olmayı, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkelerini takip etmeyi, ahlakı yükseltmeyi öğretir. Uygulama yapmak insanların beden ve zihin sağlığını geliştirir. Jiang Zemin kıskançlık ve bencillikle hareket ederek onu bastırmakta ısrar etti ve bunu hâlâ sürdürüyor. Soykırım, işkence ve iftiradan suçludur. Gerçek adımla ona dava açtım ve vatandaşların yasal haklarını çiğnediğini söyledim. Yaptığım şey hem göksel prensiplere hem de halkın vicdanına uygundur.”

Yönetici, “610 Ofisi bizim seninle konuşmamızı istedi,” dedi. “Tamam,” dedim, “yarın 610 Ofisi’ne giderim. Benim ne tür bir insan olduğumu, işimi nasıl yaptığımı biliyorsunuz. İyi insanları, kendi çalışanlarınızı korumak sizin göreviniz ve hakkınızdır, dışarıdan gelenlerce ezilmemelisiniz.” O da, “Falun Dafa hakkında daha çok şey öğrenmeliyiz,” dedi. “Zulüm hakkındaki gerçeği bilmek herkes için faydalıdır,” dedim.

Şehirdeki 610 Ofisi’ne gittim. Ofisle daha önce birkaç kez muhatap olduğum için personeli tanıyordum. Birbirimizi selamladık ve ortam uyumluydu. Müdür yardımcısı bana bir fincan çay ikram etti ve beni aramaya niyetlendiğini söyledi. “Jiang Zemin’e açılan dava yüzünden iş yerimde çok gerginlik oldu, bu yüzden bugün dostça konuşmaya geldim ki herkes rahatlasın,” dedim.

Personel'e şöyle dedim: “Jiang Zemin’e gerçek adımla dava açmam vatandaş olarak yasal hakkımı kullanmamdır—insanların kötü şeyler yapmasını durdurmaya çalışıyorum. Falun Dafa’ya yapılan zulüm Çin’de anayasaya aykırı ve yasadışıdır. Anayasa, vatandaşlara inanç, ifade ve yayın özgürlüğü hakkı tanır. Çin’de Falun Dafa’yı bir tarikat olarak tanımlayan hiçbir yasa yoktur. Üçüncü olarak, Kamu Güvenliği Bakanlığı’nın 9 Nisan 2000 tarihli belgesinde tanımlanan 14 tarikat örgütü arasında Falun Dafa yer almamaktadır. Diğer bir deyişle, Kamu Güvenliği Bakanlığı Falun Dafa’nın tarikat olmadığını kabul etmektedir ve Çin’de Falun Dafa uygulaması yasa dışı değildir. Dördüncü olarak, 1 Mart 2011 tarihinde Yayın ve Basım Genel İdaresi Genel Müdürü tarafından imzalanan belgede de tüm Falun Dafa yayınlarının Çin’de yasal olduğu belirtilmiştir.”

Müdür yardımcısı, “Çin’deki tüm birimler, gazeteler, radyo ve televizyon dahil olmak üzere, Falun Dafa’nın yasadışı olduğunu söylüyor, bu yüzden biz de buna uymak zorundayız,” dedi.

Ben de, “Yasadışı bir emri uygulama sorumluluğundan kendinizi muaf tutmaya çalışmamalısınız. Falun Dafa’ya zulmetmeye yönelik herhangi bir yasal dayanak sunamıyorsunuz, bu da demektir ki Çin’de Falun Dafa’ya karşı yıllardır süren zulüm, yasaları ihlal eden suç teşkil eden bir eylemdir. Çin’deki kurumlar ve bireyler, zulme katılmaya zorlandıklarında ve suç işlemek durumunda kaldıklarında, en akıllıca olan şey silahın namlusunu bir santimetre yukarı kaldırmak değil midir? Bunu yaparak kişi hem kendisi hem de ailesi için bir çıkış yolu bırakmış olur,” dedim.

Hepsi bunu anladı. Müdür yardımcısı içtenlikle bana, “Biz iyi arkadaşız ve iyi arkadaş olarak kalacağız,” dedi. Elini sıktım ve “Size inanıyorum,” dedim. O günden bu yana, Jiang’a karşı açılan davalara katılan yerel uygulayıcılara zulmedilmedi.

Son Söz

Yıllar boyunca zulmü açığa vurmaya ve canlı varlıkları kurtarmaya kararlılıkla devam eden yerel uygulayıcıların tüm çaba ve başarıları, Dafa’nın verdiği cesaret, bilgelik ve yetenektir; tüm bunların ardında Shifu’nun merhametli desteği, koruması ve tüm canlıları kurtarmak için harcadığı büyük çaba vardır. Umuyorum ki dünya genelindeki uygulayıcılar birlikte çalışmaya devam eder, Fa-düzeltmesi uygulama yolunda daha büyük ilerleme kaydeder ve elimizde kalan sınırlı sürede daha fazla canlıyı kurtarır.

Teşekkür ederim Shifu!

Orijinal Çince makale