(Minghui.org) Atalarım kuşaklar boyunca xiulian uygulaması yapmışlardır ve büyük büyükbabamın zamanından beri aktarılan bir cümle vardır: “Gelecekte, en yüce gerçek Buda dünyaya inecek, insanları kurtaracak ve Fa’yı öğretecek.” Bu sözler, soyumuzun torunlarına bu Shifu’yu ve onun gerçek Buda Fa’sını bulmalarını öğütlüyordu. Büyükbabam ve büyük büyükbabamın ikisi de uygulayıcıydı. Büyükbabam, bağlı olduğu okulunun gerçek öğretilerini almıştı, fakat bu uygulamayı aktarmadı.

Babam nispeten yüksek öğrenim görmüştü. Budizmi uyguluyor ve aynı zamanda rakamsal boyuttaki kehanete de hâkimdi. Hayattayken Shifu’nun dünyaya geldiğini hesaplamış ve Xinjiang’dan Tibet’e kadar her yerde Shifu’yu aramıştı. Parası bitince dilenerek karnını doyurdu. Daha sonra hastalandı; iyi kalpli biri onu trene bindirerek evine dönmesini sağladı.

Babamın anlattığına göre Shifu o sırada gerçekten dünyaya gelmişti, fakat henüz dokuz yaşındaydı. Babam ömrü boyunca Shifu’ya yetişemeyebileceğini hissederek birçok kitap yazdı. Bu kitaplarda, Budizm’de kavradığı prensipleri ve Shifu’yu bulma yollarını kaleme alarak biz çocuklarının arayışı sürdürmesini istedi.

Babam ve aynı okuldan bir dostu, Shifu’yu önce kim bulursa diğerine haber vermek üzere sözleşti, çocuklarımızı da “manevi kardeş” ilan ettiler. Ablam şimdi 90, babamın dostunun kızı 94 yaşında ve hepimiz Dafa’yı uyguluyoruz. Kayınpederim de babam gibi Budizmi uyguluyordu. Shifu’yu ve Fa’yı bulmak için babam ve kayınpederim, “Kim önce bulursa diğerine haber versin, geride kalmayalım” diye anlaştı; böylece kayınpederim kızını benimle evlendirdi.

Bu yıl 72 yaşındayım; böyle bir aileye doğduğum için Shifu’ya minnettarım.

1997’de, Shifu’nun derslerine katılma ayrıcalığına erişmiş Jinanlı bir uygulayıcı, Dafa kitabını kayınpederime gönderdi. Haberi alır almaz evine koştum; kitabı elime aldığımda yazarının yıllardır aradığım Shifu olduğunu anladım.

Karım ve çocuklarım uyuduktan sonra lambanın altında tek başıma okumaya başladım. Sayfaların hışırtısına uyanan karım, “Neye böyle dalmışsın?” diye sordu. Kitabın Zhuan Falun olduğunu söyledim. O da “Bana da oku,” dedi. İlk paragrafı okudum. “Harika! Yarın kendim okuyacağım,” dedi ve ertesi gün o da Dafa’yı uygulamaya başladı.

Bir ömürde bir kez ele geçecek bu Dafa’yı edindiğimizden beri karımla ben her yerde Fa’yı yaydık; ilçemizdeki herkesin Dafa’yı öğrenmesini istiyorduk.

20 Temmuz 1999’da zulüm başlayınca karım sokağa çıkıp herkese şunu söyledi: “Televizyondaki saçmalıklara inanmayın. Ben bir Falun Gong uygulayıcısıyım; Falun Gong’un nasıl bir şey olduğunu, ne kadar iyi olduğunu biliyorum.” Pek çok kişi onu çevreleyip dinledi.

Zulüm yeni başlamıştı; insanlar ne yapacağını bilmiyordu. Çoğu korkudan uygulamayı bıraktı, saklandı. Shifu’nun portresi önünde diz çöküp ağladım: “Sonunda tek bir kişi kalsa bile o ben olacağım.” Shifu’yu kararlılıkla takip etmeye azmettim.

Karım ve benim, Dafa ile Shifu’nun şeytanca karalanmasına izin vermeye niyetimiz yoktu; bölgemizdeki her köyü dolaşıp Dafa’nın iyiliğini anlattık. Gece olunca bazen diğer uygulayıcılarla birlikte gerçekleri açıklayan etiketler yapıştırdık.

Daha sonra giderek daha çok uygulayıcı hakikati açıklamak için ortaya çıktı. Büyük kalabalıkların toplandığı yerlere gidip gerçeği yaymakta işbirliği yaptım; aracı ben kullanıyordum. Komşu ilçelere de gittik. Son iki yılda başka eyaletlere kadar ulaştık. Süreçte dikkatimizi dağıtan durumlar ve sınavlar oldu ama Shifu’nun korumasıyla hepimiz Fa-düzeltmesine yardım ettiğimiz yolumuzda ilerliyoruz.

Yakın zamanda yerelde NTDTV uydu alıcısı kurulumunu denetleyen kimse kalmadığını fark ettim; daha önce yapan uygulayıcı bırakmıştı. “Bunu ben yapmalıyım,” diye düşündüm. Yurtdışındaki uygulayıcıların, daha fazla varlığın kurtulması için uydu sinyali sağlamak adına ne kadar emek, malzeme ve para harcadığını biliyordum. Daha çok insan NTDTV izlerse yüz yüze anlatmamızdan çok daha etkili olurdu. Bu düşünceyle, Shifu düzenlemeleri yaptı. Başka bir ilçedeki bir uygulayıcı alıcı kurmayı biliyor ve çevredeki ilçelerdeki uygulayıcılara sinyal ayarlamayı öğretmek istiyordu. İki yerel uygulayıcı gidip öğrendi ve bana da öğretti.

Öğrendikten sonra uygulayıcılar için NTDTV sinyalini ayarladım. Ayrıca sıradan insanların da izlemesinin daha fazla kişiyi kurtaracağını anladım. Çin’de ne kadar çok alıcı kurulursa NTDTV’nin reytingi o kadar yükselirdi. Bu, yurt içi-yurt dışı uygulayıcıların işbirliği yaptığı bir projedir; Dafa uygulayıcılarının bütün olarak karşılıklı teşviki ve desteğidir.

Ayarladığım sinyallerin ve kurduğum alıcıların çok iyi olduğu, hiç karıncalanma yapmadığı, görüntünün çok net olduğu bildirildi. İleride çıkabilecek dondurucu soğuk, rüzgâr-güneş yıpranması gibi sorunları da hesaba kattım.

Bu süreçte uygulayıcılar samimiyetle teşekkür etti. “Bana değil, Shifu’ya ve Dafa’ya teşekkür edin. Bu benim sorumluluğum; bu bir Dafa projesi, yapmam gereken bu,” dedim.

Shifu’nun merhameti ve yaptıkları için minnettarım; Shifu’yu yakından izleyip azimle sonuna kadar devam edeceğim.

Orijinal Çince makale