Büyük Güvenlik Duvarı’ndan Altın Kalkan’a: ÇKP’nin Yüksek Teknolojiyle İnsan Haklarını Bastırması

(Minghui.org) Bu yılki Shen Yun turnesi sezonu boyunca, 42 tiyatro, gösteriye yönelik bomba ya da silahlı saldırı tehdidi aldı. Liberty News’a göre, Tayvan Suç Polis Bürosu bu tehdit içeren e-postaları araştırdı ve kaynağının anakara Çin’deki Huawei Xi’an Araştırma Merkezi olduğunu belirledi.

Peki, Çin ordusuyla derin bağları olan Huawei neden bir sahne sanatları grubuna saldırmak istesin? Son yıllardaki gelişmeler, bunun Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) sistematik baskı serisinin yalnızca küçük bir parçası olduğunu gösteriyor.

Ordu ve Uzay Havacılığı Üzerindeki Kontrol

ÇKP’nin eski Genel Sekreteri Jiang Zemin, 1989’daki öğrenci demokrasi hareketini bastırarak iktidara yükseldi. Gücünü korumak adına ordu üzerinde sıkı kontrol kurmaya çalıştı. 1983’ten itibaren Elektronik Sanayi Bakanı olarak görev yapan Jiang, havacılık ve teknoloji alanlarında öne çıkmıştı. 1989’da Merkez Askeri Komisyon Başkanı olduktan sonra, Çin’de hem ordu hem de uzay havacılığı sektörünü denetimi altına aldı.

Bu kontrolü sağlamak için oğlu Jiang Mianheng ile iş birliği yaptı. 1999’da doktorasını aldıktan birkaç yıl sonra Jiang Mianheng, Çin Bilimler Akademisi Başkan Yardımcılığına atandı. Çin’in ilk insanlı uzay görevini taşıyan Shenzhou 5 uzay aracı 2003’te fırlatıldığında, Jiang Mianheng’in başkomutan yardımcısı olduğu açıklandı. Bu durum, 2005 ve 2008’de fırlatılan Shenzhou 6 ve Shenzhou 7 görevlerinde de devam etti. Buna karşılık, hayatlarını riske atan astronotlar ya da bu başarıya teknik katkı sağlayan uzmanlar hakkında hiçbir haber yayınlanmadı.

Jiang Zemin, 2002’de ÇKP liderliğinden ayrıldıktan sonra bile uzay havacılığı üzerindeki etkisini sürdürdü. Eski ABD Savunma Bakanı Robert Gates, 2011 yılında Çin’i ziyaret ettiğinde, o yıl test edilen J-20 hayalet savaş uçağı hakkında soru sordu. O sırada ÇKP lideri ve Merkez Askeri Komisyon Başkanı olan Hu Jintao ve diğer yetkililer bu soruya hazırlıksız yakalanmıştı (AFP’ye göre).

Jiang ailesi, uzay teknolojilerinin geliştirilmesi için birçok kurumu kullandı; bunlardan biri, Xi’an’daki Northwestern Politeknik Üniversitesi (NWPU) idi. Huawei, NWPU ile yakın iş birliği içindeydi.

Huawei ve Altın Kalkan Projesi

1990’larda internet Çin’e ilk girdiğinde, insanlar Google’ı kullanabiliyor ve 1989’daki Tiananmen Katliamı dahil yurt dışı bilgilerine ulaşabiliyordu. Jiang Zemin öfkelenerek bu bilgileri engelleyecek bir güvenlik duvarı oluşturulmasını emretti.

Jiang Zemin, daha 1994’te Huawei’yi Altın Kalkan Projesi’ni geliştirmesi için seçti. Bu, polislerin modern bilgi ve iletişim teknolojisiyle Çin vatandaşlarını izlemesine olanak tanıyan bir ağ engelleme projesidir. Doğrudan Jiang Mianheng tarafından yönetilen bu proje, Jiang Zemin’in yandaşlarının kontrolündeki Siyasi ve Hukuki İşler Komitesi’ne (PLAC) hizmet etti.

Huawei, Jiang Zemin’in etkisiyle hızla büyüdü. 1996’da Rusya Devlet Başkanı Yeltsin’i ağırladıktan sonra, Huawei 1997 Nisan ayında Rus askeri sanayi kenti Ufa ile bir mühendislik anlaşması imzaladı.

Jiang, Ekim 1997’de ABD’yi ziyaret ettikten iki ay sonra, Huawei IBM ve diğer büyük Amerikan firmalarını ziyaret etti. ABD Başkanı Bill Clinton’ın 1998 Haziran’ındaki Çin ziyaretini fırsat bilerek Dallas’ta bir araştırma enstitüsü açtı. Ardından ABD pazarına girmek için bir iştirak kurdu.

Huawei’nin Çin rejiminden aldığı destek eşi görülmemişti. Devlet Konseyi’ne doğrudan bağlı olan Çin Kalkınma Bankası, 2004 yılında Huawei’ye yurt dışı büyümesini finanse etmek için 10 milyar dolarlık kredi verdi. O dönem Huawei, Çin Kalkınma Bankası’ndan fon alan tek “özel şirketti” ve aldığı miktar, gerçek devlet işletmelerinin aldığından fazlaydı. Hatta ÇKP’nin resmi medya organları bile bu krediyi garip buldu. 2009 yılına gelindiğinde, Çin Kalkınma Bankası Huawei’ye yıllık 30 milyar dolar kredi limiti tanımıştı.

Huawei üzerinden Jiang ailesine tam olarak ne kadar para aktarıldığı bilinmiyor. Ancak Çin halkı şu konuda hemfikirdir: Jiang Mianheng, “ülkedeki bir numaralı yolsuz yetkilidir.”

Financial Times’ın 18 Aralık 2018 tarihli haberine göre, Huawei’nin Jiang Zemin tarafından desteklendiğine dair işaretler bulunuyordu.

Tüm bu destekle birlikte Huawei, güvenlik duvarını kapsamlı bir sisteme dönüştürdü. Altın Kalkan Projesi ve büyük veri istihbarat sistemi sayesinde, Çin’deki 1,3 milyar kişi 12 dakika içinde, tüm firariler dört dakika içinde, tüm sürücüler ise üç buçuk dakika içinde taranabiliyordu. Dahası, Kamu Güvenliği Bakanlığı yedi farklı kategoriye ait kilit personel hakkında iki dakikadan kısa sürede araştırma yapabiliyor ve tüm bilgileri yaklaşık 40 saniyede derleyebiliyordu. Bir insan hakları savunucusu şöyle yorumladı: “Bu sistemle ülkedeki herkes izleniyor ve herkes potansiyel bir kurbana dönüşebilir.”

Son yıllarda, ÇKP; protestoları ve hak arayışlarını bastırmakta başarılı oldu. Buna gaziler ve Çin’in iflas eden eşler arası kredi sisteminden mağdur olanlar da dâhildir. Huawei’nin kurduğu gözetim sistemi, bu protestolara katılan kilit kişileri isabetli bir şekilde tespit edebildi.

Çin’in haber portalı Sohu.com, Temmuz 2020’de Huawei’nin en önemli projeleri için neden tanınmış Tsinghua Üniversitesi yerine NWPU’yu seçtiğini şu ifadeyle açıkladı: “Sadakatinden ötürü.” Huawei ayrıca NWPU bünyesinde bir Hongmeng İnovasyon Sınıfı açarak yeni yetenekler aramaya başladı.

Kısacası, NWPU Jiang Zemin’in “arka bahçesi” olarak görülüyor, Huawei ise kendini “Jiang’ın adamları” arasında sayıyordu. Bu tür görevlerin doğası gereği, böyle bir iş birliğinin daha güvenilir olduğuna inanılıyordu.

Peki, Shen Yun Neden Hedef Alındı?

Shen Yun’ın New York’taki merkezi son birkaç ayda neredeyse her gün ölüm tehditleri aldı. Falun Gong uygulayıcılarıyla ilişkili hem bireyler hem de kuruluşlar (örneğin Falun Dafa Bilgi Merkezi) de ölüm tehditleri aldı.

Haberlere göre, Shen Yun Sahne Sanatları Tayvan’a vardığında, birkaç devlet kurumu derhal gösteriyi hedef alan bombalama veya toplu silahlı saldırı tehdidi içeren e-postalar aldı. İtfaiye ve polis departmanlarının ortak soruşturmaları, tehdit mektuplarının kaynağını Çin’in Shaanxi Eyaleti’ndeki Huawei Xi’an Araştırma Merkezi çevresine indirgedi. Analistler bunun Huawei personeli tarafından gerçekleştirildiğine, yerel Çinli siber ordusunun da olaya karışmış olabileceğine inanıyor.

Kamuya açık bilgiler, Huawei Xi’an Araştırma Merkezi’nin 2000 yılında kurulduğunu gösteriyor. Bloomberg’in 2019 tarihli bir haberine göre, Huawei’nin Çin ordusuyla ilişkisi daha önce bilinenin ötesindeydi. Son on yılda, Huawei, yapay zeka ve radyo iletişimi de dahil en az 10 çalışmayı yürütmek üzere birden fazla Çin Halk Kurtuluş Ordusu kuruluşuyla iş birliği yaptı. Huawei çalışanları ayrıca ÇKP Merkez Askeri Komisyonu Soruşturma Bölümü’ne çevrimiçi video yorumlarından duygu analizi çıkarmada yardımcı oldu. Ayrıca Uydu görüntülerini ve coğrafi koordinatları toplamaya ve analiz etmeye yönelik yöntemleri keşfetmek için Ulusal Savunma Teknolojisi Üniversitesi ile iş birliği yaptılar.

Huawei bu faaliyetleri yalnız başına yürütmedi. Huawei Xi’an Araştırma Merkezi ile NWPU arasında kapsamlı bir iş birliği oldu. Huawei, ortak çalışmanın üst düzey veri tabanı araştırması ve yüksek hassasiyetli ısı dağıtım cihazları alanlarında sonuçlar elde ettiğini iddia etti.

Bu ortak çalışma, çevrimiçi sansür ve bilgi manipülasyonunu da içerebilir. Gerçekte, bazı belgeler yakın zamanda “çevrimiçi tanıtım telif ücreti makbuzları” olarak çevrimiçi ifşa edildi ve üzerinde “ÇKP Kuzeybatı Politeknik Üniversitesi Komitesi Propaganda Departmanı”nın kırmızı mührü vardı. NWPU’daki ÇKP Propaganda Departmanı daha önce büyük ölçekli siber saldırılar düzenlemişti.

Peki Shen Yun neden hedef alındı? Shen Yun Sahne Sanatları 2006’da Çin’in 5.000 yıllık uygarlığını yeniden canlandırmak ve sanat yoluyla komünizm öncesi Çin’i seyircilere göstermek amacıyla kuruldu. Shen Yun, 200’den fazla şehirde 10.000’den fazla gösteri yaptı ve büyük etki yarattı. Gösteri, sanatçılar ve toplumun her kesiminden kişiler tarafından övüldü. Birçok insan, Shen Yun sanatçılarının sergilediği iyilik, güzellik ve tanrısallığı ile Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkelerini hissettiklerini söylüyor.

Böyle bir grubu ölümle tehdit edecek olan kim olabilir? Yalnızca ÇKP’yi izleyen, temel değerleri sınıf mücadelesi, nefret, zulüm ve yalan olan bir rejim.

Falun Gong’un Baskılanması

Çin’de en çok zulme uğrayan gruplardan biri olan Falun Gong uygulayıcıları, yalnızca çevrimiçi sansüre maruz kalmıyor, aynı zamanda Jiang Zemin 1999’da zulmü başlattığından beri inançları yüzünden tutuklanıp hapis cezasına çarptırılıyor. Zulüm kampanyası, Çin’deki üniversite kabulü, iş başvurusu ve terfi süreçlerinde son derece katı bir “siyasi inceleme”yi içeriyor. NWPU, zulüm başladığından bu yana Falun Gong’a karşı yoğun bir baskı uyguladı.

Bir lisansüstü yeniden sınavında, sınav görevlisi aniden “Hâlâ Falun Gong uyguluyor musunuz?” diye sorabilir. Öğrencinin tepkisine göre Falun Gong ile ilişkisi olup olmadığı anlaşılabilir. Bazı kişilere Falun Gong’a karşı sloganlar atmaları bile söyleniyordu. Bu tür siyasi baskının eğitim kurumlarının amaçlarıyla ilgisi yoktur.

Yine de herkes ÇKP’nin zulmüne boyun eğmiyor. “Çin Roket Biliminin Babası” olarak anılan ünlü Çinli havacılık mühendisi Qian Xuesen, NWPU’yu çok değerli buldu ve birçok bilimsel araştırma görevini tamamlaması için oraya güvendi. Ancak birçok kişi Qian’ın qigong ve insan bilimi konusundaki katkılarından habersiz olabilir.

1980’lerde bazı yetkililer qigong’a karşı çıkıp onu bastırmaya çalıştığında, Qian, parapsişik yetenekler ve qigong çalışmalarını güçlü bir şekilde destekleyen bir mektubu merkezi hükümete yazdı. Öne çıkan bir figür olarak, döneminin ÇKP lideri Hu Yaobang’ın qigong’a bakışını doğrudan etkileyebildi. Hu qigong’a karşı tarafsız bir tutum aldı: “Ne tanıtın, ne yaygınlaştırın, ne de eleştirin.”

Qian ayrıca Çin İnsan Bilimi Derneği’ni kurdu ve başkanlığını yaptı; Çin insan bilimi alanına katkısı paha biçilemez. Qian Xuesen, “insan biliminin 21. yüzyılda yeni bir bilimsel devrime yol açabileceğine, belki de 20. yüzyıl başındaki kuantum mekaniği ve görelilikten daha büyük bir devrime” inanıyordu.

Jiang Zemin iktidara geldikten sonra, Falun Gong’un kazandığı popülerlikten derin bir rahatsızlık duydu. 1999’da Falun Gong’a karşı ülke çapında bir zulüm başlattı. Zulmü desteklemek için, Jiang, on yıldan fazla süredir felçli olan Qian’ı şahsen nişanlar vermek, yeni yıl kutlamaları göndermek ve doğum gününü kutlamak bahanesiyle ziyaret etti; onu “sözlü” veya “yazılı” olarak aşırı güçlere ve Falun Gong’a karşı çıkmaya zorlamayı umuyordu. Ancak Qian bu konuda görüşlerini hiç değiştirmedi.

Umarım daha fazla kişi Qian’ın örneğini izler. Geleneksel değerlere zulüm etmek için ÇKP’nin yanında yer almak, hem kendimize hem başkalarına hem de gelecek kuşaklarımıza zarar verir.

Orijinal Çince makale