(Minghui.org) Temmuz 1996'da hasta olduğum için Falun Dafa’yı uygulamaya başladım. Şu anda 62 yaşındayım. Beyne giden kan akışının azalması, nevrasteni, kemik hiperplazisi, mide hastalığı, adneksit, anemi ve daha fazlası olmak üzere pek çok hastalığım vardı. Uygulamaya başladıktan kısa süre sonra tüm hastalıklarım kayboldu ve son 28 yıldır hiç ilaç almam gerekmedi.

Kamu Görevlilerine Karşı Öfkeyi Yok Etmek

Uygulamam sırasında, derinlerde gizlenmiş bir korku geliştirdim. 2001 yılında Falun Dafa’yı uygulama hakkımı savunmak için Pekin’e gittim. Tutuklandım ancak Pekin’deki polis karakolundan kaçmayı başardım. O günden bu yana, tekrar tutuklanma korkum nedeniyle bu deneyim, toplum görevlilerine ve polis memurlarına doğruları açıkça açıklamamı engelledi.

Eski Çin Komünist Partisi (ÇKP) lideri  Jiang  Zemin’i adalet önüne çıkarmaya yönelik kampanyaya gerçek adımla katıldıktan sonra, toplum görevlileri beni taciz etmeye geldi. ÇKP,  2020 yılında sözde “kapı çalma” stratejisini uyguladı. Falun Dafa uygulanıp uygulanmadığını kontrol etmek için her haneye geldiler. Apartman yöneticisi kapımı çaldığında, onu bir uygulayıcı sandığım için kapıyı açtım. Yönetici olduğunu görür görmez kapıyı yüzüne çarptım. Bu onu çok kızdırdı ve kamu yönetimine beni şikâyet etti.

Ertesi gün, bir grup görevli kapımı çaldı ve “Kapıyı açın, kamu yönetiminden geliyoruz” diye bağırdı. O kadar korktum ki kalbim küt küt atıyordu. Oturup bir süre doğru düşünceler gönderdim; kalbim sakinleşti ve kapıdakiler gittiler.

Akşam, kamu sekreteri beni aradı ama açmaya cesaret edemedim. Bana “Sadece imzala” yazan bir kısa mesaj gönderdi; yani Falun Dafa uygulamasını bırakacağıma dair taahhüt belgesini imzalamamı istedi.

Ben de “Bu uygulama sayesinde tüm hastalıklarım iyileşti. Nasıl imzalayabilirim? Yapabileceğim tek şey minnettar olmak” diye cevap verdim. Sarsılmaz inancımı göremeyince, oğlumu arayıp onu imzalaması için kandırdı ve böylece Dafa’ya karşı suç işlemesine neden oldu. Bütün bunların nedeni benim korkumdu.

Kamudan  ÇKP sekreteri ile karşılaştım ve “Falun Dafa işlerine karışmayın. Bir gün  Dafa’nın itibarının iade edildiğini düşünün, ne yapacaksınız?” dedim. “Bu konuda elimizden bir şey gelmez,” diye yanıtladı, “Üst düzey yöneticilerimiz bize ne yapacağımızı söylüyor.” Ses tonumun nazik olmadığını ve şefkatten yoksun olduğumu fark ettim.

2024’te, gerçekleri açıkladıktan sonra eve dönerken, bir kamu görevlisi beni aradı ve çok sert bir tonla “Neredeydin? Az önce neredeydin?” diye sordu. Ben de “Bu seni ne ilgilendirir? Suç mu işledim? Ne istiyorsun?!” diye cevap verdim. Konuşurken sesim gittikçe yükseldi.

Telefonu kapattığımda, ona Falun Dafa’dan bahsetmediğime pişman oldum. Kalbim hızla atıyordu ve öfkeliydim. Sonra düşündüm: “Neden sinirlendim?” İçime baktım ve içimde kamu görevlisine karşı nefret buldum. Yıllar boyunca toplum görevlileri beni taciz etti ve ben hep onları küçümsedim. Bunu düşünürken, az bir para kazanmak için kötü işler yaptıkları için onların acınası olduklarını hissettim.

Gerçekleri Açıklamak ve Canlı Varlıkları Kurtarmak

ÇKP,  20 Temmuz 1999’da Falun Dafa’ya zulme başladıktan sonra, bilgilendirici materyaller dağıtmaya ve “Falun Dafa harika!” yazılı yapışkan notlar asmaya başladım. Daha sonra eşim ve oğlum da benimle birlikte dağıtmaya geldiler. Eski güçler tarafından istismar edilen aşırı coşku takıntısı geliştirdim. Sonuç olarak kayınpederim dışarı çıkmamıza izin vermedi. Her gece kapıyı çok erken kilitliyordu. Onun uykuya dalmasını bekleyip sonra duvardan atlayarak dışarı çıkıyordum.

Engellere rağmen ve uygulayıcıların yardımıyla, evde kendi materyal üretim tesisimi kurmayı başardım ve o zamandan beri sorunsuz çalışıyor. Dağıtacak kadar broşür üretiyorum.

Pandemi sırasında, birkaç kişi olarak bölgemizde bilgilendirici materyaller dağıtmaya çıktık. Birisi büyük bir makas kullanarak tel örgüyü kesti, böylece toplu konuta çıkıp diğer yerleşim alanlarına giderek materyal dağıtabildik. Yürürken doğru düşünceler gönderdim ve Shifu’dan bize güç vermesini istedim. Nereye gittiysek kötü unsurları yok ettik. Apartman merdivenlerini çıkarken, biz geçerken canlı varlıklardan dışarı çıkmamalarını, işimiz bittikten sonra çıkıp materyalleri almalarını istedim.

Shifu Benimle İlgileniyor

Yıllar süren uygulamam boyunca birçok hastalık karması sıkıntısından geçtim. Biraz rahatsızlık hissettiğimde, “Hayatımı Shifu verdi ve benimle o ilgileniyor” diye düşünürdüm. Bu arada, içime bakarak hızla iyileşirdim.

Geçen Nisan’da, yakın bir ilçeye gidip oradaki apartmanlara yapışkan notlar asmaya gittim. Aşağı inerken koridor karanlıktı. Son basamağa geldiğimi sandım, ama gelmemişim. Düştüm ve sol bileğimi burktum. Ayağa kalkmaya çalışırken sağ bileğimi de burktum. Dizlerimin üzerine çöktüm ve iki çatlama sesi duydum.

Hemen içimden Shifu’ya seslendim. Ayağa kalkmam gerektiğini düşündüm. Biri beni görse neden böyle olduğumu merak ederdi. Duvara yaslanarak yavaşça ayağa kalktım ve binadan çıktım.

Topallayarak yürüdüm, içime bakarak düşüncelerimi düzenledim. Dışarı çıkmadan önce hastalık karması belirtilerim olduğunu, burnumun aktığını ve gözlerimin yaşardığını hatırladım. Canım biraz mantı çekmişti ve not asarken gittiğim ilçede bir mantıcı vardı. Fa’yı ilk sıraya koymak yerine “yemeye” öncelik verdiğimi fark ettim. Yemeğe bağlı bir takıntım olduğunu anladım. Uygulama çok ciddidir; bu yüzden içten içe hızla Shifu’dan özür dileyip, “Shifu, yanıldım” dedim.

Eve döndükten sonra Fa’yı çalıştım ve doğru düşünceler gönderdim. O akşam egzersizleri yapmaya başladım. “Bugün egzersizleri yapmasam mı?” diye düşündüm. “Hayır, olmaz. Ne kadar sürerse sürsün yapacağım.” Ayağa kalkar kalkmaz ayaklarım acıdı. Ayakta yapılan egzersizleri yaptım ve biraz dayanmak, sonra biraz daha dayanmak istedim. Farkına varmadan ayakta yapılan egzersizleri bitirmiştim. Oturma meditasyonuna geldiğimde, tam lotus pozisyonuna geçmem epey çaba gerektirdi. Çok acı vericiydi! Dakika dakika dayanarak bir saatlik meditasyonu tamamladım.

Ertesi gün, kendimi hasta gibi görmemem, her zamanki gibi dükkâna gidip çalışmam gerektiğini düşündüm. Dükkâna girer girmez oğlum aksadığımı gördü ve ne olduğunu sordu, ben de anlattım.

Ayaklarımı görmek istedi, ben de çoraplarımı çıkardım ve gösterdim. Sol ayağımın beş parmak yukarısından ayağımın üst kısmına kadar her yer morarmıştı. Sağ bileğim de tamamen şişmişti.

Oğlum röntgen çektirmek için hastaneye gitmemiz gerektiğini söyledi. Ama ona iki güne kalmaz geçeceğini söyledim ve gitmeyi reddettim.

Üçüncü sabah, biraz çamaşır yıkamam gerekiyordu. Ancak sağ ayağımı yere basmaya cesaret edemedim; ayağımı iki kez yere vurup “Normal yürü, normal yürü” dedim. Yürümeyi deneyince normal şekilde yürüyebildim. Bu, Shifu’nun “Biz, iyi veya kötünün, kişinin o anki düşüncesinden geldiğini ve o anki düşüncenin, farklı sonuçlar doğurabileceğini söylüyoruz.” (Dördüncü Ders, Zhuan Falun) sözünün tam karşılığıydı.

O öğleden sonra, Zhuan Falun  kitabını elime aldım. Okurken şükran gözyaşlarına boğuldum. Böylesine kıymetli bir Dafa’yı elde etmek ve böylesine muhteşem bir Shifu’ya sahip olmak ne büyük bir şans! Teşekkür ederim, Shifu!

Damadıma Karşı Öfkemi Yok Etmek

Kızım 2013 yazında doğum yaptı ve lohusa döneminde ona yardım etmeye gittim. Yazın en sıcak zamanlarıydı, ama kızım ve damadım pencereleri açmama izin vermiyorlardı.

Bebek doğduktan beş gün sonra yüzünde egzama çıkmaya başladı, sonra tüm vücuduna yayıldı ve çok yoğundu. Şaşırtıcı olan, her gün Shifu’nun konferans kayıtlarını dinlettiğim için bebeğin huzursuzlanmamasıydı. İyi olacağını biliyordum. Ancak kızım bebeğini böyle görünce korktu ve ağladı. Bebeği hastaneye götürdü ve cildini yıkamak için ilaç aldı. Damadım ise bebeği fazla örtenin ben olduğumu ve havalandırmak için tüm pencereleri açmam gerektiğini söyledi.

Bir gün saat 16.00 civarında damadım işten döndü. Ben bebeği kucağımda tutuyordum ve bebeğin bacaklarını örten bir battaniye vardı. Battaniyeyi çekip “Bebeğin bacaklarını hâlâ böyle örtüyorsun!” diye bağırdı.

Hiçbir şey söylemedim, ama içimden şikâyet ettim. “Bütün gün yemek yapıyor, çamaşır yıkıyorum ve her yere attığın çoraplarını topluyorum” diye düşündüm.

Kızıma bir ay yardım ettikten sonra eve döndüm. Bedensel olarak iyi değildim ve sanki göğsümün üzerinde bir şey baskı uyguluyordu. Oturma meditasyonu yaparken damadıma karşı öfke beslediğimi fark ettim. Bunu istemediğimi söyledim ve aniden belimin altından “vuuş” diye bir şey çıktı, bedenim birden gevşedi. Üzerimde baskı oluşturan şey, Shifu tarafından anında kaldırıldı. İçine bakmak ne sihirli bir araç. Teşekkür ederim, Shifu!

Orijinal Çince makale