(Minghui.org) Ben Çin’in Hunan eyaletinden yaşlı bir kadın Falun Gong uygulayıcısıyım, emekli bir öğretmenim ve 80 yaşın üzerindeyim. Geçtiğimiz yıl, iki yaşlı uygulayıcı arkadaşımla birlikte dışarı çıkıp insanlara Falun Gong’u ve zulmü anlatan bilgilendirici materyaller dağıttık. Dağıtımı bitirdikten sonra eve dönmek üzere yola koyulduk.
Diğer iki uygulayıcının arkasından yürürken, bir kadının yanındaki arkadaşlarına şöyle dediğini duydum: “Bu yaşlı kadınlar Falun Gong uygulayıcısı. Bu materyalleri Çin Komünist Partisi’ne [ÇKP] karşı dağıtıyorlar.” Yanındaki birkaç kişi de eleştirel yorumlarda bulunmaya başladı.
Kendimi tutamayarak yanlarına yaklaştım. Şöyle dedim: “Falun Gong, insanlara iyi biri olmayı ve Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkelerine göre yaşamayı öğretiyor. Günümüzde insanların ahlakı hızla çöküyor ve bu da her türlü doğal ve insan kaynaklı felakete yol açıyor. Pek çok kişi de garip hastalıklardan mustarip.
Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü, en yüce Buda Fa’dır. Bu ilkeleri kalbinde taşıyan biri, felaketlerden uzak durur ve güvende kalır.”
Konuşurken kadınlardan biri, iyi niyetli birinin “Aramayın” uyarısını umursamadan polisi aradı. İçimde bir öfke yükselmeye başladı ve ancak daha sonra bu düşünce biçimimin başka bir boyuttaki kötü unsurlar tarafından istismar edildiğini fark ettim.
Kısa süre sonra bir polis aracı geldi ve içinden inen birkaç memur bizi sardı. Fotoğraflarımızı çekip zorla araçlarına bindirdiler. Ardından bizi karakola götürdüler.
Sorgu sırasında, materyalleri nereden aldığımızı sordular ve ÇKP’nin propagandalarıyla beynimizi yıkamaya çalıştılar. Üçümüz de hiçbir soruya yanıt vermedik; Shifu’ya ve Fa’ya olan inancımız çok sağlamdı. Uygulayıcılardan biri güçlü doğru düşüncelerle yüksek sesle, “Falun Gong iyi, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi!” diye haykırdı. Ben de onlara bu zulmün ne kadar adaletsiz olduğunu anlatmaya başladım.
İki saatlik sorgunun ardından genç polisler yemeğe gitti, yaşlı bir polis memuru ise içeride kaldı. Bize ÇKP’nin onlara emeklilik maaşı verdiğini ve bu sayede huzurlu bir emeklilik yaşadıklarını söyledi. Ardından Falun Gong’u karalayarak bizi Partiye karşı olmakla ve toplumsal düzeni bozmakla suçladı.
Ona şöyle dedim: “Topladığınız broşürlere ve takvimlere iyi bakın. Biz insanlara iyi olmalarını, kötü şeyler yapmamalarını öğütlüyoruz. İyiliğin ödüllendirileceğini, kötülüğün ise cezalandırılacağını söylüyoruz. Emeklilik maaşlarımızı bize ÇKP vermiyor. Parti herhangi bir zenginlik üretmez. Onlar bizim vergilerimizle geçinir. Bizim maaşlarımız, yıllarca çalışarak ürettiğimiz değerle oluşmuştur.
Tayvan’da komünist bir rejim yok ama onların vatandaşları bizden çok daha yüksek emekli maaşı alıyor. Komünist olmayan ülkelerdeki emekliler de maaş alıyor, değil mi? Onların da inanç özgürlüğü var ve bu baskıyı yaşamıyorlar. Üstelik bizden çok daha mutlular!
Falun Gong doğru bir uygulamadır. Emniyet Bakanlığı tarikatları tanımladığında Falun Gong bu listeye alınmadı. Falun Gong’a zulmetmek, eski Parti lideri Jiang Zemin’in kıskançlığıyla başladı. Halkı kandırmak için Tiananmen’deki ‘kendini yakma’ olayını uydurdu.
Azıcık sağduyusu olan biri bile Wang Jindong’un yüzünün yandığı halde saçlarının hiç zarar görmediğini, Liu Siying’in sözde gırtlak ameliyatı geçirdiği halde şarkı söyleyebildiğini fark ederdi. Dahası, onu yanık ünitesinde ziyaret eden gazeteciler ne önlük ne de maske giymişti.
Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü evrensel erdemlerdir ve dünya çapında 100’den fazla ülkede milyonlarca insan Falun Gong uyguluyor. Falun Gong’un temel kitabı Zhuan Falun da 50 dile çevrildi.
Falun Gong neden dünya çapında seviliyor? Çünkü insanların ahlakını ve sağlığını iyileştiriyor; bu da bulundukları ülkelere fayda sağlıyor. Yalnızca Çin ana karasında bu kadar iyi bir uygulama bastırılıyor. ÇKP yalanlarla insanları kandırıyor, zehirliyor ve Falun Gong uygulayıcılarına zulmediyor. Göksel yasada yazılı olan şey şudur: İyilik ödüllendirilir, kötülük cezalandırılır. ‘Kendi kendini yakma’ olayını planlayan ve buna katılan birçok kişi karmik geri ödeme aldı.”
Sözlerimi duyunca polis memuru sessiz kaldı. Takvimde Falun Gong uygulayıcılarının meditasyon yaptığı fotoğrafa baktıktan sonra sordu: “Sizin egzersizleriniz de mi var?” Ona beşinci egzersizin oturarak yapılan meditasyon olduğunu anlattım. Ardından üçümüz birlikte bu beşinci egzersizi ona gösterdik; böylece Falun Gong’un insanlara getirdiği güzelliği gösterebildik. O öğleden sonra serbest bırakıldık ve başımız dik şekilde karakoldan ayrıldık.
Bu deneyimden şunu anladım: Zorluklarla karşılaştığımızda, Shifu’ya ve Fa’ya olan inancımızı koruduğumuz sürece her şeyin üstesinden gelebiliriz. İnsanlara açıkça Falun Gong’un gerçeğini anlatmak en iyi yoldur. Rehberliğiniz ve korumanız için teşekkür ederim, Shifu!
Telif Hakkı © 2025 Minghui.org'a aittir. Her hakkı saklıdır.
Dünya’nın Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü'ye ihtiyacı var. Bağışlarınız daha fazla insanın Falun Dafa'yı öğrenmesine yardımcı olabilir. Minghui, desteğiniz için minnettardır. Minghui'yi Destekleyin
Kategori: Gerçeği Açıklama