(Minghui.org) Falun Dafa uygulamaya başlayalı 20 yıldan fazla oldu ve uygulamamdan birkaç küçük şeyi paylaşmak istiyorum.
Bir gün evimin önüne park eden bir kadın, geri çıkmaya çalışırken arabamı fena halde çizdi. Tam o anda oradaydım ve onun hükümette çalıştığını gördüm. Arabalarımız arasında yeterince boşluk vardı, ama nasıl olduysa geri çıkarken arabamda büyük bir çizik oluştu.
Kadın arabadan indikten sonra bana yaranmaya çalışarak, “Ah, beyefendi, arabanızı çok kötü çizdim. Size ne kadar borçluyum?” dedi. Ben de, “Bunu kasten yapmadığınızdan eminim. Bana bir şey borçlu değilsiniz. Çizik arabayı sürmeme engel olmaz, o yüzden boş verelim.” dedim. Sonra oradan ayrıldı.
Komşum daha sonra bana, kadının beni bulmak için tekrar geldiğini söyledi. Komşum ona, “O çok iyi bir adamdır. Sizden o anda para istemedi, gelecekte de istemez.” demiş. O günden sonra, hükümetten insanların evimizin önüne park ettiğini nadiren gördüm.
Bir gün kavşakta bekleyen bir arabanın yanından geçerken, sürücü aniden öne atılıp arabamın arkasına çarptı. Hızla inip zararı kontrol ettim, ama diğer adam ağırdan aldı.
Yanıma geldiğinde, üzerinden alkol kokusu alıyordum. Elimi tutup, “Beyefendi, bu işi kendi aramızda çözelim. Ne kadar istersiniz?” dedi. Ben de, “Sizden para istemiyorum. Gidebilirsiniz ama lütfen bir daha alkollü araç kullanmayın.” dedim.
O ise, “Hayır. Nerede oturuyorsunuz? Size tazminat ödemem gerekiyor, arabanıza çarptım.” dedi. Ben de, “Paranızı istemiyorum. Gidebilirsiniz.” dedim. Gitmeme izin vermedi, sonunda ona telefon numaramı verdim. Eve dönerken eşim, “Neden ona Dafa’nın gerçeğini açıklamadın?” dedi. “Sarhoştu. Söylediklerimi anlayamazdı.” dedim.
Kısa süre sonra eve vardığımızda, sürücü beni aradı ve evime gelmek istediğini söyledi. Gelmemesini söyledim ama kapımın önüne neredeyse geldiğini söyledi. İçeri geldiğinde ayılmış ve mantıklı konuşabiliyordu. Hâlâ bana para vermekte ısrar etti.
Ona, “Biz Falun Dafa uygulayıcılarıyız ve Falun Dafa uygulayıcıları sizden para almaz.” dedim. Ona Dafa’nın gerçeğini çokça anlattık ve onun Çin Komünist Partisi’nden (ÇKP) ayrılmasına yardımcı olduk. Ayrıca ailesinin de ÇKP ve bağlı kuruluşlarından ayrılabilmesi için onlara gerçeği açıklayan materyaller götürmeyi kabul etti.
Gitmeden önce, “Size bir şey söyleyeyim, geçen sefer sarhoş olup birine çarptım, benden 300.000 Yuan (4.000 ABD doları) istedi. Sonra bir sürü insan bulup arayı düzelttirmeye çalıştım, ama yine de on binlerce Yuan ödedim. Siz çok farklısınız, gerçekten farklısınız.” dedi.
Doğru Düşünceler Kötülüğü Dağıtır
2002 yılında yasadışı şekilde tutuklandım ve bir beyin yıkama merkezine götürüldüm. Beyin yıkama merkezlerinde polisin yiyeceklere uyuşturucu kattığını duymuştum, bu yüzden kendi kendime, “Ne yaparsanız yapın, ne yaparsanız yapın, sonuçta iyi bir şey olacak.” diye karar verdim.
Beyin yıkama propagandaları altında aklımı berrak tuttum ve aynı zamanda hükümetten gelen kişilere gerçeği açıkladım.
Daha sonra her fırsatta Dafa’nın gerçeğini açıkladım. Herkese, 610 Ofisi müdürüne kadar, gerçeği anlattım. Ona Shifu’nun öğrencilerine iyi insanlar olmayı nasıl öğrettiğini söyledim. O şaşırdı ve, “Diğerleri (Falun Gong’dan vazgeçtiğini söyleyenler) neden farklı şeyler söylüyor?” diye sordu. “Belki korkmuşlardır, değil mi? Çin’de iyi insan olmak kolay değil.” dedim.
O da, “Evine git. Artık kimse seni rahatsız etmeyecek.” dedi. Ben de, “Son kararı siz mi veriyorsunuz?” dedim. O, “Adalet sistemi bir şey ifade etmiyor, son kararı ben veriyorum!” dedi. O zaman 610 Ofisi’nin ne kadar yetkili olduğunu anladım.
2004 yılında yasadışı şekilde sekiz yıl hapse mahkûm edildim. Gözaltı merkezindeyken zulmü protesto etmek için açlık grevine başladım. Zorla beslemek için beni arabaya sürüklediklerinde, 610 Ofisi müdürü oradaki çok sayıda polisin önünde, “Eğer herkes onun gibi olsa, Çin gerçekten harika olurdu.” dedi.
Hapishaneye vardığımda şöyle düşündüm: “Nereye bakarsam bakayım, kötü insanların arkasındaki kötü ruhlar dağılıp yok olacak.” Gardiyanlara Falun Dafa’nın faziletini anlattım. Tüm gardiyanlar ve mahkumlar bana karşı çok nazikti. Gerçeği duymak istemeyenler benden uzak durdu, ama dinlemeye istekli olanların neredeyse hepsi ÇKP ve bağlı kuruluşlarından ayrıldı.
Gardiyanların başı bir gün benimle konuşmaya geldi. Gerçekleri ona anlatırken, yanımdaki bir gardiyan bana bağırdı: “Onun kim olduğunu biliyor musun?” Kim olduğunu sordum, takım lideri olduğunu söyledi. Ona, “Ben Pekin’e gidip Jiang Zemin’le (Falun Gong zulmünü başlatan eski ÇKP lideri) konuşmaya giderdim. Jiang Zemin’den daha mı üstte?” dedim. Takım lideri, “Acele etme, acele etme, bana daha fazlasını anlat.” dedi.
Sonraki günlerde gardiyanlar beni gördüklerinde nazikçe davrandılar. Hapishane kapısından çıkana kadar kimse bana vurma cesareti gösteremedi. Bulunduğum hapishane bölümündeki insanların yüzde 90’ından fazlası ÇKP ve bağlı kuruluşlarından ayrıldı.
Telif Hakkı © 2025 Minghui.org'a aittir. Her hakkı saklıdır.
Dünya’nın Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü'ye ihtiyacı var. Bağışlarınız daha fazla insanın Falun Dafa'yı öğrenmesine yardımcı olabilir. Minghui, desteğiniz için minnettardır. Minghui'yi Destekleyin
Kategori: Gerçeği Açıklama