(Minghui.org) Çin Komünist Partisi (ÇKP), son yıllarda ekonomik gücünün artmasıyla birlikte Amerika Birleşik Devletleri de dahil olmak üzere diğer ülkelere gizlice yayılmasını derinleştirdi. Bazı Batılılar ÇKP’nin zararlı etkisini henüz fark etmedi ve bunu önemsiz görebilir. Ancak kanıtlar, ÇKP’nin Batı sistemlerini manipüle ederek Falun Gong uygulayıcıları ve muhalifler gibi belirli grupları hedef aldığını ve böylece özgür toplumların değerlerini tehdit ettiğini gösteriyor.

Bu zarar, ele alınmadığı takdirde toplumun her köşesine yayılacaktır. Tarihe bakarsak, ÇKP’nin 1949’da iktidarı ele geçirdikten sonra Çin’i nasıl kontrol altına aldığı da böyle olmuştur. ÇKP, seçilmiş grupları — toprak sahipleri, kapitalistler, entelektüeller ve benzerlerini — sırayla hedef alarak zamanla tüm ulus üzerindeki denetimini sıkılaştırdı. Sonunda hiçbir kişi ve hiçbir sistem vahşet ve yalan bombardımanına karşı koyamaz hale geldi.

İç Baskıdan Yurtdışında Hakimiyete

ÇKP, ideolojisi olan "sınıf mücadelesi" nedeniyle Çin’de şiddet uygulamakta ve insan hakları ihlallerini "istikrarı koruma" adı altında gizlemektedir. Bu sıkı denetimi Afrika, Latin Amerika ve Güneydoğu Asya gibi az gelişmiş ülkelere ihraç etti. Avrupa, Amerika, Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Tayvan gibi gelişmiş ülkeler ve bölgelere bile gizlice yayıldı.

ÇKP’nin sızma ölçeği, yöntemleri ve derinliği dehşet verici seviyelere ulaşmıştır. Bunun nedenleri karmaşıktır, ancak esas olarak iki açıdan kaynaklanmaktadır.

Birincisi ekonomik güçtür. Küreselleşme, Çin’i "dünyanın fabrikası" haline getirdi ve büyük miktarlarda sermaye ve teknoloji Çin’e aktı. Pek çok ülkenin piyasaları Çin’e tamamen açıktır ve uzun vadeli dış ticaret fazlası, ÇKP’ye muazzam servet kazandırdı. Ancak ortalama Çinli hâlâ zengin olmaktan uzaktır. Örneğin, 600 milyon kişinin ayda 1.000 Yuan (veya 139 Amerikan doları) kazandığı, 940 milyon kişinin ise ayda 2.000 Yuan’dan az gelir elde ettiği bildirilmektedir. Buna karşılık, ÇKP yetkilileri ve ayrıcalıklı çıkar grupları servet kazandı ve rejime yurtdışı sızma çabalarını finanse etmek için büyük miktarda sermaye sağladı.

İkincisi ise ÇKP’nin özgür toplumların açıklarını, ifade özgürlüğü dahil olmak üzere, kendi gündemini yürütmek için kullanmasıdır. Amerika Birleşik Devletleri, ÇKP’nin merkezi yerleşkesi olan Zhongnanhai’ye ajan yerleştirmez veya Halkın Günlüğü’nde görüş bildirmez. Ancak ÇKP Amerika’da açıkça faaliyet gösterebilmektedir: Politikacılar satın almakta, komünizm yanlısı güçleri desteklemekte, kamuoyunu manipüle etmekte ve propagandasını ihraç etmektedir. Eğer ABD Temsilciler Meclisi yakın zamanda Çin Daily (İngilizce versiyonu) gazetesinin Kongre binalarında dağıtımını yasaklamamış olsaydı, birçok Amerikalı ve hatta Çinli bile bu ÇKP yayın organının 42 yıldır Kongre’de dolaşımda olduğunu bilmeyecekti.

China Daily’nin dağıtımının durdurulması, Batı toplumunun ÇKP sızmalarına karşı dikkat kesilmeye başladığını göstermektedir. Hükümet ve düşünce kuruluşları da ÇKP’nin yurtdışındaki sızmalarıyla ilgili bir dizi soruşturma raporu yayımladı. 2024 yılında ABD Kongresi, “Amerika’yı Çin Komünist Partisi’nin Politik Savaşından Korumak” başlıklı üç oturum düzenleyerek ÇKP’nin Amerikan toplumuna yönelik kapsamlı sızmasını tartıştı.

Her Yere Sızmak ve Temel Değerleri Değiştirmek

ÇKP’nin yurtdışındaki gizlice yayılması (sızması) son derece kapsamlıdır. Buna şunlar dahildir:

• Sızma faaliyetlerinde ön cephe karargâhı işlevi gören 200’den fazla ülke ve bölgedeki elçilik ve konsolosluklar

• Uzun süredir yerelde derin kökler salmış yurtdışı Birleşik Cephe sistemi şubeleri

• Ekonomik, akademik ve kültürel alanlarda yaygın şekilde konuşlandırılmış “Bin Yetenek Planı”, “Bir Kuşak Bir Yol Girişimi” ve “Konfüçyüs Enstitüleri” gibi ulusal yurtdışı projeler

• Çin Merkez Propaganda Departmanı, Çin Siber Uzay İdaresi, Devlet Güvenlik Bakanlığı ve benzerleri tarafından yürütülen bilgi ve medya savaşlarıyla yurtdışında kamuoyunu manipüle etme

• Kamu Güvenliği Bakanlığı ve Devlet Güvenlik Bakanlığı gibi özel kurumlar tarafından yürütülen sınır ötesi baskılar; buna yurtdışında Çin polis hizmet istasyonlarının (“Yurtdışı 110”) kurulması ve Falun Gong gibi belirli grupların 610 Ofisi aracılığıyla bastırılması dahildir

• Devlet şirketleri ve teknoloji devleri (Huawei gibi) aracılığıyla ekonomik baskı uygulamak ve siyasi etkiyi genişletmek

• Kültürel değişim, akademik işbirliği, uluslararası forumlar vb. yoluyla üniversiteler, araştırma enstitüleri ve toplumlarla derin angajman kurmak

ÇKP’nin somut eylemleri şunları içermektedir:

• Yurtdışındaki Çinli lider ve aktivistleri saldırılarda ön saflara sürmek

• Çinli toplulukları bölmek, komünizm yanlısı güçleri desteklemek ve anti-komünist grupları bastırmak

• Özellikle Çin kökenli elitler olmak üzere yabancı ülke yetkililerini rüşvetle elde etmek ve sistem içinde ajanlar yetiştirmek

• Çin dili medyasını satın almak ve kontrol etmek, Batılı ana akım medyaya sızmak

• Eğitime müdahale ederek ÇKP anlatısını teşvik etmek ve muhalifleri bastırmak

• İş dünyası gruplarını ve politikacıları rüşvetle satın alıp komünizm yanlısı güçler oluşturmak

• Ekonomik çıkarları kullanarak hükümetleri muhalifleri bastırmada işbirliğine zorlamak

Görüyoruz ki ÇKP, onlarca yıldır Çin’de biriktirip mükemmelleştirdiği tüm bu oyunları uluslararası topluma da yaygın şekilde uygulamaktadır. Örneğin, Çinli topluluklarda nefreti ve çatışmayı kışkırtmak için sınıf mücadelesi taktiklerini kullanmakta; Kültür Devrimi sırasında kullandığı “Fengqiao deneyimi” olan “bire bir izleme” stratejisini yurtdışındaki Çinli topluluklarda tabandan denetimle nüfuzunu sürdürmek için uygulamaktadır.

ÇKP ayrıca “kitleleri harekete geçirme,” “insan denizi taktikleri” ve “internet ordusu” yoluyla kamuoyunu manipüle etmektedir. Ayrıca, başka hükümetleri zorlayarak ve dünyaya siyasi gözdağı ihraç ederek “ödünç bıçakla öldürme” yöntemini kullanmaktadır. Bu görünürde birbirinden bağımsız yöntemler aslında uluslararası toplumda konuşma ve değer standartlarını değiştirmeye yönelik sistematik stratejiler bütününü oluşturmaktadır.

Böl ve Yönet

Çin’de uyguladığı siyasi baskının aksine, ÇKP’nin yurtdışındaki sızmaları daha çok ekonomik çıkarlar ve mali teşviklere dayanmakta, bu yöntemler daha gizli ve daha geniş kapsamlı olmaktadır. Bu tür bir “yumuşak sızma”, yerel siyasi, ticari, medya ve diğer güçlerle birleşerek büyük ama görünmez etki ağları oluşturmaktadır.

Bunun doğrudan sonucu olarak, ÇKP’nin sızmaları genellikle demokratik toplumlarda bölünmelere ve çatışmalara yol açmaktadır. Buna seçimlere dolaylı müdahale, etnik gruplar arası çatışmalar ve siyasi meseleler dahildir ki bu da demokratik sistemleri zayıflatmaktadır. Örneğin, Tayvan ve Güney Kore’deki ÇKP yanlısı güçler bu ülkelerde siyaseti büyük ölçüde etkilemiştir. Benzer şekilde, ÇKP’nin Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki sızmaları sık sık kilit konular üzerinde anlaşmazlıkları körüklemekte, kaos yaratmakta ve toplumsal bölünmelere neden olmaktadır.

Demokratik ülkelerdeki bu “kaos” daha sonra ÇKP tarafından propaganda malzemesi olarak kullanılmakta ve “Batı’da kaos, Çin’de istikrar” anlatısını güçlendirerek totaliter yönetim ajandasını meşrulaştırmaktadır.

Shen Yun Gösterilerini Sabote Etme

ÇKP, kendi ajandasına uymayan tüm sesleri susturmaya çalışmaktadır. Sonuç olarak, Çin’i ele geçirdikten sonra yok ettiği geleneksel değerleri yücelten Shen Yun Gösteri Sanatları, rejim için büyük bir engel haline gelmiştir. Shen Yun’un başarısı ve insanları ruhsal kökleriyle yeniden buluşturma kabiliyeti karşısında, ÇKP; planlanmış gösterileri iptal ettirmek için tiyatrolara ve hükümetlere baskı yapma, yalanlar yayarak nefret körükleme, fiziksel zarar tehditleri, ve asılsız davalar açma gibi alçak yöntemlere başvurmuştur.

Dünya çapındaki Çin elçilikleri ve konsoloslukları Shen Yun gösterilerini durdurmaya ve sabote etmeye çalışmış, ancak çoğu girişimleri başarısız olmuştur. Örneğin, Güney Kore’nin Seul kentinde Çin elçiliği defalarca tiyatroya baskı yaparak gösterilerin iptal edilmesini istemiştir.

Shen Yun, Seul’deki Ulusal Tiyatro gibi diğer mekânlarda sahne almış olsa da, Kore Yayıncılık Sistemi’ne (KBS) ait olan Seul’deki KBS Salonu’nda hiç sahne almamıştır. Shen Yun’a ev sahipliği yapan yerel organizatör, 2006, 2008 ve 2016 yıllarında KBS Salonu ile kira sözleşmeleri imzalamış, fakat Çin elçiliği mekânı sözleşmeyi iptal etmeye zorlamıştır.

2016 yılında, ev sahibi KBS’ye dava açıp kazandıktan sonra, KBS mahkemeye itiraz etmiş ve Çin Elçiliği tarafından gönderilen iftira ve tehdit içeren mektubu mahkemeye sunmuştur. Sonuçta mahkeme ilk kararını iptal etmiş ve organizatör ile bilet alan seyirciler büyük zarar yaşamıştır.

Ev sahibi organizasyon, Çin Elçiliği’nin KBS’ye gönderdiği dört sayfalık bir faksın kopyasını elde etmiştir. Bu belgede ÇKP, Falun Gong ve Shen Yun’u karalayan yalanlarını tekrar etmiş ve Çin-Güney Kore ekonomik ilişkilerini kullanarak Güney Kore hükümetini kültürel egemenlikten taviz vermeye zorlamıştır.

 Çin Elçiliği tarafından KBS’ye gönderilen dört sayfalık faksın fotokopisi. Bu, ilk sayfanın üst kısmıdır.

Daha yakın bir olayda ise, ÇKP Güney Kore’nin Chuncheon şehrindeki Kangwon Ulusal Üniversitesi’ndeki Shen Yun gösterilerini sabote etmeye çalışmış fakat bunda da başarısız olmuştur. 

1 Nisan 2025’te Kangwon Ulusal Üniversitesi, Epoch Media Korea ev sahipliğinde, kampüsteki Parkling Sanat Merkezi’nde 6-7 Mayıs tarihlerinde Shen Yun Gösteri Sanatları’nın sahne almasına onay verdi. Buna karşılık, Güney Kore’deki Çin Elçiliği, ÇKP’nin gösteriye karşı olduğunu belirterek okula baskı yaptı. Bu baskı sonucunda, Kangwon Üniversitesi 16 Nisan’da “Çinli öğrencilerden protestolar gelebilir” gerekçesiyle mekân iznini iptal etti. Kore Eğitim Bakanlığı’nın da baskıyı artırmak için müdahil olabileceği bildirildi.

Shen Yun’un yerel organizatörü olan Kore Falun Dafa Derneği, iptalin yasadışı olduğunu belirterek Chuncheon Bölge Mahkemesi’ne geçici ihtiyati tedbir başvurusunda bulundu ve üniversitenin sahibi olan Kore Cumhuriyeti’ni davalı olarak gösterdi.

30 Nisan öğleden sonra mahkeme, Shen Yun’un 2007’den beri Güney Kore’de birçok kez ve 2017 dahil her yıl aynı mekânda hiçbir sorun yaşanmadan sahne aldığını belirtti. Ayrıca biletlerin yaklaşık %62’si satılmıştı ve gösteriye sadece 20 gün kala iptalin organizatöre ciddi zarar vereceği ifade edildi. Mahkeme, Kangwon Üniversitesi’nin takdir yetkisini kötüye kullandığını, iptal kararının delile dayanmadığını ve bu nedenle hukuka aykırı olduğunu hükmetti. Sonuçta, Shen Yun gösterileri Kangwon Üniversitesi’nde başarıyla gerçekleştirildi.

Kore Falun Dafa Derneği genel sekreteri Wu Shilie, mahkeme kararının Çin Elçiliği’nin baskısına boyun eğip kültürel egemenliğinden taviz veren Güney Kore hükümeti için bir uyarı niteliğinde olması gerektiğini söyledi.

ÇKP ile Evrensel Değerler Arasındaki Mücadele

ÇKP’nin Shen Yun’a yönelik baskısı, küresel sızma operasyonlarının sadece küçük bir yansımasıdır. Çin içinde muhalifleri bastırmaktan yurtdışında anlatıları manipüle etmeye, sınır ötesi baskılar uygulamaktan diğer hükümetleri iş birliğine zorlamaya kadar, ÇKP’nin “istikrar koruma” operasyonlarının çoktan Çin sınırlarını aştığı açıktır. Ancak ifade, inanç ve kültürel ifade özgürlüğünü kararlılıkla savunarak özgür toplumlar ÇKP’nin sızmalarını etkili şekilde sınırlayabilir.

Amerikan Kongre Binası’ndan China Daily’nin kaldırılmasından ve düşünce kuruluşlarının ÇKP’nin sızmalarını ortaya koyan araştırma raporları yayımlamasından, Güney Kore mahkemesinin ÇKP talebiyle Shen Yun gösterilerini iptal etmenin yasadışı olduğuna karar vermesine kadar, giderek daha fazla hükümet, kurum ve sivil toplum ÇKP’ye karşı sessiz kalmayı ve taviz vermeyi reddetmeye başlamıştır.

Bu küresel bilinç değişimi, ÇKP’nin sızmalarına karşı durmak, onları ifşa etmek ve özgür toplumların temellerini savunmak adına önemli bir adımdır. Bu yalnızca Çin’e özgü bir mesele değildir; bu, evrensel değerler ile totaliter ÇKP rejimi arasındaki bir mücadeledir.

Orijinal Çince makale