​Düşmüş Meleğin Hikâyesi Bana Kendi Kıskançlığımı Hatırlattı

(Minghui.org) Kıskançlığa olan takıntımı ortadan kaldırdığımı sanıyordum, fakat bu “Düşmüş Meleklerden Shifu ve Fa'ya İnanmaya”  makalesini okumadan önceydi.

Okurken içime baktım ve bazı düşüncelerimin Lucifer'in Tanrı'nın emrine itaatsizlik ettiği zamanki düşüncelerine benzediğini gördüm. İş dünyasında benden daha az yetenekli bir adamın benden daha iyi performans gösterdiğini gördüğümde acı hissettim. Yeni bir uygulayıcının ne kadar geliştiğini paylaştığını duyduğumda ya da vasat bir sınıf arkadaşımın sınavdan 100 puan aldığını öğrendiğimde de huzursuz hissettim.

Daha sonra bir ders aldım. Genç bir uygulayıcının uygulamasında çok aşırı davrandığını ve bu yüzden ailesinin Falun Dafa'ya karşı olumsuz bir görüşe sahip olduğunu düşündüm. O daha sonra yerel koordinatör oldu. Ben ona saygısızca bakmaya devam ettim. Bir keresinde benden zulüm gören bir uygulayıcıyı savunmak için şehre gelen bir avukatın karşılanmasına yardım etmemi istedi. Ona zamanım olmadığını söyledim. Daha sonra benden uygulayıcı hakkında bilgi toplamamı istedi, böylece ona karşı yapılan zulmü internette açığa çıkarabilirdik. Fakat ona dava hakkında fazla bir şey bilmediğimi ve bu konuda bir makale yazamayacağımı söyledim. Benim isteksiz olduğumu görünce, “O zaman belki de daha fazla doğru düşünceler göndermelisin.” dedi.

Doğru düşüncelere ihtiyacım olduğu konusunda haklıydı. Benden istediği tüm görevleri yapabilecek kapasitedeydim ama çok kıskanç ve saygısızdım. Zulüm başlamadan önce egzersiz alanının asistanıydım ve Falun Dafa'yı tanıtmak için sık sık büyük çaplı faaliyetler düzenliyordum.

O, o zamanlar insanlara egzersizleri öğretmeye yeni başlamıştı ve sık sık benden yardım istemek zorunda kalıyordu. Bana emirler verdiğini ve üstüm gibi davrandığını hissettim, bu yüzden yardım etmeyi reddettim. Tıpkı Lucifer'in makaledeki kıskançlığı gibi, diye düşündüm: “Sen bana ne yapacağımı söylemek için çok gençsin, ben sana ne yapacağını söylemeliyim.”

Bir uygulayıcı olarak, üstün olduğum düşüncesini bırakmam ve başkalarına tepeden bakma alışkanlığımı kırmam gerekiyordu. Daha özverili, saygılı ve nazik olmalıydım. Daha sonra rüyamda ileri gitmeye çalışırken geri vitese taktığımı gördüm. Bu Shifu Li'nin bana verdiği bir ipucuydu. Daha sonra koordinatörden özür diledim ve diğer uygulayıcılara öğrendiğim dersi anlattım.

Zulüm sırasında, Çin'de koordinatör olmak için gönüllü olan uygulayıcılar, başkalarına hizmet etmek için hayatlarını riske attıkları için saygımızı hak ediyorlar. Ben korktuğum için koordinatör olmadım. Bir koordinatör liderlik konusunda gerçekten eksik olsa bile, diğer tüm uygulayıcıların onun başarıya ulaşmasına yardım etmek için ellerinden gelenin en iyisini yapmaları gerektiğini fark ettim. Shifu’nun bizden istediği budur ve Fa'yı bu şekilde onaylamalıyız.

Kıskançlığı ortadan kaldırmaya dikkat ettim ve koordinatöre yaklaşmak, yapmamı istediği şeyi yapmak ve alçakgönüllü kalmak için inisiyatif aldım. Koordinatörün bazen benim önümde yeni uygulayıcılarla konuşurken huzursuz davrandığını fark ettim. Hala ona böyle hissettiren bir tutum sergilediğimi biliyordum. Bu, deneyimli uygulayıcıların dikkat etmesi gereken bir şeydir. Alçakgönüllü ve cana yakın olmalıyız ki yeni uygulayıcılar doğal olarak bize yaklaşmak istesinler.

Shifu evrendeki tüm varlıklara değer verir ve biz de öyle yapmalıyız. Eğer birisi olağanüstü bir performans sergiler ve hatta bizi aşarsa, onu alkışlamalıyız çünkü evrenin ihtiyacı olan ve Shifu’nun istediği budur. Lucifer bu ilkeyi kavramakta başarısız oldu ve sonunda Cennet'ten kovuldu.

[Uygulayıcılar arasındaki rasyonel paylaşım, genellikle sadece o andaki uygulama durumumuza ait anlayışımızdır. Amacımız, birbirimize iyi niyetle fikir vermek ve beraberce gelişim sağlamaktır.]

Orijinal Çince makale