(Minghui.org) Nisan 2005’te Çin’de Fa’yı edindim. O dönemde Çin Komünist Partisi (ÇKP) Falun Dafa uygulayıcılarını çılgınca zulme uğratırken bir Falun Dafa uygulayıcısı bana gerçeği açıkladı.

Bir Falun Dafa Uygulayıcısı Benim Yerime Alışveriş Ücretini Ödedi

Bir gün alışverişe gittim ve bir sorunla karşılaştım. Ne yapacağımı bilmiyordum. Orta yaşlı bir adam kibarca bana yardım edip edemeyeceğini sordu. Bana samimi göründüğü için ona durumu anlattım. Başkası adına alışveriş yapıyordum ve kasada ödeme yaparken yeterli nakitim olmadığını fark ettim. Kasiyerin faturayı iptal etme yetkisi yoktu ve o sırada dükkânda müdür de bulunmuyordu. Adam, “Merak etmeyin. Aradaki farkı ben öderim.” dedi. Cebinden biraz para çıkarıp benim yerime ödedi. Şaşırdım ve “Geri ödeyeceğime nasıl güveniyorsunuz?” diye sordum. “Zorluk yaşadığında sana yardım etmekten memnuniyet duyarım. Geri ödeyip ödemeyeceğini düşünmedim.” dedi. “Artık sizin gibi insanlar pek kalmadı. Yardımınız için çok teşekkür ederim!” dedim. “Lütfen ustama teşekkür edin, bana iyi bir insan olmayı ve ihtiyacı olduğunda başkalarına yardım etmeyi öğreten odur.” dedi. “Ustanız kim? Ne iş yapar?” diye sordum. Bana söylemedi. “Bir ustanız olduğu için çok şanslısınız!” dedim. Ustası olan insanlara hayranlık duyardım.

Birkaç gün sonra borcumu ödemek için yanına gittim. Bana el yazısıyla çoğaltılmış birkaç makale verdi, bunlardan biri “Erdemle Gelen Servet” başlığını taşıyordu. “Bunu kim yazdı? Günümüzde insanlar sadece paraya bakıyor. Kim erdeme değer veriyor ki?” diye sordum. “Bunu ustam yazdı.” dedi. “Ustanız sıradan biri değil.” dedim. O anda bana gerçeği açıkladı ve ÇKP ile ona bağlı örgütlerden ayrılmamı istedi. Falun Dafa ile aramda önceden belirlenmiş bir bağ olduğunu fark etti ve bana Zhuan Falun  ile Shifu’nun diğer bazı makalelerini içeren elektronik bir kitap cihazı verdi. Ayrıca egzersizleri öğreten video içeren bir DVD verdi. Bana evde Fa’yı çalışmamı, egzersizleri dikkatle yapmamı ve güvenliğime dikkat etmemi söyledi.

O yıl 48 yaşındaydım ve bir devlet kurumunda çalışıyordum. Sağlığım kötüydü; kalp sorunu, artrit, kolesistit gibi rahatsızlıklarım vardı. Üzgündüm. Doktor, safra kesesi poliplerimin kansere dönüşebileceğini söyledi. Bunun için ameliyat olmayı planladım ama kalp rahatsızlığım yüzünden hayatta kalamayacağımdan korktular. Ameliyat yapılmadı ve o dönemde hayattan umudumu kesmiştim.

Şirketim her çalışan için sağlık taraması düzenlediğinde bir süredir Falun Dafa uygulamaktaydım. Muayene sonuçlarımda tüm tıbbi göstergelerim mükemmeldi. Tüm hastalıklarım kaybolmuştu. Safra kesesi polipleri de yok olmuştu. Buna inanmakta zorlandım. Doktor tekrar kontrol etti; polipler kaybolmuştu.

Falun Dafa uygulamaya başladıktan sonra hastalıklarım kalmadı. Tanrı’nın var olduğunu biliyorum. Hayatıma umut geldi. Shifu bana yeni bir hayat verdi. Eşim sağlığıma kavuştuğumu görünce “Sağlığın yerinde olduğu sürece istediğini yapabilirsin.” dedi.

Falun Dafa uygulamaya başladıktan sonra yeni bir insan oldum ve daha düşünceli hale geldim. İnsanlara saygı gösterdim ve katkıları için minnettar oldum. Kibir ve bencillik takıntısını bıraktım. Sorunlarla karşılaştığımda içime dönüp baktım, hatalıysam davranışımı değiştirdim. Başkaları için bir şey yaptığımda karşılık beklemedim ve Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkelerine uydum. Aile üyelerim, kayınvalidem ve kayınpederim dahil, değişimimi gördü ve beni destekledi. Onlar da Falun Dafa’dan fayda gördüler.

Ailem, Dafa Uygulamamdan Faydalandı

78 yaşındaki annem rektum sarkması hastalığı çekiyordu ve yerel üç hastanede tedavi gördü, ancak iyileşmedi. Yaşlılığı nedeniyle ameliyat edilemeyeceği söylendi.

Evde her gün “Falun Dafa iyi, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi” sözlerini tekrar tekrar söyledi. Yavaş yavaş iyileşti ve ev işlerini yapabilir hale geldi. Komşulardan biri şaşkınlıkla “Bu yaşlı kadın adeta tanrısal oldu. Doktor onu iyileştiremedi ama eve geldikten sonra iyileşti.” dedi. Komşu bana ne olduğunu sordu. Annemin her gün bu iki cümleyi tekrar ettiğini ve iyileştiğini söyledim. O zamanlar yeni bir uygulayıcıydım ve bu mucizeye ben de şaşırmıştım. Daha sonra komşuya gerçeği açıkladım. Ailesindeki dört kişi de ÇKP ve bağlı örgütlerden ayrılmayı kabul etti.

Annem on yıl daha yaşadı ve 30 Eylül 2018’de vefat etti. Hayatı boyunca iyi kalpli biriydi. Falun Dafa uygulamasa da Dafa’ya ve Shifu’ya inanıyordu. Shifu’nun onun hayatını on yıl uzattığını biliyorum. Bu on yıl boyunca doktora gitmedi veya ilaç kullanmadı. Shifu’ya minnettarlığım tarif edilemez.

2010 yılında zulümden kaçmak için Avustralya’ya geldim. Şimdi çocuklarım ve kayınvalidem ile yaşıyorum. Büyük ailemizde çatışma veya tartışma yok. Falun Dafa’nın kutsaması ile çok mutluyuz.

Çinli Polis Memuru: Artık Zulme Karışmayacağım

Zulme karışmış bir Çinli polis memurunu aradım. Bana hakaret etti ve telefonu kapattı. Tekrar aradım. Bu sefer öfkeyle bağırdı. Onu dinlemedim ve bunu hoşgörümü geliştirmek için bir fırsat olarak gördüm. Beşinci kez aradığımda “Ne kadar utanmazsın. Sana o kadar ağır konuştum, hâlâ beni arıyorsun.” dedi. “Senin faydan için arıyorum. Ne yaptığını biliyor musun? Falun Dafa uygulayıcıları ne suç işledi? Zulmettiğin uygulayıcıyı tanımıyorum ama seni tanıyorum. O uygulayıcı seninle aynı bölgede. Bir gün karşılaşabilirsiniz. O hiçbir suç işlemedi ama sen ona zulmediyorsun. Onun çocukları ve torunları senin hakkında ne düşünecek? Hiç sonuçlarını düşündün mü? Ailen onlara nasıl bakacak? Bu konuyu hiç düşündün mü? Uygulayıcıyı öldürmen beni ilgilendirmez. Bu durumda cezalandırılacak olan sensin. İyice düşün. Söylediklerim doğru mu?” dedim.

Bana hakaret etmeyi bıraktı ve “Bundan sonra onu artık dövmeyeceğim.” dedi. “İyilik ödüllendirilir, kötülük karmik geri ödemeyle karşılaşır. Nasıl davranacağını sen seçersin.” dedim. “Bundan sonra zulme karışmayacağım.” dedi.

Telefonu kapattıktan sonra “Hoşgörü”yü daha iyi anladım. Polis memuru artık kötülük yapmazsa hem kendisi hem de toplum fayda görür. Kimse kötü bir şey yapmazsa toplum istikrarlı hale gelir.

Avukat: Elimden Gelenin En İyisini Yapacağım

Bir gün sokakta broşür dağıtırken ellili yaşlarda bir Çinli adama rastladım. Bana küçümseyerek baktı ve alaycı bir şekilde “Ne iş yaptığımı biliyor musun? Benimle tartışma. Senden daha iyi bilirim.” dedi. Kendi kendime sinirlenmemem gerektiğini söyledim, hoşgörümü geliştirmem gerekiyordu. Ona gülümseyerek “Ne iş yaptığını bilmiyorum. Ama biliyorum ki para sağlığı satın alamaz ve güç seni felaketlerden koruyamaz.” dedim. Adam şaşırdı, baştan aşağı süzdü. “Karşıya geçip sohbet edelim.” dedi.

Konuşmamızdan, onun bir avukat olduğunu, ailesini ziyaret için Avustralya’ya geldiğini ve altı gün sonra Çin’e döneceğini öğrendim. “Avukatlık iyi bir meslek. Hukuku bilen insanlarla konuşmayı severim. Çin’de yasa var ve insan haklarından bahsediliyor, peki Falun Gong uygulayıcılarının insan hakları nerede? Onlar iyi insanlar olmaya çalışıyor. Neden zulme uğruyorlar?” dedim.

Aslında Çin’deki durumu biliyordu. Sessizlerin sesi olan avukat Gao Zhisheng’ten bahsettim, ÇKP tarafından hapsedilmişti. Bu avukat onun hikâyesini biliyor ve çok hayranlık duyuyordu. “Ben Parti üyesiyim. Lütfen beni ÇKP ve bağlı örgütlerden çıkar.” dedi. Son olarak “Gao Zhisheng kadar iyi olamasam da elimden gelenin en iyisini yapacağım.” dedi.

Çok etkilendim. Onunla konuşurken Shifu’nun beni güçlendirdiğini hissettim. O uyanmıştı. Sözünü tutacağına ve bu kaotik dünyada canlı varlıkları uyandırmada olumlu bir rol oynayacağına inanıyorum.

Çinli Adam Devlet Organları Kitabını Satın Almak İstedi

Bir gün toplumda saygın bir Çinli ile tanıştım. ÇKP ve bağlı örgütlerden ayrılma konusunu anlattım. “Neden insanlar ÇKP’den ayrılmalı? Birçok ülkeye gittim. Birçok kişi bana ÇKP ve bağlı örgütlerden ayrılmamı söyledi. Kabul etmedim. Hayatım iyi. ÇKP’den ayrılmadım, bana hiçbir şey olmadı.” dedi. “Akıllı bir insan olduğunuzu görüyorum. Size şunu sormak istiyorum: İyi bir insan bir katille birlikte olmaya razı olur mu?” dedim. Ne demek istediğimi ve katilin kim olduğunu sordu.

Çantamdan Devlet Organları: Çin’de Organ Nakli İstismarı kitabını çıkardım. Şaşırdı, “Kaç para? Satın alabilir miyim?” dedi. “Sana bedava verebilirim.” dedim. Hemen “Ben ÇKP üyesiyim. Lütfen bugün beni ÇKP’den çıkar” dedi. Kitabı Çin’e götürmesini istedim. Çin’e götürmenin bir yolunu bulacağını söyledi.

Bu olaydan birçok insanın ÇKP’nin ne kadar kötü olduğunu bilmediğini ve kötülüğünün boyutuna inanmakta zorlandığını fark ettim.

2015 yılında zulmü başlatan eski ÇKP lideri Jiang Zemin’e karşı şikâyette bulunurken Devlet Organları: Çin’de Organ Nakli İstismarı kitabının bir kopyasını Yüksek Halk Savcılığı’na gönderdim. Posta memuru kitabı görünce gülümsedi. Birkaç gün sonra gönderimi takip ettiğimde kitabın yerel bölgeye ulaştığı ve imza beklediği yazıyordu.

Yukarıdakiler benim şahsi xiulian tecrübelerimdir. Fa’ya uymayan bir şey varsa lütfen belirtin.

Orijinal Çince makale